> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kutul Kulub > Yakın Kılınanların Murakabeleri
Sayfa: 1 [2]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yakın Kılınanların Murakabeleri  (Okunma Sayısı 2343 defa)
28 Aralık 2009, 18:18:58
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #5 : 28 Aralık 2009, 18:18:58 »



Malı ve evladı olmayanlara ise cehennemde tek azap olacaktır. Bunu da Allah Teala´mn üstteki buyruğundan çıkartmak mümkün­dür. Malı ve evladı olanlar, bunlar sebebiyle cehennemde iki azap gö­receklerdir. Bir de bunu destekleyen bir hadis vardır ki bu hadise gö­re, inkar edenlerin fakirleri, cehenneme zenginlerden beşyüz yıl son­ra gireceklerdir. Bunun sebebi de, fakir kafirlerin dünyada yaşadık­ları yokluk ve mahrumiyettir. Müminlerin fakirleri de benzer şekilde cennete zenginlerden beşyüz yıl önce gireceklerdir. Bunun sebebi de zengin müminlerin, dünyada sürdükleri sefa ve yaşadıkları refahtır. Başka bir hadiste ise, hasta müminlerin cennete sağlıklı mü­minlerden kırk güz önce girecekleri bildirilmektedir. Allah yolunda istekli olarak şehit olan müminler de aynı şekilde, isteksizce şehit olanlardan kırk güz önce cennete gireceklerdir. Müslüman köleler de, müslüman köle sahiplerinden kırk güz önce cennete girecekler­dir. Süleyman b. Davud (as) da, dünya hayatında sahip olduğu mülk ve nimetlerden dolayı diğer peygamberlerden kırk güz mev­simi sonra cennete girecektir. [29]

Telafisi olmayan en büyük kaybediş ve en büyük pişmanlık ise, dünya hayatındaki vakitlerinizi boş yere geçirerek, başkalarına bahşedilen ahiret sevabından ebedi mahrumiyet derekesine düş-menizdir. Bu dünyada vakitleri dolu olarak geçirmek ise, ahiret se­vabı ve saadetinin ebediliğini temin edecektir.

En büyük aldanış işte budur: Amellerini boşa çıkaran işler ya­pan amel sahipleri aklanmıştır; vaatlarında durmayan öncüler de aldanmıştır; ihmal ettirip engelleyenler de iyilikte yarışsalar bile aldanmışlardır. Dünya hayatında aldanan ve Allah´ın hükümlerini boşa çıkaran kul, gafil amel sahibinin alacağı sevaptan ebedi ola­rak mahrum olacaktır. Bu manada Allah Resulü (sav) şöyle buyur­muştur: "Adem oğlunun üzerinden, Allah´ı zikretmediği hiçbir saat yoktur ki, cennete girse dahi onun için pişmanlık kaynağı olmasın". Hadisin başka bir lafzında ise "Kemale ermiş iken Allah´ı zikretme­den geçen hiçbir saat yoktur ki onun için kıyamet günü hesap ve sorgu sebebi olmasın". [30]

Cennete girdikten ve cennet nimetini kazandıktan sonra duyu­lan pişmanlık, diğer amel sahiplerinin sahip oldukları ziyade sevap ve makamlardan ebediyen mahrum olmak sebebiyle duyulacak piş­manlıktır. Kul, diğer amel sahiplerinden daha aşağı bir derecede yer alacak ve bu eksiklik hali onun için ebedi olacaktır. Fakat her halükarda, üzerindeki nimetin eksilmemesi için bunu önemseme­yecek ve küçük görmeyecektir.

Göz kırpması ve nefes alma süresi kadar kısa süre için dahi nef­sin uyanıklık ve zikirden uzak olmaması gerekir. Allah Resulü´nün (sav) yukarıdaki hadisinde ´Saat´ ifadesini kullanarak daha kısa bir zaman süresini zikretmemiş olması bunu değiştirmez. Çünkü ´Sa­at´ kelimesi, Arap dilinde en kısa zaman aralığı için sıkça kullanı­lan bir kelimedir. Allah Teala´mn şu buyruğuna uygun olan da bu­dur: "Ecelleri geldiği zaman ne bir saat Öne alınır, ne de tehir edi­lirler". (A´raf/34) Malum olduğu üzere, ecel geldiği zaman ne bir lahza, ne de bir solukluk süre kadar ileri de alınmaz, geri de bıra­kılmaz. Hadiste ´Saat´ kelimesinin kullanılması, Arapların bildiği en kısa zaman diliminin ima edilmesi ve gerek nefes alıp verme anı, gerekse göz kırpması anı kadar kısa olan zaman dilimlerinin bundan çıkartılabilmesi nedeniyledir.

Allah Resulü (sav) ´Saat´ kelimesini kullanmak suretiyle Rab-bi´nin hikmet ve kelamına uygun olan yolu takip etmiş ve ondan daha kısa olan zaman dilimlerine böylece delalet etmiş olmaktadır. ´Saat´ kelimesi ve onun altındaki zaman dilimleri, Allah Teala´mn şu ayet-i kerimesinde de, günlerin muhtevasına dahil edilmiştir: "Geçmiş günlerde takdim ettiklerinize karşılık yeyin, için, afiyet olsun". (Hakka/24) Ayetin tefsirinde şöyle bir yorum getirildi: Bahse­dilen günler, yaşadığınız bu günler olup gelecekte ´geçmiş/boşalmış günler5 olacaklardır, öyleyse onları, yanınızdan geçip gitmesinden ve sona ermesinden önce salih amellerle doldurun. Hasan el-Basri (ra) dedi ki: Ey Ademoğlu, ömrün duraklardan ibarettir. Geçen her gün veya gecede, bir durağı katetmiş olursun. Duraklar bittiğinde cennet veya cehennemdeki meskenine varmış olursun. Saatler bizi naklederken, günler de hesabımızı dürmekle meşguldür.

Hikmet ehlinden biri şöyle demiştir:
Kulun, ömrü esnasındaki hali yüzmekte olan bir gemide oturan adamın durumuna benzer. Kul da aynı şekilde, gaflet içinde ahirete yaklaşıp durur. Denir ki: Kula, gece ve gündüzünün saatleri sunulur. Kul, bu saatleri dizil­miş hazineler; yirmi dört hazine olarak görür. Dünya hayatında herbiri bir hazine olan bu saatlere koyduğu hasenat sebebiyle her hazinede nimet, lezzet, bağış ve sevap bulunduğunu müşahede eder. Bu da onu sevindirir ve bununla gıpta eder. Dünyadaki her hangi bir saatini Allah´ın zikriyle geçirmediği zaman ahirette bu saatin boş bir sandık olduğunu, ne sevap, ne de bağış taşımadığını görür. Bu da onu rahatsız eder. Hiçbir birikim sağlayamadığı böyle saatleri için pişmanlık duyar. Dolu geçirdiği saatlerinde ise sevap birikiminin varolduğunu görür ve nefsinde huzur ve hoşnutlukla karşılaşır. Kul, sadece hayırlar arasmd kaçırdığı nafile ve mendup-lar için pişmanlık duyar olsa, hayırlardaki yarış ve müsabakada kaybettikleri bile onun için pişmanlık kaynağı olacaktır.

Hal böyle iken, Ömrünü kötülük ve günahlarla geçiren, kendisi­ne kaybettirecek şeylerde aşırıya kaçan kimsenin pişmanlık ve ne­dameti nasıl olacaktır? Kul, Ömründe sadece helal ve mubah olan­larla meşgul olsa, bu bile kendisi için derece bakımından eksikliği getirecekken, ömrünü yasaklar ve haramlarla dolduran kimsenin hali nice olacaktır? Allah´ı teşbih ederiz, bu ne büyük bir tehlike ve ne zor bir iştir! Bunu görebilenler ise ne kadar da az! O´nun hü­kümlerini hiçe sayanlar ne kadar da gafildirler!

Ulemadan bir zat şöyle demiştir: Sonuçta kötülük eden kimse­ye mağfiret edilse dahi, hasenat ehline bahşedilen sevabı kaçırmış olmayacak mıdır? Bu hususta şu haberi de nakledebiliriz:
Cennet ehli, nimetler içinde yaşarlarken üstlerinden bir nur doğar ve dünyadaki güneşin insanlara heryeri aydınlatması gibi evleri onunla aydınlanır. Cennetlikler, bu nur sayesinde kendilerinden üstte olan İlliyyun ehline bakar ve onları, gökyüzünde ışık saçan bir yıldız gi­bi görürler. Onlar, hem nur, hem güzellik, hem de nimetler bakı­mından kendilerinden daha üsttedirler. Onların kendilerine üstün­lüğü, ayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Onların havada diledikleri gibi uçtuklarını, birbirlerini ziyaret ettiklerini ve Allah Teala´ya konuk olduklarını görür ve kendilerine şöyle seslenirler: Ey kardeşlerimiz, bizi hoşgörün, biz de sizler gibi namaz kılar, siz­ler gibi oruç tutardık. Sizi bizden üstün kılan nedir, söyleyin?

O zaman, Allah Teala´dan şöyle bir nida gelir
: Siz doyduğunuz­da onlar aç oluyor, siz suya kandığınızda onlar susuz kalıyor, siz gi­yindiğinizde onlar çıplak duruyor, siz gülerken onlar ağlıyor, siz uyurken onlar kıyam ediyor, siz güvendeyken onlar korkuyorlardı. İşte bu sebeblerle bugün sizden üstün kılındılar.[31] Allah Teala, bu manada şöyle buyurmaktadır: "Onların yapmış oldukları amellere mükafaat olarak, kendileri için göz aydınlığından nelerin gizlen­mekte olduğunu şimdi hiç kimse bilmez". (Secde/17) Hadiste de şu rivayet edilmiştir: "Cennet ehlinin ekseriyeti, safdillerdir, İlliyyun ise akıl sahipleridir".[32]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yakın Kılınanların Murakabeleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 01:31:47 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yakın Kılınanların Murakabeleri rüya tabiri,Yakın Kılınanların Murakabeleri mekke canlı, Yakın Kılınanların Murakabeleri kabe canlı yayın, Yakın Kılınanların Murakabeleri Üç boyutlu kuran oku Yakın Kılınanların Murakabeleri kuran ı kerim, Yakın Kılınanların Murakabeleri peygamber kıssaları,Yakın Kılınanların Murakabeleri ilitam ders soruları, Yakın Kılınanların Murakabeleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: 1 [2]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes