> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kutul Kulub > Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar  (Okunma Sayısı 4224 defa)
23 Aralık 2009, 19:06:49
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 23 Aralık 2009, 19:06:49 »



Sabah Namazından Sonra Okunacak Seçme Dualar

Bu fasılda değişik hadis-i şeriflerde yer alan ve Sabah namazın­dan sonra okunan kısa ve özlü seçme duaları nakledeceğiz. Rivayet edilmiştir ki: Allah Resulü (sav) bir duaya başladığı zaman, ona şu ifadelerle başlardı: Sübhane Rabbiye´l-aliyyi´l-a´le´l-vehhab Ardın­dan da şu duayı okurdu:

"Tek olan Allah´tan başka ilah yoktur. O´nun ortağı yoktur. Mülk O´nundur, hamd O´nadır. Can veren de can alan da O´dur. O, diridir, asla ölmez. Hayır O´nun elindedir ve O, her şeye kadirdir. Allah´tan başka ilah yoktur. Nimet, lütuf ve güzel övgü sahibidir. Allah´tan başka ilah yoktur. Biz, yalnız O´na ibadet eder, dini yal­nız O´na halis kılarız, kafirler istemeseler de".

Rivayete göre Allah Resulü (sav) Aişe´ye (ra) şöyle buyurmuştu: "Her şeyi toplayanlara(=cevami´) ve kemale erenlere(=kevamü) sa­rıl ve de ki:


Allahım, Sen´den Muhammed´e ve onun yakınlarına salat bu­yurmanı niyaz ederim. Sen´den er ve geç, bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları niyaz ederim. Er ve geç, bildiğim ve bilmediğim bü­tün kötülüklerden de yine Sana sığınırım. Sen´den cenneti ve ona yaklaştıracak söz ve fiilleri bana nasip etmeni niyaz eder, cehen­nemden ve ona yaklaştıracak söz ve fiillerden de yine Sana sığını­rım. Sen´den hayır olarak, kulun ve Resulü´n Muhammed´in niyaz ettiklerini niyaz eder, kulun ve Resulün Muhammed´in Sana sığın­dıklarından ben de Sana sığınırım. Sen´den akıbetini rahmetinle güzel kıldığın işleri benim için tamam eylemeni niyaz ederim ey merhametlilerin en merhametlisi!"[22]

Enes b. Malik´den (ra) rivayet edildiğine göre Allah Resulü (sav) Fatıma´ya (ra) şöyle buyurmuştur: "Ey Fatıma, sana tavsiye etti­ğim şu duayı okumanı ne engeller ki:

Ey Hayy, ey Kayyum! Senin rahmetinle imdat dilerim, bana im­dat buyur! Göz kırpması kadarlık bile olsa beni nefsime meylettir­me ve benim, bütün halimi İslah et![23]

Allah Resulü (sav) bu duayı, Ebu Bekir-i Sıddık´a da (ra) öğret­miş ve şöyle buyurmuştur:

De ki: Allahım, Sen´den Peygamberin Muhammed, dost ve hali-lin İbrahim, sırdaşın ve konuştuğun Musa, ruhun ve kelimen İsa, Musa´nın sözü, İsa´nın incili, Davud´un zeburu, Muhammed´in (sav) Furkan\ (=Kur´an-ı Kerim), vahyettiğin her vahiy, takdir et­tiğin her kaza, verdiğin her istek sahibi, kazandırdığın her zengin, zengin kıldığın her fakir ve hidayete erdirdiğin her şaşkının hür­metine niyaz ederim, Musa´ya indirdiğin ismin hürmetine Sen´den niyaz ederim, kullarının nzıklarmm sabit kıldığın ismin hürmeti­ne niyaz ederim, yeryüzüne koyup da ona istikrar buldurduğun is­min hürmetine niyaz ederim, gökyüzüne indirdiğin ve onu müsta­kil kıldığın ismin hürmetine niyaz ederim, dağlara indirdiğin ve onları çivi gibi çakılı kıldığın ismin hürmetine niyaz ederim, Ar-şı´nın onunla müstakil olduğu ismin hürmetine niyaz ederim, et-Tahr, et-Tahir, el-Ehad, es-Samed ve el-Vitr ismin ve katından Ki-tab´ında indirdiğin açık nur hürmetine niyaz ederim, gündüze ko­yup da onun aydınlandığı ismin hürmetine, geceye koyup da karar­dığı ismin hürmetine, yücelik, ululuk, Zatı´nm nuru ve -bütün bu sayılanların- hürmetine Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve ya­kınlarına salat etmeni, beni Kur´an ve ilim ile rızıklandırmanı, onu etime, kanıma, gözüme ve kulağıma sindirmeni, bedenimi onunla doldurmanı, bunu kudret ve kuvvetinle yapmanı niyaz ederim. Mu­hakkak ki, kuvvet ve kudret yalnız Sen´dedir ey merhametlilerin en merhametlisi!"

Ibni Ömer´den (ra) şöyle bir rivayette bulunulmuştur: Cebrail (as) Allah Resulü´ne (sav) geldi ve ona şu duayı öğretti:


"Ey göklerin ve yerin Nuru! Ey göklerin ve yerin güzelliği! Ey göklerin ve yerin direği! Ey göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısı! Ey ce­lal ve ikram sahibi! Ey yardım dileyenlerin yardımcısı! Ey imdat dileyenlerin imdad edeni! Ey istek sahiplerinin isteklerinin buldu­ğu son! Sıkıntılıların sıkıntısını gideren! Tasalıları rahatlatan! Za­rurette olanların dualarını kabul buyuran! Kötülüğü gideren! Mer­hametlilerin en merhametlisi! Alemlerin İlahı! Bütün ihtiyaçlar Sen´in sayende giderilmiştir ey ikram severlerin en ikram severi! Ey merhametlilerin en merhametlisi!".

İbni Ömer (ra) şöyle demiştir: "Allah Resulü (sav), sabaha erdi­ğinde veya akşama girdiğinde aşağıdaki kelimelerle dua etmeyi as­la ihmal etmezdi:

Allahım, dünya ve ahirette Sen´den afiyet niyaz ederim. Dinim, dünyam, ailem ve malımda da Sen´den af ve afiyet dilerim. Alla­hım, açık yerlerimi ört, korkularımı güven kıl ve zorluklarımı aştır. Allahım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve altımdan gelecek kötülüklerden beni koru. Altımdan kandırılmaktan da Sa­na sığınırını!"[24]

Rivayete göre Büreyd el-Eslenıi (ra) şunu anlatmıştır
: "Allah Resulü (sav) bana şöyle buyurdu: Ey Büreyd, Allah´ın bir hayır ver­mek isteyip benim öğrettiğim ve Allah Teala´mn asla unutturmadı­ğı kelimeleri sana da öğreteyim mi? Büreyd der ki: Tabii ki ey Al­lah Resulü, Allah sana salat etsin. O zaman Allah Resulü (sav) şöy­le buyurdu: De ki: Allahım! ben zayıfım, zayıflığımı rızan ile gidererek güçlendir ve beni alnımdan hayra çek! İslâm´ı benim için hoşnutluğumun zir­vesi kıl! Allahım! ben zayıfım, beni güçlendir. Ben zelilim, beni aziz kıl. Ben fakirim, beni rahmetinle müstağni kıl ey merhametlilerin en merhametlisi!"

Ebu Malik el-Eşca´î´den şu haber nakledilmiştir: Dedi ki, babam bize şöyle bir hadis bildirdi: "Kuşluk vakti Allah Resulü´nün (sav) yanma giderdik. O sırada bir adam veya bir kadın ona gelir ve şöy­le derlerdi: Ey Allah Resulü, sabaha çıktığımızda hangi duayı oku­yalım? Allah Resulü de (sav) şöyle buyururdu: Deyin ki:

Allahım! Muhammed´e ve onun yakınlarına salat buyur. Beni bağışla, bana merhamet et, beni hidayet ilet, bana rızık ver, bana afiyet ver ve ihtiyacımı gider! Bunlar sizler için, dünya ve ahiret iyiliğini toplayan dualardır".[25]

Ebu Hüreyre´nin (ra) kendisiyle mektuplaştığımda bana yazdı­ğı, karşılaştığımızda şifahi olarak naklettiği bir hadis vardı: "Saba­ha çıktığında ve akşama erdiğinde üç kez şu duayı okuyan insana şeytan bulaşamaz:

Allahım! Sâmme ve Hâmme´nin şerrinden Sen´in ismin ve Keli­me-i Tâmme´ne sığınırım. Senin azabının ve kullarının şerrinden de Sen´in ismin ve Kelime-i Tâmme´ne sığınırım. Taşlanmış şeyta­nın şerrinden de Sen´in ismin ve Kelime-i Tâmme´ne sığınırım. Allahım! Sen´in ismin ve Kelime-i Tâmme´n hakkı için Peygamberin Muhammed´e ve onun yakınlarına salat etmeni niyaz ederim. Giz­lediğin ve aşikar ettiğin hayırlardan da, Sen´den istenen ve Senin de verdiklerini niyaz ederim. Allahım! gündüzün içinde yaşanan serlerden de Sen´in ismin ve Kelime-i Taamme´ne sığınırım. Mu­hakkak ki benim Rabbimden başka ilah yoktur ve ben O´na tevek­kül ettim. O, ulu Arş´m sahibidir". Akşam okurken de, "Gecenin ge­tirdiği serlerden" der.[26]

Ömer b. Abdülaziz´den (ra) Muhammed b. Ubeydullah vasıta­sıyla şöyle bir hadis nakledilmiştir. O dedi ki: Ebu´d-Derda´ (ra) bi­ze geldi. Kendisine ´Evin yanıyor1 denildi. Bunun üzerine Ebu´d-Derda´nm (ra) cevabı şöyle oldu: Allah Teala bunu yapmaz. Az son­ra biri daha geldi ve: "Ey Ebu´d-Derda, ateş senin evine yaklaştığı bir sırada söndü" dedi. Ebu´d-Derda da ´Biliyorum´ dedi. Orada bu­lunanlar, ´Hangi sözün daha ilginç bilemiyoruz´ dediler. O da şöyle dedi: Ben Allah Resulü´nün (sav) şöyle buyurduğunu duydum: "Şu duayı gece veya gündüz okuyan kimseye hiç bir şey zarar veremez". Ben de o duayı okumuştum. O dua şöyledir:

Allahım! Sen benim Rabbim´sin ve Sen´den başka ilah yoktur. Ben Sana tevekkül ettim. Sen Arş-ı Azim´in sahibisin. Kudret ve kuvvet ancak yüce ve çok ulu olan Allah´ın elindedir. Rabbim Tea-la´nm dilediği her şey olur. O´nun dilemediği bir şey de asla olmaz. Bilirim ki Allah, her şeye kadirdir ve Allah her şeyi ilmiyle kuşat­mıştır.

Allahım! nefsimin bütün kötülüklerinden ve alnından tuttuğun her varlığın kötülüğünden Sana sığınırım. Muhakkak ki Rabbim, sırat-ı müstakim üzerindedir [27]

Konuyla ilgili bir rivayet de şöyledir:
Ebu´d-Derda (ra) bir defa­sında şöyle demişti: Kim günde yedi kez şu ayet-i kerimeyi okursa, dürüst de olsa gevşek de olsa Allah Teala onun ahiretle ilgili kaygı­larına yeter: "Eğer senden yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. O´ndan başka ilah yoktur. Ben O´na tevekkül ettim ve O, ulu Arş´m sahibidir". (Tevbe/129)

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:54:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar rüya tabiri,Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar mekke canlı, Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar kabe canlı yayın, Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar Üç boyutlu kuran oku Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar kuran ı kerim, Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar peygamber kıssaları,Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualar ilitam ders soruları, Sabah Namazın Sonra Okunacak Dualarönlisans arapça,
Logged
23 Aralık 2009, 19:11:14
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 23 Aralık 2009, 19:11:14 »

Allah Resulü´nden (sav) şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: O bu­yurdu ki: Eğer birinin başına bir tasa veya hüzün gelirse şöyle desin:

Allahım! ben Senin ümmetinden Senin kulun olan birinin oğlu ve Senin kulunum. Perçemim Senin elindedir. Senin hükmüne ram olmuş, kaderine uymuşum. Allahım! Senden, Senin olan, kendi ken­dine verdiğin, Kitab´mda indirdiğin, yarattığın kulardan birine öğ­rettiğin veya kendi katında Gayb ilminde tuttuğun bütün isimlerin hürmetine habibin ve Peygamberin Muhammed´e ve onun yakınla­rına salat etmeni niyaz ederim. Kur´an´ı kalbimin baharı, yüreğimin nuru, hüzün, tasa ve gamımın gidericisi kılmanı niyaz ederim!.

Allah Teala, onun hüzün ve tasasını kesinlikle giderir ve bunla­rın yerine sevinç ve ferahlık koyar. Denildi ki: Ey Allah Resulü, onu biz de öğrenelim mi? Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu: Tabii ki, onu duyanın, öğrenmesi gerekir.

Bize ulaşan haberlerden birinde îbrahim-i Halil´in (as) şöyle de­diği rivayet edilmiştir: O, sabaha erdiği zaman şöyle dua ederdi:

"Allahım! bu yeni bir yaratılıştır. Onu Sana itaatimle aç, rıza ve Mağfiretinle de kapat. Onda bana, kabul eyleyeceğin hasenat nasib eyle. Bu hasenatı benim için arındır ve katlarına katla. Onda yap­tığım kötülüğü de mağfiret et. Çünkü Sen, çok bağışlayıcı, çok mer­hametli, çok sevici ve çok ikramseversin".. O, şöyle derdi: Sabaha erdiğinde bu duayı eden herkes, o gününün şükrünü eda etmiş olur. Akşama çıktığında da böyle dua etmesi iyidir.

Allah Resulü´nden (sav) rivayet edildi ki: Allah Resulü (sav) şöyle buyururdu: Sabaha erdiğinde ve akşama kavuştuğunda üç kez "Rab olarak Allah Teala´dan, din olarak İslâm´dan, Peygamber olarak Muhammed´den (sav) razı oldum" diye dua ederse, Kıyamet günü ondan razı olması Allah Teala üzerindeki hakkı olur". [28]

Ca´fer b. Burgan vasıtasıyla Ma´mer´den şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: İsa b. Meryem (as) Allah Resulü´ne (sav) uğradığında o şöyle dua ediyordu:

"Allahım! ben artık hoşlanmadığımı savamaz, dilediğim bir fay­daya sahip olamaz oldum ve işler başkasının değil sadece Senin elinde kaldı. Artık amelimin rehini oldum. Benden daha fakiri yok­tur. Allahım! düşmanımı bana güldürme, dostumu bana kötülük eder kılma. Bana vereceğin musibeti, dinimde kılma, dünyayı en büyük kaygım, amelimin ulaşma gayesi ve emelimin son noktası kılma. Bana acımayacak olanları başıma musallat etme!" [29]

Ata´ vasıtasıyla İbni Abbas´dan (ra) rivayet edilmiştir ki: O şöy­le dedi: Hızır ve İlyas, her mevsim biraraya gelir ve aşağıdaki du­ayı okuyarak ayrılırlar:

"Allah diledikçe, AJlahı´m adıyla, Allah diledikçe O´ndan başka kuvvet kaynağı yoktur. Allah diledikçe, bütün iyilikler Allah Tea-la´nm elindedir. Allah diledikçe, bütün nimetler O´ndandır. Allah diledikçe, gelecek kötülüğü O´ndan başka savacak yoktur. Allah di­ledikçe, O´ndan başka güç ve kuvvet veren yoktur".

Bu duayı sabahları üç kere okuyan kişi, yangından, boğulma­dan ve hırsızlıktan emin olur. Denilir ki, bu dua, Hızır´ın (as) istiğ-farındandır. O, şöyle istiğfar ederdi:

"Allahım! işleyip tevbe ettiğim ve sonra tekrar işlediğim bütün günahlardan dolayı Sen´den mağfiret dilerim. Allahım! Sana verdi­ğim ve tutamadığım her sözden dolayı da Sen´den mağfiret dilerim. Allahım! bana verdiğin ve benimde kendisiyle Sana karşı günah iş­lemede kullandığım bütün nimetlerinden dolayı da Sen´den mağfi­ret dilerim. Allahım! Sana halis kılarak yapmak isteyip de başka şeyleri karıştırdırdığım bütün amellerimden dolayı da Sen´den mağfiret dilerim".

Hayır ehlinden olan Sa´id b. Ebi´r-Ravha el-Cemmal şöyle bir hadise anlatmıştır. Bir gece, insan ve yerleşim bakımından fakir bir yerde bulunmuş ve yalnızlık duygusuna kapılarak korkmaya başlamıştı. Bir müddet sonra önünde bir şahıs belirdi. Ebu´r-Rav-ha, adamın kim olduğunu öğrenme hususunda sabırsızlanıyordu. Neden sonra adamın Kur´an okuduğunu duydu. Adam biraz sonra şöyle dedi: Sana öyle bir dua öğreteyim mi ki onu okuduğunda, eğer yalnızlığa kapılmışsan bu korkun gider, şaşırmışsan yolunu bulur, uyuyamadığında uyursun? Ebu´r-Ravha şu karşılığı verdi: Allah sana merhamet etsin, onu bana öğret! Adam da şöyle dedi: De ki:

"Şan sahibi, burhanı çok büyük, iktidarı çok sert ve her gün bir işte olan Allah Teala´nm adıyla. Güç ve kuvvet yalnız çok ulu ve çok yüce olan Allah´tandır".

Yakub b. Abdürrahman´dan şöyle bir dua metni nakledilmiştir:
O, dedi ki: Muhammed b. Hassan´m şöyle dediğini duydum: Ma´ruf-u Kerhi (ra) bana şöyle dedi: Sana, beşi dünya beşi ahiret için olan on cümle öğreteyim mi? Onları okuyarak Allah Teala´ya dua eden kimse, onlarla istediği yerde Allah´ı bulur. Kendisine "Onları benim için yazıver" dediğimde, "Hayır, onları sadece tekrarlayabilirim. Tıp­kı Bekr b. Hubeyş´in bana tekrar ettiği gibi" dedi ve onları söyledi:

"Allah Teala, dinimde bana yeter. Kerim olan Allah bana dün­yamda yeter. Hakim olan Allah, bana verdiği kaygılarda bana ye­ter. Kavi olan Allah, bana saldıranlara karşı bana yeter. Şedid olan Allah, bana kötülük tasarlayanlara karşı bana yeter. Ra´uf olan Al­lah kabir sorgusunda bana yeter. Kerim olan Allah ahiret hesabın­da bana yeter. Latif olan Allah bana mizanın önünde yeter. Kadir olan Allah bana Sırat üzerinde yeter. Kendinden başka ilah bulun­mayan Allah bana yeter. Ben O´na tevekkül ettim, O, yüce Arş´m da sahibidir".

Ve şu duayı da et:

"Ailahım! ey şaşkınlara hidayeti gösteren, günahkarlara mer­hamet eden, sıkıntı çekenlerin sıkıntılarını gideren, büyük tehlike­de olan kuluna ve bütün müslümanlara merhamet buyur. Bizi de,

kendilerine nimetinle rızık verilen diri kulların olan nebiler, sıd-dıklar, şehitler ve salihlerden kıl. Dualarımızı kabul buyur ey alemlerin Rabbi!"

Denir ki, Utbe bir rüya görmüş ve şöyle demiştir: Şu dualarla cennete girdiğimi gördüm:

"Gizlileri bilen, dereceleri yükselten, Arş´m sahibi, dilediğin kullarına emrinle ruhunu gönderen, günahları bağışlayan, tevbele-ri kabul eden, cezası çok şiddetli olan, güç sahibi, kendisinden baş­ka ilah bulunmayan Ailahım! dönüş yalnız Sana´dır".

İbrahim es-Sa´iğ rüyada görüldü ve kendisine şöyle denildi: Azaptan nasıl kurtuldun? Dedi ki: Şu dualarla; kurtulmak isteyen­ler de bu duaları okusunlar:

"Ey birini dinlemenin diğerini dinlemesini engellemediği, sesler kendisine karışık gelmeyen, ey meselelerin çokluğunda zihni karış­mayan ve dillerin üzerinde ihtilaf etmedikleri, ey ısrarla isteyenle­rin ısrarından sıkılmayan, bana affının serinliğini ve rahmetinin tadını tattır".

Denir ki Hızır (as) Ali b. Ebi Talib´e (kv) bu duayı öğretmiş ve Ebu´l-Mu´temer olarak bilinen Süleyman et-Temimi´nin tesbihatmı çekmesini tavsiye etmiştir. Bunların faziletleri hakkında yapılan rivayetlerin birinde şu hadise anlatılır:

Yunus b. Ubeyd Roma ülkesinde şehid düşen birini rüyasında görmüş ve ona şöyle demişti: Gördüklerinin en üstünü.... amellerin en faziletlisi hangisidir? O da şu cevabı vermişti: Ebu´l-Mu´temer´in tesbihatmın Allah katında bir yere sahip olduğunu gördüm".

Mu´temer b. Süleyman der ki: Abdülmelik b. Halid´i ölümünden sonra gördüm ve kendisine "Ne yaptın?" diye sordum. Bana "Ha­yır," dedi. Ben de, hata yapan kullar için bir şey tavsiye etmesini istedim. Bana Ebu´l-Mu´temer´in tesbihatıyla ricada bulunmayı tav­siye edip bu tesbihatm çok güzel olduğunu söyledi. Ebu´l-Mu´te-mer´in tesbihatı şöyledir:

"Allah Teala çok yücedir. Allah´tan başka ilah yoktur. Allah en bü­yüktür. Allah´tan başka güç ve engelleme kaynağı yoktur. Yarattığı ve yaratacakları adedince, yarattığı ve yarattıkları ağırlığınca, yarattı­ğı ve yaratacakları doluşunca, semavatı doluşunca, arzı doluşunca, bunların misli ve katları adedince, mahlukatı adedince, Arşı´mn ağır­lığınca, rahmetinin sınırı adedince, kelimelerinin yazıldığı mürekkep miktarınca, ilim ve rızasının ulaştığı sınırlarca, razı oluncaya kadar ve razı olduğu kadar, bütün geçmiş zamanlarda kullarının O´nu an­dığı kadar, ve kalan kullarının da ebedden ebede, ebed-i dünya ve ebed-i ahiret boyunca, hatta başı belli olmayan, sonu da gelmeyen her zaman, her yıl, her ay, her Cuma, her gün, her gece, her saat, her an, her koklama, her nefes, her lahza ve her göz kırpması kadar sü­re içinde kendisini zikredecekleri kadar O´nu teşbih ederim".

Kul, Rabbine bu dua ile dua etmelidir. Çünkü bu, kabulünün umulduğu önemli bir tevbe duasıdır.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Aralık 2009, 19:12:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #2 : 23 Aralık 2009, 19:12:39 »

Hişam b. Urve ve babası (ra) vasıtasıyla Aişe annemizden (ra) rivayet edilmiştir ki: O şöyle dedi: Allah Teala, Adem´in tevbesini kabul etmek istediğinde, Adem Kabe´yi yedi kere tavaf etti. Kabe henüz inşa edilmemişti ama kırmızı bir tepeydi. Sonra kalktı ve iki rekat namaz kıldı ve şöyle dua etti:

Allahım! Sen benim gizlimi de aşikarımı da bilirsin, özrümü ka­bul et. İhtiyacımı bilirsin, bana isteğimi ver. Nefsimde olanı bilirsin, günahlarımı bağışla. Allahım! Sen´den doğruca kalbime inen bir iman, başıma sadece Sen´in yazdığının geleceğini bilmemi ve bana la­yık gördüğüne razı olmamı sağlayacak kadar saf bir kati inanç niyaz ediyorum, ey Celal ve İkram sahibi! Allah Teala da bu tevbe üzerine ona şöyle vahyetti: Seni bağışladım. Senin soyundan gelenler arasın­da da her kim Bana böyle tevbe ederse onu da bağışlar, tasa ve kay­gılarını giderir, geçimindeki yoksulluğu söker alır ve her tacirin ar­dından onun için ticaret yaparım. İstemese de dünya ona zorla gelir". Kul, rivayetlerde yer alan bu dua ile dua etsin. Çünkü bunlar, Allah Teala´nm İsm-i Azamı´yla ilgili rivayetlerde de zikredilmektedir:

"Ailahım! hamdin yalnız Sana mahsus olmasıyla Sen´den niyaz ederim. Sen´den başka ilah yoktur. Sen, Hayy, Kayyum, gökler ve yeri en harika şekilde yaratan Celal ve İkram sahibisin. Sen, doğ­mayan ve doğurmayan, hiç bir şeyin kendisine denk olmadığı Ehad ve Samed´sin. Sen´den isminle, Besmele´yle ve kendisinden başka ilah bulunmayan, uyku ve dalgınlığa kapılmayan Hayy ve Kayyum isminle niyazda bulunurum. Allahım! Sen´den en yüce ve en ulu olan ve onunla dua ettiğimde icabet ettiğin, onunla istedi­ğimde verdiğin İsnı-i A´zam´mla niyazda bulunurum. Ey Nur´un Nuru, eş işlerin çekip çevireni, ey sinelerde olanları bilen, ey her şeyi işiten, ey en yakın olan, ey duaları kabul eden, ey diledikleri­ne Latif olan, ey en şefkatli, ey en merhametli, ey en büyük, ey en ulu, ey Allahım! ey Rahman, ey Celal ve İkram sahibi, Elif. Lam. Mim. Allah´tan başka ilah yoktur, O, Hayy ve Kayyum´dur. Yüzler Hayy ve Kayyum olana teslim olmuştur. Ey benim ve bütün var­lıkların İlahı, tek olan ve kendisinden başka ilah bulunmayan İla­hım! Ben, Sen´den Allah, Allah, Allah, Allah ki kendisinden başka ilah yoktur ve Arş-ı Azim´in sahibi isminle niyazda bulunurum. Melik, Hakk olan Allah, çok yücedir. O´ndan başka ilah yoktur. Arş-ı Kerim´in Rabbidir. Evvel de Sen´sin, Ahir de. Zahir de Sen´sin Batın da. Rahmet ve ilim bakımından her şeyi kuşatmışındır. Kaf. Ha. Ya. Ayn. Sad. Ha, Mim. Ayn. Sin. Kaf. Rahman Sen´sin. Ey Va-hid, ey Kahhar, ey Aziz, ey Cebbar, ey Ehad, ey Samed, ey Vedud, ey Gafur! O Allah ki O´ndan başka ilah yoktur. Gayb ve şehadet alemim bilendir. O, Rahman ve Rahim´dir. Sen´den başka ilah yok­tur. Sen yüceler yücesisin. Bense zalimlerdendim. Sana, Senin giz­li, saklı, indirilmiş, selam, temiz, tahir, kutsal ve mukaddes ismin­le dua ederim.

Ey Dehr, ey Yehur, ey Deyhur, ey Diyhar, ey Ebed, ey Ezel ve ze­val bulmayan! Hüve ey Hüve! La ilahe illa Hüve! Ey O´ndan başka kimse olmayan! Ey O´nun ne olduğunu O´ndan başka bilmeyen! Ey Kane, ey Kiynan, ey Ruh, ey bütün kevnden önce var olan Kain, ey bütün kevnden sonra da varolacak olan Kain, ey bütün kevne gizli kalan Meknun. Ehya şerrin ehya. Ednaye ısba´üt, ey işlerin büyük sırlarını ortaya çıkaran. "Eğer dönerseniz de ki: ´Bana kendinden başka ilah bulunmayan Allah yeter. Ben O´na tevekkül ettim. O, Arş-ı Azim´in sahibidir. Hiç bir şey O´nun gibi olamaz. O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir".

Allahım! İbrahim´e ve onun yakınlarına salat ettiğin gibi Mu-hammed´e ve Muhammed´in yakınlarına salat et, İbrahim´i ve onun yakınlarını kıldığın gibi Muhammed ve O´nun yakınlarını da mübarek kıl! Muhakkak ki Sen, en fazla hamdedilen ve en çok yücel-tilensin".

Kul, bunlarla birlikte aşağıdaki duaları da okumalıdır:

"Allahım! Sen´den işte sebat ve doğru yolda kararlılık niyaz ede­rim. Sen´den nimetinin şükrünü eda etmeyi nasib etmeni ve ibade­tinin güzelliğini bahşetmeni niyaz ederim. Ey Allahım Sen´den, sağlam bir kalp, sadık bir dil ve kabul edilen ameller nasib etmeni niyaz ederim. Allahım! Sen´den bildiğinin hayırlısını niyaz eder, bildiğinin şerlisinden yine Sana sığınırım. Bildiklerin için de Sen´den mağfiret dilerim. Sen bilirsin, bense bilmem. Muhakkak ki Sen, bütün gaybları bilicisin.

Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat, benim de yaptıklarımı ve yapmadıklarımı, gizlediklerimi ve açığa vurdukla­rımı bağışla. Öne aldıran da, erteleten de muhakkak ki Sen´sin. Sen her şeye Kadir ve her gayba Şahit olansın. Allahım! Sen´den geri dönmeyen bir iman, bitmeyen bir nimet, ebediyette göz aydın­lığı ve Hulud Cenneti´nin en üst katında Peygamber´in Muham­med´in (sav) refakatini niyaz ederim. Allahım! Sen´den güzellikler, iyilikler yapmak, kötülüklerden kaçınmak ve yoksulları sevmek fa­ziletlerini bana nasip etmeni niyaz ederim. Allahım! Sen´den Mu­hammed´e ve bütün yakınlarına salat etmeni niyaz ederim.

Ey Allahım! Sen´den sevgini, sevdiklerinin sevgisini, sevgine yaklaştıracak amelleri bana yakın kılmanı, tevbelerimi kabul et­meni, bana mağfiret etmeni ve rahmetine almanı da niyaz ederim. Bir halk için fitne dilediğinde, beni fitneye atmayarak ruhumu tes­lim al ey merhametlilerin en merhametlisi! Allahım! gaybı bilmen ve yaratma kudretinle hayatın iyi olduğu anda bana hayat verip, ölüm benim için daha hayırlı olduğunda da canımı al. Allahım! ey Rabbim Sen´den görünen ve görünmeyen alemde bana Zatı´nm kor-kusunu,hoşnutluk ve kızgınlık anlarında adil söz söylememi, yok­sulluk ve zenginlikte orta yolu, yüzüne nazar etme tadını tatmamı ve Sana kavuşma hasretini nasip etmeni niyaz ederim. Ziyan veren zarardan ve dalalete düşüren fitneden Sana sığınırım.

Ey Rabbim! Allahım! bizleri iman ziynetiyle süsle ve bizi hida­yeti bulmuş hidayet rehberleri eyle! Allahım Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Bize Zatı´nın korkusundan bir pay ver ki, günahlarla aramızda engel olsun. Taatinden bir pay da ver ki, bizi cennetine girdirsin. Kafi imanından bir pay da ver ki, dünya­nın musibetleri bize ağır gelmesin. Allahım Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et ve bizi vaadettiğin cehennemin korkusundan duyacağımız hüzün ve vaadedilen cennetin ümidiyle duyduğumuz sevinçle rızıklandır ki, istediğimizin lezzetini bulup kaçtığımız şe­yin gamını çekebilelim.

Allahım! Öncekilerin ve sonrakilerin seyyidi olan Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Muhammed´e ve O´nun bütün yakın­larına salat et. Yüzlerimize katından bir haya elbisesi giydir, kalp­lerimizi Zatı´ndan sevinçle doldur, nefislerimi azametinle teskin edip organlarımızı Sen´in kulluğuna şevket. Zatını bize, her şeyden daha fazla sevgili kıl. Bizi, en fazla Sen´den korkanlar kıl. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Sen´in zikrin, şükrün ve güzel ibadetinde bana yardım et.

Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Sen´den tevbenin tamamıyla nimetinin tamamını, korunmanın devamıyla sıhhatin devamını, güzel ibadetle şükrünün edasını kolaylaştırma­nı niyaz ederim. Allahım Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Allahım! yoksulluk ve zenginliğin fitnelerinden Sana sığınırım. Yürek darlığından, işlerin karışıklığından ve kabir azabından da Sana sığınırım. Azdırıcı bir zenginlikten, unutturucu bir yoksul­luktan, alçaltıcı bir hevadan ve aldatıcı bir refikten Sana sığınırım.

Allahım! Sen´den Muhammed´e ve yakınlarına salat etmeni ni­yaz ederim. Sen´den hidayet, takva, iffet ve zenginlik niyaz ederim. Allahım! Nebi´n ve dostun Muhammed´e salat etmeni niyaz ederim. Beni bir azaba ilerletme, fitnelerin kötüsüne de tehir etme. Ey Al­lahım! zahir ve batın bütün fitnelerden Sana sığınırım. Büyük sı­kıntı veren imtihanların gizli ve açık olanlarından da Sana sığını­rım. Allahım! Sen´den Muhammed´e ve yakınlarına salat etmeni ni­yaz ederim. Allahım! Sen´den bugünün hayrını ve bugünde bulu­nan hayrı ister, onun kötülüğünden ve ondaki kötülükten de Sana sığınırım.

Allahım! gecenin ve gündüzün tehlikelerinden, ansızın gelen iş­lerden, ansızın gelen kaderlerden, ansızın gelen hadiselerin tama­mının şerrinden de Sana sığınırım, ey dünya ve ahiretin Rahman ve Rahimi! Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Allahım! bugünümüzün başını salah, ortasını felah ve sonunu ne-cah kıl. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Alla­hım! günün başım rahmet, ortasını nimet ve sonunu ikram kıl. Al­lahım! Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et.

Allahım! küçük bir hata işlemekten veya işletmekten, sapmak­tan veya saptırmaktan, zulmetmekten veya zulmettirmekten, bil­memekten veya bana saklı kalmasından da Sana sığınırım. Senin yakınlığın çok yüce, övgün çok büyük ve isimlerin çok değerlidir. Sen´den başka ilah yoktur. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakın­larına salat et. Allahım! cehennem azabından, kabir azabından, ha­yat ve ölümün fitnesinden ve Mesih Deccal´m fitnesinden Sana sı­ğınırım. Bir kavim için fitne veya kötülük dilediğinde değişmemiş ve fitneye uğramamış olarak canımı al. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et.

Allahım! hayat benim için hayırlı oldukça beni yaşat, ölüm be­nim için daha hayırlı olduğunda canımı al. Sen´den hayatın iyiliği­ni ve bereketini niyaz eder, vefatın şerrinden de Sana sığınırım. Sen´den bu ikisi arasındaki ve bundan sonrasındaki hayırları bana nasip etmeni niyaz ederim. Ey rızık verenlerin en hayırlısı, ey tev-beleri en çok kabul eden, ey hüküm verenlerin en adili, ey merha­metlilerin en merhametlisi, ey alemlerin Rabbi bana, bekasını sev­diğin mesut kimseler gibi bir hayat sürdür ve karşılaşmasını sev­diğin şehitler gibi canımı al. Yeryüzüne giren ve ondan çıkan, gök­yüzünden inen ve ona yükselen çıkan şeylerin hepsinin kötülüğün­den de Sana ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Aralık 2009, 19:14:53
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #3 : 23 Aralık 2009, 19:14:53 »

Allahım! Peygamberin Muhammed´e, O´nun yakınlarına, ha­nımlarına ve sülalesine her iki alemde de salat et. Muhakkak ki Sen, hamde, övgüye en layık olan ve en fazla ikram sahibi olansın. Allahım! kulun, Nebi´n ve Rasul´ün Ümmi Peygamber, Rasul-i Emin Muhammed´e salat et, Kıyamet günü O´na Makam-ı Mahmud´u ver. Allahım! hırsın hiddetinden, tamahın şiddetinden, kız­gınlığın köpürmesinden, gafletin dalgınlığından ve küçük hatala­rın sürekli tekrarından Sana sığınırım. Serveti çoğaltanların övün­mesinden, az malı olanların sitemlerinden, bir zalime yardım et­mekten, bir mazlumu yardımsız bırakmaktan, ilmi konularda ilme dayanmayarak konuşmadan ve yakini iman olmaksızın dinde amil olmaktan da Sana sığınırım.

Allahım! bile bile Sana ortak koşmaktan, bilmediğim bir şey için Sen´den mağfiret dilemekten Sana sığınırım. Allahım! şeytanın adımlarına uymaktan, onun malıma ve aileme ortak olmasından, çirkin ve kötü işlerde onun emirlerine uymaktan da Sana sığını­rım. Allahım! Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakın­larına salat etmeni niyaz ederim. Sen´den bana, seçimde güzeli seç­meyi, ibret alırken sağlıklı almayı ve Sana muhtariyetimde dürüst olmayı nasip etmeni niyaz ederim. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. İşimi hayırla aç ve hayırla mühürle. Fettah ve Alim Sen´sin.

Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Yarattık­larına merhamet buyur, takdir ettiklerini bağışla, rızıklarını güzel kıl, nimetini tamama erdir, kullandığını kabul buyurup korunma­sını istediğini koru. Örttüğün şeyi açtırma. Muhakkak ki Sen´den başka ilah yoktur. Seni zikretmeksizin aldığım bütün lezzetlerden dolayı Sen´den mağfiret diler, Sen´in hizmetinde olmaksızın yaşadı­ğım bütün rahatlıktan, yakınlığın olmaksızın duyduğum her se­vinçten, meclisini paylaşmaksızm duyduğumu bütün neşeden ve Seninle ilişkisi olmaksızın girdiğim bütün meşguliyetlerden dolayı beni bağışlamanı dilerim.

Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et ve bizi, takva sahibi velilerinden, felaha eren taraftarlarından ve salih kul­larından eyle. Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et ve bize Sen´in rızana erdirecek amellerde bulunmayı, bizi Sana sev­direcek şeyler yapabilmeyi nasib et ve bizleri güzel tercihine çek. Allahım! Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Allahım! bize hayrı cemeden, hayrı açan ve hayırla noktalayan amelleri nasip etmeni niyaz ederiz. Şerri toplayan, şerri açan ve onunla noktalayan işlerden de Sana sığınırız.

Allahım! Muhammed´e ve Muhammed´in yakınlarına salat et. Bize emrettiklerinde bizi koru. Bizi sakındırdıklarından da bizi ko­ru. Ey koruyucuların en iyisi, bize verdiklerindeki hakkımızı da ko­ru. Ey zikredenlerin en iyisi, ey şükrü en çok kabul eden, kulların Sen´in korumanla korunur, Sen´in zikrinle zikreder, Sen´in lütfun-la şükrederler. Ey imdada koşan, ey medet umulan, ey yardım iste­nen, ey yardım isteyenlere en fazla yardım eden Rabbim, göz ucuy­la kadar bile olsun beni nefsime yaslandırma, yoksa helak olurum. Ey Rabbim, beni yarattıklarına da dayandırma, yoksa kaybolur gi­derim. Beni yeni doğmuş çocuk gibi itinayla gözet. Benden hiç bir zaman yalnız bırakma ve salih kullarına yaptığın gibi beni de dost edin.

Allahım! Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et ve eşsiz kudretinle tevbemi kabul et. Çünkü Sen, tevbeleri en çok kabul eden ve en merhametli olansın. Hilminle beni hoşgör, çünkü Sen, en çok bağışlayıcı Sen´sin. Beni bilmenle bana refakat et, çünkü Sen Rahman ve Rahim´sin. Bana malik olmanla beni de nefsime malik kıl ve onu başıma musallat kılma, çünkü en büyük Malik ve en güçlü Cebbar Sen´sin. Her türlü eksiklikten uzaksın ve hamd daima Sana´dır. Sen´den başka ilah yoktur. Eğer bir kötülük yapar veya nefsime zulmedersem, günahımı bağışla. Muhakkak ki benim Rabbim Sen´sin ve Sen´den başka ilah yoktur. Günahları da Sen´den başkası bağışlayamaz. Allahım! Muhammed´e ve O´nun ya­kınlarına salat et ve bana doğruyu ilham edip beni nefsimin kötü­lüklerinden koru.

Allahım! Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et ve bana helal rızık verip onun için beni cezalandırma, verdiğin rızıkla kanaat etmemi sağla, onu salih olarak değerlendirmemi sağla ve onu benden kabul buyur. Allahım! Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve Muhammed´in yakınlarına salat etmeni niyaz edi­yorum. Yine Sen´den dünya ve ahirette af ve afiyet, güzel bir kati iman ve huzurlu hayat niyaz ediyorum.

Allahım! Peygamberin Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Cezandan affına, öfkenden rızana, Seni Sen´in andığın gibi güzel anamamaktan da Sana^ığınırım. Nimetimi Sana hazırladığım gibi, günahlarımı da Sana ´hazırlıyorum. îşte o günahları işleyen ellerim.

Ben, falanca kulunun oğlu olan kulunum. Perçemim Sen´in elinde, Sen´in hükmüne uyan, kararını uygulayan, azap etme iradende adi­lane olacağını bilenim. Ben bunlara layığım. Sen ise merhamet etme­ye layık olansın. Allahım! ey Mevlam, ey Allahım! ey Rabbim, bana layık olduğunu yap, sakın benim layık olduğumu yapma. Muhakkak ki Sen, takva ve mağfiret ehlisin. Ey günahların kendisine zarar ver­mediği, mağfiretin de Zatı´nı eksiltmediği Allahım! ey Rabbim, Sana zarar vermeyenden bana ver, Seni eksiltmeyen den de bana ver.

Allahım! üzerimize sabır dök, bizi müslümanlar olarak öldür ve salihler zümresine ilhak et. Bizim velimiz, Sen´sin. Bizi bağışla, çünkü Sen bağışlayıcıların en hayırlısısm. Bize bu dünyada ve ahi-rette güzellik yaz. Biz Sana yönelmişizdir. Rabbimiz, biz Sana te­vekkül ettik, Sana yöneldik ve dönüş yalnız Sana´dır. Rabbimiz, bi­zi inanmayanlar için fitne vasıtası yapma. Bizi bağışla, çünkü Sen Aziz ve Hakim olansın. Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşı­rılığımızı bağışlayarak adımlarımızı sabitleştir ve kafir millete karşı bize yardım et! Rabbim, bize katından bir rahmet ver ve işi­mizde doğruyu bulmayı kolaylaştır. Rabbimiz, bize dünyada güzel­lik ver, ahirette de güzellik ver ve bizi ateş azabından koru.

Allahım! Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve Muhammed´in yakınlarına salat etmeni niyaz ediyorum. Beni, itaat ve günahlar­dan uzak durma hususunda korumanı ve yardımcı olmanı, niyaz ediyorum. Hizmetinde üzerimize sabır boşaltmanı, nimetin için şükrü nasib etmeni niyaz ederiz. Ey Allahım! ey Rabbim, ey Mev-lamız, Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve Muhammed´in ya­kınlarına salat etmeni ve güzel bir sonu niyaz ediyorum. Allahım! Sen´den Peygamberin Muhammed´e ve Muhammed´in yakınlarına salat etmeni niyaz ediyorum. Sen´den bana yakini bir iman ve Se­ni iyi tanıma gücü vermeni niyaz ediyorum. Sen´den sevgi ve Sana hakkınca tevekkül edebilme kabiliyeti niyaz ediyorum. Sen´den rı­za ve iyi bir dönüş nasip etmeni de niyaz ediyorum. Rabbimiz, bizi imana çağırarak, ´Rabbinize iman edin´ diyen bir davetçi duyduk ve iman ettik.

Rabbimiz, günahlarımızı bağışla ve kötülüklerimizi ört ve iyi kimselerle birlikte öldür. Rabbimiz, peygamberlerin vasıtasıyla bi­ze vaadettiğini ver ve kıyamet günü bizi yâlnız bırakma. Muhakkak ki Sen, vaadini çiğnemezsin. Rabbimiz, unuttuklarımız ve ha­tayla yaptıklarımız için bizi yargılama. Rabbimiz, bize bizden önce­kilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme.´Allahım! Muhammed´e ve O´nun yakınlarına salat et. Kalplerimizi iyi kimseler gibi terte­miz kıl, amellerimizi de hayır ehlininki gibi arındır, ruhlarımıza da şehitlerin ruhları arasında salat buyur, ey ikram sahiplerinin en büyüğü, ey cömertlerin en cömerti, ey merhametlilerin en merha­metlisi. Rabbimiz, bize dünyada hasenat, ilim, zühd, ibadet, emni­yet ve helalinden rızık ver. Ahirette de hasenat, rıza-ı ilahi ve cen­net nasip et. Bizi rahmetinle cehennem azabından ve kabir azabın­dan koru. Bizi, öfken, gazabın, azabın, onun beter şekillerinden din, dünya ve ahirette er veya geç verebileceğin her türlü bela ve musibetten de koru ey merhametlilerin en merhametlisi!".

Kul, Allah Teala´yı, O´nun kendisini övdüğü şekilde sabah ak­şam övmeli ve yüceltmelidir. Rıza-i İlahi´nin talihlerinin en büyük gayesi olan bu ibadetin fazilet ve sevabı hakkında bir çok hadis nakledilmiştir.

Ali´den (kv) rivayet edilmiştir ki: Allah Resulü (sav) şöyle bu­yurdu: Allah Teala her gün Zatı´nı yüceltir ve şöyle buyurur:


Muhakkak ki Ben Allah´ım, alemlerin Rabbi´yim. Muhakkak ki Ben Allah´ım, Ben´den başka ilah yoktur. Hayy ve Kayyum olan Ben´im. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Aliyy ve Azim olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki çok affedici ve çok bağışlayıcı olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Al­lah´ım ki her şeyin ilk yaratıcısı ve kendisine döndürücüsü olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki doğma­mış ve doğurmamış olan Ben´den başka ilah yoktur.

Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Aziz ve Hakim olan Ben´den baş­ka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Din Günü´nün sahibi olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Rah­man ve Rahim olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki hayır ve şerrin yaratıcısı olan Ben´den başka ilah yok­tur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki cennet ve cehennemin yaratıcısı olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Va-hid, Ehad, Samed, eş ve çocuk edinmekten uzak olan Ben´den baş­ka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Ferd ve Vitr olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Gayb ve Şehadet aleminin alimi olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Melik ve Kuddüs olan Ben´den başka ilah yoktur.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Aralık 2009, 19:15:55
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #4 : 23 Aralık 2009, 19:15:55 »

Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Selam, Mümin ve Müheymin olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Aziz, Ceb­bar ve Mütekebbir olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Halik ve Bari´ olan Ben´den başka ilah yoktur. Mu­hakkak ki Ben Allah´ım ki Ehad ve Musavvir olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Kebir ve Müte´al olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım .ki Muktedir ve Kahhar olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Al­lah´ım ki Hakim ve Kebir olan Ben´den başka ilah yoktur.

Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Kadir ve Razik olan Ben´den baş­ka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki övgü ve senaya layık olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki sır­ları bildiren ve gizleyen Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki halkın ve yaratılmışların üstünde olan Ben´den başka ilah yoktur. Muhakkak ki Ben Allah´ım ki Cebbar ve Müte­kebbir olan Ben´den başka ilah yoktur. [30]

Böylece bitirir ve şöyle der:
Arş-ı Azim sahibi olan Allah pek yü­cedir. Kim bu kelimelerle dua ederse ´Sen Allah´sın ki.... = Ental-lâh...´ şeklinde söylesin. Allah Teala´mn bu güzel isimleriyle dua edenler; şükredenler, secde edenler ve ahirette, izzet yurdunda Mu-hammed (sav), İbrahim (as) Musa (as), Isa (as) ve diğer peygamber­lerle birlikte olur. Onun için göklerde ve yerde ibadet edenlerin se­vabı kadar sevap vardır.

Bundan sonra da şöyle dua etmelidir:

"Aîlahım! Muhammed´e öyle bir salat et ki, Senin için rıza, O´nun hakkı için de bir eda olsun. Ve O´na Vesile ve Fazile´yi ver. O´nu, kendisine vaadettiğin Makam-ı Mahmud´a gönder. Bizim için O´nu layık olduğu şeyle ödüllendir. O´nu başka ümmetlerin pey­gamberlerini ödüllendirdiğin şeylerden daha üstünüyle ödüllendir ve Kıyamet günü O´na şeref ve şefaat ver.

Allahım! rahmet Peygamberi ve Ümmet´in önderi Muhammed´e salat buyur. O´nun kardeşleri olan bütün peygamberlere, babamız Adem´e ve annemiz Havva´ya ve onlardan doğarak salihlerden ve Müslümanlardan olan bütün insanlara da salat et. Göklerde ve yerlerde bulunan bütün meleklerine de salat et. Bize de rahmetin­le salat ve selam buyur ey merhametlilerin en merhametlisi. Beni, anne babamı, onların çocuklarını -küçüklüğümde bana merhamet ettikleri ve terbiye ettikleri gibi- bağışla ve merhamet et. Mümin erkek ve kadınları, müslüman erkek ve kadınları, ölü diri hepsini bağışla.

Rabbimiz, bildiğin günahlarımızı bağışla, bize merhamet buyur ve onları hoşgör. Çünkü Sen, en yüce, en ikramsever, merhametli­lerin en merhametlisi, bağışlayanların en hayırlısısm. Muhakkak ki biz, Allah için geldik ve mutlaka O´na dönücüyüz. La havle vela kuvvete ila billah. Bize Allah yeter, O ne güzel vekildir. Bize, tek ve ortaksız olan Allah yeter".

Bunlar, Allah Resulü Mustafa´dan (sav), sahabe ve büyük imamlardan rivayet edilmiş olan duaların hülasasıdır. Sözü kısa tutmak için bunların faziletleri ve değişik şekilleriyle ilgili tafsila­ta yer vermedik. Kul bu duaları, her gün sabah namazından sonra güneşin batmasından önce eder. Eğer bu duaları farz namazlardan sonra ederse, Allah´ın lütuf ve rahmetiyle fazileti kemale ermiş olur. [31]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes