> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Günlük Hayatta İslam Adabı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Günlük Hayatta İslam Adabı  (Okunma Sayısı 718 defa)
17 Ekim 2010, 19:56:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 17 Ekim 2010, 19:56:21 »



Günlük Hayatta İslam Adabı


Abdülfettah EBÛ GUDDE'nin "Min Edebi'l-İslâm" Risalesinde...


Hanîf İslâm dininin birçok âdabı ve faziletleri vardır ki bunlar hayatın her aşamasını ilgilendirir, küçüğü-büyüğü, erkeği-kadını kapsamına alır. Müslüman kişiliğinin gelişimi ve insanlar arasındaki uyumun gerçekleşmesi için İslam dini bu edeblere uymaya çağırmış ve bunları teşvik etmiştir. Şüphe yok ki bu edebler ve faziletlerle süslenmek, bir müslümanın gidişatını güzelleştirir, iyiliklerini yüceltir, kişiliğini sevdirir ve onu insanların kalplerine yaklaştırır.

Burada zikredilecek olan âdab, dinin özü ve maksatları arasındadır. Bunların "âdab" diye isimlendirilişi insan hayatının kıyısında bir yerde bulunup da insanların bunları uygulayıp uygulamamakta serbest olması, veya yapmalarının daha iyi olması anlamında değildir.

Her ne kadar âdabdan bazıları bizlere sıradan ve apaçık gibi gelebilirse de, bunları tekrar hatırlatmak garip gelmemelidir. Çünkü içimizden az olmayan sayıda insanlar, bu gibi aşikar şeylerde hataya düşüyor, böylece güzelliği, yetkinliği ve alâmetiyle seçkin olması gereken müslüman kişiliklerini zedeliyorlar. Bunun içindir ki Resûlullah Aleyhisselam, huzurunda sahâbilerden bazıları bulunduğu sırada; "Siz, kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Onun için elbiselerinize çekidüzen verin, hayvanlarınızın üstünde bulunan şeyleri düzene koyun, öyle ki insanlar arasında hemen göze çarpacak kadar tertipli olun. Allah çirkinliği ve kötülüğü sevmez." buyurarak bizi bu konuda irşad etmiştir.

Bir müslüman elbisesinin güzelliği, görünüşünün zarafeti ve düzgünlüğü ile de müslümandır.

1. Eve girilip çıkıldığı zaman kapıyı sert bir şekilde vurmamalı, kapının kendiliğinden şiddetle kapanmasına da sebep olmamalıdır. Çünkü bu hareket, bağlılığıyla şeref duyduğumuz İslâm dininin inceliğine aykırıdır. Kişinin eliyle kapıyı yavaşça kapatması gerekir.

2. Eve girilip çıkıldığında, orada bulunan ev halkından herkese müslümanların selamı olan "es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh" diyerek selam verilmeli; "Hayırlı sabahlar", "merhaba" veya başka bir sözü bu selama tercih etmemelidir. Peygamberimizin muhterem hizmetkârı Enes diyor ki: "Resulullah (a.s.) bana şöyle buyurdu: 'Evladım! Ailenin yanına girdiğin zaman onlara selam ver; bu senin için de onlar için de bereket olur.'

3. Kişi evine geldiği vakit, birdenbire onun gelişinden korkmamaları için ev halkına ulaşmadan evvel gelişini bildirmelidir ki, kötülük araştıran mütecessis kimseler durumuna düşmesin. Ebû Ubeyde Âmir b. Abdullah b. Mes'ûd (r.a.) şöyle diyor: "Babam -Abdullah b. Mes'ûd- eve geldiği zaman, gelişine evdekilerin alışması için konuşur ve sesini yükseltirdi."

Abdullah b. Ahmed b. Hanbel şöyle diyor: "Babam mescidden eve döndüğünde, içeri girmeden önce duyulması için ayakkabılarıyla ses çıkartırdı, bazen de evde bulunanların onun geldiğini anlamaları için öksürürdü."

Resulullah (s.a.v.), bir kişinin seferden döndüğünde, ailesinin yanına geceleyin birdenbire gelmesini yasaklamıştır.

4. Bir kişinin evinde aile fertlerinden bazıları kendi özel odalarında kalıyorsa, onların yanına girmek istediğinde izin istemelidir; böylece onları hem kendisinin, hem de onların istemeyeceği bir durumda görme durumu ortaya çıkmasın. Bu şahıs ister o kişinin eşi, ister annesi, babası, kızları veya oğulları olsun, bu husus herkes için geçerlidir.

İmam Mâlik Muvattâ'da  II, s. 293 (Kitâbü'l-İsti'zân) Atâ b. Yesar'dan şöyle nakleder: "Bir adam Resulullah'a (a.s.); 'Annemin yanına girerken de mi izin isteyeceğim?' diye sorunca O da: 'Evet' diye cevap vermiş; bunun üzerine adam tekrar: 'Ben onunla aynı evde beraber kalıyorum.' deyince Resulullah (a.s.): 'Onun yanına girerken izin iste!' cevabını yinelemiş. Adam gene: 'Fakat ben ona hizmet de ediyorum.' demiş. Resulullah (a.s.) da: 'İzin iste! Onu üryan olarak görmek ister misin?' buyurunca adam: 'Hayır!" cevabını vermiş. O da: "Öyle ise izin iste." buyurmuş.

Abdullah b. Ömer'in azadlı kölesi Nâfi şöyle diyor: "İbn Ömer, oğullarından ergenliğe ulaşanların odasını ayırır ve onlar babalarının yanına izinsiz girmezlerdi."

5. Bir insan kardeşinin, arkadaşının, tanıdıklarının veya başkalarının kapısını çaldığında, kapıda birinin bulunduğunu bildirmeye yetecek kadar kapıya yumuşakça vurmalı; zorbaların ve polislerin vuruşu gibi ürkütecek ve edebi ihlal edecek seviyede sert ve şiddetli vurmamalıdır.

Bir kadın İmam Ahmed b. Hanbel'e, dinî bir mesele sormak için geldiği zaman kapıyı biraz sertçe vurmuş, o da kapıya çıkarak şöyle demiş: "Bu, polislerin vuruşudur."

Sahabiler, Resulullah'ın (a.s.) kapısını tırnaklarıyla çalarlardı (Buharî, Edebü'l-Müfred).

Peygamberimiz şöyle buyurur: "Rıfk (yumuşaklık) nerede bulunursa orayı zinetlendirir, nereden çekilip alınırsa orayı da lekeler."

İki vuruş arasına çok kısa olmayan bir zaman koymak gerekir. Böylece abdest alan, namaz kılan, yemek yiyen rahatça işini bitirsin. Arada yeteri kadar zaman bırakarak üç defa kapı vurulduğu ve evdeki kişinin meşgul olmaması durumunda açması gerektiği hissi geldiği zaman oranın terkedilmesi gerekir. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz üç defa izin isteyip de izin verilmezse oradan ayrılsın."

İçeri girmek için izin istendiğinde tam kapının önünde değil, sağında veya solunda durulmalıdır.

6. Birisinin kapısı çalındığı ve karşı taraftan "Kim o?" denildiği zaman, kişi tanındığı açık ismini kullanmalı ve  "Filan" diye cevap vermeli, "Birisi" veya "Ben" dememelidir, çünkü bu gibi sözler kapıyı çalanın kimliğini ev sahibine bildirmez. Kapıyı çalan, sesinin içeriden bilindiğine ve tanınacağına güvenmesi de doğru olmaz, çünkü sesler birbirine benzer.

Peygamberimiz (a.s.) kapıyı vuran kimsenin "Ben" demesini çirkin görmüştür, çünkü bu bir şey ifade etmez. Buhâri ve Müslim, Câbir b. Abdullah'dan şöyle rivayet ederler: "Resulullah'ın (a.s.) yanına vardım, kapıyı çaldım. "Kim o?" dedi. "Ben" diye cevap verdim. Resulullah da: "Ben, ben?!" dedi. Bu cevabım hoşuna gitmemiş gibiydi."

İmam ve muhaddis Ebû Nuaym (130-219 h.) esprili bir kimse idi. Bir adam, Ebu Nuaym'ın kapısını çaldı. O da: "Kim o?" diye sordu. Adam: "Ben" diye cevap verdi. Ebu Nuaym: "Kim ben?" deyince adam: "Adem oğullarından bir kimse" dedi, bunun üzerine Ebu Nuaym adamın yanına çıktı, onu öptü ve: "Merhaba, hoş geldin. Ben bu nesilden kimsenin kalmadığını zannediyordum." dedi.

7. Bir kişi, bir başkasını randevusuz veya kararlaştırılan vakitten önce ziyaret ettiği ve karşı taraftan bu ziyareti kabul edemeyeceğini bildiren bir mazeret ileri sürüldüğü zaman, ev sahibi mazur tutulmalıdır. Çünkü evinin hali veya içinde bulunduğu durum, onu karşılamaya engel bulunabilir. Bu gibi durumlarda ev sahibinin, içinde sıkıntı duymadan o kişiye mazeret belirtmeye hakkı vardır.

İmam Malik şöyle der: "Her insan mazeretini söyleyemez. Bundan dolayı selefin (geçmiş İslâm âlimleri ve büyükleri) ziyaret adabı şöyleydi: Ziyaret eden, ziyarete gittiği kimseye: 'belki bir engelin vardır.' diyerek ev sahibinin mazeret gösterebilmesine fırsat sunardı."

A. Cüneyd Köksal

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Günlük Hayatta İslam Adabı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 02:36:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Günlük Hayatta İslam Adabı rüya tabiri,Günlük Hayatta İslam Adabı mekke canlı, Günlük Hayatta İslam Adabı kabe canlı yayın, Günlük Hayatta İslam Adabı Üç boyutlu kuran oku Günlük Hayatta İslam Adabı kuran ı kerim, Günlük Hayatta İslam Adabı peygamber kıssaları,Günlük Hayatta İslam Adabı ilitam ders soruları, Günlük Hayatta İslam Adabıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes