>
Forum
>
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
>
Tasavvuf Eserleri
>
Kutul Kulub
>
Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Yazdır
Gönderen
Konu: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır (Okunma Sayısı 2545 defa)
28 Aralık 2009, 17:13:44
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
:
28 Aralık 2009, 17:13:44 »
Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
Bu fasılda, Murakabe ehlinin müşahedesini anlatacağız. Murakabe ehlinin müşahedesi, müşahede ehlinin ilk murakabeleridir. Şöyle ki, Murakabe makamında olan her kulun hali, Muhasebe´div. Müşahade makamında olan kulun sıfatı ise Murakabe´dir.
Murakıb bir kulun ilk müşahedesi şu olmalıdır: Kesin olarak bilmelidir ki, uzun veya kısa hiçbir vakti şu üç esastan uzak kalamaz:
1.
Allah Teala´mn ona emrettiği bir farzın edası; Farzlar iki türlüdür. Yapılması emredilenler; Terkedilmesi emredilenler ki bunlar, Allah Teala tarafından sakındırılmış şeylerdir.
2.
Allah Teala´mn özendirip teşvik ettiği bir mendubun ifası: Bu da asıl olarak kulu Allah Teala´ya yaklaştıracak hayır ve iyilik işlerinde bulunup böylesi işlerde diğer müminlerle yarışması, bunlardan hiçbirini kaçırmaması dır.
3.
Yapması halinde beden ve kalbinin sıhhat ve salah bulmasını temin edecek bir mubah ile uğraşması.
Bir mümin için, bunlar dışında geçirilecek dördüncü bir vakit yoktur. Eğer bunlar haricinde dördüncü bir vakit ihdas ederse, Allah Teala´mn koyduğu sınırları çiğnemiş olur. Allah´ın sınırlarını çiğneyen ise, kendine zulmetmiş ve Allah´ın dininde bidat çıkarmış olur. Allah Teala´mn yüce dininde bidat çıkaranlar ise, takva sahiplerinin yolları üzere değildirler. Yüce Allah´ın şu buyruğunu duymaz mısınız? "Düşünüp ibret almak veya şükretmek isteyenlere gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren de O´dur". (Furkan/62) Gece ile gündüz arasında üçüncü bir vakit göremezken şu üç vakit arasında bilinmeyen veya heva olan başka bir vakit görebiliyor musunuz?
Üstteki ayette geçen Zikir (=düşünüp ibret alma), iman ve ilimdir. Bu ikisi, kalbi amellerin bilgisizliğinin yerini alırlar. Şükür ise iman ahlakıyla ve ilmin ahkamıyla amel etmektir ki, bu ikisi de bütün uzuvların amellerini kuşatır.
Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
"Ey Davud ailesi, şükür için amel edin". (Sebe7l3)
Başka bir ayette ise şöyle buyurmaktadır:
"Allah´tan korkun, umulur ki şükredersiniz". (Al-i İmran/123)
Bir diğer ayetinde ise şöyle buyurmuştur
: "Nitekim sizin içinizde, sizden bir Resul gönderdik. Size ayetlerimizi okuyor ve sizi temizliyor. Hem size Kitab´ı ve hikmeti öğretiyor. Ve size bilmediğiniz şeyleri öğretiyor. Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, sakın Bana nankörlük etmeyin". (Bakara/151-152)
O, şükrün faziletini haber verirken de şöyle buyurmuştur:
"Eğer siz şükreder ve iman ederseniz, Allah size azap edip ne yapsın". (Nisa/147) Allah Resulü (sav) ise "kıyamda uzun süre kaldığı için ayaklarında varis çıkması üzerine sahabe tarafından kendisine çıkışıldığı zaman şöyle buyurmuştur: Buna rağmen acaba şükreden bir kul olabilir miyim?"[1],
Şükür, ´Amel´ olarak tefsir edilmiştir. Allah Teala da ´Amel´i ´Şükür5 olarak tefsir etmiştir. Üçüncü vakti temsil eden mubah da bunların kapsamına girer. Çünkü o, bu ikisinin gerçekleşmesine yardımcı olur. Kul, bu ikisinde de mubah ile istikamet bulur.
Bir alim şöyle derdi:
Bizim için Allah´a itaatin asıl olduğu sahalardaki günahlarda, yasakları işleyip günah sahibi olmaktan alıkoyma ve uzak tutma vardır.
Murakabe yapan kul, güne başladığı zaman bütün, uyanıklılı-ğıyla en kısa vaktinde dahi Allah Teala için emir veya yasak türünden bir farz olup olmadığına bakar. Eğer böyle bir farz varsa günlük amellerine onunla başlar. Onu bitirdikten sonra başka bir farz yoksa, o zaman mendublar ve faziletler üzerinde düşünür. Bu nevi amellerde de en faziletli olanla başlar.
Kul için bu iki faziletten başka bir şey yapmak mümkün olmazsa, o zaman nefsinden nefsi, gününden dünü, saatinden günü, dünyasından ahireti için bir şeyler yapar. Çünkü Allah Teala ona böyle emretmiştir: "Dünyadan nasibini unutma". (Kasas/77) Bu emrin anlamı şudur: Dünyadaki nasibini olduğu kadar ahiret için de dünya hayatındaki nasibini almayı bırakma. Bu, Allah Teala´nm size iyilik ettiği gibi sizin de iyilik etmeniz ve dünyada fesad çıkmasını istememenizdir. Aksi halde ahiretteki nasibinizi terketmiş olursunuz. Allah Teala da dostları için hazırladığı engin sevabmdaki payınızı unutur.
Nitekim O şöyle buyurmaktadır:
"Allah´ı unuttular, O da onları unuttu". (Tevbe/67) Yani onlar, Allah Teala´yı terketti-ler, O da onları terketti. Onların Allah´ı terketmeleri, O´nun kendilerine verdiği nasibi terketmeleri, Allah Teala´mn onları terketme-si ise; ahirette isteyecekleri şeyleri terketmeleridir.
Ferasetli bir kul, kendisine verilen ömrü ve tanınan vakti, kesin olarak iman ettiği ahireti için harcar. Daha sonra vaktinin kalan kısmında da, o vakte mahsus olan fiillerin en faziletli olanına sarılır. Vaktinin geçirilmesiyle bir daha telafisi mümkün olmayan amelleri eda etmekte acele eder. İlminin ona gösterdiği ve gücünün de yettiği en güzel davranış budur. Sonuç itibarıyla bütün vaktini Mevla´sına tahsis etmiş olur. Kısa da olsa kulun hiçbir vakti şu iki makamdan birinden uzak değildir: Nimet makamı; İmtihan ve bela makamı; Nimet makamında yapması gereken şey şükretmek iken, imtihan ve bela makamında yapması gereken şey de sabretmektir.
Kul, kısa da olsa hiçbir vaktinde şu iki müşahedenin birinden uzak kalamaz
: Nimete şahit olmak; Nimet veren Allah´a şahit olmak; Çünkü her vakitte bir Malik ve O´na ait olan bir memluk yani kul bulunur. Kula düşen, bu Mevcud´a hizmet etmek ve Ma-bud´unun hizmetinde daima hazır olmaktır. Murakabe, kulun sürekli hazır oluşunun (=huzur) alameti iken, Muhasebe de Muraka-öe´nin delil ve rehberidir. Kulun vakitleri arasında en kısası da olsa bir üçüncü vakit daha vardır ki o da, mubahlarla meşgul olduğu vakittir. Mubah ile meşgul olmak, müminin yapacağı amellerin en düşüğünü temsil eder.
Kul, bu halinde de bir nimete veya Nimet Veren´e şahit olmak suretiyle bu sürenin de dünya ömründen boşa gitmesini, kendisine faydası olacak Mevlası´nı zikirde bulunmasından, Nimet Sahibi´ne delalet eden bir nimeti anmasından veya kendisini Allah Teala´ya yakınlaştıracak bir nimetin edasını ifa etmekten hali olarak geçmeşini önlemiş olur. Herşey, akıbeti olan ahiret içindir. Güzel akıbet de sadece takva sahipleri içindir.
Kul, Nimet Veren´in bir nimetine şahit olduğunda hayası onu sükunete sevkedip korkuyla vakara teşvik eder ki bu, Allah Tea-la´nın havas kullarına mahsus bir fazilettir. Bir nimete şahit olduğunda onun için şükür ve ibret alıcı bir tefekküre dalıp basiret ve öğüt alma haline girer ki bu da hem avam, hem de havas için geçerli bir fazilettir.
Allah Teala, ilk zümredeki havassı için şöyle buyurmaktadır:
"Herşeyden iki çift yarattık ki, öğüt alasınız. ´O hal-da hemen Allah´a sığının". (Zariyat/49-50) İkinci zümredekiler hakkında ise şöyle buyurmuştur: "... Allah ile beraber başka bir ilah uydurmayın". (Zariyat/51)
Allah Teala diğer bir ayetinde birinci zümre hakkında şöyle buyurmaktadır: "De ki:
´Herşeyin mülkiyet ve hazinelerini elinde tutan kimdir? Ki daima O koruyor, kendisi asla korunmaya muhtaç olmuyor? Eğer biliyorsanız? ´Allan´dır1 diyeceklerdir. O halde neden aldatılıyorsunuz?". (Mü´minun/88-89)
Diğerlerinin makamı hakkında ise şöyle buyurmaktadır: "De ki:
´Yeryüzü ve onun içindekiler kimindir, biliyor musunuz?´ ´Allah´ındır´ diyeceklerdir. De ki ´O halde düşünmez misiniz?". (Mü´minun/84-85)
Ebu Zer´in (ra) uzun hadisinden de akıl sahibi kulun sıfatları ve murakabe yapan kişinin halleriyle ve boş vakitleri nasıl doldurmak gerektiğine dair bazı cümleler nakletmek istiyoruz
: "Mümin ancak şu üç şey için yola çıkar: Ahiret için azık edinmek; Geçimliği için çalışmak; Haram kılınmamış bir lezzeti tatmak".
Şu halde akıllı bir kul için vaktin harcanacağı dört şey vardır
: Rabbine yakarmak; Nefsini hesaba çekmek; Allah Teala´nm yarattıkları üzerinde tefekkür etmek; Yemek içmek. Bu sonuncusu, diğerlerini yapabilmesi için kula destek ve yardımcı olur.
Yine Ebu Zer´in (ra) hadisinde akıl sahibi için bahsedilen üç sıfat vardır.
Akıllı kulun alameti şunlardır:
Kendi işiyle uğraşması, dilini koruması ve zamanın kıymetini bilmesi. Bazı rivayetlerde, ´kardeşlerine karşı ikramsever olması´ ifadesi mevcuttur.
Mubah ile geçirilecek vakitlerde yapılacak işlerin başında acılar ve ihtiyaçlarla uğraşmak gelir. Kul, mecbur kaldığı ihtiyaçlarını temin etmek için uğraşabilir. Ama daha fazlasına tamah edip gereksiz külfete girerek vaktini geçirmesi de doğru olmaz.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Müslüman
Anahtar Kelime
Pasif
Mesajlar: 132.042
Re: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
Posted on:
04 Mayıs 2024, 15:46:25 »
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.
Anahtar Kelimeler:
Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır rüya tabiri,Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır mekke canlı, Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır kabe canlı yayın, Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır Üç boyutlu kuran oku Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır kuran ı kerim, Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır peygamber kıssaları,Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır ilitam ders soruları, Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadırönlisans arapça,
Logged
28 Aralık 2009, 17:17:07
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
Yanıtla #1 :
28 Aralık 2009, 17:17:07 »
Kullar, Allah Teala´nm mülkünü müşahede etme noktasında da dört makamda yer alır lar:
1
. Mülkü, kendi makamından olduğu hal üzere müşahede edip mülke basiret ve ibret nazarıyla bakanlar ki bunlar kalplerindeki perde kaldırılmış olan akıl sahipleridir. Bunlar ibret alma makamına yerleştirilmiş olan kudret ve basiret sahipleridir ki makamları; alimlerin makamı olarak bilinir. "Alimler, peygamberlerin varisleridir" [2]
2
. Mülke ve onda yaşayanlara rahmet ve hikmet gözüyle bakanlar ki bu, korku ehlinin makamıdır.
3.
Mülke ve mülk ehline hiddet ve buğz ile bakanlar ki bu, zühd ehlinin makamıdır.
4.
Mülke ve mülk ehline şehvet ve gıbta ile bakanlar ki bu da, helak olanların makamıdır. Bu makamda yeralanlar, dünyanın köleleri olup bütün çabalarını ona sarfeder ve ondan kaybettikleri şeyler için yanıp yakılırlar.
Eğer kula, mülke ibret ve hikmet gözüyle bakma kabiliyeti verilmişse, o kula mülk üstünde Mülkün sahibi gelir ve O´ndan başkasından müstağni olur. Eğer korku ehlinden bir kula, mülke rahmet gözüyle bakma kabiliyeti verilmişse, makamı ile gıbta eder ve Rabbinin onun üzerindeki nimeti daha da büyür. Eğer zühd sahibine mülke düşmanlık gözüyle bakma özelliği verilmişse bu da onu mülkteki zahidane hayatından dolayı mülkten çıkarır ve Allah Teala kendisine karşılık olarak küçük dünya mülkü yerine, büyük ahiret mülkünü nasip eder. Mülke gıpta ve Özlem gözüyle bakma özelliği verilen kimse ise, mülk sahibi tarafından helaka sevkedilir ve kendini helaka sürüklüyecek yollara sapar.
Bu kimselerin ahlakından bir ahlaka veya sıfatlarından birine şahit olan kimse, şahit olduğu o ahlak veya sıfatın gerektirdiği mü-kafaat veya azabı görür. Bu, o kimse için bir tarif makamıdır ve kendisini Ta´arruf makamına yükseltir. Bu da ariflerin, ahlak ve sıfatların manalarına delalet eden fiillerden şahidi olduklarıdır.
Çünkü Allah Teala, bunlarla yollarını bulabilmeleri ve kendi Za-tı´nı düşünebilmeleri için onları kendilerine izhar etmiştir.
Heva gözüyle nefsin şehvetlerinden birine şahit olan kimse ise, türlü şehvetlere sevkedilir ve şeytanlar tarafından kapılıp götürülürler. Rüzgar onları, çok yükseklere çıkarıp orada bırakıverir. Onlar, Karîb olan Allah Teala´mn yanma götürecek ve Melik-i Muktedir olan Allah Teala´nm katındaki sıdk makamında oturmalarım sağlayacak davranışların bulunduğu yoldan saparlar.
Allah Teala´nm yakınlığım kaybeden kimse, boşluk ve uzaklığa itilir. O artık, aldanmış ve ümidi kesmiş biridir. Hain ve kandırılmıştır. Onun her günü, dününden daha kötü olur. Onun için ölüm, yaşamaktan daha hayırlıdır. Çünkü yaşadığı her gün, onu Habib Teala´dan daha fazla uzaklaştırmakta ve O´nun yolundan daha fazla saptırmaktadır. Hevasım bulduğu her an, aslında ona kaybettirmektedir. Kazandığı günahlardan dolayı nefsinin onun üzerindeki hakimiyeti, onun hareketini sınırlamaktadır. Esasında o, sürekli geri gitmektedir. Onun ilerlemesi de, aslında geri istikametindedir. Tıpkı bir şeyin kaçırılması veya bir vaktin kaçırılması gibi, onların ömürleri de sonundan kaybedilmektedir.
Ömür, herhangi bir şey gibi, bir defa da telafi edilebilen bir varlık değildir. O, asla bir defada telafi edilemez. Çünkü o, vaktin ardından vaktin girmesiyle teşekkül etmekte ve parça parça kaybedilmektedir. Bu da Allah Teala´nm hikmeti gereğidir. Ömür, tedrici olarak ve yavaş yavaş akıp gitmektedir; vaktin ardından vakit, günün ardından gün şeklinde geçmektedir. Merdivene çıkan kimse, nasıl basamak basamak çıkıyorsa, Allah Teala da kullarını aynı şekilde basamak basamak kendine doğru çekmektedir.
Allah Teala, dünya mülküne hırs ve şehvetle bakan kimseyi kimi vakit Zatı´nı anmaktan meşgul eder, kimi zaman başka biriyle meşgul olmasını sağlar, kimi zaman başkasını zikrettirirken kimi zama da kendisim" anmayı unutturur. Böylece meşgul olduğu vakitler de, boş vakitleri gibi geçip gider. Onun andığı vakitler de unuttuğu vakitler gibi olur. Çünkü o, hiçbir zaman Allah´ı anmaz. Allah Teala, onu kimi vakitlerde kendinden uzaklaştırırken, kimi zaman da başkalarıyla birleştirir. Böylece onun günleri kayıpla geçer ve vakitleri de ölüme kadar azar azar dolar.
Allah Teala onun bu şekilde devam etmesi için üzerine perde gerer. Bu perde sebebiyle sürekli aldanış içinde olur. Allah Teala ona nimetleri bolca vererek kendi durumunu idrak edememesini sağlarken, üzerindeki nimetlerini devamlı kılarak gaflet uykusundan uyanmamasını temin eder. Onun ümitlerini uzatarak (=tûl-i´emel) sürekli kötü işler yapmaya teşvik eder. Korkusunun kaybolması için, ölüm fikri de aklından çıkarılıp alınır. Allah Teala onların kalplerinde umut duygusunu yayarak korku duygusunu çıkartıp alır. Sonunda, güvenlikte olduklarını hissettikleri ve hiç ummadıkları bir anda onların canlarını alıverir. Sarhoşluklarına dalıp gittikleri bir anda canları almıverir.
Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
"Böyle bir plan kurdular. Biz de onların haberi olmadan hilelerinin cezasını verdik". (Neml/50)
Allah Teala´nm şu buyruğu da bunu teyid etmektedir:
"Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, üzerlerine herşeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen bu refah ve genişlik ile tam ferahladıkları sırada, ansızın kendilerini yakalayıverdik. Bir de ne görürsün, hepsi bütün ümitlerinden mahrum düştüler". (En´am/44)
Ayetin tefsiri şöyledir: Onlar, kendilerine anlatılan ve ihtar edilen hakikatları terkettikleri zaman onlara nimetlerimizi bol bol verdik. Böylece Bize şükretmeyi unutturduk ve ardarda günahlar işlemeye başladılar. Onlara istiğfar etmeyi de unutturduk. Bu duruma alışıp gönülleri bu tarz hayata alıştığı zaman bir daha geri dönmek ve kendilerini tenkit etmek de istemediler. İşte tam bu aldanış içindeyken ansızın yakalayıverdik. Onlar ise, şaşkın, afallamış ve her türlü hayırdan ümidi kesmiş bir halde olacaklardır. Ayetteki ´ansızın´ kelimesinin kırk yıldan sonra, anlamına geldiği söylenmiştir.
Bilin ki eğer bir kul, öncesi şer olan bir vaktinden veya öncesi şer olan bir gününden sonra kendini kınamaz ve onu telafi etmeye çalışmazsa, bütün vakitleri ve bütün günleri, $er ile dolu tek bir vakit ve kötülükle dolu tek bir gün gibi olur. Böyle birinin ömrü de ebedi kötülük içinde yaşayan birinin ömrü gibi olur.
Bu hal içinde olan kul, sanki tek bir vaktini kaybetmiş gibi bütün ömrünü kaybetmiş olur. Çünkü bu vasıf üzere olduğu sürece, ömrünü de kötülüğe dalmış olarak geçirecek, günbegün aynı hayati devanı ettirecektir. Zamanla gelip geçen vakitlerini birer birer unutmaya başlayacaktır.
Kul, Ömrünün bütün vakitlerim parça parça yaşayacak, fakat en nihayetinde hepsinden tek bir vakit gibi mesul olacaktır. Hesabın sonunda ve özünde, bütün ömrü tek bir günü gibi değerlenecek-tir. Allah Teala da bu meyanda şöyle buyurmaktadır: "Sakın kalbini zikrimizden gafil bıraktığımız için nevasına tabi olana itaat etme". (Kehf/28) Böyle birinin hali, aşırılık ve itidali kaybetmektir. Onun durumu, cennet ve cehennem vaad ve tehditlerinden gafil olan kimsenin haline benzer. Ama gözünün önündeki perde kaldırıldığı zaman şaşırıp kalır, afallar ve ömrü boyunca gafil kaldığı şeyleri görmesinden dolayı derin bir şaşkınlığa ve hayal kırıklığına kapılır. Dünyada kaybettikleri için de büyük bir pişmanlık duyar.
Allah Teala böyle bir kimseye şöyle buyuracaktır:
"Andolsun, sen bundan gafil idin; şimdi senden perdeni kaldırdık, bugün artık gözün açıktır". (Kaf/22) Denildi ki, gözleri yaptıkları kötü amelleri gayet açık ve belirgin bir şekilde görecektir. Başka bir yorumda ise, hangi kefenin ağır basıp hangisinin hafif kalacağı noktasında mizanın diline kesin olarak vakıf olacaktır, denilmiştir.
Böyle biri, Allah Teala´nm hakkında şöyle buyurduğu kimse gibidir:
"Onlar gaflet içinde ve iman etmezlerken, sen onları, her işin bitmiş olacağı o hasret gününün dehşeti ile korkut". (Meryem/39) Yani ölüm gelip çattığında, onlar dünya işleriyle meşgul bir halde olacaklardır. Başka bir tefsirde ise şöyle denilmiştir: Kadınlar hakkında birbirlerini meşgul eder bir halde olacaklardır. Yine o kişi "Ve kuruntularınız sizi aldattı da Allah´ın emri gelinceye kadar, o aldatıcı (şeytan) sizi Allah´a karşı ayarttı" (Hadid/14) denilen kimsenin sıfatlarına da sahip olacaktır. Bu ayetteki kuruntular, nevanın telkin ettiği boş düşüncelerdir. ´Allah´ın emri´ ile kasdedilen ise, ölüm emridir. Ölüm size gelmeden önce, sizler onun için hiçbir hazırlık yapmamış olacaksınız. Böyle bir kulun durumu ise,
Allah Teala´nm şu ayetinde haber verdiği iflas etmiş ve bütün ümitlerini yitirmiş kulun durumuna benzer:
"Nihayet ona vardığı zaman, onu zannettiği gibi bir şey bulmaz da kendi yanında Allah´ı bulur. O da onun hesabını tamamıyla gö-rüverir". (Nur/39)
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
28 Aralık 2009, 17:20:17
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
Yanıtla #2 :
28 Aralık 2009, 17:20:17 »
Ebu Muhammed (ra) şöyle derdi:
Kul, şu dört hususu kendinde bulundurmadıkça, sıddıkların seviyelerine gerçek anlamda ulaşamaz:
1
. Sünnete uygun olarak farzları eda etmek;
2
. Titizlik içinde helal yemek;
3.
Zahir ve batında yasaklardan sakınmak;
4.
Ölünceye kadar bu hal üzere sabırlı olmak.
Hasan el-Basri (ra) ise şöyle derdi:
Allah´a yemin ederim ki, ölüm gelmedikçe müminin ameli için son yoktur. Yine Allah´a andolsun ki, bir veya iki ay, bir ya da iki yıl amel eden kimse mümin olamaz. Mümin, ancak Allah Teala´nm emrini ifa noktasında devamlı olan ve Allah´ın yakalamasından korkan kimsedir. İman ise, rahatlıkta zora yönelmek, yakini bilinende azim, sabırda çaba ve zühd içinde ilim öğrenmektir.
Ömer (ra) ise "Rabbimiz Allah´tır deyip de sonra istikamet bulanlar var ya işte onlar için korku yoktur" (Ahkaf/13) ayetini okuduğu zaman şöyle derdi:
"İnsanlar bunu söylediler, ama sonra geri adım attılar. Kim gizli ve aşikar hallerinde, zorlukta ve kolaylıkta Allah´ın emri üzere istikamet bulur, Allah´ın dini hakkında hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaz ve bir defa ´Allah´ın dini üzere istikamet buldular5 derse, öyle kimselerin Rabbi Allah´tır ve havuzlarının olukları asla susuz kalmaz".
Bir alim şöyle demiştir:
Faziletleri talep etmeyi, farzları eda etmekten daha önemli gören bir kimse aldanmış biridir. Kendini bırakıp başkasıyla meşgul olan kimse ise kendine kötülük etmiştir.
Süfyan-ı Sevri (ra) ve diğerleri ise şöyle derlerdi: İnsanların vuslattan mahrum edilmeleri, asılları kaybetmeleriyle olur. Kul için en faziletli şey, kendini bilmesi (=marifetü´n-nefs), sınırında durması, konulduğu makamdaki halini sağlamlaştırması, ameline Allah Tea-la´nın yasaklarından uzaklaştıktan sonra kendisine emEettiği farzları eda etmekle başlaması ve bütün bunları düşündüğü bir ilim ve kendisini hevadan uzaklaştıracak bir vera´ içinde olmasıdır.
Kul, farzı bitirmedikçe faziletin peşine düşmemelidir. Çünkü fazilet, ancak selamete ulaştıktan sonra yapılabilir. Bunu şuna da benzetebiliriz: Bir tüccarın kârı, ancak sermayesinin tamamen çıkarılmasından sonra ortaya çıkar. Eğer kul, selamete ulaşamamışsa faziletten çok uzak, aldanmaya ise çok yakın olur. Aralarındaki küçük farktan ve ilimlerinin gizliliğinden dolayı, faziletlerle farizalar birbirine karışmaya başlayabilir. Kul, böyle bir duruma düştüğünde nafile olan bir ameli farz sanarak öne alabilir.
Buna misal olarak şunu zikredebiliriz:
"Ebu Said Rafi´ b. el-Mu´alla (ra), ayakta namaz kılıyordu. Allah Resulü (sav) onu çağırdı. O da, gayb makamında Allah Teala´nm huzurunda kıyam etmesinin Allah Resulü´nün (sav) çağrısına kulak vermesinden daha hayırlı olduğu zannetti. Namazım bitirip selam verdiğinde Allah Resulü (sav) kendisine, onu çağırdığında karşılık vermesini neyin engellediğini sordu. O da namaz kılıyordum´ dedi.
Bunun üzerine Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu:
´Allah Teala´nın ´Ey iman edenler, Peygamber sizi, kendinize hayat verecek bir şeye davet ettiği zaman, Resul ile Allah´a icabet edin´ (Enfal/24) buyruğunu duymadın mı?"
Allah Resulü (sav) Ebu Said´i (ra) çağırdığı zaman, ona ilmin batınında bir fayda sağlamak veya onun ilminin hangi seviyede olup nasıl amel edeceğine bakmak istemiş olabilir. Bu sebepledir ki onun Allah Resulü´nün (sav) davetine icabet etmesi, kıldığı nafile namazdan daha faziletlidir. Çünkü kıldığı namaz, nafile bir namaz olup, kendi tercihiyle Allah Teala´ya gaybi minvalde itaatini ifade etmekten ibarettir. Halbuki Allah Resulü´nün (sav) davetine icabet etmesi, bir farzı eda etmesi bakımından daha hayırlıdır. Çünkü Allah Resulü´nün (sav) davetine icabet etmesi, şehadet aleminde Allah Teala´nm farz kıldığı bir amel olması hasebiyle Allah´a olan itaatinin ifadesidir.
Allah Resulü´ne (sav) icabet etmenin, nafile namaz kılmaya olan üstünlüğü, tıpkı farzın nafileye olan üstünlüğü gibidir.
Allah Teala muhtelif ayet-i kerimelerinde şöyle buyurmaktadır:
"Kim Resul´e itaat ederse Allah´a itaat etmiş olur". (Nisa/80); "Muhakkak ki sana biat edenler, aslında Allah´a biat etmektedirler". (Feth/10) Her iki ayette de Peygamber (sav) Allah Teala ile birlikte zikredilmiştir. Allah Resulü (sav) noktasından da bu, yakini bir husustur. Allah Tea-la´ya kulluk etmek, işte bu noktada kul için daha fazla rıza-i ilahiyi mucib ve ahireti bakımından da daha fazla sevabı mülzinıdir.
Bu hadis, ayrıca şuna delalet etmektedir ki, Kur´an bir emirle ilgili hüküm koyduğunda bu, umumi ve külli olarak geçerlidir. Ancak o hükümle ilgili sünnet veya icma yoluyla bir tahsis getirildiği zaman, hükmün umumiliği sünnet veya icmanm gerektirdiği şekilde tahsis edilip sınırlandırılır. Bu hakikata göre yukarıdaki ´Ey iman edenler, Peygamber sizi, kendinize hayat erecek bir şeye davet ettiği zaman, Resul ile Allah´a icabet edin1 (Enfal/24) ayet-i kerimesinde gelen icabet emri, zahiri anlamında Allah Resulü´nün (sav) iman ve taatla ilgili hususlardaki çağrılarına karşılık verip O´na tabi olmanın umumiliği üzerinde bir emir ihtiva etmektedir. Ama ayetin bu hükmünde, -özellikle de namaz kılan birini- sesle çağırmasına icabet edilmesi manası yoktur. Ebu Said´i (ra) namaz esnasında kendisine seslenen Allah Resulü´nün (sav) çağrısına uymamaya sevkeden de budur. O, bu ayetten yukarıda anlattığımız umumi hükmü anlamış ve Allah Resulü´nün (sav) sonrasında söyledikleriyle ayeti anlamada zorluk çekmiştir.
Ammar´ın (ra) teyemmüm ayetiyle ilgili ilk tatbikatında da benzer bir durum görmekteyiz. Bu ayet, onlar seferde iken sabah namazını kılmak için teyemmüm etmelerini mubah kılan bir hükmü ihtiva etmekteydi:
"Su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin; niyetle yüzünüze ve ellerinize sürün". (Nisa/43) Am-mar (ra) bu ayetle ilgili olarak Allah Resulü´nün (sav) elin bir kısmıyla ilgili tahsis ve sınırlamasını duymamıştı. Bu sebeple şöyle demişti: ´Ellerimizi, omuzlara kadar teyemmüm ettik´.[3]
Görüldüğü gibi Ammar (ra) ayetin umumi hükmüyle amel ederek kolun tamamını meshetmiştir. Allah Resulü´ne (sav) bunu haber verdikleri zaman, kendilerine, dirseklere kadar meshetmeleri-ni emretmiştir. Başka bir hadiste ise, iki değişik rivayetle bilek kemiklerine kadar olduğu bildirilmiştir. Netice itibarıyla elin tahsisi yapılmış olmakla beraber, bunun sınırları tam olarak açıklanmamıştır. Bu sebepledir ki, fıkıh alimleri de elin teyemmüm edilmesi gereken kısımları üzerinde farklı görüşlere sahip olmuşlardır.
Mücmel olarak gelen ayetler için de aynı durum geçerlidir. Bunlar da Allah Resulü´nün (sav) sünneti ile tahsis edilirler. Buna misal olarak şu hadiseyi nakledebiliriz
: "Allah Resulü (sav) devrinde iki kişi, Allah´a kullukta kardeş oldular ve insanlardan el etek çektiler. Bir gün arkadaşlardan biri diğerine şöyle dedi: Artık insanlardan tamamen uzaklaşahm ve sürekli susalım. Bizimle konuşmak isteyenlerle konuşmayalım. Böylesi, ibadetimiz bakımından daha makbul olur. Bu şekilde insanlardan uzaklaşıp halvete çekildiler ve kimseyle konuşmadılar. Bir gün Allah Resulü (sav) yanlarına gitti ve kendilerine selam verdi. Ama onlar O´nun selamına karşılık vermediler.
Allah Resulü de (sav) bunun üzerine şöyle buyurdu:
Fazla aşırılık yapanlar ve haddi aşanlar helak olmuşlardır. İkisi de Allah Resulü´nden (sav) özür dilediler ve bu yaptıklarından dolayı Allah Teala´ya tevbe ettiler".[4]
Benzer bir hadise de Ömer b. Hattab (ra) tarafından yaşanmıştır. O, bir gece sokakları dolaşıyordu. Bir kapının ardından sızan beyaz bir ışık gördü. Delikten içeri baktığında, bir topluluğun şarap içtiğine şahit oldu. Ne yapacağını bilemedi ve mescide döndü. Abdurrahman b. Avfı çağırdı ve onunla birlikte o eve gitti. İçeri tekrar baktıktan sonra Abdurrahman´a ´Ne yapalım?´ diye sordu. O da şu cevabı verdi: Allah´a andolsun ki, şu anda Allah Teala´nın bize yasakladığı bir şeyi yaptığımızı düşünüyorum. Çünkü biz, gizli bir şeyi araştırdık ve ona muttali olduk. Halbuki Allah Teala onu gizlemişti. Allah Teala´nın gizlediği bir şeyi ortaya çıkarmamız kesinlikle yakışık almaz.
Ömer de (ra) bunun üzerine şöyle dedi:
Doğru söylediğini düşünüyorum, senin dediğin gibi yapalım. Ve oradan ayrıldılar.
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
28 Aralık 2009, 17:24:15
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
Yanıtla #3 :
28 Aralık 2009, 17:24:15 »
Bu hadisenin başka bir rivayetinde ise Abdurrahman b. Avfm (ra) şöyle dediği nakledilmiştir:
´Görüyorum ki biz, Allah ve Resu-lü´ne karşı çıktık. Halbuki Allah Resulü (sav) bize, başkalarının kusurlarını araştırmayı (=tecessüs) yasaklamıştı.
Ömer de (ra) ona:
´Doğru söyledin, demiş ve elinden tutarak oradan uzaklaşmışlardır.
Bu meyanda bir diğer hadise de yine Ömer (ra) devrinden nakledilmektedir. Ömer (ra) İbni Mesud (ra) ile gece teftişine çıkmıştı. Bir kapının aralığından içeride elinde şarap tulumu bulunan ve bir cariyenin kendisine şarkı söylediği bir yaşlı gördüler. Ömer (ra) yaşlı adama şöyle dedi: Senin gibi yaşlı bir insana böyle bir halde bulunmak hiç yakışmıyor!
Adam da kalktı ve Ömer´e (ra) şu karşılığı verdi:
Ey müminlerin emiri, eğer bana insaf edersen Allah hakkı için bana söz vermeni rica ediyorum. Ömer de (ra) ´Konuş bakalım´dedi.
Bunun üzerine yaşlı adam şöyle dedi
: Ben, bunları yapmakla Allah´ın emrine bir kez karşı geldim. Sen ise O´nun emrine üç defa karşı geldin! Ömer (ra) ´Nedir onlar?´ dedi.
Adam da şöyle dedi:
Sen, bir müslümanm kusurunu araştırarak tecessüs yaptın. Halbuki Allah Teala seni bundan sakındırmış tır. Evime gizlice sarktın.
Halbuki Allah Teala şöyle buyurmaktadır:
´Evlere, arkalarından girmeniz, sizin için iyilik değildir (Bakara/189) Üçüncü olarak evime izinsiz olarak girdin.
Allah Teala ise şöyle buyurmuştur:
´Sizin eviniz olmayan evlere, izin alıncaya ve ev halkına selam verinceye kadar girmeyin´ (Nur/27) İhtiyarın bu sözleri üzerine
Ömer (ra) şöyle dedi:
Bunlar için beni bağışlar mısın? Adam da şöyle dedi: Seni Allah bağışlasın.
Bunun üzerine Ömer (ra) ağlayarak dışarı çıktı. Kendi kendine şöyle diyordu
: ´Eğer Allah Teala mağfiret etmezse, vay haline Ömer´in! Adam bu halini kendi çocuğundan ve komşusundan bile saklıyorken şimdi ´Müminlerin emiri beni gördü´ diyecek.
Bu mevzuda misal olarak zikredebileceğimiz bir diğer hadis ise şudur.
Allah Resulü (sav) buyurdu ki
: "Sizden biri, bir yemeğe davet edildiği zaman eğer oruçlu değilse icabet etsin. Eğer oruçlu ise, ´Ben oruçluyum´ desin".[5] Görüldüğü gibi Allah Resulü (sav), daha faziletli olmasına rağmen amelin açıklanmasını emretmiştir. Nafİ-le orucun gizli tutulması, elbette daha faziletlidir. Ama daveti geri çevirmesi halinde, kendisini davet eden kardeşinin kalbini kırması sözkonusudur. Allah Resulü (sav) bir mümini ve onun dokunulmazlığını, amellerden üstün tutmuştur. Çünkü ameller, amel sahibine bağlı fiillerdir. Sevab da amelin mikdarına göre değil, amel sahibinin Allah katındaki derecesine göre verilir. Bu Allah Teala´nın hikmeti gereğidir. Çünkü O, belli bir amel için dilediği kullarına daha fazla ecir verebilmektedir.
Bu da netice itibarıyla, bir müminin hatırının bir amelden daha üstün olduğunu gösterir. Bunun içindir ki kendisine davet yöneltilen mümine şöyle denmiştir: Amelim açıkça söyleyerek, mümin kardeşinin kalbini kırmaktan ve onu hoş olmayan bir hale sokmaktan uzak dur. Böyle davranman, o amelini gizlemenden daha hayırlıdır. Çünkü müslüman bir kardeşin seni, senin için hazırladığı bir yemeğe davet ettiği zaman, eğer ona icabet etmez veya onun tarafından kabul edilecek açık bir özrünü beyan etmez isen ve o da sana yönelttiği davetinde gerçekten samimi ise, bu ona çok ağır gelecektir.
Amellerin gizlenmesi hakkında Seleften bir zat hakkında şu bilgi nakledilmiştir:
Bu kişi, cemaat içinde olduğu zaman, kimsenin amellerine muttali olmamasını temin etmek için Kur´an´ı içinden okur, içinde secde bulunan bir ayete tevafuk ettiğinde ise cemaatın içinde secdesini eder, biz de secdesini gördüğümüz zaman içinden Kur´an okuyor olduğunu anlardık. Bu kimse muhtemelen içi boş ve fıkhı zayıf biriydi. Çünkü ne yaptığını gösterecek bir harekette bulunarak amelini açığa vurmaktaydı. Eğer amelini gizlemek için secdeyi terketseydi onun için daha faziletli olurdu. Çünkü böyle yapmakla, gizlemek istediği bir şeyi, açığa vurmuş olmuştu. Bu da onun, amellerin ruhunu bilmediğini gösterir. Bir alimin de böyle davranan kimseyi kusurlu bulduğunu duymuştuk.
İlmi kısır olan müridlerin amelleri de böyle olur. Halbuki bize göre durum, secdesi yüzünden o kişiyi yadırgayan kimsenin takdir ettiği gibi değil, o secde yapanın yaptığı gibidir. Bizce o kulun secdesini yadırgayan kimse İhlasın inceliklerini anlama bakımından zayıftır. O, amel sahibi ariflerin amelde takip etmeleri gereken yolu da bilmemektedir. Bu şekilde amel ederek secdesini yapan kimse ise, ihlas sahibi bir fıkıh ehlidir. Çünkü o, böyle yapmakla iki fazileti birden cemetmiştir. Öncelikle ameline gizli olarak başlamakla ve yaptığı ameli gizleme niyetiyle bir fazilete sahip olmuştur. Sonra secde ayeti geldiği zaman onu da yaparak ikinci fazilete de sahip olmuştur.
Secde, insanlar içinde açıktan yapılması gereken bir ameldir. Aynı zamanda secde, Allah Teala´ya yakınlık vasıtasıdır. Böyle bir ibadetin, insanlar uğruna kaçırılması fikhen uygun olmazdı. O kul da, bunları düşünerek Allah Teala´mn emrettiği şekilde secdesini yapmış, mendub gördüğü şekilde de O´nun kelamını okumuştur. Böylece ikinci halinde de fazilet sahibi olmuştur. Çünkü o, Allah için gizlediği bir ameli, yine Allah için izhar etmiştir. O, insanların murakabesini terketmiş ama onlar yüzünden amelini terketme-miştir. Eğer ameli gizleme gereğinden dolayı o kimsenin secdesini terketmesi daha faziletli olsaydı, namaz kılarken eve misafir geldiği zaman, onları ağırlamak için namazı bitirmek daha faziletli olmazdı. Halbuki, Allah Resulü´nün sünnetinde de varid olduğu üzere, namazını bitirmesi daha faziletlidir. Böyle yapan kimse, hem gizli, hem de açık amelin sevabını alarak iki ecir sahibi olmaktadır. Hem nasıl olur ki? Onlar, insanlar için bir ameli terketmeyi riya kapsamına sokuyorlar, insanlar uğruna amelde bulunmak ise şirktir.
Denildi ki
: Riya için amel etme! Haya için de ameli terket-me! Çünkü halktan haya etmek şirktir. Hâlık´a karşı haya ise, imanın ta kendisidir. Aynı şekilde kul, insanlar uğruna ameli terket-mekle şeytana itaat etmiş olsaydı, insanlar için amel etmekle ona bir kez daha itaat etmiş olurdu. Bunu, şuna benzetebiliriz: Bir adam düşünün ki, bütün gün evinde namaz kılıyor ve oruç tutuyor, hiç kimse de onun bu amellerini bilmiyor. Eğer bu kişi orucuyla birlikte itikafa da çekilmek istese ve bu niyetle mescide gitse, orada kaldığı için kıldığı namaz da insanlar tarafından bilinecektir. Ama sırf insanlar kendisini görüyorlar diye, mescitte yapmaya niyetlendiği itikafi da terkedecek değildir. O, ilmi sağlam bir alim oldukça bu durum ona zarar veremez. Nitekim iman ve ilminde derinlik sahibi ve kendisine uyulan bir imamın amellerinin insanlar tarafından bilinmesi, ameline zarar vermemektedir.
Netice itibarıyla, kalbindeki niyetin kesin olmasından dolayı, -kendisi böyle bir maksat gütmedikçe ve amelleriyle övülmek istemedikçe- amelinin insanlar tarafından bilinmesi ona zarar vermeyecektir. Hatta böyle yaptığı için ecri misliyle de verilebilir. Çünkü açıkta yaptığı bu amel, Allah Teala´mn zikrine karşı gafil olanları uyaracak, iyilik üzere amel edenleri de teşvik edecektir.
İnsanlar bilecek diye secde nasıl terkedilebilir? Çünkü bazı alimler secde ayetlerinden sonra yapılan secdeyi farz olarak bile görmektedirler. Secde ayetini işiten veya okuyan kimsenin, abdestli ise hemen, abdestsiz ise abdest aldıktan sonra secde etmesi vaciptir.
Bunlar, kula en uygun olan hallerdir.
Ebu Nasr et-Temmar, şunu rivayet etmiştir
: Bir adam Bişr b. el-Hars´a (ra) veda etmeye gelmiş ve şöyle demişti: Hacca gitmeye niyetlendim. Bana bir emrin var mı? Bişr ona şöyle dedi: Harcamak için ne kadar paran var? O da: İki bin dirhemim var, dedi.
Bunun üzerine Bişr şöyle dedi
: Haccınla umduğun nedir? Gezinti yapmak mı, Allah´ın evine duyduğun özlem mi, yoksa Allah rızası mı? Adam da: Allah rızası, dedi. O zaman Bişr şöyle dedi: Eğer evinde oturup iki bin dirhemi harcayarak Allah´ın rızasını kazandığından kesin olarak emin olacağını bilsen, bunu yapar mısın? Adam da: Evet, dedi. O zaman Bişr şöyle dedi: Öyleyse o parayı borçlu olan on kişiye ver de borçlarını ödesinler, yoksullara ver ki hallerini düzeltsinler, aile geçindiren sıkıntılı bir insana ver ki ailesini ihya etsin, bir yetimin bakıcısına ver ki onu sevindirsin. Eğer kalbin, bu parayı birine vermene muktedirse, öyle yap. Şunu bil ki, müslüman birinin kalbini sevinçle doldurman, ısrarla yardım isteyen birinin imdadına koşman, muhtaç birinin ihtiyacını gidermen ve imanı zayıf birine yardım etmen, Allah Resulü´nün (sav) Veda haccı dışında yüz hacdan daha hayırlıdır. Haydi git ve onu sana söylediğimiz şekilde dağıt. Eğer bunu yapmayacaksan bize kalbinden geçeni söyle.
Adam da şöyle ded
i: Ey Eba Nasr, yolculuk kalbimde daha ağır basıyor. Bişr, tebessüm etti ve ona yaklaşarak şöyle dedi: Servet, kirli ticaretlerden ve şüpheli şeylerden toplandığı zaman, nefs onunla içine doğan bir arzuyu tatmin etmek ve salih amel yapıyormuş gibi görünmek ister. Halbuki Allah Teala, sadece takva sahiplerinin amellerini kabul buyuracağı üzerine yemin etmiştir.
Buna benzer bir haber de şöyledir: Bişr´e (ra) şöyle denmişti:
Palan zengin kişi, çok oruç tutup namaz kılıyor. Bişr dedi ki: Zavallı, kendi halini terkedip başkalarının hallerine girmiş. Böyle birinin içinde bulunması gereken hal; açları doyurmak ve yoksullara infakta bul...
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
28 Aralık 2009, 17:26:11
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
Çevrimdışı
Cinsiyet:
Mesaj Sayısı: 25.839
Ynt: Murakabe Ehlinin Müşahedesi Hakkındadır
«
Yanıtla #4 :
28 Aralık 2009, 17:26:11 »
Bu meyanda duyduğum şeylerin en ilginç olanı da İsraüiyat babından olarak Yemenli Vehb b. Münebbih´ten rivayet ettikleri bir haberdir:
"Süleyman b. Davud (as) vefat ettiğinde çocuklarından bir topluluğu ardında bıraktı ve Beyt-i Makdis´i bir süre imar ve tazim etmelerini vasiyet etti. Neden sonra, yine onun torunlarından bir adam halef oldu ve babalarının yoluna ters düşerek, şeriatlarını terketti ve yeryüzünde kibirlenerek zorbalığa yeltendi. Zamanla sınırı iyice aşarak şöyle demeye başladı: Atam Davud ve dedem Süleyman bir mescid bina etmişler. Neden ben de onlar gibi bir mes-cid bina edip insanları onların yaptığı gibi kendi şeriatıma davet etmeyeyim?!
Neticede, Beyt-i Makdis´e benzer bir mabed inşa ettirdi ve Allah´a iftira ederek, bunu O´nun emrettiğini söyledi. Böylelikle insanları kendi mabedine çekmeye çalıştı ve onlara paralar teklif etti. Beyt-i Makdis´in asıl mescidi de zaman içinde yıkıldı ve insanlar onu tamamen terkettiler. Halk, kimi zaman istekle, kimi zaman da korkuyla onun dinine girdiler.
Allah Teala, bu zorbaya civar şehirlerden birinin ahalisi arasından bir peygamber gönderdi ve ona şöyle vahyetti
: Şu merkebe bin ve o kavme git. En kalabalık oldukları bir zamanda mescidlerine ve toplantı yerlerine gir ve en yüksek sesinle şöyle nida et: Ey Dırar Mescidi! Allah Teala, kendi adı üzerine yemin etti ki seni, sana ibadete gelenlerden mahrum edip yalnız bırakacaktır. Sana gelen ahaliyi öldürecek, tahtaların ve sütunlarınla onların kanlarını akıtacak da kanlarını köpekler içip etlerini de onlar yiyecek. Sonra şehre in ve orada da bu sözleri söyle. Çıktığın şehre dönünceye kadar bir şey yeme, içme, gölgeye sığınma ve bu merkepten asla inme.
Peygamber, kendisine verilen emri aynen yerine getirdi. Oranın halkı onun sözleri üzerine galeyana geldiler ve ona sopalarla vurup taşlamaya başladılar. Ama o, merkebinden asla inmedi ve bu şekilde çok ağır bir eziyete ve sopaya maruz kaldı. Günün sonunda geldiği şehre doğru yola çıktı. Kendisine verilen emri ifa etmiş ve çektiği acılara karşı sabretmişti. Yolda, o civarda yaşayan başka bir peygamber onun başına gelenleri duymuştu.
Onu karşıladı ve kendisine selam vererek şöyle dedi:
Rabbinin risaletini ulaştırıp O´nun emrini olduğu gibi yerine getirdin. Bu uğurda çok acı çekmene rağmen sebat ettin ve o kavmin eziyetlerine karşı sabırlı davrandm. Ama sen, aç ve susuzsun. Her yerin kanıyor ve elbiselerin kan içinde. Haydi benim evime gidelim de, ye, iç, istirahat et, bedenini ve elbiselerini temizle.
Peygamber şöyle dedi: Allah Teala beni gönderdiği zaman, evime dönünceye kadar hiçbir şey yemeyip içmeyeceğime ve bir gölgelikte durmayacağıma dair benden ahit aldı. Onu davet eden peygamber şöyle dedi: Ben de senin gibi bir peygamberim ve seninle din kardeşiyim. Allah Teala bunu, gittiğin kavim O´nun düşmanları olduğu için böyle emretmiş, sana onların yemeklerini yiyip gölgeliklerinden istifade etmeni yasaklamıştır. Ama benim evime girmeni de, yemeklerimden yemeni de yasaklayacağım düşünmüyorum. Çünkü ben, din kardeşliği ve peygamberlik makamlarında seninle ortağım.
Gönderilen peygamber onun sözlerine inandı ve onunla beraber evine doğru yola koyuldu.
Önüne yemek konup da şiddetli açlığını gidermek için yemeğe doğru hızla eğilince bu onu rahatsız etti ve Allah Teala da onu evine davet eden peygamberine şöyle vahyetti: Ona de ki:
Sen, arzunu ve karnını benim emrime tercih ettin. Halbuki ben senden, çıktığın şehre dönünceye kadar bir şey yiyip içmeyeceğine ve merkebinden inip gölgeliğe sığınmayacağına dair ahit almamış mıydım? Eğer sen içtihadınla fikir beyan etmeseydin ve ilminin erdiği kadarıyla hakikati söylememiş olsaydın cezam ikinize de şamil olurdu. Onun özrü Benim katımda seninkinden daha zayıftır. Çünkü Ben ondan ahit almıştım. O ise, arzu ve şehvetini tercih ederek verdiği ahdi terketti.
ikinci peygamber bu vahyi diğer arkadaşına bildirdiği zaman, dehşetle yerinden sıçradı ve elbisesini toplayarak merkebine bindi ve aceleyle yola koyuldu. Nasıl bir halde olduğunu bile düşünemi-yordu. Merkebini hızla sürerek gidiyordu. Yüzünde açlık ve susuzluğun eserleri, bedeninde ve elbiselerinde ise kanlar vardı. Merkebin üzerinde asla bükülmüyordu. Alt tarafı ağaçlık olan bir tepeden inerken önüne bir aslan çıktı ve onu boğazladı. Aslan daha sonra Ön ayaklarını uzatarak yolun ortasına kuruldu. Peygamberin naaşım ve merkebini koruyor gibi bekliyor zaman zaman kükrüyordu. Yolda bir insan gördüğü zaman aslan onu hemen uzaklaştırıyor, peygamberin naaşıyla merkebe ve semerine yaklaştırmıyordu. Bir süre sonra diğer peygamber de bunu duydu ve oraya gitti.
Aslan onu görünce kenara çekildi ve naaşa yaklaşmasına izin verdi. O da arkasının naaşım kefenleyip toprağa verdi. Sonra merkebi ve semerini yanma alarak evine gitti.
Sonra Rabbine şöyle nida etti:
Ey Rabbim, bu kulun ki, Senin risaletini tebliğ edip emrini ifa etti. Bu imtihan onu öyle yormuştu ki, bilemediği için Senin emrine karşı geldi. Sen de onu böyle ağır bir ceza ile cezalandırdın. Allah Teala, peygamberine şöyle vahyetti: Bunu, katımda hor görüldüğü için yapmadım. Aksine bu bir mağfiret ve rahmettir. O, Benim emrime karşı geldi. Eceli yaklaşmıştı. Ben de onu, kendisinin de hoş görmeyeceği böyle bir günahla karşılamak istemedim. Ve köpeklerimden birini görevlendirdim. O da, Benim´le pak olarak karşılaşması için onu arındırdı. Bu, Benim katımda bir şehadet ve peygamberlikten daha üstün bir derecedir. Peygamber, bu vahyi aldıktan sonra şöyle dedi: Seni her türlü eksiklikten tenzih eder, hamdinle teşbih ederim ey hüküm verenlerin en hayırlısı, ey merhamet sahiplerinin en merhametlisi!
Alimler arasında öyleleri vardır ki, iki hayır arasında üstün olanını bilir ve onu kaçırmamak için yarışır, iki hayır arasında mahzurlu olanını bilip kendisini daha iyi olandan alıkoymaması için ondan uzaklaşırlar. Bu alimler, iki kötü arasında en kötü olanı da bilir ve ondan ısrarla kaçarak ona karşı iki kat perdeye bürünürler. Bu anlattıklarımızda, ilimlerin incelikleri, anlayışların bilinmeyen yönleri, merak edenler için deliller, alimler için de ibret ve işaretler mevcuttur.
İki kötülükten hangisinin daha kötü olduğu ve iyinin kötüden nasıl ayırt edileceği hususuna gelince, bunlar akli deliller ve zahiri ilimlerle bilinebilen hakikati ardır. [7]
[
Bu mesajın devamını görebilmek için
kayıt olun
ya da
giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Kayıtlı
İlim Dünyası Akademik Dergide Yayımlanmış Makaleler
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
İlim Dünyası Dergisi / Akademik Çalışmalar
-----------------------------
=> İlim Dünyası Dergisi
===> Enes ALACAYAKA
===> İlim Dünyası Dergisi
-----------------------------
Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
=> Manevi Danışmanlık ve Rehberlik
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yüce Allah (c.c) İçin Hizmet'e Niyet Et ! ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Niyet Ediyorum Allah için Hizmet Etmeye
-----------------------------
İlim Dünyası Etkinlikleri
-----------------------------
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlikleri
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Şiir Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Mektup Yaz
===> Hz. Muhammede (s.a.v) Bir Makale Yaz
=> Kutlu Doğum Haftası Etkinlik Sonuçları
=> Hz. Muhammed (s.a.v) Salavat Etkinlikleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Sosyal ve Manevi Hizmetler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası
===> Foruma Hoşgeldiniz
===> Duyurular - Yenilikler
===> İstek - Öneri - Şikayet
===> İlim Dünyası İrtibat & İletişim
===> Geçmiş Konu Arşivi
=> Kabe Canlı Yayın İzle
===> Kabe 24 Saat Canli Yayin
===> Mekke Canlı Yayın
===> Beytullah Canlı Yayın
===> Kabe Canlı Yayın Özel
=> Sosyal Faliyetler
===> Helalleşelim
===> Etkinlikler & Kutlamalar
===> Pakistana Yardım
===> Kayıp Aranıyor
===> Kredi Kartına Hayır
===> Tavsiye Ediyorum
===> Tavsiye Etmiyorum
=> Taziyelerimiz
===> Cenaze Taziyeleri
===> Hasta Taziyeleri
=> Güzel Web Siteler
=> İstek & Dualarımız
=> Nafile İbadetlerimiz
=> Dostluk Ve Kardeşlik
=> Gönlünce Seslen
=> Hocanın Kalemi
=> Akli ve Kalbi Kardeşlik Akımı
=> Yardım ve Hizmet Dernekleri
=> Ruhu Revani Nuru Muhammedi
=> Her Güne Bir Sahabe-i Kiram
=> Sevgili Üyemiz Lütfen Okuyunuz !
=> Sevgili Öğrencilerimiz Hoşgeldiniz
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Esmaül Hüsna
===> Her Güne Bir Esmaül Hüsna
=> Dini Konular
===> Bölüm Kuralları
===> MeKKe & MeDiNe
===> Peygamber Kıssaları
===> Evliyaların Hayatı
===> Kıssadan Hisseler
===> İslam Tarihi
===> Cuma Hutbesi
===> İz Bırakanlar
===> Nurdan Damlalar
===> Dini makale ve yazılar
===> Cuma Vaazı
=====> Vaaz Projeleri
=> Kuran-ı Kerim
===> Kuran' ın Önemi
===> Kuran Okumak
===> Kısa Sureler
===> Sizden Gelenler( Kuran-ı Kerim)
=> İtikat
===> İman ve Esasları
===> İtikadi Mezhepler
===> Allah' a İman
===> Meleklere İman
===> Kitaplara İman
===> Peygamberler (A.S)
===> Ahiret Günü
===> Kaza ve Kader
===> Sizden Gelenler(İtiKat)
=> Hadis-i Şerif
===> Hadisin Önemi
===> Hadis Çeşitleri
===> Seçme Hadisler
===> Hadisleri İnkar
===> Arapça Türkçe Hadis
===> Sizden Gelenler (Hadis- Şerif)
=> Fıkıh
===> Mezheplerin Doğuşu
===> Amelde Mezhepler
===> Mezhep İmamları
===> Mükellefiyetlerimiz
===> Güncel Fetvalar
===> Sizden Gelenler( FıkıH )
=> Peygamberimiz (S.A.V)
===> İlk Vahyin Gelişi
===> Savaşlar ve Hicreti
===> Mucizeleri
===> Örnek Ahlakı
===> Vefatları
===> Peygamber Sevgisi
===> Ehli Beyti ve Sahabeleri
===> Kutsal Emanetler
===> Sizden Gelenler (Peygamber Efendimiz )
===> Nur-u Muhammedi
===> Efendimizin Hayatı
=> İslam Esasları
===> Namaz Kılmak
===> Oruç Tutmak
===> Zekat Vermek
===> Sizden Gelenler( İslam Esasları )
=> Ameller - İbadetler - Kulluk Kavramı
===> İbadetin Önemi
===> Bedenle Yapılanlar
===> Malla Yapılanlar
===> Allaha Kulluk
===> Malla ve Bedenle
===> Dua Etmek
===> Sizden Gelenler(Amel-İbadet-Kulluk)
=> Tasavvuf Nedir ?
===> Tanımı ve Önemi
===> Nakşibendilik
===> Güzel Ahlak
===> Nefs Mücadelesi
===> Nefs Hastalıkları
===> Müridin Dersleri
===> Müridin Edepleri
===> Haller ve Tevbe
===> Tasavvufu İnkar
===> Sizden Gelenler (Tasavvuf)
=====> Tasavvuf Nameleri
=======> Ertunç Demiriz
=> Aile Hayatı
===> İyi Bir Aile
===> Eşlerin Hakları
===> Anne-Baba Hakkı
===> Sizden Gelenler( Aile Hayatı )
=> Tıbb-ı Nebevi
===> Temizlik
===> Ağız ve Diş Sağlığı
===> Bal ve Çörek Otu
===> Şifalı Bitkiler
===> Sizden Gelenler ( Tıbb-ı Nebevi )
=> Güncel Meseleler
===> İnanç Konuları
===> Tasavvuf Üzerine
===> Büyü ve Cinler
===> Ahirzaman
===> Güncel Dini Haberler
===> Sizden Gelenler( Güncel Meseleler )
=> Biyoğrafi Dünyası
===> Peygamberler
===> Hadis Alimleri
===> Erkek Sahabeler
===> Hanım Sahabeler
===> Mezhep İmamları
===> İslam Alimleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Kuranı Kerim
===> Konularına Göre Ayetler
===> Kuran-ı Kerim Kelime Sözlüğü
===> Kuran-ı Kerim Hakkında Bilgiler
===> Kuran-ı Kerim Belagat İlmi
===> Kuran-ı Kerim Ayetleri
=====> Lügatca
===> Kuran Öyküleri
===> Kuran ve Bilim
===> Kuran Ahlakı
===> Diyanet Vakfı Meali
===> Diyanet İşleri Meali
===> Ömer N. Bilmen Meali
===> Suat Yıldırım Meali
===> Kuranda İnsan Psikolojisi
===> Kuran İlimleri
===> Kuran İlimleri Çalışmaları
===> Kıraat İlmi ve Tarihi
=> Akaid Eserleri
===> İslam Akaidi
===> İtikadname-Bağdadi
===> Kabir Alemi - Suyuti
===> Kıyamet ve Ahiret
===> Tevhid ve Kelam İlmi
===> Ateizm Gerçeği
===> Kelam İlmi
===> Cebir ve Kader Problemi
===> Tekfir Meselesi
===> Ahiret Günü
===> Müslüman Akaidi
===> Kuran-ı Kerimde Dört Terim
===> İman ve Hayat
===> Ehli Sünnet
===> Kitabüt Tevhid
===> İslam İnancının Temelleri Akaid
===> Kelam İlmi ve İslam Akaidi
===> Tahavi Şerhi
===> Ölüm Ötesi Tarihi
===> Ölüm psikolojisi
===> Rabbani Yol ve Sunnetullah
=> Risale-i Nur Külliyatı
===> Sözler
===> Lemalar
===> Mektubat
===> Şualar
===> İşaratül İcaz
===> Mesnevi-i Nuriye
===> Barla Lahikası
===> Kastamonu Lahikası
===> Muhakemat
===> Sünuhat
===> Emirdağ Lahikası
===> Sikke-i Tasdiki Gaybi
===> Tarihçe-i Hayatı
=> İslam Büyükleri
===> İslam Dini Büyükleri
===> İmam Ebu Hanife
===> İmam-ı Şafi
===> İmam-ı Malik
===> İmam-ı Zeyd
===> İmam-ı Ahmed Bin Hanbel
===> İslam Alemi Meşhur Tabiinler
=> Din ve Mezheb Eserleri
===> Dünya Dinleri
===> Fıkhi Mezhepler Tarihi
===> Siyasi - İtikadi Mezhebler
===> Dinler Tarihi
=> Hadis Eserleri
===> Kütübü Sitte
===> Hadis Tarihi
===> Hadis Kitaplığı
===> El-luluu Vel Mercan
===> Esbabu Vurudil Hadis
===> Dualar Zikirler - Nevevi
===> Ahkam Hadisleri
===> Hadis Müdafaası
===> Müntehab Ehadis
===> Camiul Ehadis
===> Edebul Mufred
===> 40 Ayet 40 Hadis
===> Cem ul Fevaid
===> Mucemüs Sağir
===> Cenaze kitabı
===> 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler
===> Sünnetin Delil Oluşu
===> Uydurma hadisleri tanıma yolları
===> el İtisam
===> Kitabüz-Zühd
===> Hadis Edebiyatı
===> Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları
===> Kudsi Hadisler
===> Sünen-i Darimi
===> Hadis te Metin Tenkidi Metodları
===> Zübdetül Buhari
===> Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü
===> Mişkatul Mesabih
===> Camiul Ulum
===> Ebu Hanife nin Hadis Anlayışı
===> Hüccet Değeri ve Tedvin Açısından Sünnet
===> Müsned
===> Metalib ul Aliye
===> Mütevatir Hadisler
===> Müttefekun Aleyh Hadisler
===> Muvatta
===> Nuhbetul-Fiker Şerhi
===> Sufilerin Hadis Anlayışı
===> Sahih-i Müslim Muhtasarı
===> Süneni Tirmizi
===> Süneni Ebu Davud
===> Süneni İbni Mace
===> Süneni Nesai
===> Sünnet ve Bidat
=> İslam Fıkhı Eseleri
===> Dört Mezheb Fıkhı
===> Hanefi Fıkhı
=====> Nurul İzah
=====> Hidaye Tercümesi
=====> Fetavayi Hindiyye
===> Delilli Şafi İlmihali
===> Büyük Şafi Fıkhı
===> Fetavayı Resulullah
===> Üçbin Seçme Fetva
===> Minhacut Talibin
===> Hanımlar İlmihali
===> Nassın Uygulanışı
===> Hüccetullahil Baliğa
===> Bidayetül Müctehid
===> Hayatın İçinden Fıkıh
===> Ahkamüs Sultaniye
===> Fetvalarla Çağdaş Hayat
===> el-İhtiyar
===> Büyük Şafii İlmihali
===> Emanet ve Ehliyet
===> Namus Fitnesi Muta
===> Şeyhül İslam Ebus Suud Efendi Fetvaları
===> Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar
===> Mükayeseli İbadetler İlmihali
=> Usulü Fıkıh Eserleri
===> İslam Hukuku - İmam Gazali
===> Hukuku İslamiye
===> Fahreddin Atar - Usul
===> Vehbe Zuhayli - Usul
===> El- Muvafakat - Şatibi
===> İslam Devletler Hukuku
===> Kıyas Istıhsan ve Istıslah
===> İslami Hükümlerin Esas ve Hikmetleri
=> Tefsir Eserleri
===> Ömer Nasuhi Bilmen
===> Ahkam Ayetleri Tefsiri
===> Emri Maruf Nehyi Münker
=> İslam Tarihi Eserleri
===> Hazreti Muhammed a.s.v
=====> Peygamberizin Örnek Ahlakı
=====> Mucize Ve Büyük Özellikleri
=====> Son Peygamber
===> Peygamberler Tarihi
===> İslam Tarihi
===> Sahabe-i Kiram
===> Siyer-i Nebi
===> Konulu Siyer
===> Hayatüs Sahabe
===> El-Bidaye Ven Nihaye
===> Asrı Saadette İslam
===> Ashabı Kiram
===> Fıkhus Sire
===> Değişik Yönleriyle Rasulullah
===> Tabiînin Hayatından Tablolar
===> Hz.Peygamberin Savasları
===> Tarihül-İslam
===> Efendimiz
===> Fıkhus Sahabe
===> Hz.Süleyman
===> Peygamberimizin Hayatı
===> Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
===> Zadul Mead
===> Hz.Muhammedin İslam Daveti
===> Sahabe Hayatından Tablolar
===> İslami Hareketin Tarihi Seyri
===> Siret Ansiklopedisi
=> Klasik Tarih Eserleri
===> Medeniyet Tarihi
===> Ülkeler Tarihi
===> 20.Yüzyıl Tarihi
===> Türk Sultanlar ve Saray Hayatları
===> Büyük Osmanlı Tarihi
===> Osmanlı padişahları
=> İslam Kültürü
===> İslam Kültürü A-İ
===> İslam Kültürü K-Z
===> İslam Kavramları A-L
===> İslam Kavramları M-Z
===> Güncel Meseleler
===> Evrensel Hutbeler
=> Tasavvuf Eserleri
===> Kalplerin Keşfi - imam gazali
===> Adab-ı Fethullah K.S
===> İşarat - Şeyh Taği K.S
===> Kimya-ı Saadet
===> Kitabuz-zühd
===> Kutul Kulub
===> Kuşeyri Risalesi
===> Şeytanın Hileleri
===> Risalei Halidiyye
===> Tuhfetul Alaiyye
===> Reşahat
===> Mektubat-ı Rabbani
===> Mektubat-ı Şeyh Ahmet
===> Mektubat-ı Şeyh Hazret
===> İhya-u Ulumiddin 1-2
===> İhya-u Ulumiddin 3-4
===> Futuhul Gayb
===> Dualar ve Zikirler
===> İslam,Tasavvuf,Hayat
===> Yunus Emre ve Tasavvuf
===> Divanı Kebir
===> İlahi Armağan
===> Marifetname
===> Tasavvuf ve islam
===> Rabıta ve Nakşibendilik
===> Mevlana
===> Mevlana Kitaplığı
===> Mevlananın Eserleri
=====> Fihi Ma Fih
=====> Mesnevi
=======> Mesnevide Geçen Hikayeler
=> Ahlaki Eserler
===> Gıybet
===> Gençlik Ahlakı Fütüvvet
===> Takva Bilinci
===> Din Nasihattır
===> Peygamberimizin Örnek Ahlakı
=> Büyüklerden Öğütler
===> Doğruların Öyküsü
===> İbretli Kıssalar
===> İslam Büyüklerinden Öğütler
=> Kıyamet Eserleri
===> Kıyamet Alametleri
=> Edebiyat Eserleri
===> Makale Dünyası
=====> Denemeler
===> Safahat
===> Şiir Dünyası
=> Eğitim
===> Bireysel Gelişim
===> Çocuk Eğitimi
===> Ekonomi
===> Çocuklarla Başbaşa
===> Başarının Prensipleri
===> Kuranda Çocuk Eğitimi
===> Yetişkin Din Eğitimi
===> Mükafat ve Ceza
===> İslam gençliğine öğütler
===> Anne baba eğitiminde yeni teknikler
=> Çocuk Gelişim Eserleri
===> Çocuk Gelişimi
===> Çocuk Terbiyesi
===> Çocuk ve Din
===> Çocuk Eğitimin Teknikleri
===> Sünnette Çocuk Eğitimi
=> Çeşitli Konularda Eserler
===> Zaferin Yolu ve Şartları
===> Allahın Gazabı ve Rızası
===> Gayemiz
===> İslam Çağrısı
===> Güncel Meseleler 2
===> Haydi Hizmete
===> Gönüllerin Gülü
===> Sabredenler ve Şükredenler
===> Merak Ettiklerimiz
===> Diyanet Fetvaları
===> İslamda Hükümet
===> Kuran ve Sünnette Evlilik
===> İslama Göre Dost ve Düşman
===> Müslümanın evliliği
===> Evlilik ve Aile Hayatı
===> Sağlık Ansiklopedisi
===> Din Psikolojisi
===> Yaşayan Hurafeler
===> Evlenme Adabı
===> El-Akl ve Fehmül Kuran
=> Hayatını Anlatan Eserler
===> Martin Lings
===> Peygamberimizin Hayatı
===> İslam Peygamberi
-----------------------------
Diyanet İşleri Başkanlığımıza Teşekkür Ederiz.
-----------------------------
=> Sorularla Ticaret Hayatı
===> Alışveriş
===> Borçlar
===> Emanet
===> Havale
===> Kefalet
===> Kiralık
===> Hibe ve Bağış
===> Vekalet ve Komisyon
===> Güncel Ticari Meseleler
===> Ticari Hayat
=> Dini Sorular ve Cevapları
===> Akaid - İnanç Esasları
===> Dua ve Zikir
===> Helaller ve Haramlar
===> Tasavvuf ve Yaşam
===> Mezhepler
===> Dinler
=> Fıkıh Soruları ve Cevapları
===> Adak ve Yemin
===> Sorularla Taharet (Temizlik)
===> Sorularla Namaz
===> Sorularla Zekat
===> Sorularla Oruç
===> Sorularla Hac
===> Sorularla Umre
===> Sorularla Kurban
===> Sorularla Sadaka
=> Sorularla Aile Hayatı
===> Genel Aile Hayatı
===> Evlilik ( Nikah )
===> Boşanma (Talak)
===> Miras ve Vasiyet
===> Süt Emzirme
=> Sorularla İslam
=> Sorularla Hz. Muhammed (s.a.v)
=> İlmihal - Ömer Nasuhi Bilmen
===> İtikat
===> Taharet-Temizlik
=====> Taharet İlmihali - A
=====> Taharet İlmihali - B
===> Namaz
=====> Namaz İlmihali - A
=====> Namaz İlmihali - B
=====> Namaz İlmihali - c
=====> Namaz İlmihali - D
=====> Namaz İlmihali - E
===> Oruç
=====> Oruç İlmihali - A
=====> Oruç İlmihali - B
===> Zekat
===> Hac
===> Kurban Ve Av
===> Kerahet ve İhtihsan
===> İslam Ahlakı Kitabı
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Mostar Aylık Kültür ve Aktüalite Dergisi
===> Editörün Notu
===> Türkiye
===> Gündem
===> Söyleşi
===> Dosya Konusu
===> Dosya Yazıları
===> Tarih
===> Düşünce
===> Kitap
===> Edebiyat
===> Diğer Yazılar
=> Semerkand Aylık Tasavvuf Dergileri
===> Sunuş
===> Başyazı
===> Ayın Konusu
===> Binbir Damla
===> Tasavvuf Klasikleri
===> Hal Dili
===> Dün Bugün Yarın
===> Dünya Hali
===> Tencere
===> Kapaktakiler
===> Diğer Yazılar
===> Şiir
===> Tavan Arası
===> Kitaplık
=> Semerkand Aylık Aile Dergisi
===> Editörden
===> Başyazı
===> Haberiniz Olsun
===> Kapak Konusu
===> Değerlerimiz
===> Gençlere Sorduk
===> Evlilik - İletişim
===> Psikoloğum
===> Pedagoğum
===> Mizah
===> Sağlık
===> Yemek
===> Bizden Haberler
===> Sizden Gelenler
===> Diğer Yazılar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İlmi & Erdemli Sözler Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Güzel Sözler
=> Kutsal Günler
===> Beraat Kandili
===> Miraç Kandili
===> Mevlüt Kandili
===> Regaib Kandili
===> Kadir Gecesi
=> Mübarek Aylar
=> Önemli Günler
===> Ramazan Bayramı
===> Kurban Bayramı
===> Cuma Bayramı
===> Resmi Bayramlar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Ramazan Ayı Özel Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlim Dünyası İle Ramazan Ayı
===> Ramazan Ayı Yemekleri
===> Ramazan Ayı Duaları
===> Ramazan Ayı Faziletleri
===> Ramazan Ayı Günlüğüm
===> Ramazan Ayı Fıkhi Bilgileri
===> Ramazan Ayı Önemi
===> Ramazan Ayı Tavsiyeleri
===> Ramazan Ayı Galeri
===> Ramazan Ayı Nameleri
===> Ramazan Ayı Mizahları
===> Ramazan Ayı Makaleleri
===> Ramazan Ayı Kıssaları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlitam Forum
===> Ankara İlitam
===> İstanbul İlitam
===> Erzurum İlitam
===> İnönü İlitam
===> Samsun İlitam
===> İzmir İlitam
===> Diyarbakır İlitam
===> Sivas İlitam
===> Elazığ İlitam
=> İlitam Formu
===> Sistematik Kelam
=====> Sistematik Kelam Özetleri
=====> Sistematik Kelam Soruları
=====> Sistematik Kelam Dökümanlar
===> Fıkıh Usulü
=====> Fıkıh Usulü Özetleri
=====> Fıkıh Usulü Soruları
=====> Fıkıh Usulü Dökümanları
=> Sakarya İlitam
===> Ders Notları ve Özetler
=====> 5.Yarıyıl Dersleri
=======> Sistematik Kelam
=====> 6.Yarıyıl Dersleri
===> Ders Soruları
=====> 4. Sınıf Sınav Soruları
=====> 3. Sınıf Sınav Soruları
===> Sınav Deneme Soruları
=====> 3.Sınıf Deneme Soruları
=====> 4.Sınıf Deneme Soruları
===> Sesli Dersler
===> Ders Pdfleri ve Slaytları
===> Sakarya İlitam Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 3.Sınıf Öğrencileri
===> Sakarya İlitam 4.Sınıf Öğrencileri
=> İlitam Arapça Sesli Ders - Özel Bölüm
=> Açık Ögretime Giriş
===> Açıköğretim Bölümleri
=> Aöf İlahiyat Programı
===> İlahiyat 1.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Din Hizmetlerinde İletişim ve Halkla İlişkiler
=====> Sosyal Bilimlerde Temel Kavramlar
=====> İslam Dininin Temel Kaynakları
=====> Temel Bilgi Teknolojileri
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Dini Esasları
===> İlahiyat 2.sınıf
=====> Ders Özetleri ve Notları
=====> Ana Konularıyla Kuran
=====> Dinler Tarihi
=====> Türk Medeniyeti Tarihi
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> Dine Yeni Yaklaşımlar
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
=====> Türk Dili
===> Arapça Dersi
=====> 1.Sınıf
=====> 2.Sınıf
=====> Pratik Arapça
=====> Sınav Soruları
=======> 1.Sınıf
=======> 2.Sınıf
=====> Fiil Çekimleri
=====> Arapça Hikayeler
=====> Arapça Deyimler
=> Dokuz Eylül İlitam
===> Kuran-ı Kerim I
===> Arapça I
===> Tefsir ve Tefsir Metinleri
===> İslam Bilimlerinde Yöntem
===> Mantık
===> İslam Tarihi ve Medeniyeti
===> Kuran-ı Kerim II
===> Arapça II
===> Hadis ve Hadis Metinleri
===> İslam Ahlak Felsefesi
===> Felsefe Tarihi
===> İslam Mezhepleri Tarihi
===> Osmanlı Türkçesi
===> Kuran-ı Kerim III
===> Sistematik Kelam
===> Fıkıh Usulü
===> İslam Felsefesi
===> Ana Konularıyla Kuran
===> Tasavvuf
===> Kuran-ı Kerim IV
===> Din Eğitimi
===> İslam Hukuku
===> Din Felsefesi
===> Dinler Tarihi
===> Din Hizmetleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Kuran-Kerim Eğitim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Elif Cüzü
=> Kuran Öğretiyoruz
=> Tecvid Öğretiyoruz
=> Kuran Öğrenim Teknikleri
=> İlim Talebesinin Edepleri
=> Kuran-ı Kerim Hatmi
=> Üç Boyutlu Kuran-ı Kerim Oku
=> Kuran-ı Kerim Hatim İndir (Ücretsiz)
-----------------------------
Osmanlıca Eğitim Dünyası
-----------------------------
=> Osmanlıca Eğitimi
===> Osmanlıca Eğitim Kitabı
===> Osmanlıca Eğitim Seti
===> Osmanlıca Yazı Defteri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Setleri
===> Ücretsiz Osmanlıca Eğitim Kitapları
=> Osmanlıca Klavye
=> Meb Osmanlıca Dersleri
=> Osmanlıca Yardım Bölümü
===> Osmanlıca Nasıl Öğrenilir ?
===> Osmanlıca Nasıl Öğretilir ?
-----------------------------
Atatürk Üniversitesi Önlisans İlahiyat Bölümü
-----------------------------
=> 1. Sınıf Güz Dönemi
===> İlk Dönem İslam Tarihi
===> Arapça I
===> İslam Ahlak Esasları
===> Temel Bilgi Teknolojileri I
===> İslam İnanç Esasları
===> İslam İbadet Esasları
===> İslam Sanatları Tarihi
=> 1. Sınıf Bahar Dönemi
===> Arapça II
===> Hadis Tarihi ve Usulü
===> İslam Hukukuna Giriş
===> İslam Kurumları ve Medeniyeti Tarihi
===> Türk İslam Edebiyatı
===> Tefsir Tarihi ve Usulü
===> Temel Bilgi Teknolojileri II
=> 2. Sınıf Güz Dönemi
=> 2. Sınıf Bahar Dönemi
-----------------------------
Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi - DHBT
-----------------------------
=> DHBT - KPSS- ÖSYM
===> Diyanet Dhbt Sınav Duyuruları
===> Diyanet Dhbt Çıkmış Sorular
===> Diyanet Dhbt Sınav Konuları
===> Çözümlü Dhbt Sınav Soruları
===> Diyanet Dhbt Hazırlık
===> Diyanet Dhbt Sınavı
=> Dhbt Sınav Dersleri
=> Dhbt Kitap Tanıtımları
===> Dhbt Yeterlilik Kitapları
=> Diyanet Dhbt Hazırlık Sitesi
=> Dhbt Uzaktan Eğitim
===> Dhbt Lise 1.Grup
===> Dhbt Önlisans 1.Grup
===> Dhbt Lisans 1.Grup
===> Dhbt Ön Hazırlık Programı
=> Dhbt Online Dersane
===> Dhbt Kariyer Rehberlik
===> Dhbt Görsel Eğitim Setleri
===> Dhbt Online Eğitim Sitesi
=> Dhbt Sınav Testleri
=> Dhbt Mülakat Hazırlık Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Tecvid Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Siyer Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Fıkıh Çalışması
===> Dhbt Mülakat için Akaid Çalışması
=> Öabt Sınavı Kitap Tanıtımları
=> Dini Cd & Dvd Eğitim Tanıtımları
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Rüya Tabiri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Rüya Tabiri
===> A-Rüya Tabiri
===> B-Rüya Tabiri
===> C-Rüya Tabiri
===> Ç-Rüya Tabiri
===> D-Rüya Tabiri
===> E-Rüya Tabiri
===> F-Rüya Tabiri
===> G-Rüya Tabiri
===> H-Rüya Tabiri
===> I-Rüya Tabiri
===> İ-Rüya Tabiri
===> K-Rüya Tabiri
===> L-Rüya Tabiri
===> M-Rüya Tabiri
===> N-Rüya Tabiri
===> O-Rüya Tabiri
===> Ö-Rüya Tabiri
===> P-Rüya Tabiri
===> R-Rüya Tabiri
===> S-Rüya Tabiri
===> Ş-Rüya Tabiri
===> T-Rüya Tabiri
===> U-Rüya Tabiri
===> Ü-Rüya Tabiri
===> V-Rüya Tabiri
===> Y-Rüya Tabiri
===> Z-Rüya Tabiri
=> Rüya Dünyası
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yeni İlahiyat Önlisans Proğramı / Kredili Sistem ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İlahiyat Önlisans Kredili Sistem
=> İlahiyat Önlisans 1. Sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 1. Yarıyıl
=====> İslam İnanç Esasları
=====> İslam İbadet Esasları
=====> İslam Ahlak Esasları
=====> İlk Dönem İslam Tarihi
=====> İslam Sanatları Tarihi
=====> Arapça 1
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 1
===> İlahiyat Önlisans 2. Yarıyıl
=====> Tefsir Tarihi ve Usulü
=====> Hadis Tarihi ve Usulü
=====> İslam Hukukuna Giriş
=====> İslam Kurumları ve Medeniyeti
=====> Türk İslam Edebiyatı
=====> Arapça 2
=====> Temel Bilgi Teknolojileri 2
=> İlahiyat Önlisans 2. sınıf Dersleri
===> İlahiyat Önlisans 3. Yarıyıl
=====> Tefsir
=====> Günümüz Fıkıh Problemleri
=====> İslam Düşünce Tarihi
=====> İslam Mezhepleri Tarihi
=====> Din Psikolojisi
=====> Arapça 3
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 1
=====> Türk Dili 1
===> İlahiyat Önlisans 4. Yarıyıl
=====> Hadis Dersi
=====> Hadis
=====> Kelama Giriş
=====> Din Sosyolojisi
=====> Yaşayan Dünya Dinleri
=====> Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik
=====> Arapça 4
=====> Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi 2
=====> Türk Dili 2
=> İlahiyat Önlisans Sınav Soruları
=> İlahiyat Arapça Önlisans
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Memurluk ve Sınav Sistemleri ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Diyanet Yeterlilik Sınavına Hazırlık
===> Yeterlilik Sınav Soruları
===> Yeterlilik Sınav Testleri
=> Diyanet İşleri Başkanlığı
===> Personel Hizmetleri
===> Diyanet Duyurular
===> Din Hizmetleri
===> Eğitim Faliyetleri
===> Personel Faaliyetleri
===> Hac ve Umre Hizmetleri
===> Din Görevlileri
=====> Yeterlilik Belgesi
===> Yeterlilik & Mbsts Sınav Soruları
=> Rehberlik Hizmetleri
===> Test Çözüm Teknikleri
===> Sınavlar Rehberi
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İslamda Bayanlar Dünyası (Tıbbi & İlmi Konular) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Müslüman Bayanlar ve İslami ilimler
===> İslamda ve Tarihte Kadın
===> Müslüman Bayanlar İçin Namaz
===> Müsliman Bayanlar İçin Oruç
===> Muslüman Bayanlar için Tesettür
===> Müslüman Bayanlar için Evlilik
===> Müslüman Bayanlar için Özel Haller
===> Sorularımız ve Cevaplarımız
===> Üyelerimizin Paylaşımları (İlmihal)
===> Müslüman Bayanlar İçin Fetvalar
=> Bayanlar için Sağlık Köşesi
===> Bayanlar & Sağlık
===> Lohusalık Dönemi
===> Hamilelik Dönemleri
===> Bayanlar & Diyet
===> Sağlıklı Cilt & Bakım
===> Bayanlar & Cinsel Hayat
===> Üyelerimizin Paylaşımları (Sağlık)
-----------------------------
Ales , Dgs , Kpss Hazırlık Dünyası
-----------------------------
=> Dgs Sınavına Hazırlık
===> Dgs Sözel Mantık Dersleri
===> Dgs Sayısal Mantık Dersleri
===> Dgs Sınavı için Rehberlik
===> Dgs Bilgi Paylaşım Alanı
=> Dgs Sınav Sistemi
===> Dgs Çıkmış Sorular
===> Dgs Dökümanları
===> Dgs Sıkça Sorulanlar
===> Dgs Test Bankası
=> Dgs için Tavsiye Kaynaklar
===> Dgs Kitap Tanıtımları
===> Dgs Görüntülü Eğitim Setleri
===> Dgs Hazırlık Web Siteleri
===> Dgs Online Dersaneler
===> Dgs için Tavsiye Dersaneler
===> Dgs Sınavını Nasıl Kazanırım ?
=> Dgs ve İlahiyat Önlisans
=> Dgs İlitam Yerleştirme Özel Bölüm
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Bilim Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Psikoloji Dünyası
=> Tıp Dünyası
=> Biyoloji Dünyası
===> Biyoloji Bilimcileri
=> Kimya Dünyası
===> Kimya Bilimcileri
=> Fizik Dünyası
===> Fizik Bilimcileri
=> Matematik Dünyası
===> Matematik Bilimcileri
=> Coğrafya Dünyası
===> Coğrafya Bilimcileri
=> Önemli Tarihi Buluşlar
=> Bilim ve Teknolojileri
=> Astronomi ve Uzay Teknolojileri
=> Eğitim Dünyası
-----------------------------
Arapça Kitap Dağıtım
-----------------------------
=> Arapça Dağıtım
===> Arapça Kaynak Kitaplar
===> Arapça Ders Kitapları
=> Bayanlara Özel Arapça Kursu
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Arapça Dil ve Gramer Eğitim Dünyası (yakında) ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Arapça Hakkında
=> Arapça Osmanlıca Klavye
-----------------------------
Diyanet Yeterlilik Kitabı
-----------------------------
=> Kitap Kampanya ve Tanıtımları
=> Diyanet Yeterlilik Sınavı 2013
=> Diyanet Yeterlilik
===> Diyanetyeterlik.com
===> Diyanetkitap.com Kampanyalar
===> Din Görevlileri
===> Din Görevlisi Kitabı
=> Diyanet Yeterlik 2013
=> İslami Kitaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Eğlence Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> 3D-Boyut Dünyası
=> Çoçukların Dünyası
===> Oyun Dünyası
===> Masal Dünyası
===> Mizah Dünyası
===> Dini Hikayeler
===> Flash Eğlence Dünyası
===> Sevgili Peygamberim
=====> 365 Günde Sevgili Peygamberim
===> Sesli Masal Dünyası
=> Sorular - Cevaplar
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Yemek ve Pasta Tarifi Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Yemek ve Pasta Tarifleri
===> Çorbalar
===> Sebze Yemekleri
===> Makarnalar
===> Pilavlar
===> Köfteler
===> Börekler
===> Tatlılar
===> Hamur İşleri
===> Kekler
===> Salatalar
===> Sütlü Tatlılar
===> Kurabiyeler
===> Yaş Pastalar
===> İçecekler
===> Balık Yemekleri
===> Et ve Tavuk Yemekleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Fotoğraf & Resim Paylaşım Dunyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> Resimler
===> İslami Resimler
===> İbretlik Resimler
===> Doğa Resimleri
===> Resimli Konular
-----------------------------
Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
=> Doğal Bitkisel Bakım
-----------------------------
๑۩۞۩๑ Güncel Haberler & Tarihden Başlıklar ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> ilimdunyasi.com Haberleri
=> Sınav Duyuruları
===> Diyanet Sınav Duyurusu
===> Meb Sınav Duyurusu
===> Ösym Sınav Duyurusu
===> Mesleki Bilgiler Sınav Duyurusu
===> Memurlar Sınav Duyurusu
=> Tarihe Yolculuk
===> Tarihten Başlıklar
===> Çanakkale Zaferi
=> Tarihi Mekanlar
===> Müzeler
===> Saraylar
===> Kaleler
===> Türbeler
===> Camiler
=> Hakikate Erenler Dünyası
===> Müslümanlık Nedir ?
===> Hidayet Dünyası
===> Hidayete Erenler
===> Dünyadan Seçmeler
===> Müslaman Olmak İsiyorum
=> Yıldızname
=> Ölüm ile Yüzleşme
=> Mucizeler Dünyası
=> Yaşamdan Seçmeler
-----------------------------
15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
=> 15 Temmuz Gazi ve Şehid Haberleri
-----------------------------
๑۩۞۩๑ İmam Hatip Dünyası ๑۩۞۩๑
-----------------------------
=> İmam Hatip
=> İmam Hatip Gönül Kalemi
=> Kutlu Doğum Programı
-----------------------------
İlim Dünyası Arşiv Kategorisi
-----------------------------
=> İlim Dünyası Arşiv Konuları
=> İlim Dünyası - İnstagram
TinyPortal v1.0 beta 4 ©
Bloc
|
harita
|
Site Map
|
Sitemap
|
Arşiv
|
Wap
|
Wap2
|
Wap Forum
|
urllist.txt
|
XML
|
urllist.php
|
Rss
|
GoogleTagged
|
|
Sitemap1
|
Sitema2
|
Sitemap3
|
Sitema4
|
Sitema5
|
urllist
|
Yükleniyor...