> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Islam Modernizmi Uzerine..
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Islam Modernizmi Uzerine..  (Okunma Sayısı 811 defa)
06 Kasım 2009, 14:24:58
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 06 Kasım 2009, 14:24:58 »



İSLAM MODERNİZMİ ÜZERİNE

 

    EBUBEKİR SİFİL

 




M.G: Önce çalışmalarınızdan başlayalım isterseniz. Okuyucu sizi, “Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi” adlı bir seri kitap çalışmanız ile tanıdı. Neden “tenkit” ve neden “Modern İslam düşüncesi”nin tenkidi?

 


E.S: Bismillâhirrahmanânirrahîm.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, “tenkit” olgusu, bizim kültürümüzün ve ilim geleneğimizin yabancısı olduğu bir husus değil. Hatta diyebiliriz ki, geçmişten devraldığımız devasa ilim mirasının temelinde “tenkit” olgusu vardır. Meşru sınırlar içinde kalmak ve kabul edilebilir gerekçelere dayanmak kaydıyla insanların herhangi bir konu üzerinde görüş ayrılığına düşmesi normaldir, tabiidir.

“Müsademe-i efkârdan barika-i hakikat zuhur eder” sözünün anlattığı hikmeti, görüş ayrılığına düşülmesini yanlış bulma eğilimindeki bir anlayışın kavraması mümkün değildir. Görüşler farklı olacak ve belli bir zeminde, belli şartlar doğrultusunda çarpışacak ki, hakikat şimşeği de oradan zuhur etsin değil mi?..


Farklı görüşler

Hatta Kur’an ve Sünnet’in titizlikle teşvik ettiği “Şûra” ilkesine hayat veren de “farklı görüşler”in mevcudiyetidir. Bir konuda, ilgili ve söz sahibi herkesin aynı şeyi düşünmesinin beklenmesi hem eşyanın tabiatine aykırıdır, hem de “en doğru” görüşün ortaya çıkmasını engeller. Dolayısıyla Müslümanlar arasında “muhtelefun fih” meseleler daima var olacaktır/olmuştur ve ihtilaflı görüşlerin doğal olarak tevlit ettiği “tenkit” mekanizmasına işlerlik kazandırıldığı sürece hem yanılma payı azalacak, hem de ortaya konan alternatif çözümler, Müslümanlar’a hareket alanı sağlayacaktır.

Buraya kadar söylediklerimiz, “tenkit” mekanizmasının sağlıklı işleyebilmesi için varlığına kaçınılmaz olarak ihtiyaç bulunan “ilmî tutarlılığı” sağlayan “sistematik düşünce”nin tartışan taraflarda mevcut olduğu varsayımına dayanmaktadır. Ancak günümüzde böyle bir yapı var mıdır?

Bu noktada sorunuzun ikinci kısmının cevabına gelmiş oluyoruz; “neden Modern İslam düşüncesinin tenkidi?”

İslam tarihine baktığımızda, ilk fırkalaşma hareketlerinin, her ne kadar ağırlıklı olarak siyasal sebeplerle baş göstermiş olsa da, itikadî yönü olan ayrılıklara dayandığını görürüz. Haricîler’in, Şia’nın, Mürcie’nin, Mu’tezile’nin… ve bunların alt gruplarının gerek Ehl-i Sünnet ile, gerekse birbirleri arasında düştükleri ihtilaf, en temelde farklı İslam anlayışlarından kaynaklanmaktaydı.


Ehl-i Sünnet ve Şia

Yani İslam dediğimiz bu dinin temel kabulleri, kaynakları ve bu kaynakları okuma biçimi nasıl olacaktır? Geçmişte yüzyıllar süren tartışma, cedel ve hatta fiilî çatışmalar, Ehl-i Sünnet’in tartışmasız hakimiyeti ile neticelenmişti. O dönemlerden günümüze, varlığını sürdürebilen iki ana akım kaldı: Ehl-i Sünnet ve Şia…

İşte bugün de o dönemlerdeki ayrılıkları çağrıştıran bir durum ile karşı karşıyayız. Ağırlıklı olarak –ana gövdeyi temsil eden– Ehl-i Sünnet’e yönelik olmakla birlikte, –Şia gibi– diğer anlayışları da hedefleyen bir fikrî taarruz söz konusu. Geçmişten günümüze gelen ne varsa, bütünüyle “tartışılabilirler” sınırına çekilmek suretiyle sarsılmak isteniyor…

M.G: Eğer geçmişte buna benzer bir tartışma yaşandıysa, bugün de yaşanmasında ne sakınca var?

E.S: Elbette bizatihi “tartışma”nın bir sakıncası olamaz. Ama bugünkü durumu geçmiştekinden farklı kılan bazı hususların da dikkatten kaçırılmaması gerekiyor. Şöyle ki:

Geçmişte yaşanan tartışmalardaki “siyasal” saik, İslam dünyasına siyasal, kültürel vd. sebeplerle “dışarıdan” ithal edilmiş unsurlarla vücut bulmuyordu. Mesela bir Mu’tezile’nin temsil ettiği anlayış, argümanlarında felsefî rasyonalizmin etkin izlerine rastlansa da, aslolarak “içeriden” bir muhalefetti.

Keza her ne kadar Haricî anlayışın temelinde siyasal hedefler gözleniyor idiyse de, bu, neticede iktidarı ele geçirmek için yine “içeriden” bir muhalefeti temsil ediyordu.

Ancak aynı durumu günümüzde İslam Modernizmi’nin temsil ettiği hareket için söylemek oldukça zor. Zira İslam Modernistleri, fikrî temellerini büyük ölçüde Oryantalist çalışmalara borçlular.

Bunu gerek zımnen, gerekse açıktan kendileri de ifade etmekten geri durmuyorlar. Oryantalizm’in İslam dünyasını fikrî olarak “çözümlemek” ve “çökertmek” gibi temel bir hedefi bulunduğu vakıası ise, ayrıca vurgulanmaya ihtiyaç göstermeyecek kadar aşikâr…

Dolayısıyla İslam Modernizmi, bu noktada, sizin kullandığınız kelimeyle “sakıncalı” bir duruşu temsil ediyor. Çünkü hareketin fikrî temellerinde soru işaretleri var.

M.G: Ya Oryantalistler’in ortaya koyduğu ve Modernistler’in kullandığı argümanlar doğruysa?

E.S: Evet, kasdettiğim sakınca ve soru işaretleri tam da bu noktada yatıyor. Oryantalistler’in, İslam araştırmalarında kullandıkları yöntemlerden tutunuz da, ortaya attıkları iddialara kadar –tek tük istisnaları bulunduğunu da teslim etmekle birlikte– İslam’a karşı önyargılı hareket etmediklerini düşünmemizi isteyenler, bizden, ya “çocukça”, ya da “çılgınca” davranmamızı bekliyorlar demektir.

Tıpkı Pavlos ve ondan sonraki din adamlarının Hristiyanlığa ve İncil’e reva gördükleri muamelelerde olduğu gibi, İslam’ın ve onun kaynaklarının bize intikalinde temel fonksiyon icra etmiş olan “ilk nesiller”in de benzeri bir tahrip ve tahrif içinde olduklarını; müfessirlerin Kur’an’ı İlahî iradeye aykırı düşecek şekilde tefsir etmek suretiyle tahrif ettiğini, muhaddislerin hadis uydurduğunu, fakihlerin kendi anlayışlarını “din” diye kodifike ettiğini… hasılı geçmişten bize intikal etmiş ilmî birikimin, büyük ölçüde “yanlış” bir İslam anlayışının ürünü olduğunu, kullandıkları tabirler farklı olmakla birlikte özde bunu ifade edecek biçimde –Efganî-Abduh-R.Rıza çizgisinden, Seyyid Ahmed Han’a, Musa Carullah Bigiyef’ten Yaşar Nuri Öztürk’e, Hindistanlı, Mısırlı, Kazanlı, Türkiyeli… pek çok isme kadar– iddia etmeyen bir modernist var mıdır?


Biz Kur’an’a dayanıyoruz

Bu yaklaşıma göre “İslam alimleri” dediğimiz kitle geçmişte öylesine ürkütücü boyutlarda, sistemli ve çok yönlü bir “saptırma” hareketi sergilemişlerdir ki, bugün elimizde İslam diye tuttuğumuz “şey”, tamamen olmasa bile çok büyük ölçüde aslından uzaklaştırılmış bir dini temsil etmektedir. Dikkat ediniz, bizler aynı şeyi Hıristiyanlık ve Yahudilik için kabul ediyoruz. Ancak arada önemli bir fark var: Biz bunu söylerken Kur’an’a dayanıyoruz.

Yani Yahudiler’in ve Hıristiyanlar’ın, dinlerini tahrif ettiğini söyleyen aslında bizzat Kur’an’dır. Şayet Kur’an böyle bir tahrifin varlığını haber vermemiş olsaydı, bu iki din üzerinde oynanan oyunları kim nereden bilecekti? Modernistler ise, münhasıran bu iki din hakkında kabul edilmesi gereken bakış açısını İslam’a da teşmil etmek suretiyle İslam’ın da diğerleri gibi tahrif edildiğini söylemektedirler.

İşte bu temel anlayıştan hareketle Modernistler, İslam’ın adeta “yeniden keşfi” veya “yeniden tarifi” için sarf-ı mesai etmişlerdir/etmektedirler. Bunu yaparken de önce “Modern/ Çağdaş(çı) anlayış-Geleneksel(ci) anlayış” şeklinde temel bir ayrım üzerinden hareket etmektedirler. Bizatihi bu ayrım bile, üzerinde alabildiğine geniş bir şekilde durmayı hak eder ölçüde önemlidir


‘Yeniden tarif’ yanlışı

Kestirmeden söyleyeyim ki, bana göre bu ayrım son derece tehlikeli ve yanlıştır. Sebebi şu: Bu tasnif, İslam’ın “geleneksel” tabir edilen anlaşılma biçiminin –ki bana göre bu, “sahih İslam”dır– ya bizatihi yanlış veya bugün için geçersiz olduğu anlayışı ile sıkı bir şekilde irtibatlıdır. Dolayısıyla bu ayrımı kabul edip, düşüncenizi bu kavramlar üzerine bina etmeye razı olduğunuz andan itibaren en azından bilinçaltınızda “geleneksel İslam’ın” gözden geçirilmeye muhtaç temeller üzerine “kurulu” bulunduğunu peşinen teslim etmiş oluyorsunuz. Bu temeller, “Kur’an’ın normatif hükümlerinin bağlayıcılığı”, “Sünnet’in bir temel kurum olarak “sahih” ve “bağlayıcı” olduğu, yine bir kurum olarak “İcma”ın bağlayıcılığı, Sahabe’nin otoritesi… gibi hususlardır.

Eğer “bu temellerin tartışma dışı olduğu anlayışı nereden geliyor?” diye sorarsanız, sizi “Modern İslam Düşüncesinin Tenkidi” adıyla sürdürmeye gayret ettiğim seri çalışmaya havale etmek zorundayım. Zira bu sorunun cevabı, böyle bir konuşmanın sınırlarını zorlayacak teknik detaylara girmeden tam olarak verilemez.

Burada ancak şu kadarını söyleyebilirim ki, eğer mutlaka bir tasnif üzerinde hareket edeceksek bu, “Ehl-i Sünnet-Ehl-i Bid’at” şeklindeki tasnif olmalıdır. Dolayısıyla bugün kendilerini nasıl ifade ediyor olurlarsa olsunlar, İslam Modernistleri dediğimiz kitle, doğru tasnife göre “Ehl-i Bid’at”tır…

Burada yeri gelmişken çok önemli bulduğum bir hususun altını çizmeden geçemeyeceğim. İslam tarihinde varlık sahnesine çıkmış olan Kelamî fırkaların görüşleri nasıl en ince detayına kadar incelenmiş ve “Milel-Nıhel/Fırak” türü kitaplarda geniş bir şekilde verilmişse, bugün de aynı çalışma yapılmalıdır.

Burada özellikle Kelam sahasında vukufiyet kesbetmiş olan ve bugünü de iyi bilen ilim adamlarının, güncelleştirilmiş “Milel-Nıhel/Fırak” kitapları kaleme almaları gerekiyor. Gerek günümüzde varlığı müşahede edilen Ehl-i Bid’at fırkaların yaklaşımları, gerekse Ehl-i Sünnet’in bunların görüşlerini çürüten argümanları, aktüel bir “Kelam çalışmaları serisi” içerisinde ortaya konulmalıdır.

M.G: Bu noktada, “Ehl-i Bid’at” dediğiniz bu kesimin dile getirdiği hiçbir doğru bulunmadığını söyleyebilir miyiz?

E.S: Bunu kesin olarak söylemek ilmî dürüstlüğe ve insafa sığmaz. Tıpkı İslam tari...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Islam Modernizmi Uzerine..
« Posted on: 23 Nisan 2024, 13:51:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Islam Modernizmi Uzerine.. rüya tabiri,Islam Modernizmi Uzerine.. mekke canlı, Islam Modernizmi Uzerine.. kabe canlı yayın, Islam Modernizmi Uzerine.. Üç boyutlu kuran oku Islam Modernizmi Uzerine.. kuran ı kerim, Islam Modernizmi Uzerine.. peygamber kıssaları,Islam Modernizmi Uzerine.. ilitam ders soruları, Islam Modernizmi Uzerine..önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes