Bir dil bir millettir

Bir Dil Bir Millettir

Dil,bir milletin özüdür.Milletler dilleri var olduğu sürece milli benlik ve bağımsızlıklarını korurlar.

Türkçeye sahip çıkmak Türkiye’ye sahip çıkmaktır.Türkçenin gelişmesi demek aynı zamanda Türkiye’nin gelişmesi demektir.Çünkü ülkelerin kültürel gelişimi dillerinin gelişimi ile paraleldir.Var olan dilin korunması ülkedeki kültürün korunmasını ve devam ettirilmesini sağlar.

Bugün toplumumuzda Türkçenin korunması bağlamında bir yozlaşma görülmektedir.Özellikle dilimize giren ve kendilerine geniş bir yayılım alanı bulan yabancı kelimeler Türkçemizde görülen bu yozlaşmanın en büyük tetikçisi ve kanıtıdır.

Günümüzde topluma para egemen olmuştur.Bu paranın kaynağı ise dışarıdır.Dışarı ile yapılan ticaretlerde yabancı sözcükler dilimize geçmektedir.Bu yüzden dilimizde yabancı sözcük artmıştır.Bunun engellenebilmesi için ise tedbirler alınmalıdır.Dilimize teknoloji,dış basın yada sanayi ürünlerinin etkisiyle giren yabancı sözcükler zorunluluk dışında yer verilmemelidir.

Türkçenin gelişmesi aynı zamanda düşünce üretkenliğinin de gelişmesi demektir.Türkçenin gelişmesi bir şekilde engellenecek olursa düşünce üretkenliği de engellenmiş olur.Düşünce anlamında gelişemeyen ve üretkenlik gösteremeyen toplum çağdan geride kalır. Bu yüzden Türkçenin gelişmesine çok önem verilmeli ve titizlikle üzerinde durulmalıdır.

Genç beyinler yani toplumumuzda var olan gençler toprak gibidir.Bugün onlara ne ekersen yarın onu biçersin.Belli bir zaman içerisinde Türkçe ve buna bağlı olarak kültürümüz o kadar geriledi ki şimdi gençlerimiz Amerikan kültürünün etkisi altında.Ne acıdır ki levis pantolon ya da nike ayakkabısı olmayan kendini basit zannediyor.Okullarda kişiler artık markalara göre sınıflandırılıyor.Bu yüzden Türkçemizin okullarda düzgün bir şekilde kullanılması ve korunması gerekmektedir.Okullarda okutulan kitaplarda Türkçeyi düzgün ve etkili kullanan çağdaş yazarların metinlerine daha çok yer verilmelidir.

Toplum eğitim kurumları yerine kitle iletişim araçları ile yönlendiriliyor.Bu anlamda medya büyük yer kaplıyor.Medyada yeterli denetim yapılmamasından Türkçe zarara uğramaktadır ve bu zarardan dolayı hayata karşı duyarlı insanların kalbi,belleği ve düşünceleri örselenmektedir.Medya üzerinde denetimin arttırılması,yapılan yayınlarda ya da yazılı medya araçlarında Türkçemizin düzgün kullanılmasına dair denetimin arttırılması gerekmektedir.

Türkçenin korunması için öncelikle sözcüklerin düzgün kullanılması gerekmektedir.Bu yüzden aydın kesime Türkçenin korunmasında büyük önem düşmektedir.Yazarlar,sanatçılar yahut gazeteciler Türkçeyi düzgün kullanmalı yozlaştırmanın yada geriletmenin aksine topluma örnek olarak geliştirmelidirler.Bu tarzda yazılar yazılmalı,yayınlar yapılmalıdır.Toplumumuzda Türkçemizin düzgün bir şekilde kullanılıp geliştirme duygusu uyandırılmalıdır.

Yurt dışında yaşayan çocukların dillerinin kullanımını iyi bilmelidirler.Bulundukları toplumun etkisiyle Türkçe yozlaşmamalı bunun tam tersine daha büyük bir özenle korunup geliştirilmeye çalışılmalıdır.

Türkçenin korunması konusunda bireysel ve toplumsal duyarlılık çok önemlidir.Bu konuda herkese görev düşmektedir.Asıl sorumluluk ise eğitim kurumlarına,sözlü yahut görüntülü kitle iletişim araçlarına yazarlara aydın kesime düşmektedir.

Bu ve bunun gibi sebeplerden dolayı Türkçemizin korunması ve geliştirilmesi çok önemlidir.Türkçe toplumumuzun var olma sebeplerindendir.Atatürk’ün de dediği gibi ”Türk dili,Türk toplumunun kalbidir,beynidir.”Şunu hiç bir zaman unutmayalım ki;

Dilini kaybeden ülkesini de kaybeder…

ERSİN ALAKUŞ
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın