> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Marifetname > 10.bölüm
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: 10.bölüm  (Okunma Sayısı 692 defa)
12 Mayıs 2011, 13:05:05
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 12 Mayıs 2011, 13:05:05 »



10.BÖLÜM


İKİNCİ BÖLÜM

Burçlar sahibi göğü; burçların şekillerini ve isimlerini; burçların

katlarını ve sabit yıldızları; ayın menzillerini; gök cisimlerinin

uzaklıklarını dört madde ile bildirir.

 
Birinci Madde

Sekizinci feleği bildirir.

 
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Feleklerin ve

unsurların üç tabakası birbirini kuşatıp, biri birine bir derece teğet ve

çakışır olmuştur ki, feleklerde ve unsurlarda zerre kadar boşluk kalmayıp,

her tarafı dopdoludur. Hepsinin dönüşü başka türlü olup, kuşakları

kendilerine kabuk ve zarf olmuştur. Şimdi, en dışta olan kuşak, yukarıda

anlatıldığı gibi büyük felektir. Onun içinde bulunan kuşak, sekizinci

felektir ki, burçlar feleği ve sabit yıldızlar feleği namıyle meşhurdur.

Büyük felek boşluğunda durması ve sabit olması ile anılmıştır. Merkezi,

âlemin merkezi olup; kutbu, âlemin kutbundan bir tarafa 23,5 derece

eğilimli olup, paralel iki yüzüyle kuşatılmış bir kürevî cisimdir. Yumru

sathının üzerinde olan büyük feleğin dip yüzeyine teğettir. Dip yüzeyinde

olan boşluğunda, zühal feleğinin yumru yüzeyine teğet olmuştur. Sayısız

sabit yıldızlarla işlenmiş ve süslenmiştir. Hayallerde şekillenen on iki

burçla nakışlanmış ve renklenmiştir. Umumi eksen olan felekler feleği

(büyük felek) ile âlemin merkezi çevresinde doğudan batıya hareket eder,

bütün uydularıyla yirmi dört saatte bir devresini tamamladığından başka,

kendine has hareketiyle âlemin kutbundan başka olan kutbu üzere ve

güneşitleyiciden gayri iki tarafa kutbu kadar eğilmiş olan kuşağı üzere,

batıdan doğuya yavaş yavaş döner. Aheste hareketiyle altında dikilmiş olan

sabit yıldızları toptan o tarafa alıp gider. Yetmiş güneş senesinde kendi

kuşağı yörüngesinde ancak bir derece yol alır. O halde ikibinyüz senede

bir, bir burcu geçer ve yirmibeşbin ikiyüz senede bir devresini tamam eder.

Filozoflar: Bu süre tamamında, denizlerin ve karaların yer

değiştirmesinden, bütün âlemin işleri, sırları en iyi bilen Allah'ın

takdiri ile baştan ayağa değişir, demişlerdir. Bu feleğin dahi altında,

küçük felekler varsaymaya hacet kalmayıp, ancak büyük dairelerden burçlar

dairesi; bu feleğin çevresinde, iki kutbu arasında farzolunup, oniki burcun

şekilleri bu kuşağının bizzat kendinde olarak belirlenmiştir. Altı büyük

daire dahi, bu feleğin iki kutbu üzerinde kesişir farzolunup, sekizinci

felek, bu altı daire ile kavun ve karpuz üzerindeki çizgiler şeklinde oniki

kısım olup; her bir kısmına bir isim ile burç adı verilip: Meselâ, koç

burcu, kova burcu vs. denilmiştir.

 
İkinci Madde

Belirlenmiş yıldızlar ile bulunan şekilleri ve burçlar semasının dört

katını bildirir.

 
Ey aziz, malum olsun ki, astronomlar demişlerdir ki: Oniki burcun her

birinde, mesela karpuzun her dilimi ortasında yani sekizinci feleğin oniki

diliminin her birinin yarısında; belirlenmiş yıldızların toplu görünümü,

bir şekle benzer olarak gözetlenip, o burçların isimleri görüntülerine

göredir. Mesela koç burcu, sekizinci feleğin sahasında bir dilimdir ki,

onun dilimlerinde gözlenen yıldızlar, birer çizgi ile birbirlerine

bağlansa, ondan koç şekli görünür. Öteki burçlar da böyledir ve

görünüşlerine göre isim alırlar. Bu feleğin tamamen boşluğunu dolduran

sayısız yıldızlardan, eski filozofların gözlemleri gereğince; binyirmiiki

ışıklı yıldızı içeren hayvan ve eşyaya benzer kırksekiz suret hayal

edilmiştir. Üçyüzkırkaltı gözetlenmiş yıldızın şekillenmesiyle oniki şekil

belirlenmiş ve oniki burç adıyla isimlendirilmiştir. Bu suretlerin

yirmibiri kuşağın kuzeyinde bulunup, onlarla üçyüzaltmışaltı yıldız

zat olunmuştur. Kırk sekiz suretin kalanı olan onbeş suret, kuşağın

güneyinde bulunup; gözetlenmiş yıldızlardan üçyüzonaltı yıldız dahi

bunların sahasında belirlenip, sayılan binyirmiiki yıldız tamamıyla tesbit

edilmiştir.

Ek: Malûm olsun ki, merhum yazarın (İbrahim Hakkı) saydığı üzere, yıldızlar

iki kısma ayrılıp; bir kısmına sabit yıldızlar ve diğerine gezegen adı

verilir. Bir kısmına sabit adı verilmesinin sebebi: Birbirlerine olan

uzaklığın miktarı daima eşit olup; fazlalaşıp, eksilmediklerine dayanır.

Onlar, bu bahiste anlatılan sabit feleklerdir. Öteki kısmına gezegen

denilmesinin sebebi: Bunlar başka başka yürüyüp hareket ettikçe,

birbirlerine kâh uzak kâh yakın olduklarına binaendir. Bunlar yedi

gezegendir ki, her biri bir felekte bulunur. Bu gezegenler, bazen bir yerde

toplanıp kümelenerek, ufuk dairesinin birbirine karşı derecelerinde karşı

karşıya bulunurlar. Sabit yıldızların miktarı, sonraki filozofların sözüne

göre; binyüzoniki adet yıldız olup, ışıklı cisimler oldukları

belirlenmiştir. Birbirlerinden ayrılmak ve her birine bir isim konulmak

imkânsız olmakla: Bilginler toplu görünümlerini altmışa bölüp, her birine

bir şekil üzere isimler vermeyi uygun görüp ve her bir şekle, eski

filozoflar arasında şöhret yapmış kimselerin isminden, bazı hayvan, bitki,

cisim ve âlet isimlerinden birer isim koymuşlardır ki, aşağıya konulan

felekler şeklinde görülmektedir.

Adları geçen seksen şeklin her biri, birkaç yıldızdan bir topluluk olarak

düşünülüp, onların onikisi, burçlar kuşağındadır. Bu yıldızlardan ayılan

üçyüzkırkaltı yıldızı içine alır. Oniki burcun isimleri şunlardır: 1- Koç,

2- Boğa, 3- İkizler, 4- Yengeç, 5- Aslan, 6- Başak, 7- Terazi, 8- Akrep,

9- Yay, 10- Oğlak, 11- Kova, 12- Balık.

Burçlar kuşağının kuzeyinde üçyüzaltmış yıldız gözlenmiş olup, yirmi bir

surete tatbik edilmiştir. İsimleri şunlardır: Küçük ayı, büyük ayı,

Keykavuş, kuş... Güneydeki dörtyüzaltı yıldıza, yirmiyedi surete benzeyip,

isimleri böyledir: Kitas, cebbar, tilki, köpek, gemi... Bütün bunlar sadece

gözetlenebilen yıldızlardır. (Bugünkü bulgularla bu sayı seksensekiz olarak

tesbit edilmiştir). Mesela kehkeşan (samanyolu) da bulunan yıldızların henüz

sayıları tesbit edilememiştir. Öte yandan yıldızların, yere uzaklığı ve

yakınlığından mı küçük veya büyük göründükleri henüz meçhuldür. Doğrusunu

ancak Allah Taâlâ bilir.

Oniki burcun altısı, güneşitleyici dairenin kuzeyinde olmakla, bunlara:

Kuzey burçları derler. Altısı dahi güneşleyicinin güneyinde olduğu için,

onlara: Güney burçları derler. Kuzey burçları: Koç, boğa, ikizler, yengeç,

arslan ve başaktır. Güney burçları: Terazi, akrep, yay, oğlak, kova ve

balıktır. Bu burçların dördüne: Değiştiren derler; dördüne: Sabit ve

dördüne: Karıştıran derler. Değiştiren burçlar: Koç, yengeç, terazi ve

oğlaktır. Bunlara değiştiren denmesinin sebebi: Güneş unlardayken bir

mevsimden bir mevsime geçmiş olur. Ama koçta güneş bulunduğunda, zaman

kıştan bahara döner. Güneşin yengece girmesiyle zaman, bahardan yaza döner.

Güneş teraziye girdiğinde, zaman, yazdan sonbahara döner. Güneş oğlağa

girdiğinde, zaman, sonbahardan kışa döner. Koç burcunun başlangıcına,

ilkbahar noktası; yengeç burcunun başlangıcına, yaz dönümü; terazi burcunun

başlangıcına, sonbahar noktası; oğlak burcunun başlangıcına, kış dönümü

derler. Sabit burçlarsa: Boğa, aslan, akrep, kova burçlarıdır. Bunlara

sabit denmesinin sebebi: Ne değiştirenler gibi değişme noktasında kalır, ne

karıştıranlar gibi iki surette belirirler. Karıştıranlar: İkizler, başak,

yay ve balıktır. Bunlara bu ismin verilmesinin sebebi: Güneş bu burçların

paralelinde iken, her birinde zaman, bulunduğu durumla diğer durum arasında

karışmıştır. İkizlerde, zaman, ilkbahardayken, yaza dönüp yazla karışır;

Başakta zaman, yazdayken sonbaharla karışır; yazdayken, zaman,

sonbahardayken kışla karışır. İkizlerde, zaman, kıştayken ilkbaharla

karışır.

Sonraki filozoflar, nazarında oniki burçla yedi gezegen, tıpkı dört unsur

gibi değişik tabiatlar üzeredirler. Onlar, her üç burcu bir tabiatta bulup,

burçlar tirigonometresi adını vermişlerdir Koç, aslan ve yay burçlarına

ateş üçlüsü derler ki,her birinin tabiatı, sıcaklık ve kuruluktur. Boğa,

başak ve oğlak, toprak üçlüsüdürler ki, her birin tabiatı; soğukluk ve

kuruluktur. İkizler, terazi ve kova, hava üçlüsüdürler ki, her birinin

tabiatı, sıcaklık ve rutubettir. Yengeç, akrep ve balık, su üçlüsüdürler

ki, her birinin tabiatı, rutubet ve soğukluktur. Şimdi sırasıyla bu

burçlara: Ateşsel burç, topraksal burç, havaî burç ve susal burç derler.

Oniki burcu bu minva...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: 10.bölüm
« Posted on: 27 Nisan 2024, 05:22:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: 10.bölüm rüya tabiri,10.bölüm mekke canlı, 10.bölüm kabe canlı yayın, 10.bölüm Üç boyutlu kuran oku 10.bölüm kuran ı kerim, 10.bölüm peygamber kıssaları,10.bölüm ilitam ders soruları, 10.bölümönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes