> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Sohbet 15
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Sohbet 15  (Okunma Sayısı 707 defa)
01 Mayıs 2010, 13:43:40
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 01 Mayıs 2010, 13:43:40 »



ONBİRİNCİ FASIL

HAPŞIRMA VE ESNEME HAKKINDA


ـ3394 ـ1ـ عن أنس رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]عَطَسَ رَجَُنِ عِنْدَ النَّبيِّ # فَشَمَّتَ أحَدَهُمَا وَلَمْ يُشَمِّتِ اŒخَرَ. فَقِيلَ لَهُ في ذلِكَ؟ فَقَالَ: هذَا حَمِِدَ اللّهَ تَعالى وَهذَا لَمْ يَحْمَدِ اللّهَ تَعالى[. أخرجه الخمسة إ النسائي .



1. (3394)- Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ´ın yanında iki kişi hapşırdı. Efendimiz, bunlardan birine teşmitte bulundu (yâni "yerhamukâllah!" dedi), diğerine teşmitte bulunmadı. Niye böyle davrandığı sorulunca:

"Şu, Allah Teâlâ´ya hamdetti, öbürü Allah Teâlâ´ya hamdetmedi!" cevabını verdi."[206]



ـ3395 ـ2ـ وفي أخرى لمسلم عن أبي موسى: ]إذَا عَطسَ أحَدُكُمْ فَحَمِدَ اللّهَ تَعالى فَشَمِّتُوهُ وَإنْ لَمْ يَحْمَدِ اللّهَ فََ تُشَمِّتُوهُ[ .



2. (3395)- Müslim´in Ebû Musa´dan yaptığı bir diğer rivayette şöyle buyrulmuştur: "Biriniz hapşırır ve hamdederse, ona teşmitte bulunun, Allah´a hamdetmezse teşmitte bulunmayın."[207]



AÇIKLAMA:



1- İslamî âdâbtan biri de teşmittir. Teşmit lügat olarak tebrik ma´nâsına gelir. Bereketle dua edilince, Arap "ona teşmitte bulundu" der. Hz. Ali´nin Hz. Fâtıma ile evlenmeleriyle ilgili rivayette, Resûlullah´ın onlara yaptığı bereket duası, شَمَّّتَ عَلَيْهَا diye ifâde edilmiştir. Kelimenin şemâta kökünden geldiği de ileri sürülmüştür. Bu, düşmana gelen kötülükle sevinmek demektir. Bu durumda, teşmit, düşmanı sevindirecek hale düşmemesi için yapılan dua ma´nâsına gelir. Veya hamdedince şeytanı üzecek bir hal ortaya koymuş, şeytanın hâli sebebiyle de kişi sevinmiştir. Kelimeyle ilgili başka açıklamalar da yapılmıştır. Teferruat mühim değil.

Dinî bir tabir olarak, teşmît, hapşıran kimse elhamdülillah dediği takdirde ona "yerhamukallah (Allah sana rahmet kılsın)!" diyerek dua etmektir. Aslında hapşırana dua etmek İslam´a has bir âdet değildir. Diğer milletlerde de birtakım güzel temennîlerde bulunulduğu görülür. Ancak İslâm dini bunda ısrar etmiş ve bütün ümmete şâmil bir formüle bağlamıştır.

Hadisin vürud şekli, sarih emir ifade etmesi sebebiyle hükmün vâcib olduğunu ifade eder. Ancak İslâm ulemâsı teşmît´in vücubuna hükmetmez, müstehab olduğunda ittifak eder.

Teşmît´in formülüne gelince, bunun hapşıran tarafından söylenecek olan tahmid kısmında farklılıklar bulunduğu gibi, teşmît kısmında da var. Şöyle ki:

* Bazı rivayetler, hapşıranın sadece "elhamdülillah" diyeceğini ifade eder.

* Bazı rivayetler, "Elhamdülillah alâ külli hâl (her bir durum için Allah´a hamdolsun)" demek gerektiğini ifade eder.

* Bazı rivayetler ise, "Elhamdülillâhi Rabbilâlemîn"in söylenmesi gerektiğini ifâde eder.

* Bazı rivâyetlerde: "Elhamdülillâhi Rabilâlemîn alâ külli hâlin mâ kâne. (Ne olursa olsun her bir durum için âlemlerin Rabbine hamd olsun!)" denmesi gerektiği ifâde edilir.

Hz. Ali´nin el-Edebü´l-Müfred´de kaydedilen bir rivayeti şöyle: "Kim hapşırdığı zaman اَلْحَمْدُللّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ عَلى كُلِّ حَالٍ مَا كَانَ derse ebediyyen ne kulak, ne dil (ne de karın) ağrısı çeker." Bu söz Hz. Ali´nin gözükmekte ise de, bu çeşit sahâbe sözü hükmen merfu addedilir, zîra haber verilen husus, içtihadla söylenecek bir şey değildir, ihbâr-ı gaybî nev´indendir. Ancak vahiyle söylenebilir.

* Şu rivayet hapşıranın, zikrine başka kelimeler de ilâve edebileceğini gösterdiği gibi, bunun müstehab olduğunu da ifâde eder:

"Ümmü Seleme (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Bir adam, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ´ın yanında hapşırmıştı, elhamdülillah dedi. Aleyhissalâtu vesselâm "Yerhamukâllah!" buyurdular. Derken, bir diğer kimse de hapşırdı ve اَلْحَمْدُللّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ حَمْداً طَيِّباً كَثِيراً مُبَارَكاً فيهِ dedi. Efendimiz: "Bu, öbürüne ondokuz derece üstünlük kazandı" buyurdular.

* İbnu Ömer´den gelen bir rivayette, "hapşıranın hamdeleye salvele de ilâve ederek: اَلْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصََّةُ عَلى رَسُولَ اللّهِ # demesi daha hoştur." Bir diğer rivayette "bu güzelse de sünnete uygun değildir" denilmektedir.

* Hamdele´den sonra şehadet de getirilmesi mekruh addedilmiştir.

* Taberânî demiştir ki: "Hapşıranın, elhamdülillah demekle, buna Rabbi´l âlemîn veya alâ kulli hâl lâfızlarından birini ziyade etme hususunda mütehayyirdir. Delillerin ortaya koyduğu husus ise şudur: "Bunlardan her biri o esnada söylenmesi gereken zikri karşılar; lâkin hangi zikir daha çok senâ ifâde ediyorsa o efdaldir, yeter ki me´sur (sünnette rivayet edilmiş) olsun."

* Nevevî, el-Ezkâr´da der ki: "Ülemâ, hapşıranın "elhamdülillah" demesinin müstehab olduğunda ittifak etmiştir. Ancak elhamdülillâhi Rabbilâlemîn derse bu daha iyidir, şayet elhamdülillah alâ kulli hâl derse bu efdaldir."

2- Sadedinde olduğumuz hadis, hapşırınca hamdetmeyene teşmît´te bulunmamak gerektiğini ifade etmektedir. Ancak, hamdettiğini işitirse, teşmitte bulunmak bir vazife olmaktadır. Çeşitli hadisler bunu takrir etmiştir.

Bir rivayette: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakları altıdır" dendikten sonra bunlar arasında teşmit de zikredilir. Zâhirîlerin cumhuru ile Mâlikîlerden bazıları hadisin zâhirini esas alarak teşmit´in vâcib olduğuna hükmetmiştir. Cemaat halinde, bir kişinin söylemesiyle diğerlerinden düşen bir farz-ı kifaye olduğunu söyleyenler de olmuştur. Hanefîler ve Hanbelîlerin cumhuru bu görüştedir. Şâfiîlerle Mâlikîlerden bir grup müstehab olduğuna, bir kişi söyleyince cemaatten sâkıt olacağına hükmetmiştir.[208]



ـ3396 ـ3ـ وعن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّهِ #: شَمِّتْ أخَاكَ ثَثاً فَمَا زَادَ فَهُوَ زُكَامٌ[. أخرجه أبو داود .



3. (3396)- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kardeşine üç kere teşmitte bulun, üçten fazla (hapşırırsa) artık bu nezle olmuştur."[209]



AÇIKLAMA:



Bu rivayet, hapşırana üç kere yerhamukâllah deneceğini hapşırmaya devam ettiği takdirde, bunun nezle gibi bir rahatsızlıktan ileri gelmesinin anlaşılacağından, artık her seferinde teşmît gerekmeyeceğini ifade eder. Hatta, hadisin Tirmizî´deki vechinde: "...Hapşırana üç kere teşmîtte bulun. O hapşırmaya devam ederse sen muhayyersin, dilersen teşmîtte bulun, dilersen bulunma" buyrulmuştur.

Ancak, bazı rivayetlerde üçten sonra teşmîti açık bir üslupla nehyetmiştir: "...üçten fazla hapşırırsa, (artık anlaşılmıştır ki) o nezlelidir, teşmîtte bulunmasın." Şârihler bunun kavî, Tirmizî´nin rivayetinin zayıf olduğunu belirtirler. Şu halde üçten fazla teşmitte bulunmamak esastır.[210]



ـ3397 ـ4ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسولُ اللّه #: إنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْعُطَاسَ ويَكْرَهُ التَّثَاؤُبَ. فَإذَا عَطَسَ أَحَدُكُمْ فَحَمِدَ اللّهَ فَحَقٌّ عَلى كُلِّ مُسْلِمِ سَمِعَهُ أنْ يَقول: يَرْحَمُكَ اللّهُ، وَأمَّا التَّثَاؤُبُ فَإنَّهُ مِنَ الشَّيْطَانِ؛ فإذَا تَثَاءَبَ أحَدُكُمْ في الصََّةِ فَلْيَكْظِمْ مَا اسْتَطَاعَ وََ يَقُلْ هَاهْ فَإنَّ ذَلِكُمْ مِنَ الشَّيْطَانِ، يَضْحَكُ مِنْهُ[. أخرجه الخمسة إ النسائي.قوله: »فليكظم« أي يفتحْ فاه .



4. (3397)- Yine Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah´a hamdederse, bunu işiten her müslüman üzerine, yerhamukâllah demesi hak (bir vazife)dir. Ancak esnemeye gelince, işte bu, şeytandandır. Biriniz namazda esneyecek olursa, imkân nisbetinde kendini tutsun ve hah diye ses çıkarmasın. Zira bu, şeytandandır, şeytan kendisine gülüyor demektir."[211]



AÇIKLAMA:



1- Hattâbî: "Allah´a nisbet edilen sevmek, hoşlanmamak gibi ifadelerin ma´nâsı, hapşırma ve esneme fiillerinin sebebine bakar. Zira, hapşırma bedenin hafifliğinden, mesâmâtın açılmasından ve fazla doygunluğun olmayışından ileri gelir. Bu, esnemenin zıddı bir haldir. Çünkü o, bedenin iyice dolmuş olmasından, bir de çok ve karışık yemekten hâsıl olan ağırlıktan ileri gelir. Önceki hal, ibâdet için şevk verir. İkinci hal bilâkis gaflete sevkeder" der.

2- Rivayetler hapşırmanın bazı çeşitlerine dikkat çeker:

* Şârihler, hadiste Allah´ın sevdiği belirtilen hapşırmanın nezleden hasıl olan hapşırma olmadığını belirtirler. Çünkü, tahmîd ve teşmît bunun için emredilmiş, öbürü için emredilmemiştir. Mamafih teşmîti her ikisine teşmil eden âlim de vardır.

* Hapşırmanın namazda olanıyla namaz dışında olanı da tefrik edilmiştir. Tirmizî´nin bir rivayeti şöyle: "Namazda hapşırma, uyuklama ve esneme şeytandandır." Burada "namazdaki hapşırma", esneme ile bir tutulmaktadır.

* Abdurrezzak´ın bir rivayetinde, şeytandan olduğu belirtilen yedi şeyden birinin, "şiddetli hapşırma" olduğu belirtilir. Şu halde, hapşırırken imkân nisbetinde başkasını rahatsız etmeyecek şekilde hafif yapmaya gayret edilmelidir. Nitekim müteakip hadis hapşırmanın âdâbını takrir etmektedir.

3- Hadiste geçen, "Hamdedeni işitene teşmît hak bir vazifedir" ibaresinden hareket eden âlimler, "Hapşıranın hamdetme hususunda acele davranmasının müstehab olduğu" hükmünü çıkarmışlardır. İbnu Dakîki´l-Îd, bazı âlimlerden şu görüşü nakleder: "Kişi hapşıranı görünce teennî ile hareket etmeli, sükûnet bulmasını beklemeli, teşmît için acele etmemelidir." İbnu Dakîki´l-Îd, teşmit için zâten tahmidin işitilmesinin şart olduğunu belirterek bu tavsiyenin gâyesini açıklar.

Buhârî´nin el-Edebü´l-Müfred´de kaydettiği bir rivayete göre, İbnu Ömer (radıyallâhu anh) mescidde iken, mescidin bir tarafından bir hapşırma işitir. O tarafa yönelerek: "Hamdetti isen yerhamukâllah der. Bu rivayeti de, teşmit için tahmid´in gerekli olduğu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Sohbet 15
« Posted on: 29 Mart 2024, 14:45:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Sohbet 15 rüya tabiri,Sohbet 15 mekke canlı, Sohbet 15 kabe canlı yayın, Sohbet 15 Üç boyutlu kuran oku Sohbet 15 kuran ı kerim, Sohbet 15 peygamber kıssaları,Sohbet 15 ilitam ders soruları, Sohbet 15önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes