๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Makale Dünyası => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 31 Temmuz 2010, 15:23:38



Konu Başlığı: Tüketirken üretmek
Gönderen: Sümeyye üzerinde 31 Temmuz 2010, 15:23:38
Tüketirken üretmek!

Var edilmekle tüketmeye de başladık Her şeyden önce zamandan, ömrümüzden…
Ölene dek sürecek bir tüketişti bu


“Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere
Can yatar gafil, binası oldu viran bihaber” (Niyazi-i Mısrî)

Evet, tüketiyordum; hem de her şeyi…
Bu yazıyı kâğıda yazarken mürekkebi… Güya “tükenmez” kalemi… Aynı anda dakikaları…
Ve dakikalar saatleri…
Saatler günleri…
Günler, haftaları…
Haftalar ayları…
Aylar yılları…
Yıllar ömürleri…
Ömürler nesilleri…
Nesiller devirleri…
Devirlerse koca bir dünyayı…
Adeta saatin birbirini tamamlayan/tüketen milleri gibi…
“Her nefis ölümü tadıcı”1
Her nefis tükenişi tadıcı…

*
Aslında bu tüketişte bir üretiş de saklı… Her tüketiş, bir üretiş çünkü…
“Başka bir âlemin mahsulâtının tezgâhı hükmünde”2 bu dünya Yani tarla… Ekim sahası…
Hem de ne ekim? Fani ekersin, bâki biçersin… Geçicilikte sonsuzluğu bulursun…
Kârlı bir tüketiş… Çünkü her tüketiş, ebedî bir üretiş…
Yalnız bu üretişte bir nokta var:
“Rivayetlerde vardır ki, ‘İnsanın ömür dakikaları insana avdet ederler (dönerler)3 Ya gafletle muzlim (karanlık) olarak gelirler veya hasenat-ı muzîe (ışık verici iyilikler) ile avdet ederler”
Tükettiğin dakikalar sana ya hayır getirecektir, ya şer… İkisi de senin elinde
Şüphesiz güzel dönmesini istersin ömür dakikalarının, değil mi?
Öyleyse dikkat et! Zira her hareketin, sarf ettiğin her kelime bir üretiş… Ya bir Cennet meyvesi, ya da bir Cehennem zakkumu…
“dünyada yediğin meyve üstünde söylediğin Elhamdülillâh kelimesi, Cennet meyvesi olarak tecessüm ettirilip (cisimleştirilip), sana takdim edilir Burada meyve yersin, orada elhamdülillâh yersin!”4
Aynı minvalde müjdeli bir hadis:
“Miraca götürüldüğüm gece İbrahim'i (as) gördüm Bana şöyle dedi: ‘Ey Muhammed! Ümmetine selâm söyle ve onlara bildir ki, Cennet toprağı hoş ve temiz; suyu tatlı ve kendisi düz ve boş bir arazidir Bitkileri ise, ‘Sübhanallah, elhamdülillah, lâilaheillallah, allahüekber ve lâhavle velâ kuvvete illâ billah’tır”5

Ve bir bakarsın, birini sevindirmek bile, aslında ebede dek sana dostluk edecek bir yaratılışın ta kendisidir:
“Bir kimse, bir mü’mini sevindirince, Allah verdiği bu sevinç sebebiyle, onun için bir melek yaratır Kul, kabrine vardığında, o Sevinç Meleği gelir ve ölen kişiye:
‘Beni tanıyor musun?’ der Ölen kişi:
‘Sen kimsin?’ diye sorar
Sevinç Meleği:
‘Ben filancaya verdiğin sevinç(ten yaratılan melek)im Bugün senin yalnızlığında sana dost olacağım ve sorgu meleklerine vereceğin cevapta sana telkinde bulunacağımKıyamet günü göreceğin dereceleri sana seyrettireceğim Senin için Rabbinin yanında şefaatçilik yapacağım Sana cennetteki yerini göstereceğim’ der”6
Ve işte bu hadisle rahmetin derecelerini daha iyi idrak edersin

*
Hâsılı; “dünya ahiretin tarlası”
Burada ekilecek (tüketim), orada üretilecek…
Ve ne ekersek onu biçeceğiz… İyiyse iyi, kötüyse kötü…
Her şey, bir tercihe bağlı…
Ne adına tükettiğine…
Öyleyse ömür dakikalarını Baki’nin yolunda tüket Yani onları senin için ebedî mutluluğa çevirebilecek tek Mercî’nin…
Tâ ki senin için güzel şeyler yaratsın…


Dipnotlar:
1- Âl-i İmran Sûresi: 185
2- Bediüzzaman, Sözler
3- Bediüzzaman, Mesnevî-i Nuriye
4- Bediüzzaman, Sözler
5- Câmiü’s-Sağir, No: 2240
6- İbn-i Ebid-Dünya, Sevab