> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine..
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine..  (Okunma Sayısı 791 defa)
06 Kasım 2009, 14:35:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 06 Kasım 2009, 14:35:58 »



MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİNİN TENKİDİ ÜZERİNE

 

    EBUBEKİR SİFİL

ANADOLU GENÇLİK DERGİSİ- Temmuz 2004



İlahiyatçı yazar Ebubekir Sifil’le “Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi” üzerine konuştuk

İslam Batılı Terakkiye Manidir

Hocam, modern İslam düşüncesini oluşturan etkenlerin niteliğinden başlayalım isterseniz. Nedir bu etkenler ve nitelikleri nelerdir?

 
Modern İslam düşüncesini anlamak için önce Modernizm’i anlamak lazım. Kısaca söylersek, Aydınlanma dönemi denen süreçle ifade edilen, Rasyonalizm (mutlak akılcılığın) ön plana geldiği, (din, gelenek gibi) diğer unsurların arka plana itildiği bir anlayış. Kutsal’a ilişkin hiçbir değer ve sınır tanımayan bir düşünce.

Bu düşünce ile Batı dünyası 19. yüzyıldan itibaren kendi yolunda müthiş bir ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerleme karşısında İslam dünyasında yaşanan şaşkınlık sonucu bir iç muhasebeye gidilmiştir. Bu muhasebe bir soruyu gündeme getirmiştir: Batı dünyası ilerliyor, İslam dünyası ise geride kaldı. Acaba bunun nedeni ne olabilir? Bizde mi bir yanlışlık var, yoksa dini algılayış tarzımızda mı? Bununla beraber can alıcı ve yıkıcı bir soru sorulmuştur: İslam terakkiye mani midir? Bu soru sorulduğu andan itibaren modern İslam düşüncesi doğmuştur. Yapılan en büyük yanlışlık da budur zaten. Biz soruyu yanlış sorduk. Ben bu soruyu sormakla büyük bir hata yapıldığı kanaatindeyim.

 Modenizm ahlaksız bir anlayıştır



Neden hatadır? Nitekim bu soruyu soran insanlar (Tanzimat aydını) dinini, vatanını, ahlakını kurtarmak için yola çıkmıştır.

Bir kere Modernizm denilen ve ilerleme olarak görülen anlayış ahlaksızdır. Temelinde, yeryüzünün kuzeyini ve batısını, güneyini ve doğusunu her alanda sömürmesi vardır. Bu sömürü olgusunu gözden uzak tutarak modern Batı medeniyetini doğru anlamak mümkün değildir. “Biz de ilerlemeliyiz” demek, “Biz de sömürelim, yeryüzünün, ekolojik dengenin tahribatına, tabiattaki birçok canlı türünün yok olmasına, ozon tabakasındaki deliğin büyümesine, denizlerin, karaların, insanların kirlenmesine biz de katkıda bulunalım” demektir. Ben hep bir benzetmeyle örnek veririm. İki komşu düşünün. Biri ahlaksız ve namussuz. Bu sayede mal ve mülk sahibi oluyor. Rahat bir hayat yaşıyor. Şimdi diğer komşu kendisine şu soruyu soruyor: Neden onun hayat standartları bende yok? Bu soruyu sorduğu andan itibaren Modernizm’in kıskacına düşmüş demektir. Çünkü o andan itibaren değerler sistemi, hedefi ve kaygısı değişmiştir. Öncelenmesi gereken “ahlaklılık ve namusluluk” mudur, yoksa zenginlik ve konfor mu? İslam dünyası ikinciyi öncelediği için yanlış başladı. Oysa bizim kimliğimiz, onu dışlama üzerine kuruludur.

Modern İslam düşüncesi bir dayatmadır.



Ama uzak tutmakla ondan kurtulamıyorsun ki! Hem kötülüğü yok edip iyiliği yaşatmakla memursun. İçine girsen batıyorsun, dışında kalsan dünya hayatın zindan oluyor ve kötülüğün gücü artıyor. Bu çelişkiden kurtulamıyorsun.

Doğru, kaçmak çare değil. Ben de “kaçalım” demiyorum zaten. Eğer bu dünya iyiye, doğruya, güzele doğru değişecekse, değişmeliyse, bu, ancak Müslümanlar’ın “kendileri kalarak” hayatı dönüştürme azmini kuşanmalarıyla mümkün. Bunu söylerken “ideolojik” ve “aktivist” bir duruştan söz etmiyorum. Benliklerin, gönüllerin, değer yargılarının ve algı sistemlerinin ıslah ve ihyasından bahsediyorum. “Neden ben de onun gibi

olamıyorum?” sorusu bunun için yanlış bir soru ve aslında bu soru Modernizm’in bir dayatması. Yani Modernizm’in dayatmasıyla mı oluştu modern İslam düşüncesi?

Evet, bu bir dayatmadır. Ya benim gibi olursun ya da yok olursun

Peki bizim kabahatimiz yok mu?



Dedim ya, bizim suçumuz kusuru dinimizde veya dini algılayışımızda aramak oldu. Bir kere terakki olarak görülen şeyin gerçekten terakki olduğunu kim söylemiş? O Batı’nın (ahlak ve değerden yoksun) ilerleyişidir. (Dikkat edin, “ilerleme” kelimesinin ne büyük bir imajinatif gücü var! Siz hiç, “ gelin şu ‘ilerleme’ denen şeyi bir tartışalım.

İyisiyle, kötüsüyle, artısıyla, eksisiyle masaya yatıralım” diyebilen birine rastladınız mı?) Ben diyorum ki, bu anlamda bir terakkiye İslam manidir. Hangi terakkiye? Batılı anlamdaki terakkiye. Hormonsuz ve katkı maddesiz yiyeceğin bulunmadığı, ahlak ve maneviyatın köşe bucak sürüldüğü, çıkar ve sömürü üzerine kurulu terakkiye. Hiç düşündünüz mü ABD niçin bir “şirketler devleti”dir? Her şeyi (ahlakî ilkeleri bile) ekonominin belirlediği bir ortamda, evet ilerlersiniz, ama hala “insan” olarak kalıp kalmadığınız bence şüphelidir. Bugün düşünün ki, İslam dünyasının elinde en son teknoloji olsun. Biz atom bombası veya nükleer silah yapamayız. Neden? Çünkü İslam’ın savaş hukukuna ve ahlakına aykırıdır. Kadınlara, çocuklara, yaşlılara, din adamlarına, sizinle savaşmayanlara dokunamazsınız. Peki bunları yapmadan nasıl kullanacaksın atom bombasını?

Kendi düşen ağlamaz

O halde biz her halükarda yenilmeye mahkumuz.

Modern düşünce ve hayat tarzını mutlaklaştırdığımız sürece evet. Zira bu durumda başkalarının ürettiği değer yargısı, hedef, ilke, kaygı ve korkular ekseninde yaşamayı alternatifsiz olarak kabul etmiş oluyoruz. Mesele gelip sonunda kaba güce dayanıyor ve burada tıkanıyoruz. “Başkaları gelip silahıyla bizi dize getirmesin diye, biz de aynı güce ulaşmalıyız” diyoruz. Oysa bu gücün dün Anadolu’da, Vietnam’da ve Afganistan’da işe yarayıp yaramadığını görmüş olmamız gerekiyordu. Ama öylesine yoğun bir propaganda rüzgarının etkisindeyiz ki, neden korkmamız ve neye saygı duymamız gerektiği konusunda bile kendimiz karar veremiyoruz.

 



Kendi düşen ağlamaz diyelim mi?



Diyebiliriz, çünkü modern düşünerek kurtulacağımıza biz karar verdik.

Mesela bir buçuk asır önce Afganî’nin Renan’a yazdığa mektupta (maalesef!) İslam’ın akla gereken değeri vermediğini, hatta Müslüman kadınlara seslenerek, “Üzgünüm ama dinimiz size erkeğe verdiği kadar değer vermiyor” dediğini biliyoruz. Şimdi aynı şeyi AB karşısında yapıyor ve adeta merhamet dileniyoruz. 150 yılda hiçbir şey değişmedi mi?

Ben onu iki yüzyıl olarak söylüyorum. İki asırdır modern dünyaya ayak uyduralım dediniz. Peki ne oldu? Bugün İslam dünyası, iki asır öncesine oranla çok daha kötü durumda.

AKP’nin penceresi Batı’ya bakıyor

Peki ne yapmalı?

İslam dünyasında ciddî bir iç muhasebeye ihtiyaç var.

Ama bu iki asırdır zaten yapılıyor.

Dedim ya, sorular yanlış soruldu diye. Demek ki yanlış bir muhasebe yapılıyor.

Örneğin AKP bir iç muhasebenin ürünü değil midir?

Evet öyledir.

Peki nedir yanlış olan?

Yanlış olan şu: Muhasebenin neticesinde açılan pencerenin yönü Batı’ya bakıyor. Bu bizim zaten iki asırdır yaptığımız bir şey. Farklı bir sonuç alınabilir mi? Sanmıyorum. Çünkü başkalarının icad ettiği bir oyunu, onların koyduğu kurallarla ve onların sahasında oynuyoruz.

 

Din anlayışımız sakat



Doğru olan nedir peki?

Efendimiz’in tespitini hatırlayalım: “Yiyicilerin, yiyecek kabının başına birbirlerini çağırdığı gibi düşmanlarınız sizin başınıza üşüştüğünde haliniz nice olacak?” buyurmuş. Yanında bulunanlar, “Bu niçin böyle olacak; o zaman sayıca azınlıkta mı olacağız?” diye soruyor. Cevap şu: “Hayır. Bilakis o zaman sayınız çok olacak. Ama kalbinizde “vehen” bulunacak. “Vehen”in ne olduğunu sorduklarında ise söyle buyuruyor:

“Dünyaya bağlılık ve ölümden nefret.” Modernizm’in dayattığı hayat anlayışı ne üzerine kuruludur? Dünya hayatını kalıcı kılmak,konforize etmek. Ölüm bizim gündemimize sadece ya bir kaza veya hastalık, yaşlılık… durumlarında giriyor. O da bir an için. Sonra yine gırtlağımıza kadar gömüldüğümüz hayata geri dönüyor ve bıraktığımız yerden devam ediyoruz.

Şu halde doğru olan, yönümüzü tekrar ahirete çevirerek yaşamayı öğrenmek.

Din anlayışımızda da ciddî bir problem var…

Evet, hem de çok. Bir kere ait olduğumuz dini, kültürü ve medeniyeti kavrama, içselleştirme konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Bize intikal eden ilmî bırakın “ihya”yı, “ihata” etmenin bile fersah fersah uzağındayız. Tarihi çarpık okuyoruz, dolayısıyla bugüne miyop bakıyoruz. Bakın ben Hz. Ömer’in sünnet anlayışı üzerine doktora hazırlıyorum. Görüyorum ki, bu noktada ciddi çarpıtmalar söz konusu.

Büyük bir yanlış: Dini modern yöntemlerle okumak



Bunu anlamak gerçekten zor. Türkiye’de özellikle halk ile ilahiyatçılar arasında müthiş bir uçurum var. Sürekli “siz dini yanlış biliyorsunuz. Sizinki bidat ve hurafeden ibaret.” ithamıyla karşı karşıyayız. Allah için, bu ilahiyatçıların ne farkı var bizden?

Çünkü kasdettiğiniz ilahiyatçılar dini modern yöntemlerle okuyorlar.

Yani “Din sosyal bir olgudur” diyen anlayış mı?

Evet. Modern bilimde din sosyal bilimlerin bir alt disiplini mesabesindedir. Kategorize edilmiştir yani. Bu yüzden arada fark oluşuyor.

Peki bunca iç ve dış saldırıya rağmen ehl-i sünnet itikadıyla örülü geleneksel din anlayışımız nasıl ayakta duruyor?

Bu inancın diriliğinden, bir de akıldan önce kalbe, ruha hitap etmesinden kaynaklanıyor. Modern İslam düşüncesinde akıl birinci sıradadır. Oysa ehl-i sünnet itikadında akıl nakle öncelenmez.

Önce nakil sonra akıl vardır…


Evet. Zira aklın işleyiş biçimini nakil belirleyecektir. Tersi durumda öncelikle “hangi akıl?” sorusuyla karşılaşır...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine..
« Posted on: 04 Mayıs 2024, 01:38:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. rüya tabiri,Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. mekke canlı, Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. kabe canlı yayın, Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. Üç boyutlu kuran oku Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. kuran ı kerim, Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. peygamber kıssaları,Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine.. ilitam ders soruları, Modern Islam Dusuncesinin Tenkidi Uzerine..önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes