> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Marifetname > 6.bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 6.bölüm  (Okunma Sayısı 994 defa)
12 Mayıs 2011, 13:37:49
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 12 Mayıs 2011, 13:37:49 »



6.BÖLÜM


İKİNCİ BÖLÜM

 
Feleklerin, nefslerin ve akılların ortaya çıkmasındaki tertibi; tabiatların mertebelerini; özlerin değişimini; ateş, hava, su ve toprağın dönüşümlerinin delillerini; maden, bitki, hayvan ve insanın doğuşunu ve bunların arasında aracı olanı; ruhların geldikleri ve gittikleri yeri; bedenlerin devranının keyfiyetini dört madde ile hakîmâne beyan eder.


Birinci Madde

 

Feleklerin, nefslerin ve akılların ortaya çıkışındaki tertibi; dört unsurdan çıkan dört keyfiyeti bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, filozoflar demişlerdir ki: Hak Taâlâ bütün eşyalardan önce küllî aklı icat ve mevcut etmiştir. Buna: İlk akıl, ilk cevher dahi derler. Hak Taâlâ, bütün eşyalardan önce küllî aklı icat ve mevcut etmiştir. Buna: İl akıl, ilk cevher dahi derler. Hak Taâlâ bu akla üç bilgi bahşetmiştir ki;  biri Hak'kı tanımaktır, biri kendini (nefsini) bilmektir, biri ihtiyacını bilmektir, ki bununla mevla'sına muhtaç olduğunu bilmiştir. Bu üç bilginin her birinden başka bir nesne vücuda gelmiştir. Zira ki, tekten tek çıkagelmiştir. Hak'kı tanımaktan bir akıl dahi peyda olmuştur ki, ona: İkinci akıl derler. Nefsi bilmekten bir nefs dahi mevcut olmuştur ki, ona: Külli nefs derler. İhtiyacı bilmekten bir cisim ortaya çıkmıştır ki, ona: En büyük felek, atlas feleği, feleklerin feleği, yönlerin sınırlayıcısı ve külli cisim dahi derler. Bu feleğin aklı, ikinci akıldır; nefsi, külli nefstir. Ama ikinci akıldan dahi şu üç bilgi ortaya çıkmıştır ki; Hak'kı tanımak, nefsi bilmek, ihtiyacı bilmek... Hak'kı tanımaktan bir üçüncü akıl, nefsi bilmekten ikinci nefs, ihtiyacı bilmekten ikinci bir felek sâdır olmuştur. Buna burçların feleği, sabit yıldızların feleği dahi derler. Bu feleğin aklı üçüncü akıl, nefi ikinci nefstir. Fakat üçüncü akıldan hem bu üç bilgi vücuda gelip, yine bu tertip üzere, başka bir akıl, başka bir nefs ve başka bir cisim ortaya çıkmıştır ki, ta dokuz mertebeye dek bu ilk akıldan dokuz akıl, dokuz nefs ve dokuz felek sâdır olmuştur ki: Bu dokuz akıl feleklerin akıllarıdır, bu dokuz nefs feleklerin nefsleridir.

Yedi felekten her bir feleğin bir aklı, bir nefsi ve bir cismi vardır. Ama büyük felek hepsinden yüksek ve hepsini kuşatmış bir basit cisimdir. Onun içinde burçlar feleğidir ki, bütün sabit yıldızlar ondadır. Onun içinde zühaldir (satürn) ki onda zühalden başka yıldız yoktur. Onun içinde müşteri (jüpiter) feleğidir ki buna mahsustur. Onun altında merih feleğidir ki, onda bir odur. Onun altında güneş feleğidir ki, onda bir o sultandır. Onun altında zühre (venüs) feleğidir ki onda bir odur. Onun altında utarit (merkür) feleğidir ki o felekte, bu o yıldızdır. Onun içinde ay feleğidir ki, onda aydan başka bir nesne yoktur. Ona, dünya göğü adını verirler. Onun aklına: Aşır akıl, faal akıl, feyyaz akıl derler. Onun nefsine: Vahib'ül-sur, tabiat-ı mutlaka derler. Bunların kaynaşmasından, ay feleğinin altında dört unsur -ki ateş, hava, su ve topraktır- bu tertip üzere hasıl olmuştur. Unsurlar da, dört keyfiyet -ki sıcaklık, soğukluk, yaşlık, kuruluktur- vücut bulmuştur. Unsurların kaynaşmasından dahi üç bileşik -ki maden, bitki, hayvandır- vücuda gelmiştir. Hayvan cinsinin en şereflisi insan nevî olmuştur. Kâinatın ortaya çıkışı insanda son bulmuştur, varlık dairesi onunla tamam olmuştur. İnsan, cihan ağacının meyvesi olduğu için hepsinden sonra vücuda gelmiştir. O halde devranın hülasası insan olmuştur.

 
 İkinci Madde

 
Dört unsurun mertebe ve tabiatlerini ve birbirine çevrilmelerini ve dönüşmelerini bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, filozoflar ve astronomlar söz birliği etmişlerdir ki: Ay feleğinin altında, ateş küresidir. Onun altında hava küresidir. Onun altıda su küresidir. Onun altında toprak küresidir ki, hepsinden aşağı ve sudan ağırdır.

Ateş tabakasının havanın üstünde olduğuna delil odur ki, ateş dumanıyle yukarılara gidip müşahede olunduğu gibi aslında meyl eder ve döner. Hava tabakasının suyun üstünde olduğuna delil odur ki, eğer bir hava dolu balonu su havuzunun dibine götürseler, suyun altında durmayıp, üstüne çıkar. Su tabakasının toprağın üstünde olduğuna delil odur ki, eğer bir taşı veya bir demiri suyun üstüne koysalar, suyun üstünde durmayıp aslına meyl ile dibine iner. Çünkü toprak suyun altındadır. Bütün eşyanın da altındadır.

Kendi tabakalarında duran dört unsur, birbirine yavaş yavaş değişirler. Nitekim ateş, günlerin geçmesiyle ateş suretini terk edip, hava suretine girerek, ateş havaya çevrilir. Hava dahi, yavaş yavaş hava suretini terk edip su suretine girer, hava su olur. Su dahi yavaş yavaş toprak suretini tutup, su toprak olur. Toprak dahi ateş suretine girip, toprak ateş olur. Bu yolla ve tersiyle dört unsur, bir suretten bir surete döner, sonunda yine kendi suretlerine geçerler. Bu unsurların suret değiştirmesine istihale (başkalaşım) derler.

Ateşin tabiatı kuru ve sıcaktır. Havanın tabiatı sıcak ve rutubetlidir. Suyun tabiatı yaş ve soğuktur. Toprağın tabiatı soğuk ve urudur. Şüphe yoktur ki, ateş hava ile sıcaklıkta müşterektir. Hava su ile rutubette müşterektir. Su toprak ile soğuklukta müşterektir. Toprak ateş ile kurulukta müşterektir. O halde ateşin kuruluğu, havanın rutubetine dönse, ateş sıcak ve rutubetli olup havaya çevrilir. Havanın sıcaklığı suyun soğukluğuna bürünse hava rutubetli ve soğuk olup suya döner. Suyun rutubeti toprağın kuruluğuna bürünse, su soğuk ve kuru olup toprağa döner. Toprağın soğukluğu ateşi sıcaklığına bürünse, toprak kuru ve sıcak olup ateşe döner. Yani ateş hava olur, hava su olur, su toprak olur, toprak ateş olur ki, bu başkalaşıma başlangıç yolu derler ve öyle olur ki, dört unsur bu başkalaşımı aksi üzere kabul edip; toprağın kuruluğu suyun rutubetine bürünüp, toprak su olur, suyun soğukluğu havanın sıcaklığına bürünüp, su hava olur; havanın rutubeti ateşin kuruluğuna dönüşüp, hava ateş olur; ateşin sıcaklığı toprağın soğukluğuna bürünüp, ateş toprak olur. Bu başkalaşıma da sonuç yolu derler.

 
 Üçüncü Madde

 
Dört unsurun başkalaşımın delillerini; maden, bitki, hayvan ve insanın doğuşunu ve bunların arasındaki aracıyı bildirir.

Ey aziz, malûm olsun ki, filozoflar demişlerdir ki: Unsurların başkalaşımının delilleri açıktır. Ateşin havaya dönüştüğüne açık delil budur ki; mumlar yandıkta; alevleri yükseğe meyl ile gidip, havaya karışırlar. Eğer ateş havaya çevrilmeseydi her mumun alevi bitişik bir aydınlık çizgi olup, hava küresinin ortasında hatlar gibi yukarıya gidip, ateş küresine bitişirlerdi. Lâkin bu şulelerin kuruluğu, havanın rutubetine nispetle azdır. Onun için, o anda ateşi kuruluğu havanın rutubetine bürünüp, o şuleler hava olurlar. Havanın suya dönüştüğüne delil budur ki, bahar ve güz mevsimleri sabahında, bitkiler üzerinde olan rutubet ki -ona şebnem ve çiğ derler,- o havadır ki seher vakti soğuk olup, suya çevrilmiştir. Zira ki, havanın sıcaklığı, suyun soğukluğuna bürünse hava su olur. Suyun toprağa dönüştüğüne delil: Yağmur damlaları indikte; ilk damlalar ki toprağa erişir, o damlalar toprak olup gözden yiterler. Nitekim müşahede olunur. Zira ki o damlaların rutubeti, toprağın kuruluğuna nispetle azdır. Bu durumda damlaların rutubeti toprağın kuruluğuna bürünüp, su toprak olur. Bundan sonra damlalar çoğalıp, rutubet galip oldukta; toprak olmayıp çamur olur. Toprağın ateş olduğuna açık delil odur ki: Bitkiler ve ağaçlar, unsurların parçalarından bilenmiş olup, toprak parçası onlarda ziyade bulunmuş iken odun ateş ile yandıkta; parçaları ateşe dönüşüp, toprağın hissesinden az bir kül kalır. Bazı yererde odun yerine taş kömürü yakarlar, onun külü çok az kalır.

Hak Taâlâ'nın tesiriyle felekler, yıldızlar, dönüp ve hareket eyleyip; dört unsuru anlatılan başkalaşım üzere birbirine kaynaştırıp, hamur etmişlerdir. Ta ki unsurların kaynaşmasından, önce madenler hasıl olup, ondan bitkiler peyda olup, ondan hayvanlar vücuda gelmiştir. Hayvan kemalini buldukta; insan ortaya çıkmıştır. Bu dört bileşik cismin bileşik aracısı da vardır.

Madenler ile bitkiler arasında aracı mercandır. Zira ki salabette taş gibidir ve bitki gibi zerre zerre denizin dibinde bitip, suyun yüzünden yukarı gelip, kuruldukta; sert olur. Bitkiler ile hayvanlar arasında aracı hurma ağacıdır. Zira ki o, bitki iken hayvan gibi erkeğine yakın olmadıkça; neticesi hurma olmaz. Başını kesseler helak olup, kuru ve yapraksız, meyvesiz kalır. Hayvanlar ile insan arasında aracıların en belirgini maymundur. Zira ki, cümle azası, kıl ve kuyruğundan başka, dışı ve içi insana benzer.

Bu aracıların vücudunda hikmet budur ki, her biri kendi mertebesi altından son yükseklik mertebesine ulaşıp; varlıkların mertebeleri tek silsileyle bileşik ola ve insanlık mertebesinde nihayet bula. Şu halde zaman devrinin tamamlayıcısı, cihanın parçalarının zübdesi, yedi yüksek babanın ve dört aşağı ananın ve üç bileşiğin son hülasaları insan bedenidir. Belki her iki cihandan gaye ancak hazreti insandır. Bu feleklerin, unsurların, bileşiklerin kabuğu, zarfı ve kabıdır. O, cümlesinin iliği ve özünün özüdür. Bütün eşya, insana hizmetçidir O, hizmet ve ikram edilendir. Aziz, şerif ve muhteremdir. Zira ki o, cümleden güzel ve yücedir.

 
 Dördüncü Madde

Ruhların çıkış ve dönüş yerini; vücutlarda...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 12 Mayıs 2011, 13:38:24 Gönderen: saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 6.bölüm
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:38:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 6.bölüm rüya tabiri,6.bölüm mekke canlı, 6.bölüm kabe canlı yayın, 6.bölüm Üç boyutlu kuran oku 6.bölüm kuran ı kerim, 6.bölüm peygamber kıssaları,6.bölüm ilitam ders soruları, 6.bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes