> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Temizlik Bahsi taharet 36
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Temizlik Bahsi taharet 36  (Okunma Sayısı 783 defa)
02 Mayıs 2010, 12:43:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Mayıs 2010, 12:43:57 »



AÇIKLAMA:



1- Mirbed, veya Mirbedü´n-Ne´am, Medine´ye bir veya iki mil mesafede bir yer adıdır. Deve ağılı ma´nâsına gelir. Mu´cemu´l-Bûldân´da deve pazarı ma´nâsına geldiği de belirtilir. İbnu Hacer buranın Medine´ye bir mil (dörtbin adım) uzaklıkta olduğunu belirtir. Demek ki, develerin korunduğu, yerine göre alım satımlarının da yapıldığı, Medine dışında bir ağılpazar durumunda bir yer olup Ağıl veya Deve Ağılı diye meşhur olmuştur. Nitekim, bazı şehirlerimizin dışında yakın zamana kadar ve -Erzurum gibi bazılarında hâlen- hayvan pazarı adında yerler mevcut olagelmiştir.

Curuf´un da Medine´ye üç mil mesafede bir yer olduğu belirtilir.

2- Ebû´l-Velid el-Bâcî, Curuf ile Medine arasında namazı kasretmeyi gerektirecek müsâferet mesafesinin bulunmamasını nazar-ı dikkate alarak bu hadisten, hazerde suyun olmaması durumunda teyemmüm yapılabileceğine delil olduğuna dikkat çeker. Ancak İbnu Sahnûn, Muvatta Şerhi´nde babasının şu yorumunu kaydeder: "Hadisin ma´nâsı, "İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) abdestliydi" demektir. Çünkü o, rivayet edildiği üzere, her namaz için taze abdest alırdı. Böyle olunca, namaz vakti girince, su olmadığı için, abdeste bedel teyemmüm yaptı."

Muhammed İbnu Mesleme, "İbnu Ömer, namazın (müstehab olan ilk) vaktini kaçırmaktan korktuğu için Mirbed´de teyemmümle namaz kıldı" der.

El-Bâcî, Buhârî´nin tercümede kaydettiği -önceki rivayeti de gözönüne alarak; "Güneş yüksekte olsa da sararmanın başlamış olması muhtemeldir" veya "İbnu Ömer, vaktin daraldığı zannına düşerek namazı kılmış, sonradan durum tebeyyün etmiş de olabilir" der. Bazı âlimler İbnu Ömer´in vaktin girmesiyle teyemmümünün helal olduğu görüşünde olabileceği te´vilinde de bulunmuştur.

Yeri gelmişken tekrar edelim: Ebû Hanîfe, Şâfiî, İmam Mâlik ve ashâbı, hazerde dahi teyemmümün câiz olduğu görüşündedirler. Ebû Yusuf´la Züfer rahimehümâllah, hazerde olan (yani yolcu olmayan) kimsenin vakit çıksa bile suyu buluncaya kadar teyemmüm yapamayacağı kanaatindedir.

3- 3730 numarada geçen hadisteki birkaç noktayı açıklamada fayda var:

* Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) burada, "Sünnete isabet ettin" sözüyle "Sünnetle sabit olan, vacib olan şerîate (hükme) tesadüf ettin" demek istemiştir.

* "Sana iki kat ücret var" sözü: "Sana her iki namazın da ayrı ayrı sevabı var, çünkü her ikisi de sahihtir, her ikisi de sevaba layıktır. Allah hiçbir sahih ve güzel ameli ücretsiz, sevabsız bırakmaz" demektir.

* Hattâbî, Meâlim´de bu hadisteki bazı fıkhî hükümlere dikkat çeker.

** Namazı ilk vaktinde kılma hususunda acele davranmak sünnettir, bu hüküm teyemmümle kılınan namazda da, abdestle kılınan namazda da muteberdir. Gerçi bu meselede ülemâ bazı ihtilâfta bulunmamış değildir. Mesela:

*** İbnu Ömer´in "Vaktin başı ile sonu arasında teyemmüm etmede muhayyerdir" dediği rivayet edilmiştir.

*** Atâ, Ebû Hanîfe, Süfyan, Ahmed İbnu Hanbel bu görüştedir. İmam Mâlik de bir kayıdla aynı görüşü benimser. Onun kaydı: "Su bulma ümidi olmayan bir yerde olunursa, vakit kaybetmeden hemen teyemmüm edip namaz kılmak efdaldir" şeklindedir.

*** Zührî, "Vaktin çıkmasından korku hâsıl olmadıkça teyemmüm edilmez" demiştir.

Muhayyer bırakanlar, su bulma ümidi melhuz olduğu için su ile abdest almak için te´hirin cevazına hükmetmişlerdir. Değilse, asıl olan, namazı ilk vaktinde kılmaktır.

4- Teyemmümle Namaz Kılan, Sonra Su Bulursa?

Aynı hadiste (3730) geçen, teyemmümle namaz kılıp, sonra vakit çıkmadan suyu bulan kimse hakkında da ihtilaf edilmiştir.

Hattâbî bu hususta şu görüşleri kaydeder:

* Atâ, Tâvus, İbn Sîrîn, Mekhûl, Zührî, "Namazı iade eder" demiştir.

* Evzâî iadenin müstehab olduğu, vacib olmadığı kanaatindedir.

* İbnu Ömer´in hükmüne dayanan bir grup "İâde etmek gerekmez" demiştir. Şâ´bî, Mâlik, Süfyân-ı Sevrî, Ashab-ı Re´y, Şâfiî, Ahmed ve İshak hep bu görüşü iltizam etmiştir.[410]



SEKİZİNCİ BAB

GUSÜL


(Bu babta altı fasıl var)



BİRİNCİ FASIL



CENABETTEN GUSÜL


*



İKİNCİ FASIL



HAYIZ VE NİFASTAN GUSÜL



*



ÜÇÜNCÜ FASIL



CUMA VE BAYRAMLARDA GUSÜL



*



DÖRDÜNCÜ FASIL



ÖLÜLERİ YIKAMA VE BU SEBEPLE GUSÜL



*



BEŞİNCİ FASIL



MÜSLÜMAN OLANIN GUSLÜ



*



ALTINCI FASIL



HAMAMLAR HAKKINDA



BİRİNCİ FASIL



CENABETTEN GUSÜL


UMÛMÎ AÇIKLAMA


Gusl, yıkanmak ma´nâsına gelen iğtisâl´in karşılığıdır. Gasl yıkamak demektir. Gusl´ün (yıkanmanın) hakikatı: "Suyun âzâlar üzerinden akması" diye tarif edilmiştir. Âlimler, şerî guslün tamam olması için âzâların "elle de ovulması gerekli midir?" diye ihtilaf etmiş, ekseriyet, "Bu, vacib değildir" demiştir. İmam Mâlik ve el-Müzenî vacib olduğunu söylemiştir. İbnu Battâl, bu hususta, yıkanmaları sırasında abdest uzuvlarının üzerinden elin geçmesi gereğindeki icma ile ihticac etmiş ve "Aralarında fark olmaması sebebiyle, kıyas yoluyla, gusülde de bu vacib olur" demiştir. Ancak, abdest için "elin suya batması yeterlidir" prensibi zikredilerek, böyle bir icmanın olmadığı dolayısıyla İbnu Battâl´ın yaptığı kıyasın da bâtıl olduğu belirtilmiştir.

Dinimizde farz kılınan gusül cenabetten, hayız ve nifas´tan temizlenmek için yapılan gusüldür.[411]



ـ3733 ـ1ـ عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه ]أنَّ رَسُولَ اللّهِ # قالَ: إذَا جَلَسَ بَيْنَ شُعَبِهَا ا‘رْبَعِ ثُمَّ جَهَدَهَا فقَدْ وَجَبَ الْغُسْلُ[.زاد في رواية: ]وَإنْ لَمْ يُنْزِلْ[. أخرجه الخمسة إ الترمذي، وهذا لفظ الشيخين.وعند أبي داود، بَعْدَ قَولهِ ا‘رْبَعِ: ]فَألْزَقَ الخِتَانَ بِالْخِتَانِ فَقَدْ وَجَبَ الْغُسْلُ[ .



1. (3733)- Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Erkek, kadının dört uzvu arasına çöker ve kadına mübâşeret ederse gusül vacib olur."

Bir rivayette de şu ziyade var: "...İnzal olmasa bile."

Ebû Dâvud´un rivayetinde dört uzvu kelimesinden sonra "..hitana (sünnet mahalli) hitanı kavuşturursa, gusül vacib olur" denmiştir.[412]



ـ3734 ـ2ـ وفي رواية مالك، عن عائشة: ]إذَا جَاوَزَ الخِتَانُ الخِتَانَ فَقَدْ وَجَبَ

الْغُسْلُ فَعَلْتُهُ أنَا وَرسولُ اللّهِ # فَاغْتَسَلْنَا[. قيل »شُعَبُهَا ا‘ربعُ« رجها وشَفْرَاهَا، وقيل ساقاها ويداها.ومعنى »جَهدَها« باشرها .



2. (3734)- İmam Mâlik´in Hz. Âişe´den kaydettiği bir rivayette: "Hitân, hitanı geçince gusül vacib olur, ben ve Resulullah böyle yaptık ve yıkandık" denmiştir.[413]



AÇIKLAMA:



1- Bu hadis, inzal vâki olmasa da hitan denen sünnet mahallinin, yani erkek uzvunun uç kısmının kadının uzvuna girmesiyle gusül gerektiğini belirtmektedir. Yani guslün vücubu için esas olan, inzâl değil, sünnet mahallinin girmesidir.

Hitân, erkek uzvundaki kısım için kullanılan bir tabirdir. Kadın için de kullanılması, tağlib yoluyladır. Anne ve babaya ebeveyn denmesi gibi.

2- Hadiste dört uzuv diye tercüme ettiğimiz Şu´abu´l-Erbaa tabiri geçer. Şu´ab şube´nin cem´idir. Dilmize girmiş bir tabir olup, bir bütünün bir kısmı, bir parçası ma´nâsına gelir.

Bu dört uzuvla ne kastedildiği hususunda âlimlerin yorumları muhteliftir:

* İki el, iki ayaktır.

* İki ayak, iki uyluk (fahz)dır.

* İki ayak, iki dudaktır (şefr).

* Fercin dört bir yanıdır.

* Ayaklar, bacaklardır.

* Uyluklar ve dudaklardır."

Bu tabirden maksad cimadır, Resulullah kinaye ederek, sarahatten kaçınmıştır" denmiştir.

3- Keza mübâşeret diye tercüme ettiğimiz tabir, ameli ifade eder. Şârihler, bununla erkek uzvunun dahil edilmesinin kastedildiğini belirtirler. Şu halde şer´î cima, bu tavsif edilen şekille tahakkuk etmektedir.[414]



ـ3735 ـ3ـ وعن أبي سعيد رَضِيَ اللّهُ عَنْه: ]أنَّ رسولَ اللّهِ #: أرْسَلَ إلى رَجُلٍ مِنَ

ا‘نْصَارِ فَجَاءَ وَرَأسُهُ يَقْطُرُ. فقَالَ رَسولُ اللّه #: لَعَلَّنَا أعْجَلْنَاكَ؟ فقَالَ: نَعَمْ يَا رَسُولَ اللّهِ. قالَ: فإذَا أُعْجِلْتَ أوْ أقْحَطْتَ فَ غُسْلَ عَلَيْكَ وَعَلَيْكَ الْوُضُوءُ[. أخرجه الشيخان، وأبو داود، وهذا لفظ الشيخين.»ا“قحاطُ« عدم ا“نزال .



3. (3735)- Ebû Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ensâr´dan birine adam göndererek, yanına çağırttı. Ensârî başından sular damlaya damlaya geldi.

Aleyhissâlatu vesselam:

"Herhalde sana acele ettirdik?" buyurdu. Ensârî:

"Evet ey Allah´ın resulü! deyince:

"Acele ettirilir ve inzal olmazsan gusletmen gerekmez. Sadece abdest gerekir" buyurdular."[415]



ـ3736 ـ4ـ وفي أخرى لمسلم: ]أنَّ النّبىَّ # قالَ: إنَّما المَاءُ مِنَ المَاءِ[ .



4. (3736)- Müslim´in bir diğer rivayetinde: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Suyu (yıkanmayı), su (meninin gelmesi) gerektirir" buyurdu" denmiştir.[416]



ـ3737 ـ5ـ وللنسائى، عن أبي أيوب رَضِيَ اللّهُ عَنْه مرفوعاً: ]المَاءُ مِنَ المَاءِ[.



5. (3737)- Nesaî´nin Ebû Eyyub (radıyallahu anh)´den kaydettiği bir rivayette de Resulullah: "Su, sudan dolayıdır" buyurmuştur.[417]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Temizlik Bahsi taharet 36
« Posted on: 28 Mart 2024, 17:51:19 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Temizlik Bahsi taharet 36 rüya tabiri,Temizlik Bahsi taharet 36 mekke canlı, Temizlik Bahsi taharet 36 kabe canlı yayın, Temizlik Bahsi taharet 36 Üç boyutlu kuran oku Temizlik Bahsi taharet 36 kuran ı kerim, Temizlik Bahsi taharet 36 peygamber kıssaları,Temizlik Bahsi taharet 36 ilitam ders soruları, Temizlik Bahsi taharet 36önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes