> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi..
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi..  (Okunma Sayısı 874 defa)
05 Kasım 2009, 23:54:34
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« : 05 Kasım 2009, 23:54:34 »




BİR MODERN KUR'AN TELAKKİSİ BAĞLAMINDA

NESH MESELESİ

 
Kur’an üzerinde hakkı verilmiş bir anlama faaliyetinin gerçekleştirilebilmesi için kendi içinde bütüncül ve tutarlı bir sisteme ihtiyaç bulunduğu açıktır. Üstelik bu sistemin sadece bütüncül ve tutarlı olması değil, aynı zamanda mümkün en üst seviyede nesnelliği/objektiviteyi sağlaması da esastır. Kur’an’ın hidayete erdirme özelliğinin tezahürü buna bağlıdır.


Ahkâm ayetleri ya da mücmel bırakılmış (kimi kıssalar gibi) diğer konular üzerindeki ihtilafı belli ölçülerde tolere etmek mümkün, hatta yerine göre gerekli iken, Din’in temeline (Usulüddîn) doğrudan taalluk edeceği, yani Din telakkisini belirleyeceği için itikadî meselelerde göreceliğin/öznelliğin mümkün olduğunca asgari seviyeye indirilmesi gerekir. Aksi halde neye nasıl inanılacağı konusunda meydana gelecek kargaşa ve belirsizlik, dinin varlık ve bekasına yönelik en büyük tehlike olarak sahne alacaktır. Kur’an’ın Yahudilik ve Hristiyanlık tecrübelerine yaptığı onca ısrarlı vurguyu bu merkezde ele almazsak, temel bir Kur’anî maksadı ıskalamış oluruz.

Anlama sisteminin nesnelliği, Usul-i Fıkıh ve Usul-i Tefsir kaynaklarında detaylarıyla işlenen hiyerarşik referans mekanizmasına intibak kabiliyeti ile doğru orantılıdır ki bu mekanizma Kur’an’ın, kısaca ve sırasıyla Kur’an, Sünnet ve Sahabî kavlinden oluşan üç naklî zeminde anlaşılması ilkesi üzerine oturur.

Modern zamanlarda Kur’an bağlamında en fazla tartışma konusu yapılan meselelerden birini, “nesh”i bu bağlamda ele almayı hedefleyen bu yazı, modern iddiaların mı, yoksa yüzyıllardan tevarüs edilen anlama tarzının mı daha objektif olduğu sorusuna kısmî bir cevap teşkil edecektir


Nesh nedir?


Görüşlerine Fahruddîn er-Râzî vasıtasıyla muttali olduğumuz Ebû Müslim el-Isfehânî’yi hariç tutarak konuşursak, bir kısım Kur’an ayetleri arasında nesh ilişkisi cereyan etmediği iddiasının modern zamanlara ait olduğu görülmektedir. Ne var ki, neshin caiz ve vaki olmadığı konusunda gerek Kur’an’da gerekse de Sünnet’te herhangi bir açıklama bulunmadığı halde, neshi kabul etmeyenlerin önce bu görüşü bir kaziye-i muhkeme olarak kabul ve ardından da ilgili Kur’an ayetlerini bu doğrultuda tevil ettiği dikkatlerden kaçmamaktadır. Mesele Sünnet sahasında daha vazıh olduğu ve neshi kabul etmeyenler yaygın olarak Kur’an ayetleri etrafında spekülasyon yaptığı için, bu makalede nesh konusu Kur’an ile sınırlı bir çerçevede ele alınacaktır.

Sözlükte nesh, güneşin gölgeyi veya gölgenin güneşi, yaşlılığın gençliği ortadan kaldırmasında olduğu gibi, “bir şeyin, ardından geldiği başka bir şeyi izale etmesi” anlamına gelir.[1] Ayrıca bu kelime “istinsah”, yani bir kitabın ikinci bir nüshasını oluşturmak için muhtevasını başka bir yere aktarmak anlamında da kullanılır.[2]

Farklı Usulcüler tarafından farklı cümlelerle tarif edilmiş ise de[3], Hanefî Usulcüler ve Fukaha neshi, sonra gelen delilin, önceki delilin bildirdiği hükmün uygulama zamanının dolduğunu beyan etmesi, yani bir “beyan-ı tebdil” olarak anlamışlardır.[4]

Buna göre Allah Teala tarafından vaz edilen herhangi bir hüküm, biz kullar bakımından ebedîdir; zira biz onun yürürlük süresi veya nesh edilip edilmeyeceği konusunda bir bilgiye sahip değiliz. Hükmü vaz eden Allah Teala ise, onun yürürlük zamanını ezelî ilmiyle bilmekte ve biz kullar için vakti geldiğinde onun peşine bir başka hüküm inzal buyurarak önceki hükmün uygulama zamanının bittiğini bildirmiş olmaktadır.

Neshin Kur’anî temelleri

Bu başlık altında Kur’an ayetleri arasında nesh ilişkisi bulunmasının caiz (mümkün) olduğu üzerinde durulacaktır. Neshin vukuu meselesini ise bir sonraki ara başlık altında ele alacağız. Neshin bir kısım Kur’an ayetleri arasında cereyan ettiğini söylemenin cevazına aşağıdaki ayetlerden istidlal edilmiştir:

1. “Biz bir ayetten her neyi nesh eder veya unutturursak, mutlaka ondan daha hayırlısını veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kadirdir.”[5]

Neshe karşı çıkanların genellikle bu ayetteki “nesh” kelimesi üzerinde dururken “unutturma”yı ya üstünkörü yorumlarla geçiştirdikleri veya son derece tehlikeli yorumlara saptıkları dikkat çekmektedir.[6] Bu noktaya geçmeden önce, ayetteki “nesh”ten ne anlaşılması gerektiği üzerinde duralım:

Her şeyden önce bu ayetin zahir ifadesinin umum bildirdiğini, bu sebeple –Elmalılı merhumun da belirttiği gibi– burada anlatılan neshin Kur’an ayetleri arasındaki nesh ilişkisini de içine aldığını inkâr etmenin bu ayetin zahirini inkâr anlamına geleceği açıktır. Dolayısıyla buradaki neshi Kur’an’dan önceki kitaplardaki nesh, Kur’an’ın o kitapların bir kısım ahkâmını neshi veya mushafa geçmemiş ayetlerde nesh gibi belli bir alana hasretmenin hiçbir delili yoktur.

Ayetteki “unutturma”ya gelince, buradaki “ننسها” kelimesinin “ننسأها” şeklindeki kıraatinin de mütevatir olduğu, hemen bütün tefsir kaynaklarının ortaklaşa naklettiği bir keyfiyettir. İlk okunuş “unutturma” anlamına gelirken, ikinci okunuş “erteleme” anlamına gelmektedir.[7] Ebû Hayyân, bu kelimenin okunuşu ile ilgili olarak 11 ayrı vecih zikretmiştir. Bu yazının çerçevesini taşmış olmamak için burada ayrıntıya girmeyeceğiz.[8]

Şu halde 2/el-Bakara, 106 ayetini, bu kelimeyi “ننسها” şeklinde okumak suretiyle tefsir etmek ne kadar normal ve gerekli ise, “ننسأها” şeklinde okumak suretiyle tefsir etmek de o kadar normal ve gereklidir. Bir başka şekilde söylersek, ilgili ayeti bu kelimenin mütevatir kıraatlerinden herhangi birini ihmal ederek veya görmezden gelerek yapılacak tefsir, her halukârda eksik olacaktır.

Peki bu kelimeyi “ننسأها” (ertelemek) şeklinde okuduğumuz zaman bu durum ayetin tefsirine, dolayısıyla bildirdiği hükme nasıl etki etmektedir? Öncelikle belirtelim ki, bu durumda ayeti, “Biz bir ayetten her neyi nesh eder veya ertelersek…” tarzında anlamamız gerekiyor. Bunun anlamı şudur: Biz bir ayetin bildirdiği herhangi bir hükmü nesh eder yahut ayetin nüzulünü ertelersek…”

Bu “erteleme”nin nesh bağlamında ne ifade ettiğine gelince, ayetten anlıyoruz ki Allah Teala bazı hükümlerin nüzulünü ertelemekte, geri bırakmakta ve onların yerine daha hayırlısını[9] veya dengini inzal buyurmaktadır. Bu da, “erteleme”nin tabiatı gereği, inzali ertelenen hükmün veya ayetin bir süre sonra indirileceği anlamını tazammun eder.

Kelimenin bu şekilde anlaşılması iki nükteyi mutazammındır:

1. Ayetteki “nesh” ile “erteleme” kelimeleri arasında bir “karşılıklılık” vardır.

2. Nesh mevcut bir hükmün tatbik süresinin dolduğunu anlatırken, “erteleme” mevcut hükmün tatbik süresinin –ertelenen ayet inene kadar– devam edeceğini anlatır.

2. “Biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz (beddelnâ) zaman –ki Allah ne indirdiğini (ve ne indireceğini) bilir–, “Sen ancak bir iftiracısın” dediler.”[10]

Önce burada da ayetin ifadesinin umumî olduğunu belirtelim. Her ne kadar bu ayetin Mekke’de inmiş olması dolayısıyla “ahkâmda nesh”e delalet etmeyeceği söylenmiş ise de[11] bu durum, ayetin şöyle anlaşılmasına engel değildir: Allah Teala, bir ayetin yerine başka bir ayet getirmiştir. Yani bir ayetin yerine başka bir ayet getirilmesi, vaki olmuş bir hakikattir.

Neshin “ahkâm” sahasına inhisar ettirilmiş olması da bu gerçeği değiştirmez. Zira şayet bu ayet ahkâm sahası dışındaki ayetler arasında bir değiştirmenin vuku bulduğunu anlatıyorsa, bunu ahkâm sahasını da içine alacak şekilde daha genel bir çerçevede düşünmemize bir mani yoktur. Zira dediğimiz gibi ayetin ifadesi umumîdir.

3. “Allah dilediğini siler, (dilediğini) bırakır. Ana Kitap O’nun katındadır.”[12]

Bu ayet de neshin bir “beda”[13] olmadığını ifade etmesi bakımından konumuz bağlamında son derece önemli bir delalete sahiptir. Burada Allah Teala’nın, dilediği hükmü silip, dilediğini ibka ettiği ifade buyurulduktan sonra “Ümmü’l-Kitab”ın O’nun katında olduğunun vurgulanması, silinenin de, ibka edilenin de ilm-i ilahide mevcut ve –tabir doğruysa– bir “ilahi program” çerçevesinde olduğunu anlatmaktadır.

Neshin Kur’an bağlamında caiz olduğunu anlatan ayetler temelde bunlardır. Peki bu cevazın Kur’an ayetleri bağlamında pratik bir karşılığı var mıdır? Yani Kur’an’da nesh vuku bulmuş mudur? Şimdi birkaç örnek üzerinden bu sorunun cevabını arayalım:

Kur’an’da nasih ve mensuh ayetlere örnekler

Necva sadakası


1. “Ey iman edenler, peygambere gizli bir şey danışacağınız zaman, fısıltınızdan önce bir sadaka verin! Bu sizin için hem bir hayır hem de daha ziyade temizliktir. Fakat gücünüz yetmezse, şüphe yok ki, Allah Ğafûr’dur, Rahîm’dir.”[14]

Görüldüğü gibi bu ayet, mali durumu yerinde olan sahabîlere Hz. Peygamber (s.a.v) ile gizli bir mesele konuşmak istedikleri zaman, önce fakirlere bir miktar sadaka verme yükümlülüğü getirmektedir. Sadece gücü yetmeyenler bu yükümlülükten muaf tutulmuştur.

Ancak hemen sonraki ayette bu yükümlülüğün kaldırıldığını görüyoruz:

“Fısıltınızdan önce sadakalar takdim etmekten korktunuz mu? Madem ki yapmadınız, Allah da sizi bağışladı, artık namaza devam edin, zekâtı verin ve Allah ve Resulü’ne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”[15]

Her ne kadar suredeki dizilişleri peşpeşe ise de, ikinci ayetin ifadesinden, iki ayetin nüzulü arasında belli bir süre bulunduğunu anlıyoruz. Nitekim Hz. Ali (r.a)’nin bir dinarı 10 dirheme bozdurarak her gün bir dirhem sadaka vermek suretiyle Hz. Peygamber (s.a.v)’e özel meseleleri hakkında danıştığı, daha sonra bu hükmün nesh edildiğini söylediği nakledilmiştir.[16]

Her ne surette olursa olsun, burada ilk ayetin...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi..
« Posted on: 24 Nisan 2024, 07:17:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. rüya tabiri,Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. mekke canlı, Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. kabe canlı yayın, Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. Üç boyutlu kuran oku Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. kuran ı kerim, Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. peygamber kıssaları,Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi.. ilitam ders soruları, Bir Modern Kuran Telakkisi Baglaminda Nesh Meselesi..önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes