> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Eserleri > Kutul Kulub > Sunuş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sunuş  (Okunma Sayısı 2898 defa)
23 Aralık 2009, 18:24:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 23 Aralık 2009, 18:24:50 »




Rahman ve Rahim olan Allah´ın adıyla;

Tasavvuf, İslâm´ın dününde olduğu gibi bugününde de etkin­liğini sürdüren bir akımdır. Bu yola gönül verenleri, kimi za­man tekke ve zaviyelerde tefekkür ve riyazet ile nefs müca-hedesi yaparken, kimi zaman da serhat boylarında ve yad ellerde cihad ve tebliğ farizalarını ifa ederken görmemiz mümkündür. Or­ta Asya bozkırlarında yaşayan Şamanist Türkler´i İslâm ile tanıştı­ran onlarken, Orta Afrika´nın balta girmemiş ormanlarına Tevhid nurunu taşıyanlar da yine onlardır. Bu yolun yolcuları hakkında söz söylerken çokları için özveride bulunulması neredeyse imkan­sız olan sıcak bir yuva, gönül hoşluğu saçan bir eş, boy boy çocuk­lar ve üstüste yığılı malları bir kenara iterek kendini Allah yoluna adamış insanları unutmamak gerekir.

Tasavvuf, herşeyden önce bir gönül mesleğidir. Bu mesleğe gi­renler, tarikatlarının, şeyhlerinin ve dergahlarının farklılığına rağ­men, hedefte bir olduklarının şuuruna sahip olmalıdırlar. Fıkıh mezhepleri, nasıl ameli konularda daha doğru olana ulaşma çaba­sı içinde olmuşlarsa, tarikatlar da kalbi konularda daha yüksekle­re ulaşma çabası içinde olmuşlardır. Bu hakikat, gözden uzak tu­tulmamalı ve müridler farklı tariklerine rağmen aynı yolun yolcu­ları olduklarını unutmamalıdırlar. Bu noktada Yunus Emre´nin şu beytini hatırdan hiç çıkarmamak gerekir:

Bir kez gönül kırdın ise, bu kıldığın namaz değil, Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil.

Müslümanların yeniden varolma mücadelesi verdiği bir devir­de, bu şuura sahip olanlara düşen; ayrılık noktalarını değil birlik noktalarını çoğaltmaya çalışmak ve Allah Teala´nm sağlam ipine topyekün sarılmaktır. Şeriat ile tarikatı ayrı yollar gibi göstererek nıüslümanları tarikat ehli, şeriat ehli diye farklı kutuplara itenle­re verilecek cevap, devrin tefrik değil te´lif devri olduğunu hatırlat­maktır, ´Kol kırılır, yen içinde kalır5 misali, fikrin gelişmesi, cema­atin fikren diri kalması için yapılan müzakere ve sohbetlerde, ka­firlere karşı celal sahibi, farklı düşünen müslümanlara karşı merhamet dolu olunmalıdır.

Marifet yoluna girenler, Şeriat ilminin ehemmiyetini elbette da­ha iyi takdir eder ve bu ilimleri kazanmak için de çaba sarfederler. Bunun aksini düşünmek, marifet ehli hakkında sui zan beslemek­tir. Bundan Yüce Allah´a sığınırız. Yolların çokluğu, gidilen yerin kıymetini gösterir. Kimi kısa, kimi uzun olabilen bu yolların hepsi de Rahman´a çıkmaktadır. Öyleyse yolların çokluğuna kızmak ye­rine sevinmek gerekir. Varılacak yer, Rahman´m huzuru olduğuna göre, O´na giden yollarda seyredenlerin itişip kakışmak yerine bir­birlerine sevgi ve saygı duymaları gerekir.

İşte´DİTruh ve hislerle elinizdeki değerli eseri dilimize kazan­dırmayı uygun gördük. Bu şaheser, İmam Gazzali´nin dev eseri îh-yâu Ulûmi´d-dîn´i hazırlarken başvurduğu temel kaynaklardan bi­ri olmuştur. Şeyh Ebu Talib el-Mekkî (ra) şeriat Üe tarikat arasın­daki köprüyü maharetli bir mimar gibi inşa ederken, kendinden uzun asırlar sonra gelecek İmam Gazzali´nin (ra) işini de hayli ko­laylaştırmıştır.

Kaynak eserlerin hemen tamamında olduğu gibi bu eserin as­lında da metinde geçen ayet ve hadislerin yerleri belirtilmediği için, bunları elden geldiği kadar tahric etmeye çalıştık.

İmla konusunda uzatma işaretini (A) asgari ölçüde kullandık. Böylece klasik metin tercümelerindeki okumayı zorlaştıran işaret yoğunluğunu bir Ölçüde gidermeye çalıştık. Bu konudaki tercih ve sorumluluğun mütercim olarak şahsımıza ait olduğunu belirtmek isteriz.

Kûtü´l-Kulûb´un tercümesinde Hicri 1306 yılanda Kahire´de el-Matba´atü´l-Meymeniyye tarafından kurşun harflerle basılan ve Lübnan´da Darü´l-Fikir tarafından ofset basımı yapılan nüshayı esas aldık.

Kalplerin Azığı´mn aç kalplere azık ve kalp gözünden bakanla­ra ışık olmasını ümit ederiz. Başarı yalnız Allah´tandır.

Yayına hazırlayan Muharrem Tan[1]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sunuş
« Posted on: 18 Nisan 2024, 23:09:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sunuş rüya tabiri,Sunuş mekke canlı, Sunuş kabe canlı yayın, Sunuş Üç boyutlu kuran oku Sunuş kuran ı kerim, Sunuş peygamber kıssaları,Sunuş ilitam ders soruları, Sunuşönlisans arapça,
Logged
23 Aralık 2009, 18:28:18
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 23 Aralık 2009, 18:28:18 »

Ebû Tâlib El-Mekkî



Sünnî tasavvufun önde gelen isimlerinden meşhur sufi ve muhad-dis Şeyh Ebu Talib el-Mekkî (ra) İran asıllı Cebel halkmdandır. Fa­kat Mekke´de yetiştiği için el-Mekkî nisbesiyle anılmıştır. Tam adı, Muhammed b. Ebi´l-Hasan Ali b. Atiyye el-Harisî´dir. Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir. [2]


Yaşadığı Dönem




Gençlik yıllarında hayatının büyük bölümünü nefs mücahedesi ve ri­yazetle geçiren Şeyh Ebu Talib´in hadis aldığı hocalar arasında Ali b. Ahmed el-Masisi ve Ebu Bekir el-Müfıd´i görmekteyiz. Meşhur mü-fessir İbni Mücahid´in dostu olan İbni Salim´in de talebesi olmuştur. Yetiştiği Mekke´den ayrıldıktan sonra Basra´ya giden Şeyh Ebu Talib, orada Salimiye mektebine katılmıştır. Salimiye mektebi, Sehl et-Tüsteri tarafından kurulmuş ve naslara dayalı bir kelam mekte­bidir. Adını, Senl´in büyük öğrencisi Ebu Abdullah Muhammedi b. Salım ve onun oğlu Ebu Hasan Ahmed b. Salim´den almıştır.[3]

1. Basra´da kurulan ve sufı temayüllere sahip olan bu nîektebin başlıca fikirleri şunlardır:


1Allah Teala, her an yaratıcı olmaktan geri durmaz; yaratıl­mamış olan işi böylece onu her tarafta, bilhassa Kur´an okuyan her okuyucunun dilinde aynı değerde olarak hazır kılar.

2. Allah Teala´nm yaratılmamış bir iradesi (=meşî´et) ve yaratıl­mış olan kararları (=irade) vardır. Bununla Allah Teala kendileri­nin günahkar olmalarını istemeden, yaratılmışların hataları meydana gelir. Şeytan, en nihayet Allah´a itaat etmiştir, Allah Teala, Kıyamet gününde bir insan suretinde temessül etmiş bir halde, bü­tün yaratılmışlar tarafından bila vasıta idrak edilebilir bir şekilde, görünecektir (=tecelli).

3. Şeriatın tatbiki, iradi bir uyma cehdi ile tahakkuk eder (=ik-tisab). Sabır, sevinmeden daha iyidir. Peygamberler, evliyadan üs­tündürler. Hikmet, imanın aynıdır.

4. Sufîyane ittihad, mümin için ezelden beri tayin edilen nisbet-te, kendi şahsiyetinin ilahi ´ben´in şuurunu kazanmasıdır (=sirru´r-rububiyet).

Sayıları onaîtıyı bulan bu ilkelerden on tanesi, Geylanî´nin Gunye adlı eserinde aynen tekrarlanmıştır. [4]

Şeyh Ebu Talib´in de mensubu olduğu Salimiye mektebinin ne derece isabetli görüşler ihtiva ettiğinin bir göstergesi de, Ebu Bekir el-Vasiti´den başlayarak sünni mutasavvıfların çoğunluğunun bun­lara intisap etmesidir. İmam Gazzali de hayatının ikinci devresin­de bu temayüle sahip olanlardandır. Şu halde müellifimiz, Ehli Sün-net´in tasavvuf! sahada sahih bir şekilde anlaşılması ve tatbik edil­mesi noktasında hayati bir rol üstlenmiş bulunmaktadır. Kendisi ri­yazet ve nefs mücahedesinde o derece ileri gitmiştir ki rivayete göre bir ara yemeği terkedip sırf ot yemekle iktifa ettiği için cildinin yeşer­meye başladığına şahit olunmuştur. Yayma hazırladığımız değerli eseri de, onun bu ihlaslı muamelesinin ve derin tefekkürü ile sünnet bilgisinin canlı bir timsalidir. Mekkî hicrî 386 (miladî 1006) yılında Bağdat´ta vefat etmiş ve Mâlikiye mezarlığına defnedünıiştir. [5]


Eserleri




Şeyh Ebu Talib el-Mekkî´nin en iyi bilinen eseri Kûtü´l-kulûb yani Kalplerin Azığı adlı kitabıdır. Bu kitabı dışında varolduğu rivayet edilen kitapları şunlardır:

1 el-Beyân eş-Şafi. Bu eser tam olarak elimize ulaşmamış olup Muhammed b. İbrahim el-Rundî tarafından izahları yapılan kısım­ları bize ulaşmıştır.

2. İlk meşhur sufîlerden bahseden bir kitabının daha bulundu­ğu rivayet edilmiş, fakat kısmen de olsa bize ulaşmamıştır.

Şeyh Ebu Talib el-Mekkî´nin en mühim eseri olan Kûtü´l-kulûb, " sünni tasavvufun en bariz kaynaklarından biri olduğu gibi İmam Gazzali´nin değerli eseri İhyâû Ulûmi´d-dîn´in de ana kaynakların­dan biridir. İmam Gazzali, sözkonusu eserini yazarken bu kitaptan oldukça faydalanmıştır.[6]

Kûtü´l-kulûb, nazarî olmaktan çok amelî bir eserdir. Kitabın 48 faslının içinde tasavvuf! konular dışında kelam, fıkıh ve hadise de önemli miktarda yer verilmiştir. Konular ele alınırken, önce Kur´an ayetleri, ardından Allah Resulü´nün (sav) hadisleri, ardından Sa-habi sözleri ve tabiun ile sonrakilere ait vecizelere yer verilmiştir.

Kûtü´l-kulûb, tasavvufî mahiyette bir eser olmasına rağmen sa­dece bu sahadan değil, aynı zamanda şeriat ile alakalı meseleler­den de etraflıca bahsetmektedir. Bu da müellifi, halen bilinen ve ta­savvuf ile şeriat arasında köprü kurmaya çalışan sufîlerin belki de ilki kılmaktadır. Onun açtığı bu yoldan daha sonraları İmam Gaza­li gibi nice kıymetli zevat yürümüşlerdir.

Kûtü´l-kulûb, sünni tasavvufun önemli kaynaklarından biri ol­ması itibarıyla kimi zaman şerhler yazılarak açıklanmış, kimi za­man da ihtisarlar yapılarak özetlenmiştir. Şimdi bunlara işaret et­mek istiyoruz:


1.Muhammed b. İbrahim b. Abbâd el-Nefzî, el-Rundî (Ö. H. 791) tarafından kitabın zor anlaşılan birtakım kısımları şerhedil-miştir.

2. Muhammed b. Halef b. Said el-Endelusî (Ö. H. 485) tarafın­dan el-Vusûl ile´l-garazi´l-matlûb min cevahiri Kûti´l-kulûb adıyla ihtisar edilmiştir.[7]

3. Derviş Abdülkerim b. Ali tarafından (H. X. asır) bir kez daha ihtisar edilmiştir.[8]

4. Ebu Abdullah et-Tabersî b. Abdillah el-Mühtedî bi-nûrillah tarafından tehzib edilmiştir.[9]

5. Bir başka muhtasar Hüseyn b. Main (Ö. H. 870) tarafından yapılmıştır.[10]

Kûtü´l-kulub´un Kahire´de basılan matbu nüshası (H. 1310) dı­şında el yazması olarak bulunduğu yerlerden bir kısmı da aşağıda sıralandığı gibidir:

1. Reisül Küttab-489 (352 vr. tr. H. 922)

2. Nafiz Paşa-436 (252 vr. tarihsiz)

3. Ayasofya-2001 (343 vr. tr. H. 598)

4. Yeni Cami-723 (240 vr. tr. H. 574)

5. Fatih-2766 (c. I 212 vr. H. IX yy; c. II 212 var. tr. H. 877)

6. Laleli-1478 (399 vr. tr. H. 1127)

7. Feyzullah Ef.-1267 (c. I 292 vr. tr. H. VII yy; c. II 236 vr. tr. H. VII yy. c. III 232 vr. tr. H. 570)

8. el-Ahmediyye/ Tunus No: 3560-3562

9. Taşkend-3134

10. Tal´atTKahire Tasavvuf-1544 (179 var. tr. H. 492) [11]

Eserin böylesine çok sayıda yazılmış ve böylesine geniş bir ala­na dağılmış olması, Kûtü´l-kulûb´ün ne kadar beğeniyle okunduğu ve istifade edildiğinin açık bir delilidir. [12]

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Aralık 2009, 18:32:48
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #2 : 23 Aralık 2009, 18:32:48 »

Rahman Ve Rahim Olan Allah´ın Adıyla
Allah´a hamdolsun ki; evveli ve başlangıcı olmaksızın Ukevnden ve mekandan önce mevcut olan ezelî el-Evvel´dir. Sonu ve ahiri olmaksızın yaratılanların ve zamanların yok olmasından sonra dahi mevcut olan e/-ezelî el-Ahifdır. Hiç bir uzaklık sözkonusu olmaksızın ezici gücüyle yüceliğinde el-Zâhir, dokunma olmaksızın yakınlığıyla el-Bâtın olandır. Yoktan yarattığı her şeye lütfuyla en güzel şeklini vermiş, kurduğu her şeyin yapı­sını sağlamlaştırmıştır. Hükümler, O´nun hikmetinden doğar, hü­kmedilenler de O´nun iradesine boyun eğei´ler. Görülen ve Görül­meyen Şehâdet ve Gayb alemlerindeki her şeyi latif kudretiyle bi­lir. Yarattıklarını dünya ve ahirette nimetleriyle kuşatmıştır. Lüt-funu, özellikle sevdikleri üzerine yaymış, adaletini ise bütün insan­lara sunmuş ve onları Kendi Zatı´nı tanıtmak suretiyle nimetlen-dirmiş, diğer varlıklar arasından seçmek suretiyle de büyük iyilik­te bulunmuştur. Yine onlara, Kelamı´nı kolaylaştırarak lütufta bu­lunmuş, kendilerinden bir Peygamber göndererek büyük bir iyilik etmiştir.

O´ndan, bu değerli Peygamber´e ve O´nun yakınlarına salat et­mesini, O´nun hürmetine bize en güzel nimetleri dağıtmasını ve kudretinin sırlarını bize bildirmesini niyaz ediyoruz. Yüce Allah, öncekilerin ve sonrakilerin önderi olan, Şefaat, Havz, Vesile ve övü­len Makâm-ı Mahmûd ile diğer peygamberlerden üstün kılman Resulü´ne, O´nun geçmiş zamanlarda yaşamış kardeşlerine ve O´na iyilik üzere tâbi olmuş ashabına salat buyursun.

Bu kitab; Şeyh Ebu Talib Muhammed b. Ali b. Atiyye el-Harisi el-Mekkî (ra) tarafından yazılan Mahbub ile Muamelede Kalplerin Azığı ve Müridin Tevhid Makamına Giden Yolunun Sıfatı kitabı olup aşağıda zikredilen kırksekiz (48) fasıldan oluşmuştur:

1. FASIL: Muameleye dair ayet-i kerimeler hakkındadır.

2. FASIL: Gece ve gündüz evradının bulunduğu ayet-i kerimeler hakkındadır.

3. FASIL: Müridin gece ve gündüz amelleri hakkındadır.

4. FASIL: Sabah namazında selamdan sonra okunması mendub ve müstehab olan ayet-i kerime ve zikirler hak­kındadır.

5. FASIL: Sabah namazından sonra okunacak seçme dualar

6. FASIL:
Müridin sabah namazından sonraki amelleri hakkındadır.

7. FASIL: Gündüzün yedi evradı hakkındadır.

8. FASIL
: Gecenin beş evradı hakkındadır.

9. FASIL:
Fecr vakti hakkındadır.

10. FASIL: Zeval vakti, gölgenin uzama ve kısalmasının ayaklar yardımıyla bilinmesi hakkındadır.

11. FASIL: Gündüz ve gece namaz kılmanın faziletleri hakkındadır.

12. FASIL: Vitir ve Teheccüd Namazı´nm fazileti hakkındadır.

13. FASIL: Kulun, uykudan uyandığında ve sabah kalktığında

söylemesi müstehab olan sözler hakkındadır.

14. FASIL: Gece ibadetinin taksimi ve gece ibadete kalkanların

sıfatları hakkındadır.

15. FASIL:
Kulun teşbih, zikir ve salat olarak yapacağı virdler,

cemaat namazının fazileti, duaların kabul edilmesi umulan zamanlar ve Teşbih Namazı hakkındadır.

16. FASIL:Kulun Kur´an okuma adabı ve şahit olunan okumada

bulunan okuyucuların sıfatları hakkındadır.

17.FASIL: Kur´an´da Mufassal ve Muvassal ifadeler, bunlarla amel edenlerin övülmesi, bunlardan gafil olanların yerilmesi ve Kur´an-ı Kerim´deki Garib kelimelerin tefsiriyle alakalıdır.

: Gaflet ehlinin çirkin sıfatlan hakkındadır.

: Kur´an-ı Kerim´i sesli okumak ve bunun dayandığı niyet ler ile Kur´an´ı sesli ve sessiz okumanın hü­kümleri hakkında dır.

: İhya edilmesi müstehab ve lütfün umulduğu geceler ve mübarek günlerde evrada devam edilmesi hak­kındadır.

Cuma Günü izlenecek adab ve müridin Cuma günü ve gecesi hakkındaki bilinmesi gerekenler hakkın­dadır.

Oruç, orucun tertibi ve oruçluların sıfatlan hakkın­dadır.

Nefis muhasebesi ve vakitlere riayet edilmesi hak­kındadır.

Mürid için virdin mahiyeti ve ariflerin durumu hak­kındadır.

Nefsi tanımak (=ma´rifetü´n-nefs) ve ariflerin bu-lunduklan vecd halleri hakkındadır. Murakabe ehlinin müşahedesi hakkındadır. Müridlerin esası hakkındadır.

Yakın kılınanlann (=mukarrebûn) murakabeleri ve yakini iman sahiplerinin makamları hakkındadır. Mukarrebunun makamlan, Allah´a yakinen inanan abidlerin durumları ve Allah´ın nzasmdan uzak tu­tulan gafillerin durumlara hakkındadır. Kalp işiyle uğraşanlann kalplerine gelen duygu ve düşünceler hakkındadır.

İlim, ilmin fazileti, alimlerin sıfatlan, marifet ilmi­nin diğer ilimlere üstünlüğü, Selef-i Salih alimleri­nin yolları, Batın ilminin Zahir ilmine üstünlüğü, Dünya alimleriyle Ahiret alimleri arasındaki fark, ilimleriyle dünyalık peşinde koşan şer alimlerinin durumu, ilmin sıfatları, Selefin ilimde izlediği yol, sonrakilerin uydurduklan kıssa ve sözler, Selef tarafından yapılmadığı halde insanlar tarafından son­radan çıkarılan söz ve fiiller, İman ve Yakin ilminin diğer ilimlere üstünlüğü, bunlarda hataya düşmeye karşı uyarı ve bu konuda söylediklerimizin açıkla­ması, haberlerin ayıklanması ve rivayetlerin değer­lendirilme yolları hakkındadır.

32. FASIL: Yakin makamlarının açıklaması, Yakin ilmine sahip

olanların hükümleri, takva ehlinin halleriyle ilgili feri hususların dayandığı Yakin makamlarının asıl­ları, takva ehlinin Tevbe, Sabır, Şükür, Rica, Korku, Zühd, Tevekkül, Rıza ve Muhabbet´ten oluşan dokuz hali hakkındadır.

33. FASIL:İslâm´ın temelleri hakkında olup bunlar 5 adettir:

1.Müminlere farz olan Tevhid şehadeti, Allah´a ya­kın kılınanların şehadeti olan bu lafzın faziletleri, Allah Resulü´nün (sav) şehadeti ve bunun yakin imanına sahip olanlar için taşıdığı faziletler.

2.Namazın açıklanması ki onun başlangıcı temiz­lenmenin farz ve sünnetleri, abdestin farz ve sün­netleri, faziletleri, namazın farz ve sünnetleri, na­maz kılanın vakti kaçırma ve yetişme hususundaki hükümleriyle bununla ilgili meseleler, namazın du­rumu ve namaz kılanın uyması gereken adab.

3. Zekat´m açıklanması, verilme zamanı, sadakanın faziletleri, sadaka verme adabı ve fakirlerin durum­ları.

4. Ramazan ayı orucunun açıklanması.

5. Şeriatın kemal ve Din´in tamam bulduğu son rü­kün olan Hacc´m açıklanması hakkındadır.

34. FASIL: İslâm ve İman´m açıklanması, Sünnet´in akitleri,

İnsanların Zahir ilmine göre muameleleri, İslâm´ın temel dayanakları, İman´ın esasları, İman İslâm bağlantısı-, kalplerle amelin ilişkisi, İman İslâm ay­rımının açıklanması, İman´da istisna, nifaktan ko­runma ve Selefin bu hususlarda izledikleri yollar.

35. FASIL: Sünnet, Sünnet´in faziletleri, Şeriat adabı ve Zahir ilmiyle ilgili olarak kalplerin yaptığı akitler hakkın­dadır ki bunlar 16 hasletten ibarettir:

1. îmanın söz ve amel olduğuna inanmak,

2. Kur´an, Allah´ın Keîamı´dır ve yaratılmış değildir,

3. Sıfatlarla ilgili bilgilere teslim olmak,

4. Allah Resulü´nün (sav) Ashabı´mn üstünlüğünü bilmek ve buna inanmak,

5. Allah ve Resulü´nün (sav) yükselttiğini yükselt­mek,

6. îmamet´in Kayamet´e dek genel olarak Kureyş´te olduğuna inanmak,

7. Kıble Ehli´nden hiç birini küfürle itham etmemek,

8. Allah Teala´nm iyi veya kötü bütün takdirlerini tasdik etmek,

9. Münker ve Nekir sorgusunun hak olduğuna inan­mak,

10. Kabir azabının hak olduğuna inanmak,

11. Mizan´a inanmak,

12. Sırat´ın hak olduğuna inanmak,

13. Allah Resulü´ne (sav) has olan Havz´a inanmak,

14. Allah´a nazar etmeye inanmak,

15. Tevhid ehlinin, ateşten çıkarüacaklarına inan­mak,

16. Hesabın olacağına inanmak. Burada İcma´ ba­bından olarak Bidat Ehli´nin cemaatten ayrılacağı­na, Sünnet´in faziletlerine ve iyilik üzere tabi´ olan Selef-i Salih´in yollarının açıklamasına dair bir ba­his vardır.

36. FASIL:
Şeriatın esasları, îman´m izzeti, müslümanın müs-lüman olabilmesinin şartları, kişinin İslâm´ının gü­zelliği, Allah´ın onu sevmesinin alametleri, müslü­manın diğer müslüman üzerindeki hakları, İslâm´ın müslümanlara farz kıldığı hürmet, bedeni sünnet­ler ve sakalla ilgili günah ve bidatlar, onunla ilgili bazı şeylerin fazilet ve güzelliği, sünnet ve nafile na­mazlar hakkındadır.

Büyük günahların (=kebâ´ir) açıklanması ve kafirle­rin hesaplarıyla ilgili bir mesele hakkındadır. İhlas´m açıklanması, durumların değişiminde bile onun güzelleştirilmesi, fiillerde ona değişik afetle­rin bulaşmaması konusunda yapılan uyarı hakkın­dadır.

Azıkların arttırılıp eksiltilmek suretiyle düzenlen­mesi hakkındadır.

Yiyecekler, bunlarla ilgili adab ve sünnetlerle, ye­mekle ilgili mekruh ve müstehablar hakkındadır. Fakirliğin gerekleri, faziletleri, fakirlerin avam ve havassmm sıfatları, bağışların kabul ve reddediş yolları ve Selefin bu konuda takip ettiği yollar hak­kındadır.

Yolcunun hükümleri ve yolculu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Ekim 2015, 15:51:48
Rüveyha
Forum Görevlisi
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 6.764


« Yanıtla #3 : 03 Ekim 2015, 15:51:48 »

Esselamu aleykum ve rahmetullah.Şeyh Ebu Talib el-Mekkî'nin Kutul Kulub (Kalplerin Azığı) adlı eserin de bir çok hizmetli ilimler kaleme alınmış.Rabbim hakkıyla okumayı,anlamayı,hayatımıza geçirmeyi nasip eylesin İnşaAllah.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes