๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Lemalar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 05 Şubat 2011, 18:29:14



Konu Başlığı: 20. Lema beşinci sebep
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 05 Şubat 2011, 18:29:14
BEŞİNCİ SEBEP

Ehl-i hidayetin ihtilâfı ve adem-i ittifakı zaaflarından olmadığı gibi, ehl-i dalâletin kuvvetli ittifakı da kuvvetlerinden değildir. Belki ehl-i hidayetin ittifaksızlığı, iman-ı kâmilden gelen nokta-i istinad ve nokta-i istinaddan neş'et eden kuvvetten ileri geldiği gibi; ehl-i gaflet ve ehl-i dalâletin ittifakları, kalben nokta-i istinad bulmadıkları itibarıyla zaaf ve aczlerinden ileri gelmiştir. Çünkü zayıflar ittifaka muhtaç oldukları için kuvvetli
ittifak ederler. Kavîler, ihtiyacı tam hissetmediklerinden, ittifakları zayıftır. Arslanlar, tilkiler gibi ittifaka muhtaç olmadıkları için ferdî yaşıyorlar. Yabanî keçiler, kurtlardan muhafaza için, bir sürü teşkil ederler.

Demek zayıfların cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi kavî olduğu gibi, kavîlerin cemiyeti ve şahs-ı mânevîsi ise zayıftır. Bu sırra bir işaret-i lâtife ve zarif bir nükte-i Kur'âniyedir ki, ferman etmiş (1) (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20004.gif)  Müenneslerin cemaatine, iki katlı müennes olduğu halde, müzekker fiili olan (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20005.gif) buyurması; hem (2)  (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20006.gif)  buyurmakla, müzekkerlerin cemaatine, müennes fiili olan   (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20007.gif) tabiriyle, lâtifâne işaret ediyor ki, zayıf ve halîm ve yumuşak kadınların cemiyeti kuvvetleşir, sertlik ve şiddet kesb edip bir nevi recüliyet kazanır. Müzekker fiilini iktiza ettiğinden, (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20008.gif)  tabiriyle, gayet güzel düşmüş. Erkekler ise, hususan bedevî a'rab olsa, kuvvetlerine güvendikleri için, cemiyetleri zayıf olup hem ihtiyatkârlık, hem yumuşaklık vaziyetini aldığından, bir nevi kadınlık hâsiyeti takındıkları için, müennes fiilini iktiza ettiğinden,(http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20006.gif)  müennes fiiliyle tabiri tam yerindedir.

Evet, ehl-i hak, gayet kuvvetli bir nokta-i istinad olan iman-ı billâhtan gelen tevekkül ve teslimle, başkalara arz-ı ihtiyaç edip muavenet ve yardımlarını istemez. İstese de gayet fedakârâne yapışmaz. Ehl-i dünya, dünya işlerinde hakikî nokta-i istinadlarından gaflet ettiklerinden, zaaf ve acze düşüp, şiddetli bir surette yardımcılara ihtiyacını hisseder; samimâne, belki fedakârâne ittifak ederler.

İşte, ehl-i hak, ittifaktaki hak kuvvetini düşünmediklerinden ve aramadıklarından, haksız ve muzır bir netice olan ihtilâfa düşerler. Haksız ehl-i dalâlet ise, ittifaktaki kuvveti, aczleri vasıtasıyla hissettiklerinden, gayet mühim bir vesile-i makasıd olan ittifakı elde etmişler.

İşte, ehl-i hakkın bu haksız ihtilâf marazının merhemi ve ilâcı (3) (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20010.gif) âyetindeki şiddetli nehy-i İlâhî, (4) (http://www.darulkitap.com/oku/kulliyatlar/risale/turkish/nurlar-tr/c-lemalar/ayetler/c20011.gif)
âyetinde, hayat-ı içtimaiyece gayet hikmetli emr-i İlâhîyi düstur-u hareket etmek; ve ihtilâfın İslâmiyete ne derece zararlı olduğunu ve ehl-i dalâletin ehl-i hakka galebesini ne derece teshil ettiğini düşünüp, kemâl-ı zaaf ve acz ile, o ehl-i hakkın kafilesine fedakârâne, samimâne iltihak etmektir, şahsiyetini unutmakla riyâ ve tasannudan kurtulup ihlâsı elde etmektir.

1 "Şehirdeki kadınlar dedi ki:" Yusuf sûresi, 12:12.

2 "Bedevîler dedi ki:" Hucurât sûresi, 49:14.

3 "İhtilâfa düşmeyin; sonra cesaretiniz kırılır, kuvvetiniz elden gider." Enfâl Sûresi, 8:46.

4 "Birbirinizle iyilik ve takvâda yardımlaşın." Mâide Sûresi, 5:2.