> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Sohbet 7
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sohbet 7  (Okunma Sayısı 784 defa)
01 Mayıs 2010, 13:31:33
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Mayıs 2010, 13:31:33 »



AÇIKLAMA:



Bu yasağın hikmeti, yan yana oturmuş bulunan kimselerin arasında sevgi ve samimiyet ve hususî mesele bulunabilir. Bu durumda izinlerini olmadan aralarına oturan kimse onlara sıkıntı ve rahatsızlık verir, huzurlarını bozar. Resulullah işte bunu yasaklamaktadır.[64]



ـ3325 ـ10ـ وعن أبي سعيد الخدري رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رَسُولُ اللّهِ #: خَيْرُ المَجَالِسِ أوْسَعُهَا[. أخرجه أبو داود .



10. (3325)- Ebû Saîdi´l-Hudrî (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Meclislerin en hayırlısı geniş olanıdır."[65]



ـ3326 ـ11ـ وعن أبي مِجْلز ]أنَّ رَجًُ قَعَدَ وَسْط الحَلَقَةِ. فَقَالَ حُذَيْفةُ بنُ اليمانِ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ: مَلْعُونٌ عَلى لِسَانِ مُحَمَّدٍ # مَنْ جَلَسَ وَسْطَ حَلْقَةٍ[. أخرجه أبو داود والترمذي .



11. (3326)- Ebû Miclez anlatıyor: "Bir adam halkanın ortasına oturmuştu. Huzeyfetu´bnu´l-Yemân (radıyallâhu anh) dedi ki: "Halkanın ortasında oturan, Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm) diliyle lanetlenmiştir."[66]



AÇIKLAMA:



Hattâbî bu yasaklamanın, sonradan gelip, halkanın boş yerine oturmayıp omuzlardan atlayarak ortaya geçip oturanla ilgili olduğunu belirtir. Sebebi de, insanlara verdiği eziyettir. Ortaya oturmakla birbirlerini görmeye mâni teşkil eden bir perde olmaktadır. Böylece işgal ettiği bu yer sebebiyle insanlara zarar ve sıkıntı kaynağı olmuştur.[67]



ـ3327 ـ12ـ وعن جابر بن سُمرة رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]دَخَلَ رَسُولُ اللّهِ # الْمَسْجِدَ فَرآهُمْ حلَقاً. فقَالَ: مَالِي أرَاكُمْ عِزِينَ[. أخرجه مسلم وأبو داود .



12. (3327)- Câbir İbnu Semüre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) mescide girince cemaatı bir kısım halkalar halinde gördü ve: "Sizleri niye böyle dağınık gruplar halinde görüyorum?" buyurdu."[68]



AÇIKLAMA:



Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) , mescidde cemaatin öbek öbek çeşitli gruplar yaptığını görünce, "Niye böyle dağınıksınız, tek bir cemaat halinde değilsiniz?" diye müdahale etmiştir. Hattâbî, "bu müdahalenin sebebini tek cemaat teşkil etmemelerine" bağlar.[69]



ـ3328 ـ13ـ وعن عمرو بن الشريد عن أبيه رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]مَرَّ بِي النَّبيُّ # وَأنَا جَالِسٌ، وَقَدْ وَضَعْتُ يَدِي الْيُسْرَى خَلْفَ ظَهْرِي، وَاتَّكَأْتُ عَلى ألْيَةِ يَدَيَّ. فَقَالَ: أتَقْعُدُ قِعْدَةَ المَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ[. أخرجه أبو داود .



13. (3328)- Amr İbnu´ş-Şerîd, babasından (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ben oturduğum sırada, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana uğradı. O sırada sol elimi sırtımın gerisine koymuş, (sağ) elimin kabası üzerine dayanmıştım. Bana:

"Gadaba uğramışların oturuşuyla mı oturuyorsun?"dediler."[70]



AÇIKLAMA:



Tîbî, "Hadiste geçen "gadaba uğramışlar"dan muradın yahudiler olduğunu söyler.

Aliyyü´l-Kârî, meseleyi bu şekilde kesip atmanın doğru olmayacağına dikkat çeker ve böyle bir oturuş gerçekten onların şiarı olması halinde bu iddianın doğru olacağını söyler. Ona göre, "gadaba uğramışlar´la yürüyüş, oturuş vs. tavırlarıyla üzerlerinden kibir ve kendini beğenme zâhir olan kâfirlerin, fâcirlerin, mütekebbir ve cebbarların hepsinin kastedildiğini söylemek daha doğrudur."

Ancak şu da bir gerçek ki Fatiha´daki mağdûbi aleyhim´le ilgili olarak gelen sahih rivayetler, bunlardan maksadın yahudiler olduğunu belirtir.[71]



ـ3329 ـ14ـ وعن أبي الدرداء رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]كَانَ رَسولُ اللّهِ # إذَا

جَلَسَ جَلَسْنَا حَوْلَهُ، وَكَانَ إذَا قَامَ وَأرَادَ الرُّجُوعَ نَزَعَ نَعْلَيْهِ أوْ بَعْضَ مَا كَانَ عَلَيْهِ فَيَعْرِفُ ذلِكَ أصْحَابُهُ فَيَثْبُتُونَ[. أخرجه أبو داود .



14. (3329)- Ebû´d-Derda (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) oturdu mu, etrafına biz de otururduk. Kalkar, (fakat geri) dönmeyi arzu ederse ayakkabılarını veya üzerinde olan (rida, sarık gibi) bir şeyi çıkarır (yerine koyar)dı. Böylece ashabı (geri geleceğini) bilir ve yerlerinde otururlardı."[72]



AÇIKLAMA:



Burada, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ´ın cemaat âdâbı belirtilmektedir. Oturunca Ashab da etrafında halkalanmaktadır. Resulullah şâyet bir ihtiyaç sebebiyle kalkacak olursa, az sonra dönmeyi düşündüğü takdirde kalktığı yere, üzerinden bir şeyler çıkarıp koymaktadır. Böylece Ashâb-ı Kîrâm (radıyallâhu anhüm), Aleyhissalâtu vesselâm´ın geri geleceğini anlar ve yerlerini terketmezlerdi, yani cemaat dağılmaksızın Resulullah´ın geri dönüşünü beklerlerdi.[73]



ـ3330 ـ15ـ وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رَسُولُ اللّهِ #: إذَا كَانَ أحَدُكُمْ في الشَّمْسِ[.وفي رواية: »في الفَىْءِ فَقَلَصَ عَنْهُ الظِّلُّ فَصَارَ بَعْضُهُ في الشَّمْسِ وَبَعْضُهُ في الظِّلِّ فَلْيَقُمْ«. أخرجه أبو داود .



15. (3330)- Hz.Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Biriniz güneşte olunca -bir rivayette gölgede olunca- gölge ondan kalkar da, yarısı gölgede kalacak olursa oradan kalksın."[74]



ـ3331 ـ16ـ وعن قيس عن أبيه ]أنَّهُ جَاءَ وَالنَّبيُّ # يَخْطُبُ، فقَامَ في الشَّمْسِ فَأمَرَهُ فَتَحَوَّلَ إلى الظِّلِّ[. أخرجه أبو داود .



16. (3331)- Kays, babasından naklediyor: "(Bir seferinde mescide) gelmişti, ki, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) hutbe irad ediyordu. (Konuşmayı dinlemek üzere) güneşe dikildi. Ancak Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), kendine gölgede durmasını emretti ve gölgeye geçti."[75]



AÇIKLAMA:



Bu iki hadisten birincisinde yarı gölge yarı güneşte durmak yasaklanmaktadır. Şârihler hadisteki müphemliğe dayanarak ya tam gölge veya tam güneşe geçmeyi emrettiğini belirtirler. Şu halde yasak, bu hadise göre, gölgede veya güneşte durmakla ilgili değil, yarı gölge yarı güneşte durmakla ilgilidir.

Ancak ikinci hadis, sarîh bir şekilde güneşte durmayıp gölgede durmayı tavsiye ettiğini göstermektedir. Şu halde yarı gölge yarı güneşte durmak, sırf güneşte durmaktan daha şiddetli bir yasaktır. [76]



BEŞİNCİ FASIL

ARKADAŞIN VASFI HAKKINDA


1. (3332)- Ebû Musa (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misâli, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın."[77]



AÇIKLAMA:



Misk, bir nevi geyikten elde edilen bir kokudur. Bunun teşekkülü hakkında İbnu Hacer şu açıklamayı nakleder: "Misk, hayvanın göbeğinde senenin belli bir mevsiminde toplanan bir kandır. Kan toplanınca orası şişer ve geyik de, bu şişen kısım düşünceye kadar ondan rahatsızlık hisseder. Hayvanın yaşadığı bölgedeki insanlar, bu yumruların düşmesi için bir kısım tedbirler alırlar. Câhız, hayvanın Çin´de yetiştiğini zikreder."

Misk asıl itibariyle kan olsa da, istihâleye uğradığı için temiz kabul edilir. Bedene ve elbiseye sürülmesinde hiçbir beis görülmez. Misk´in tâhir olması hususunda İslam âlimleri icma etmiştir.

Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) da, Ashab da onu sürünme maddesi olarak kullanılmışlardır. Kokuların en güzeli olduğu söylenir.

Sadedinde olduğumuz hadiste Resulullah iyi arkadaşı misk satıcısına benzetir, çünkü ondan dünyevî veya uhrevî bir faide, bir nur bulaşacaktır. Hadis böyleleriyle arkadaşlığa teşvik ettiği gibi uzaktan yakından dünyevî veya uhrevî bir zarar dokunacak kimselerle de arkadaşlık etmemeyi emretmiş olmaktadır.[78]



ـ3333 ـ2ـ وعن جابر رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قال رَسولُ اللّهِ #: المَجَالِسُ بِا‘مَانَةِ إَّ ثََثَةَ مَجَالِسَ: سَفْكُ دَمٍ حَرَامٍ، أوْ فَرْجٌ حَرَامٌ، وَاقْتِطَاعُ مَالِ بِغَيْرِ حَقٍّ[. أخرجه أبو داود .



2. (3333)- Hz. Câbir (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şu üçü hâriç bütün meclisler emniyettedir: "Haram kan dökülen meclis, haram ferc bulunan meclis, haksız mal taksimi yapılan meclis."[79]



AÇIKLAMA:



Hadisten iki farklı ma´nâ anlaşılmıştır. İbnu Raslân´a göre metinde mahzuf bir kelime var. Şöyle takdir etmek gerekir: "Meclis, ona dâhil olanların emniyetli (ve güvenilir) olmalarıyla güzelleşir" veya "Meclisin güzellik ve şerefi, orada meydana gelenler, söylenen ve yapılanlar hususunda mecliste hâzır olanların emniyetli olmalarıyladır."

Aliyyü´l-Kârî Mirkât´da der ki: "Hâdisin ma´nası şudur: "Mecliste bulunanlardan birinin kötü bir hâlini gördüğü zaman, mü´mine düşen, onu sağda solda yaymamasıdır. Ancak üç mecliste görülen kötülükler hariç..."

Şu halde bu üç çirkinliğin işlendiği veya kararlaştırılıp akdinin yapıldığı meclisler, orada hazır bulunanların sükûtlarıyla emniyette olmamalıdır. İtiraz, müdâhale, ihbar yoluyla oranın emniyeti mutlaka haleldar edilmelidir. Aksi takdirde onların günahına taraftarlık etmiş, zulüm karşısında susarak ona iştirak etmiş olur.[80]



ـ3334 ـ3ـ وعن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]بَعَثَنِي رسُولُ اللّهِ # فِي حَاجَةٍ فَأبْطَأتُ عَلى أُمِّي. فَلَمَّا جِئْتُ قالَتْ: مَا حَبْسَكَ؟ قُلْتُ: بَعَثَنِي رَسُولُ اللّهِ # في حَاجَةٍ. قالَتْ: وَمَا هِيَ؟ قُلْتُ: إنَّهَا سِرٌّ. قالَتْ: َ تُحَدِّثَنَّ بِسِرِّ رَسولِ اللّهِ # أحَداً[. أخرجه الشيخان، واللفظ لمسلم .



3. (3334)- Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni, bir ihtiyacı için göndermişti. Bu yüzden anneme dönmekte geciktim. Eve gelince annem:

"Niçin geciktin?" diye hesaba çekti.

"Resulull...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sohbet 7
« Posted on: 26 Nisan 2024, 05:21:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sohbet 7 rüya tabiri,Sohbet 7 mekke canlı, Sohbet 7 kabe canlı yayın, Sohbet 7 Üç boyutlu kuran oku Sohbet 7 kuran ı kerim, Sohbet 7 peygamber kıssaları,Sohbet 7 ilitam ders soruları, Sohbet 7önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes