> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Yağmura Hasret
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yağmura Hasret  (Okunma Sayısı 895 defa)
18 Mayıs 2010, 20:06:15
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 18 Mayıs 2010, 20:06:15 »



Yağmur'a Hasret

Biz kurak çöllerin çocuğu... Biz susuz vadilerin insanı... Dudaklarımız hep kurudur bizim. Gözlerimizde bir çağlayan hayali vardır. Bazen, gönlümüz dudaklarımızdan daha kurudur. Bu sebepten gökteki bulutlara takılır gözlerimiz çok defa. Hayalimiz yağmur damlalarını kollar semadan düşecek. Bağrımız yanıktır. Istıraplıyızdır. Çile bizi bir sam rüzgârı gibi yalar geçer ve nice canlılıklarımızı alır götürür. Ama kalanlar...

Yine kalanlar bize hayat bahşedecek kadar diri ve ceyyittir..

Biz kurak çöllerin çocuğu... Daima bir yağmur hasretiyle iki büklüm bekleriz. Bu yağmur bizlere ümit- resân olsun diye, özlemlerimizi satırlara ve mısralara dökeriz...

Evet biz Yağmur'danız. Yağmur yağacak yönedir bakışlarımız. O rahmet yönüne çevirmişizdir yüzümüzü...

Yıllar yılı böyle özlemlerle bekledik.. Dedik ki bir yağmur yağsa da içimize en tatlı hayat sularından takdim etse. Bizi doyursa. Özümüzü hakikatin imbiğinden geçmiş saf duru ilhamlarla yeşillendirse. Kuruluklara çiçekler bahşetse, çimenler serpiştirse...
Hep bunu intizar ettik..

Ama bekleyişimiz bu sebepten uzun süre davam etti.

Sonra?

Sonra mı?

Evet bir gün muştu geldi. Gök gürültüsü gibi ses 'Yağmur geliyor!' dedi..

Biz hep beraber koştuk sokaklara. Bayilerin gazete köşelerinde veya camlarında aradık gözlerimizle gizli gizli önce seni.

Göremedik... 'Acaba çıkmadı mı, gelmedi mi, yağmadı mı?' dedik. Üzüldük. Sonra usulca sokulduk bayilerin yanına. Oradaki genç, ihtiyar, orta yaşlı adamlara sorduk.. "Yağmur yağdı mı?" diye. Gözlerinden bir bulut geçti adamların. Kirpikleri biraz evvel Yağmur sayfalarında nemlenmiş oldukları belliydi. Senin kapağına bakmak bile bir can yeşilliği, bir hayatiyet ıslaklığı sunardı insana.. O nemi okuduk onların bakışlarından işte. 'Demek ki bu gözler ona bakmış, onun buğusuna, bulutuna çevrilmiş.' dedik.

'Evet çıktı.' dedi bayideki adam. Yağdı Yağmur'umuz.

İşte bu an bizim kalbimizdeki coşkuya pâyân yoktu ve olamazdı da. Sevincimize sınır olamaz ve heyecan dalgalarımızı kimse durduramazdı. Bir damla yaş yürüdü gözlerimize.. Biz bu devirde â�bu yanlış anlaşılır�diye tuttuk o damlayı. Yanağımızdan süzülmesin ve başka mânalara çekmesinler diye sevincimizi içimize, heyecanımızı özümüze gömdük. Sessizce 'Bir tane verir misiniz.' diye rica ettik bayideki adamdan. Orta yaşlısı onun derde deva olacağını hissetmiş gibi mütebessim takdim etti Yağmur'u gök rengi elbisesinin yeninden uzanmış eliyle. Bu el bize en güzel hediyeyi veriyordu. Yaşlısı da öyle. Genci de öyle uzatırdı zaten. Ve öyle oldu. Onlar da bir milletin can damarına hayat verecek dergiyi bulma coşkusuyla, sevinçten titrek elleriyle uzattılar Yağmur'u bize.
Onu alıp eve mi gitseydik. Bu damlaları hemen oracıkta mı içseydik. Kuru gözlerimize yürüyen o damla biraz sonra bir köşe başında sessizce yanağımıza süzüldü. İlk damla düşerken ilk sayfayı çeviriyorduk.

Evet işte Yağmur'un şıpırtısı, işte o mûsikî içinde nota nota yağışı ve içimize esenlik sunuşu ilk sayfada başlamıştı muştusuna... Yağmur Mûsikîsi şiiri birkaç damlasını ruhumuza atıverdi. Bir bereket bir bolluk içinde yürüdü damlalar özümüze. Yüreğimiz ferahladı.. Anladık Yağmur'un nasıl yağacağını, anladık bu güzide damlaların bizlere nasıl hayat bahşedeceğini. Diğer sayfalara geçmeden önce şiiri birkaç sefer okuduk.. İçimizdeki kuraklık yavaş yavaş silinmeye durdu. Onun yerine sanki Hızır soluğu Mesih nefesi üflenmiş gibi yeşillikler, güller, çemenler belirmeye başladı. Evet ilk damla ilk yeşilliği ilk duygu ve his yeşermesini oluşturmuştu. Bu bereketli soluk bizleri elbette kalbin zümrüt tepelerine çekecekti. Besbelli... Belki de kalbimizi damlaların otağında, bereketin sahilinde, ümidin koyunda yuyup yıkayacak ve doyurup itminana kavuşturacaktı. Böylece kalbimiz zümrüt tepeleriyle geleceğe mehip ve vakur seranatını sunacaktı, kim bilir? Dağlar yeşillenirse bahar geldi demektir. Ve karlar eriyecek, çiçekler açacak vadiler şenlenecek, en minik hisler ve duygular bas ü ba'del mevte uğrayacak, demektir..

İşte öyle oldu ve dirilişimizin ilk kımıldanışı bu mûsıkîyle başladı. Ve ben yağmura hasret yolcu artık ümitliydim...

Evet kurak vadilerin çocuğuyuz biz. Bir damla suya hasret.

Hep bakışlarımız ötelere dönüktür. Bir yağmur hasretiyle kavrulur durur. Birkaç damla olsun düşse diye damla kollarız. Katre bekleriz, meltemler essin diye metafizik pusularda bekleriz. Bir damla avlamak için, bir katre ilhamı yürek elimize düşürmek için sesiz sedasız çöllerde, vadilerde, sahralarda dolanır dururuz. İşte bu gün bu katrelerle tanıştık. Ve ruhumuza Yağmur'un ilk damlası düştü...

Artık edebiyata doyacağız...

Artık san'atla dolup taşacağız. Artık usturuplu, ve güzel üslûbuyla sunulan fikirleri ruhumuza gönderip içimizi ümit ve aşkla, sevdayla bezeyeceğiz.

Yıllar önce bu duygular içinde olan ben şimdi beklediğimiz güllerin, çimenlerin yağmur ile yetiştiğini gördüm.

Bununla birlikte o ilk aşkın, ilk sevdanın daha da ateşlendiğini müşahade ettim.

Bir yağmur fanatiği, diyeceksiniz bana. Olsun, ne derseniz deyin. Ama ben ilk bekleyişimize o kuru dudaklarımıza sunulan yağmur ile nasıl bir dirliğe kavuştuğumuzu size anlatmak isterdim. Fakat buna ne kelimeler ne de lügâtlar yeterli... Benim kısır kalemim ve ifadelerim de buna imkan tanımıyor..

Ama kısaca şunu diyebilirim ki..

Yağmur bir sancının şiiri, bir ızdırabın kasidesi, bir elemin ve acının parağrafı, cümlesi gibi geliyor bize. Sancıyla, çileyle çıkıyor besbelli..


Öyle olduğu için damlaları ızdırablarımıza derman oluyor, acılarımıza tiryak gibi geliyor...

Evet ben ilk gün ile son gün arasında Yağmur Dergisi�in belirli bir seviye kaydettiğini görerek mutlu oluyorum.

Her gün her saat onun için şöyle dua ediyorum.. Yağ yağmurum yağ. Öyle bir yağ ki her tarafta Hakk ve hakikatin selleri çağıldasın. Rasul-ü Ekrem'in sesi ve sözü duyulsun. Ümidin, aşkın nağmeleri şöhret bulsun ve insanlar sevgiye aşık, aşka dilbeste olsun..

Yağ ki içimizdeki kuruluklar gitsin. Yağ daha da yağ ki özümüzdeki çoraklıklar çatlak çatlak olmuş hislerimiz, duygularımız yeşerme imkanı bulsun ve çemenzara kavuşalım tekrar. Üç yüz seneden beri zalam zalam geceyi muştulu bir bahara çevir yağ da.

Çoraklıkları yeşilliğe, susuzlukları demet demet nehirler, çaylar ve ırmaklar ile cennet-asâ bir bahara, bir ümit mevsimine çevir ve bütün insanlığı mutlu et, mesrur et.

Yağ Yağmur�m. Yağ da yağ...
Yeşilliğe boyansın dağ, taş, ova, bağ.
Sağ ilhamlarını gökten,
Yağ o şanlı şöhretli Tek�en..
Yağ da yağ
Erisin kahir ağ,
Kurtuluşa ersin iman ve inanç ufuklarında
Köle asır, esir dünya, mahkum çağ.
Yağ, yağ, yağ...

Aşkın Sevgi

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yağmura Hasret
« Posted on: 29 Mart 2024, 03:30:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yağmura Hasret rüya tabiri,Yağmura Hasret mekke canlı, Yağmura Hasret kabe canlı yayın, Yağmura Hasret Üç boyutlu kuran oku Yağmura Hasret kuran ı kerim, Yağmura Hasret peygamber kıssaları,Yağmura Hasret ilitam ders soruları, Yağmura Hasretönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes