> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Marifetname > 25.bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 25.bölüm  (Okunma Sayısı 714 defa)
12 Mayıs 2011, 12:05:10
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 12 Mayıs 2011, 12:05:10 »



 
25.BÖLÜM


YEDİNCİ BÖLÜM

 
Yerkürenin üzerinde belirlenen ve varsayılan kutup dairelerini ve

kutupları, yeryüzünün beş kısma bölünmesini gerektirir sebepleri, dörtte

bir meskun kısmın yedi iklime bölündüğü ve yedi iklimin sınırlarını, her

iklimde nice memleketler, dağlar, nehirler ve ne şekil insanların ve

hayvanların bulunduğunu, yedi iklimin ötesinin durumlarının doksanıncı

enleme dek keşfedildiğini ve incelendiğini, yedi iklimin her birinde en

uzun günü bulmayı ve en uzun günden şehirlerin semtlerinin çıkarıldığını,

beldelerin mizaçlarının ve sâkinlerinin farklı bulunduğunu altı madde ile

hakîmâne açıklar.

 
Birinci Madde
 

Yerkürenin üzerinde belirlenen ve varsayılan daireleri ve kutupları

bildirir.

 
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar feleklerdeki işleri zabt için, âlem

küresi üzerinde ispat ettikleri dairelerden ve kutuplardan sekiz daire ve

kutup yerküre üzerinde de belirleyip, varsaymışlardır. Ta ki onlarla

yerdeki işleri dahi zabtetmiş olurlar.

İki kutbun birisi, kuzey kutbudur. Bunun karşısı, güney kutbudur. sekiz

dairenin dördü büyük, dördü küçüktür. Büyü dairelerin evvelkisi ekvator

dairesidir. İkinci burçlar dairesidir. Üçüncüsü ufuk dairesidir. Dördüncüsü

gün yarısı dairesidir. Nitekim yukarıda açıklanmıştır. Küçük dairelerin

ikisi dönence daireleridir. ikisi burçlar kutbu daireleridir. Bu sekiz

dairenin beşi paraleldir ki, her ikisi arasında bulunan uzaklı eşittir. Üçü

eğiktir ki, birbiriyle kesişirler. Bunların ikisi yani ufuk dairesiyle

günyarısı dairesi, yerküre üzerinde çizilmeyip; ayrı ve yer değiştirici

konulmuştur. Diğerleri, küre üzerinde çizilmiştir ve sabittir.

Ekvator dairesi, yerküre üzerinde bir büyük dairedir ki, büyük feleğin

kuşağı olan güneşitleyici dairenin yüzeyinde bulunup; senede iki defa

güneş, kendi batısal hareketiyle üzerine geldikte, birçok yerlerde gece ve

gündüz eşit olur. Burada güneş feleğinin hareketi eşit ve düz olduğundan

buna: Hatt-ı üstüva (ekvator) derler. O iki vakit, güneşin iki eşitlik

noktasına (21 mart, 23 eylül) geldiği zamandır ki, biri koç burcunun

başlangıcıdır ve biri terazi burcunun başlangıcıdır. Ekvatorun, yerin iki

kutbundan uzaklığı eşit olup, yerküreyi güney ve kuzey iki eşit kısma

bölmüştür. Ekvator, burçlar dairesi ile iki yerde kesişmiştir ki, eşitlik

noktaları (ekinoks) makamındadır. Burçlar dairesi, yerküre üzerinde

çizilmiştir. Güneşitleyici ile kesişip, iki dönence (oğlak ve yengeç)

noktalarına dek açılıp, birer tarafa meyletmiştir. Bu eğime genel eğim

derler. Yirmiüçbuçuk derece kadar güney ve kuzeye gitmiştir. Bu dairenin

kutupları dahi, âlemin kutbundan yirmiüçbuçuk derece kadar birer tarafa

düşmüştür. Bu daire oniki kısma ybölünmüştür. Her birine, yukarıda

açıklanan birer isimle burc denilmiştir. Altı burcu ekvatorun kuzeyinde;

altı burcu güneyinde bulunmuştur. Her burc otuz dereceye ve er derece

altmış dakikaya bölünmüştür. Şu halde bu daire üçyüzaltış derece bulunup,

yerkürenin durumları onunla bilinmiştir.

Ufuk dairesi, yer değiştiren bir büyük dairedir ki, âlemin görünür kısmını

görünmez kısmından ayırıp ve sınırlayıp, yerkürenin altı ve üstü bununla

bilinmiştir. Bu ufuk dairesi nice kısım bulunmuştur. Biri hakiki ufuktur

ki, yerküreyi ikiye böler, büyüktür. Biri hissî ufuktur ki, çeşitli

yerlerde oturanların görüşüne göre değişir, küçüktür. Biri düz ufuktur ki,

ekvatora mahsustur, büyüktür. Bu dairede, güneşin doğuş ve batışı düz bir

biçimde döner bulunmuştur. Onun için bana düz ufuk denilmiştir. Biri eğimli

ufuktur ki, düz uygun gayrisi bilinmiştir, yani bütün eğilimli ufuklar,

âlemin iki kutbundan bir tarafa eğilimli bulunmuştur. Şu halde feleğin ve

yerin her yönünde olan her cüzünde, ufuk itibar olunmuştur. Doğuş ve batış,

onların çoğunda düz olmayıp, eğik bulunmuştur. Doksanıncı enlemdeki o yer,

yerin kutbudur. Feleklerin dönüşü burada değirmen bilinmiştir. Zira ki ufuk

dairesinin iki kutbunun biri tepe noktası, biri ayak noktasıdır. Şu halde

doksanıncı enlemde ufuk ile güneşitleyici biri birine çakışık olup,

kutupları bitişik sayılmıştır. Hissî ufkun çapının mesafesi, yeryüzünde,

yirmiikibin beşyüz adımdan fazla değildir, denilmiştir.

Günyarısı dairesi, yer değiştiren bir büyük dairedir ki, âlemin iki

kutbundan ve belirlenmiş olan başucu noktasından geçip, güneşitleyici daire

ile ve ekvator ile kesişir bulunmuştur. Felekleri ve yeri ikiye bölüp, bir

kısmı doğu, bir kısmı batı olmuştur. Gece yarısı ve gün ortası bununla

bilinip, belirlenmiştir. Güneşitleyici ve ekvatorun her parçasına, bir

günyarısı itibarı mümkün olmuştur. (Ekvatorun her derecesinden bir

günyarısı dairesi (meridyen) geçtiği farz olunmuştur. Topla üçyüzaltmış

eder.)

Dört küçük daire ki, ekvatora paraleldirler. Onların ikisi burçlar kutbu

dönenceleri ve biri yaz dönüm noktasıdır ki yengeç dönencesidir. Biri kış

dönüm noktasıdır ki oğlak dönencesidir.

Şimdi bu sekiz daire ile yerin bütün işleri belirlenmiş ve zabtedilmiştir.

(Hakim ve yaratıcı olan ALLAH münezzehtir.)

 
 İkinci Madde

 
Yerkürenin dört daire ile beş kısma bölündüğünü bildirir.

 
Ey aziz malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: İki kutup ve iki

dönenceleri olan dört küçük daire, yerkürenin tamamını beş kısım etmiştir

ki; her bir kısmı iki küçük daire arasında veya bir daire ortasında bulunan

mesafedir. Şimdi bu beş kısmın biri dönenceler arasında olduğundan, buna:

Yakıcı bölge adı verilmiştir. Çok sıcak olduğundan dolayı, eskiler, meskun

değil sanmışlardır. Bu iki dönence arası kırkyedi derece mesafedir ki,

ekvator buranın ortasında bulunmuştur. iki kısmına, soğuk bölge

denilmiştir. Zira ki bunlar, güneşin yürüyüş yolundan uzak olduğundan, çok

soğuktur. Bunun için eskiler meskûn değil sanmışlardır. Bu iki kısım,

burçlar kutbunun iki dönüş yeri arasında iki dönüş uzaklığıdır. Her birinin

enlemi, yerin kutbuna varıncaya dek yirmiüçbuçuk derece bulunmuştur. Bu iki

kısım dahi kendi kutupları adıyla isimlendirilmiştir, (kuzey kutup, güney

kutup). Geri kalan iki kısım ise mutedil bulunmuştur. Bunlar meskûn olup,

imar edilmiştir. Kuzey kısmı yengeç dönencesi ve burçlar kutbunun kuzey

dönüş yeriyle sınırlanmıştır. Güney kısmı oğlak dönencesinden burçlar

kutbunun güney dönüş yerine varıncaya dek olan mesafe bulunmuştur. Her

birinin enlemi mesafesi, kırküç derece ölçülmüştür.

Bu beş bölgenin sakinleri, gölge ve yer yönüyle biribirinden ayrılmıştır.

Gölge yönünden, soğuk bölge sakinlerine değirmentaşı adı verilmiştir. Zira

ki onların gölgesi, ufkun yüzeyinde değirmen taşı gibi döner bulunmuştur.

Mutedil bölge sâkinlerine eğimli denilmiştir. Çünkü bunların gölgesi, öğle

vakti olduğunda bir tarafa eğilir bulunmuştur. Sıcak bölge sakinlerine iki

gölgeli denilmiştir. Zira ki ekvatorda bulunanların gölgesi, öğle vaktinde

kâh güneye, kâh kuzeye düşer görülmüştür. Güneş, senede iki defa iki

eşitlik noktasında bulunduğunda, başuçlarına gelip, günortasında gölge

yok olmuştur. Onlardan güneşin en uzak oluşu, dönenceye vardığında

bulunmuştur. İki dönence altında bulunanların başuçlarına güneş, senede bir

kere gelip, günortasında gölgeleri yok olmuştur. Onlardan güneşin en uzak

oluşu, dönenceye vardığında bulunmuştur. iki dönence altında bulunanların

başuçlarına güneş, senede bir kere gelip, günortasında gölgeleri

yok oluştur. Dönenceler ahalisinin başucu noktalarına yakın olan âlemin

kutbu, sürekli ortada görünmüştür. Karşısı olan âlemin kutbu ise sürekli

gizli kalıştır. Bunların gölgeleri bir bulunmuştur.

Yer yönünden hepsi üç kısma bölünmüştür. Bir kısmı ekvator sâkinleridir ki,

batıdan doğuya, güneşin doğuşundan sonuna dek bir dönüş yerinde ve bir

enlemde düzülüp kalanlardır. İkinci kısım, ekvatordan iki tarafa aynı

uzaklıkta olan enlemlerde düzülüp, nizam bulanlardır. Üçüncü kısım,

ekvatora iki taraftan paralel enlemlerde, biri başucunda biri ayakucunda

(kutuplar) sâkin olanlardır. (Vallahi âlem.)

 

 Üçüncü Madde
 

Meskun olan dörtte birin hakikî yedi iklime bölündüğünü bildirir.

 

Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar, dörtte bir meskunu, gece ve gündüz

farkları itibariyle bir nice bölüm edip, her birine bir iklim adını

vermişlerdir. Yerkürenin kuzey yarısını açıklayıp, ona kıyasla, ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 12 Mayıs 2011, 12:06:28 Gönderen: saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 25.bölüm
« Posted on: 26 Nisan 2024, 16:50:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 25.bölüm rüya tabiri,25.bölüm mekke canlı, 25.bölüm kabe canlı yayın, 25.bölüm Üç boyutlu kuran oku 25.bölüm kuran ı kerim, 25.bölüm peygamber kıssaları,25.bölüm ilitam ders soruları, 25.bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes