> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Ney susunca gel
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ney susunca gel  (Okunma Sayısı 959 defa)
12 Kasım 2010, 17:31:01
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Kasım 2010, 17:31:01 »



Ney susunca geL


Duvağı açılmamış sözler bulmalıydım sana... Rüzgâr, şah damarımdan fısıltılar getirdi gönlüme... Usulca duydu kulağım... Kalbim, dinledi emredileni... Bu söz damarlarıma girdi sevilen gülün dikenleri gibi... Sonrasında beynimde toplandı sivri uçları şaşkın tüm dikenler... Şimdi söylemeliyim bunu ama söyleyemiyorum... Tüm kâinat başıma toplanmış ama ölemiyorum... Gassalımı görüyorum... Güneşle birlikte ısıtıyor suyumu... Bağırıyorum gözlerimle... Görmüyor beni... Ah bir sesim çıksa... Söyleyip öleceğim...


Huzurlu bir ses, kâinatı susturuyor... Bu, senin sesin... Haydi diyorsun... Birlikte söyleyip ölelim... Dilim çözülüyor bir anda ve tek bir ses çıkıyor ikimizden... ...Gel!


Almadan vermek için gel... Gafiller aldığını inkar ederken, gerdanında gelincik saklayan güvercinler gibi, edebinden kanat çırpmadan gel...


Acımasız insanlar, anlamsız cümleler gibi canını yakınca gel... Harfler kıyamete çağırırken cümleleri, sebepsiz öldürülen satırlar arasından gel...


Semada ney susunca gel... Kalemine nefes versin ruhun... Bir kılıç gibi kuşan onu... Orduları dök kağıda... Mızraklara sahifeler takılınca gel...


Gece gizlediklerimizi açarken gel... Sedefinden inciler saçılırken... Gönülden dualar mırıldanır teheccüt vakitlerinde kıyamın... sessizce... alaca karanlıkta zaman durunca gel...


Bulutlar, üşüyen kibirleriyle davetiye çıkarınca gel... Çerden çöpten bahaneler bulmasın yüreğin... Umutlar çağlayan gibi kaynarken, ağlarım diye korkmadan gel...


Var gücünle koşarak gel... Dönen dünyanın ufkuna yetişemesen de... Bıkıp dönme, başladığın yeri beğenmezsin. Gölgeleri perişan edercesine severek gel...

Kendine gidişlerinle gel... Neşesi alınmış caddelerden geçip... Gökyüzüne isyan eden betonlar arasından... Bir külçe ete dönsen de... Ağlayan şeytan gibi gel...


Anlam zindanlarından kaçan duygularınla gel... Müebbede mahkûm suskunluğunla... Çaresiz... Bağdaş kurup oturmuşken dünyanın merkezine... Bu olanlar kader mi demeden gel...


Dönüş yolu görünmeden gel... Başka çareler aramadan... Durmadan kaçarken cehennem... Cennet yıkılmadan gel...


Bahane aramadan gel... Yonttuğun taşlar merhamet çalarken bağrından... Seni kendinden korkutan isyanlarınla... Günahın beyazında, cesaretin bitmeden gel...


Sana secde eden meleği severken gel tertemiz yüreğinle... İlk hissettiğin ten gibi... El değmemiş ellerinle gel...


Bazen boğazına yapışır hayat insanın... Tüm verdiklerini söküp alırcasına... Tüm dünyayı kana boğacak kadar kin hissedersin damarlarında... Saygıyı bir hançer gibi sokarsın muhatabının yüreğine... Herkesi düşman bilince gel...


Bu gidişle bela olacağım senin başına... Cehennemde odun bırakmaz taşırım ocağına... Yani tüm yolların sonunda.. Hediye canım yanımda... Yüreğim sen yalnız git! Benim niyet yeni hayata...


Özgürlük, haline ağlarken gel... Sömürü çarkları durmadan nefsini bilerken... Sen düşüncesiz toprağın çamur olurken... ruhuna ada kendini, İsmail gibi tereddüt etmeden gel...



Öte dünya, bir bebeğin gözlerinden bakınca gel... Merhamet kurşunu yüreğini param parça ederken... Geçmişten geleceğine gidince... Tüm fal oklarını zamana batırınca gel...


Ağıtların rüyalarına kalınca gel... Farkına varmadığın gözyaşlarınla... Bir dünya... Bir söz bitmez... Dönüp durdukça âlem semada... Bir koku bir rüzgâr özletince gel... Mecnunun çöllerinden Ferhatın dağlarına... Bir türkü gibi dolaşırken aşk... Bir damla gözyaşı seni yaşatırken gel...


Unuttuğun tövbelerinle gel... Canını yedeğine alırken... Gönül ölümden ölüm çıkarırken, kalan hayatı yüklenip, birden bir olmak için gel...


Bitmeyen yangınlardan artakalanları toplayarak gel... Yapmadığın her şey için suçlu ilan edilirken... Tercih ettiğin hayatlar birer birer kayarken... Ya da umut gibi avucundan uçarken... Üstlendiğin tüm suçlarınla gel...


Yokluğunla gel... Yoksunluğunla... Sürekli sessizlik bağrında ve güneşin çaresiz gölgesi yanında... Deliler ağlarken bayramlarda... Hasret, ölüme can katarken gel...


Kalabalık mezarlarda sinsi rüyalar büyürken gel... Tek kişilik yalnızlık olmaz... Yalnızlığın yalnızlık arayınca gel...


Doğacak umutlarım uğruna, soğuk bir merdiven basamağında bekliyorum ben sevdayı... Paylaşılacak bir hayatı... Kanatılan duayı ve yaşanması gereken tüm acıları...


Dünyanın yüzü gülünce gel... Gece bulutları gibi mahzun dururken... Belirlenen vakitler sınırdan geçerken... Çemberde heyecan bitince gel...


Göz, arşı görmez olunca gel... Cenneti süsleyen meyveler yasaklanınca... Aşk acıyken... Ve sevgi zehirliyken... Varlığın sebebini bulunca gel... İşlediğin günahların hatırına, dağları titreten benliğinle gel...


İkiyüzlü yüzünle gel... Yaşamın, her anınla... İsteyince küller de yanar bilirsin... Kabul etmekten bıktığın zincirlerinle gel...


Süslü gözlerde sokak şarkıları duyunca gel... Tüm iyilikler bitince... Umuda çevir gülü... Üzülme deme... Yağmurdan mektup alınca gel... Zaman sensiz de dursun... Sen... Ne olursun gel...

Aşk, imkansız olmadan gel... Zor umutların çoğalmadan... Maşuklar pervane olup sonsuza uçarken... Kalbindeki ateş sönmeden gel... Bağrın taşa dönmeden gel...


Çağırdığın, seni çağırınca gel... Aradığın seni ararken, bulmaktan korkma... Ham meyveleri dalında bırak... Sözü kısa kesip, dinlemeye gel...

ALINTI

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ney susunca gel
« Posted on: 19 Nisan 2024, 09:52:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ney susunca gel rüya tabiri,Ney susunca gel mekke canlı, Ney susunca gel kabe canlı yayın, Ney susunca gel Üç boyutlu kuran oku Ney susunca gel kuran ı kerim, Ney susunca gel peygamber kıssaları,Ney susunca gel ilitam ders soruları, Ney susunca gelönlisans arapça,
Logged
07 Mart 2011, 21:08:48
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 07 Mart 2011, 21:08:48 »



       SEN imkansızsın..SENSİZLİK imkansız..AŞK İMKANSIZ...

       Rabbim..Nasibimiz yok mudur ..İmkansız mı gerçekten?

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes