> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte >  Şiir 4
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şiir 4  (Okunma Sayısı 896 defa)
20 Nisan 2010, 11:06:31
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 20 Nisan 2010, 11:06:31 »



AÇIKLAMA:





1- Hadiste bir beytine yer verilen Lebîd, Arabın büyük ve güçlü şâirlerinden biridir. İsmi Lebîd İbnu Rebî´a İbnu Âmir İbnu Mâlik Âmiri Sümme´l-Ca´ferî´dir. Kavmi Benî Ca´fer heyetiyle Resûlullah´ın yanına gelmiş ve İslam´la şereflenmiş ve ömrünün sonuna kadar İslâmî salâbetini korumuştur. Cahiliye devrinde de, İslâm´dan sonra da kavmi arasında îtibarlı bir yer tutmuştur.

Tarihçilerin çoğu, müslüman olduktan sonra Lebîd´in şiir söylemediğini rivayette ittifak ederler.

Lebîd, saba rüzgarı her estiğinde bir koyun kesip halka yedireceğim diye nezreder. Sonra Kûfe´ye iner. Muğire İbnu Şu´be, sabâ rüzgarı estikçe: "Ebû Akîl´e yardım edin, mürüvvetini ifade etsin!" derdi. Anlatıldığına göre Lebîd Kûfe´de iken bir gün sabâ rüzgarı eser, ancak o fakir ve parasızdır. Durumu Kûfe emiri Velid İbnu Ukbe İbnu Ebî Muayt muttali olur. Halka hitab ederek:

"Biliyorsunuz Ebû Akîl nezretmiştir. Ancak ahdini tutamadı, kardeşinize yardım edin!" der ve iner, ona yüz deve yollar. Halk da (develer) gönderir ve Lebîd nezrini yerine getirir.

Hz. Ömer (radıyallâhu anh) bir gün kendisine, "Bize şiirlerinden bir şeyler okuyuver!" der. Lebîd şu cevabı verir:

"Allah bana Bakara´yı ve Âl-i İmrân´ı öğrettikten sonra artık şiir okumam."

Bu söz üzerine Hz. Ömer, onun ikibin dirhem olan tahsisatını beşyüz dirhem artırır. Hz. Muâviye zamanında Muâviye (radıyallâhu anh) ona: "Bu ikibini anladık şu ziyade de ne oluyor?" der ve onu kaldırmak ister. Lebîd: "Ben zaten ölüyorum. Ziyadesi de, aslı da senin olsun!" der. Hz. Muâviye rikkate gelir ve meseleyi olduğu gibi bırakır ise de çok geçmeden Lebîd vefat eder. Ancak Lebîd´in Hz. Muâviye zamanına ulaşmadığı, Hz. Osman zamanında Velid İbnu Ukbe´nin valiliği sırasında Kûfe´de vefat ettiği söylenmiştir.

İmam Mâlik, Lebîd´in 140 yıl yaşadığını işittiğini söyler. 130, 140, 160 ve hatta 175 yıl yaşadığını söyleyenler de olmuştur. Bir rivayette 41. hicrî yılında vefat etmiştir.

Lebîd´in beyitlerini Resûlullah´ın dışında, ezberden okuyup mırıldanan başkaları da olmuştur. Hz. Âişe´nin şu beyti okuduğu belirtilir:

"Himayelerinde yaşanılan kimseler gitti,

Uyuzlu deriler misilli haleflerin içinde kaldım."

Müslüman olduktan sonra şiiri terkeden Lebîd´in sadece şu beyti okuduğu rivayet edilir:

"Kerîm olan kimse nefsi kadar kimseyi itab etmez,

Kişiyi ancak salih arkadaş ıslah eder."

2- Umeyye İbnu Ebi´s-Salt´la ilgili açıklamayı 2307 numaralı hadiste yaptık.[31]



ـ14ـ وعن عائشة رَضِيَ اللّهُ عَنْها: ]أنَّهَا سُئِلَتْ هَلْ كانَ رسولُ اللّهِ # يَتَمَثَّلُ بِشىْءٍ مِنَ الشِّعْرِِ؟ فقَالَتْ: كانَ يَتَمَثَّلُ بِشِعْرِ ابْنِ رَوَاحَةَ، وَيَقُولُُ:وَيَأتِيكَ بِا‘خْبَارِ مَنْ لَمْ تُزَوِّدِ[. أخرجه الترمذي .



14. (2316)- Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ)´nin anlattığına göre, kendisinden, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın şiirden birşeyler terennüm edip etmediği sorulmuştur da şu cevabı vermiştir:

"Evet, İbnu Ravâha´nın şiirini terennüm eder ve şu mısraı okurdu: "Kendisine azık vermediğin kimseler sana haber getirecek."[32]



AÇIKLAMA:



Bu rivayet, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın zaman zaman Arap şâirlerinden bazı beyitleri ve mısraları terennüm ettiğini göstermektedir. Burada Efendimizin okuduğu belirtilen mısranın İbnu Ravâha´ya ait olduğu söylenmektedir. Gerçekte ise bu mısranın İbnu Ravâha´ya nisbeti mecâzidir veya hataen yapılmıştır. Çünkü bu mısra Muallaka sahiplerinden Tarfe İbnu´l-Abd el-Bekrî´ye aittir. Aslında bu bir beytin ikinci mısraıdır. Birinci mısraı şöyledir: "Günler sana gafili olduğun şeyler gösterecek."

Şu halde, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın hoşuna giden ve bu sebeple zaman zaman terennüm buyurduğu beytin mânası şöyledir:

"Günler sana gafili olduğun şeyler gösterecek.

Kendisine azık vermediğin kimseler sana haberler getirecek."[33]



ـ15ـ وعن جندب بن عبداللّه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]بَيْنَمَا نَحْنُ مَعَ رسولِ اللّهِ # إذْ أصَابَهُ حَجَرٌ فَعَثَرَ فَدَمِيَتْ إصْبَعُهُ فقَالَ:هَلْ أنْتِ إصْبَعٌ دَمِيتِ وَفي سَبِىلِ اللّهِ مَا لَقِيتِ[. أخرجه الشيخان .



15. (2317)- Cündeb İbnu Abdillah (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Biz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraber olduğumuz bir anda kendilerine bir taş isabet etti, kaydı ve parmağı kanadı. Bunun üzerine:

"(Parmağım ne sızlarsın?) Sen ancak kanayan bir parmak değil misin? (Bu kazaya da, boşa değil) Allah yolunda uğradın" buyurdu."[34]



AÇIKLAMA:



Âlimler bu hadis hususunda ihtilaf etmişlerdir: "Resûlullah bunu bir terennüm olarak mı söyledi, yoksa içinden şiir kasdı olmaksızın mı geldi? Taberî ve diğer bazıları birincide cezmederler. Terennüm ise daha önceden bilinen bir beyt olmalıdır. Diğer görüşe göre Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın şiir kastetmeksizin ifade buyurdukları bir mâna, iki mısralı bir beyt, bir nazm üslubuna bürünmüş şiir denecek bir elfaz örgüsüyle telaffuz edilmiş olmalıdır.

Buna terennüm diyenler, Mûte savaşı esnasında Abdullah İbnu Ravâha´nın aynı beyti bazı başka ilavelerle okuduğunu belirten İbnu Ebi´d-Dünya´nın Muhâsebetü´n-Nefs´teki bir rivayetini delil göstermişlerdir. Keza Vâkidî de el-Velîd İbnu´l-Velîd İbni´l-Muğîre´nin Hudeybiye Sulhu sırasında Medine´ye dönüşte Hârre´de tökezleyerek parmağının kopması üzerine aynı şeyi söylemiş olması da bunun bir terennüm olduğuna delil kılınmıştır.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hakkında terennümün yani bir başkasından naklen şiir inşadının câiz olup olmayacağı hususunda ihtilaf edilmiştir. Ancak ekseriyet cevazına hükmeder, sahihî görüş de budur. Nitekim bir önceki hadiste (yani 2316 numaralı rivayet) Hz. Âişe (radıyallâhu anhâ) Resûlullah´ın İbnu Ravâha´ya ait şiirlerden terennüm buyurduğunu söylemiştir. Keza İbnu Abbâs ve başkalarından da muhtelif fırsatlarda Resûlullah´ın bazı şiir terennümlerine örnekler rivayet edilmiştir.

Ayrıca Resûlullah´ın hayatında, şiir kasdı olmaksızın manzum ifadelere yer verme örnekleri de mevcuttur. İbnu Hacer bunlara şiir denmeyeceğini belirttikten sonra Kur´ân-ı Kerîm´de dahi bunun pek çok örnekleri bulunduğuna dikkat çeker ve: "Ancak bunların ekserisi bir beyitin yarıları halindedir, tam bir beyt vezni üzere olanlar azdır" der. Sonra önce tamlara örnekler kaydeder. Bunlardan birkaçı:

1- اَلْحَامِدُونَ السَّائحُونَ الرَّاكِعونَ السَّاجِدُونَ (Tevbe-112);

2- اُوتَيِتْ مِنْ كُلِّ شَىْءٍ وَلَهَا عَرْشٌ عَظِيمٌ (Neml-23);

3- مُسْلِمَاتٍ مُؤْمِنَاتٍ قَانِتَاتٍ تآئبَاتٍ عَابِدَاتٍ سآئِحَاتٍ (Tahrim-5);

4- فَرَاغَ الى اَهْلِهِ فَجَآءَ بِعِجْلٍ سَمِينٍ (Zâriyât-26);

5- نَبِّئْ عِبَادِىَ اَنِّى اَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ (Hicr-49);

6- لَنْ تَنَالُوا الْبِرَّ حَتّى تُنْفُِقُوا مِمَّا تُحِبُّونَ (Âl-i İmrân-92);

7- قُلْ لِلَّذِينَ كَفَرُوا اِنْ يَنْتَهُوا يُغْفَرْ لَهُمْ (Enfâl-38);

8- وَجِفَانٍ كَالْجَوابِ وَقُدُورٍ رَاسِيَاتٍ (Sebe-13);

9- وَاتَّقُونِ يَا اُولِى اَلْبَابِ (Bakara-197);

10- اِنَّ هذَا لَرِزْقُنَا مَالَهُ مِنْ نَفَادٍ (Sâd-54);

11- تَظَاهَرُونَ عَلَيْهِمْ بِاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ (Bakara-85);

12- فَاَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفاً فِطْرَتَ اللّهِ (Rûm-30);

13- وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَاِدْبَارَ النُّجُومِ (Tûr-497;

14- فَمَنْ شَآءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَآءَ فَلْيَكْفُرْ (Kehf-29);

15- لِيَقْضِىَ اللّهُ اَمْراً كَانَ مَفْعُوً (Enfâl-42);

16- فَاَصْبَحُوا َ يُرءى اَِّ مَسَاكِنُهُمْ (Ahkâf-25);

17- في اُمَّةٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهَا اُمَمٌ (Ra´d-30);

18- فَانْبِذْ اِلَيْهِمْ عَلى سَوآءٍ (Enfâl-58);

19- اُدْخُلُوهَا بِسََمٍ آمِنِينَ (Hicr-46);

20- بِهِ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُوً (Müzzemmil-18);

21- اََ بُعْداً لِعَادٍ قَوْمِ هُودٍ (Hûd-60);

22- ثَمَرات النَّخِيلِ وَاَعْنَابِ (Nahl-66);

23- ذلِكَ الْكِتَابُ َرَيْبَ فيهِ (Bakara-2);

İbnu Hacer, sadedinde olduğumuz hadisin şiir olduğunu söyleyenlere cevap sadedinde şöyle dendiğini de kaydeder: "Fasih bir zâttan bir beytin vâki olmasına şiir denemez, bunu söyleyene de şâir denemez." [35]






--------------------------------------------------------------------------------

[1] Aslında "kuyruğuyla" denmiştir. Ancâk âlimler, burada maksadın dil olduğunu belirtirler.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/179-182.

[3] Buhârî, Edeb: 90; Ebû Dâvud, Edeb: 95, (5010); Tirmizî, Edeb: 69, (2847); İbnu Mâce, Edeb: 41, (3755); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/182.

[4] Ebû Dâvud, Edeb: 95, (5011); Tirmizî, Edeb: 63, (2848); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/182.

[5] Aslı iyâl olan bu kelimeyi Nihaye: "Bir sözü, onu istemeyene ve alaka duymayana arzetmektir. Sanki âlim kişi, ilmini aramakta olanı bulamamış da istemeyene arzetmiş, bu kastediliyor" diye açıklar. Râgıp bir başka yaklaşımla: "Sanki bu kelime ile "usanma" kastedilmiştir. Şöyle ki söz arzedilen muhattap ya âlimdir, (bildiğini işitmekten) usanç duyar, ya da câhildir, anlamaz usanç duyar" der. Biz tatsızlık diye tercüme etmeyi uygun bulduk.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/182-183.

[7] Buhârî, Edeb: 92; Müslim, Şiir: 7, (2257); Ebû Dâvud, Edeb: 95, (5009); Tirmizî, Edeb: 71, (2855).

[8] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/183.

[9] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/183-185.

[10] ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şiir 4
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:40:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şiir 4 rüya tabiri, Şiir 4 mekke canlı, Şiir 4 kabe canlı yayın, Şiir 4 Üç boyutlu kuran oku Şiir 4 kuran ı kerim, Şiir 4 peygamber kıssaları, Şiir 4 ilitam ders soruları, Şiir 4önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes