Konu Başlığı: Lügatca Harfi - İ Gönderen: Safiye Gül üzerinde 06 Eylül 2010, 19:07:13 Lügatca Harfi - İ İane: Yardım için toplanan para. İâne_i hayâl: Hayâlin yardımı. İbda: İcâd. İbtidâi: İlk (mekteb) İbtisâm: Gülümseme. İcbar: Zorlama. İcmali: Kısa, toplu. İctihad: Din âlimlerinin Kur´ân-ı Kerîm ve hadislere dayanarak ortaya koydukları şer´î düstur. İdadi: Lise İdâre-i müstebîde: İstibdâd idaresi. iddiâ-yı muhîk: Haklı iddia. İfâ: Yerine getirme. İfrat: Aşırı gitme. İğfâllât: Aldatmalar. İhata: Sarma, kuşatma. İhâta-i edebiyye: Edebiyata ait geniş bilgi sahibi olma. İhda: Hediye verme, hediye etme. İhraz: Alma, elde etme. İhtikâr: Hakir görme. İhtimâr: Mayalanma. İhtirâmat: Hürmetler. İhtisâsât: Hissetmeler. İhtiyâr: Seçme, isteme. İhvan-ı safa: Temiz, samîmi dostluk. İhzar: Hazırlama. İkâme-i dâva: Meseleyi ortaya koyma. İkdam: Devamlı ve gayretle çalışma. İklîm: Ülke. İksîr-i beka: Ebedîlik içkisi. İktâhâm: Göğüs germe, karşı durma. İ´Iâ: Yükseltme. İlâhî: Ey Allah´ım! İlân-ı mübahat: Açık açık öğünme. ilhâd: Allah´ı inkâr etme, dinsizlik. İlhad:Allah’ın inkar etme ,dinsizlik İlm-i hâl: Dinî kaideleri öğretmek üzere yazılmış kitap. İmâ: Dolayısıyla anlatma. İmâle: Kısa heceyi vezne uydurmak için lüzumundan fazla uzun okuma. İmhâl: Mühlet verme. İmrâr: Geçirme. İmtina: Çekinme, geri durma. İmtisal: Gerekeni yapma, emre uyma. İmtizaç: Karışabilme, uyuşma. İn´am: Nimet verme iyilik etme. İnayet: Gayret; lütuf, ihsan. . - İnbisât: Yayılma; ferahlık. İncizab: Cezbolma, çekilme. İnd-AIlah: Allah katı infat: nafaka verip geçindirme. İnfial: Gücenme. İnfîrâd: Yalnız olma. İnhirâf: Dönme, sapma. İnhitat: Aşağı düşme. değişme, dönme. İnkiılabat: değişmeler. İnk^yâd: Boyun eğme, bağlılık. İnkisâr: Kırılma. İnsan-ı kâmil: Olgun, fazîlet ve güzel huy sahibi insan. İnsilah: Sıyrılıp çıkma. İnşad: Şiiri ahengine göre okuma. İnşirah: Açılma, ferahlık. İntac: Neticelendirme. İntihâb: Seçme. İntikad: Tenkid. İntikaş: Nakşolunma. İntîsâb: Bağlanma, mensubolma. İntişâr: Neşrolunma, yayılma. İntîzâr: Bekleme. inzal;İİndirme. İrâd-i nutk: Nutuk söyleme. İrad: Getirme; söyleme. İrşâd:Doğru yolu gösterme. İrtica: Gericilik. İrtifa: Yükselme; yükseklik. İrtihal: Göçme. İs’af: Kabul etme. İsmâ´: Dinletme. İslâd: Bir şeyi birisi için yaptı deme. İstiâb: İçine alma, kaplama. İstibdâd: Baskı. İstiğna: Tok gözlülük, kanaat etme. İstiğrâb: Garib bulma. İstiğrak: İçe dalma; kendinden, geçme. İstihfaf: Hafif görme, ehemmiyet vermeme. İstihkak: Hak kazanma. İstihkar: Hor görme. İstihsâl: Üretme. İstihsan: Müdafa etme. İstihza: Alay etme. İstikşaf: Keşfetmeye çalışma. İstimâ: Dinleme, işitilme. İtimdat: Yardım isteme. İstinaden: Dayanarak. İstinkaf :Reddetme, kabul etmeme. istirdâd: Geri alma geri isteme. İshâd: orak gösterme. İsrâk: Allah´a ortak koşma. İştihar: Şöhret bulma, iştiyak: Şevklenme, özleme. İşve-i şebâb: Gençlik cilvesi. İ´tidâl: Ölçülülük, aşırı olmama. İtikAf: Bir yere kapanıp ibadetle vakit geçirme. îtimâd-ı nefs: Kendine güvenme. İ’tiyât: Alışkanlık. İtminan: Emin olma, güvenme. İttibâ: Tabî olma. İttifak: Birleşme; sözleşme. İttihâd: Aynı fikirde birleşme. İttihâz: Kabul etme, edinme. İttisal: Bitişme, ulaşma. İz*âcât-ı mütevâliye: Devamlı kopuşlar. İzâle: Giderme, yoketme. İzlâl: Hakir görme. İzmihlal: Yokolma, yıkılma. |