> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri > Diğer Yazılar > Esaretten Hürriyete
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Esaretten Hürriyete  (Okunma Sayısı 894 defa)
10 Kasım 2011, 00:07:43
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 10 Kasım 2011, 00:07:43 »



Esaretten Hürriyete


Kasım 2005 - 83.sayı

Mehmet ILDIRAR
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Tasavvuf türlü türlü yorumlanmıştır. Bunlardan biri de sâlikin kendi varlığından sıyrılıp Allah'a vasıl olmasıdır. Bunun için Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri buyurmuştur: “Tasavvuf, Hakk'ın seni senliğinden öldürmesi, ken­disiyle ihya etmesidir.”

Tasavvuf, ihsan üzere yaşamaktır. Cebrail a.s. Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz'e “İhsan nedir?” diye sordu. Efendimiz buyurdu: “Sen Allah'ı görmüyorsan da Allah seni görüyor.”

Allah beni görüyor sırrı bizim kalbimizde yerleşse, hiçbir kötü iş yapmayız, yapamayız.

“Nerede olursanız Allah sizinledir.” ayet-i kerimesinin tefsirinde izah edildiğine göre, Cenab-ı Hakk'ın mahlukat ile beraberliği vardır ki, bu durum mahlukun zevkine göredir. Hazret-i Mevlâna bundan dolayı şu beyiti okudu:

“Bu bir-iki kadehin neşvesiyle o elçi kendinden geçti. Hatırında ne elçilik, ne de ha­ber verip almak kaldı.”

Hazret-i Ömer r.a.'a bir elçi geldi. Hazret-i Ömer İslâm'ın hakikatıyle ona sohbet edince, elçide ne elçilik, ne haber, ne memleket kaldı. Allah'ın kudretine hayran kaldı. Memleketine dönünce büyük itibar gördü. Müslüman oldu.

Sel denize gelince deniz, tohum tarlaya atılınca ekin olur. Dervişler oturduğu zaman muradları Allah olursa, derviş kaybolur; Allah'ın rahmet de­nizinde boğulur.

Hz. Adem a.s. yeryüzüne indikten sonra ekmek yemeye başlayınca, ek­mek cansızken bir bakıma canlı Adem oldu. Yani Adem a.s. ekmeği yedi, ekmek Adem oldu.

Tasavvuf inkâr edilemez. Allah adamlarını bilmek uyanıklığa bağlıdır. Sofiler, gıybetten, rekabetten, birbirleriyle uğraşmaktan vazgeçse; dü ş manla­rı olan kendi nefsleriyle başbaşa kalsa, bütün meleklerin konuşmasını duyar!

Mum, yağ ateşe feda olunca ışık verir, nura dönüşür. Sürme taşı göze sürülünce gözde görme kuvveti artar. Bir kâmilin eteğine yapışan da, kendinden kurtulup bir zindenin vücuduna ittisal edince, o kimse, onun gibi olur.

Mum yandı, odun yandı, nur oldu. Sürme taşı, taşken göze çekildi, ba­siret gözü açıldı. Akan sel denize katıldı, derya oldu. Yağmur gökten indi, bahçeye girdi, gül, nergis oldu. Sen de gökten inen yağmur gibisin. Gül, nergis olmaya bak. Dikenli, faydasız bir bitki olma.

Ölü ile oturan dirinin de vay haline ki, kendisinden dirilik yok olur, ölü­lerin haline geçer. Rasulullah s.a.v. Efendimiz buyurdu:

- Sakın ölülerle oturmayınız.

Sordular:

- Ya Rasulallah , ölüler kimlerdir?

- Dünyaya dalmış olanlardır.

Dünyaya dalanlar çeşit çe şit. Her birimiz insan olarak dünyaya dalmı­şız. Sen kara kalabalıkların sohbetinden Allah sözünü okumaya kaçacak olursan, enbiya- yı izamın ruhlarıyla aşinalık peyda edersin. Onun için avamın ruhlarını bırak, salâvat getir, enbiyanın ruhlarıyla irtibat kur. Allah'ın azametiyle irtibat kur­mak istersen Kur'an oku. Kur'an okuyan kimse, Kur'an'da zikredilen peygamber kıssalarıyla yakınlık peyda eder. Kendisiyle enbiya arasında aşinalık doğar.

Kur'an okumanın da şartı vardır. Kur'an okumaktan maksat emirlerini tut­mak, yasaklarından sakınmaktır. Mühim olan, yedi saatte Kur'an'ı hatmetmek değildir. Keşke yetmiş saatte hatmetsen de, içinde iki damla göz yaşı olsa...

İşte biz, bu dar kafesten ancak bu vasıta ile kurtuluruz. Şu vücut kafe­sinden ruhumuz tevhid nuruyla Hakk'a doğru yol bulur. Kendini hasta ve za­yıf gösteresin ki, seni şöhret kafesinden dışarıya atsınlar.

Ruh, kafes içindedir. Kimi şehvet, kimi şöhret, kimi hiyanet , kimi gaf­let kafesinde. Sen ruhunu bu kafesten kurtarmak için arınma ve tevbe ufkuna uç. Allah tevben ile seni ceset kafesinden çıkarsın. Hiyanetle , gıybetle, sofi çekiştirmekle zulüm kafesinde kalınır.

Hizmet edende kibir, ululanma, benlik davası varsa, o sofi Allah'a yakınlık peyda edemez. Şu halde, Allah'a götüren, hizmetten ziyade sadakattir, kurbiyettir , nefsini bilip başını öne eğmektir. “Yirmi-otuz senelik hizmetin var!” gibilerden konuşmamak gerekir.



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Esaretten Hürriyete
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:59:56 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Esaretten Hürriyete rüya tabiri,Esaretten Hürriyete mekke canlı, Esaretten Hürriyete kabe canlı yayın, Esaretten Hürriyete Üç boyutlu kuran oku Esaretten Hürriyete kuran ı kerim, Esaretten Hürriyete peygamber kıssaları,Esaretten Hürriyete ilitam ders soruları, Esaretten Hürriyeteönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes