> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Akasya düşleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Akasya düşleri  (Okunma Sayısı 665 defa)
12 Kasım 2010, 17:18:17
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 12 Kasım 2010, 17:18:17 »



AKASYA DÜŞLERİ


Önce sevmeyi öğrettiler tenden uzak, gönle yakın sonra ellerimi kelepçeledi her gelip geçen gönülçelen. her şarkıya riyakâr notalar dizdiler ve astılar ömrümü çığırtkan bir sehpada. sallandı düşüm, ardından lerzeye tutulmuş ışıkta düştüm kabir denen kuyuya. ben seni şarkılarla sevmiştim, her nota gül olurdu solmayan baharlara. seni sırılsıklam, kırkikindi yağmurları kadar duru, bengisu kadar eşsiz, sabır çiçekleri gibi hoş kokulu sevmiştim. şimdi sildim adını şarkılardan.


 Bir notalık yokmuş değerim. bekledim çok bekledim daha beklerdim de lâkin sevdanın senin dilinde bir engerek gibi raksettiğini gördüm. sen zehirdin, zehredendin… geçer elbet geçmeyecek sandığımız her dokunuşunda karabasan sancımız. eloğlu kalbimize ekipman kurmuş, olta atıp ağ salmış hayatımıza. ömrümüz misinanın ucunda, tırnaklarımızsa ağlarını parçalamakta. saçlarımız şefkatli yosunlarla koyun koyuna. nasıl olsa ilkyazdan kalma sınır çizgimiz o yeşil ışık var ya, alır gözlerimizi anaforlarımızda. gün gelir senin hesabınca tutmaz ebced. dağılır ağ, kopar misina, hoyrat bir türkü tutturur dalgalar imbatlar eşliğinde okşar takılanı. iskelenin nabzından akan intihar, boğar düzeneğinde kıvrılan yılanı.


Zaman kırar omurgasında baş eğmez hergele aykırılıkları. bakmasını bilmeyen gözlerin düşürdüğün de as beni turkuaza tutunamayışlarımdan. ya da azat et ruhumu iblisin şerrinden. arala mahşerimin kızıllığını, düş renginden ama sakın aşkla sınama! katledilen yüreğin ahvali kazınır tenimin taravetini kaybetmiş yasına. yazılınca cürmü nemrud’un kitabesine günahının sancısında doğuyordu yol gösteren sitare. kut/sayıp doyduğum tasından ıslak bir ölüm içiyordu iniltiyle peygamber çiçeği. akrebin bu kaçıncı ihaneti? kim öğretecek cihetini kaybetmiş aşka, leylâk zamanlarında kalbin zaten ölü nefes doğurduğunu. kutsal saydıklarımızın koynunda aklanırken kınanma, kıyametimi geçtim. övünme, devinme, ardım-sıra sevinme. gör bak ne belâları sevdim ayaklarımı sımsıkı bastığım zeminde. pençelerimde boşluğa düşerken şehir, başıbozuk sahillerin kursağına tıkanmış kumulda inliyor dehrin amansız fermanı. ağlama duvarına hapsedilmiş gözyaşı, serpecek isyanını gözlerin nezaretinde.

Her bakış “yine vurgun mu” diyecek setlerini yıktıkça ölüm? haydi birer birer çık ömrün basamaklarını, düşler âleminde sis perdesini arala gözlerinin. yaz adını ayrılığa kavuşabildiğince. düş(me) artık peşime bu son gidiş. nicedir suskuya mı kardeş yüreğin!? canımın boşluklarına ot tıkma seanslarında bin otlakta yayılırken karmaşa okyanus diplerinde umarsızca vurgun yedim de ayıl(ama)dım rüyalarımdan.

Sanki benmişim âdem’i bir tatlı işve ile sürgün ettirip ağuyu bal gösteren havva; cennetlerden kovduran olmayan dünyalara! ibrahim oluvermişim kül san(d)ıkları bahçelerde gül olduğumu hissederek her defasında. yusuf’un gömleğindeki d/okunuşun gölgesinde züleyha mı idim sanki, bir ara ay şavkırken günaha. el değmemiş yanlarımla isa’lar mı doğurdum, meryem miydim masumiyetini akrepler sokan. yed-i beyza mucizeler mi fısıldadı ellerim ki nûr’unu gören gözlerin musa’sı sanıldım. nuh olup keşke yüzdürebilseydim tufanlarda gerçeği. billur saraylarda etekleri salınan belkıs’tım ama fark mı edemedim süleyman’ın dayalı duruşunu… ayılırken rüyadan, titretti çapsız bir kıpırtı asâyı ve yıkıldı sözlerinle saraylarımın anlık saltanatı. sen; adı ayrılıkla anılan ihanet! çıkar maskelerini gazap meleği! son vahyin ışığında kapandı göğün kapıları. lahûtî sese kulak verip mabede yönel. cümle kapısından gir şehre, gör ki ne âlemler yangınında suskun, güller ise küllerde son raksı sunsun.

ALINTI

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Akasya düşleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 18:24:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Akasya düşleri rüya tabiri,Akasya düşleri mekke canlı, Akasya düşleri kabe canlı yayın, Akasya düşleri Üç boyutlu kuran oku Akasya düşleri kuran ı kerim, Akasya düşleri peygamber kıssaları,Akasya düşleri ilitam ders soruları, Akasya düşleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes