> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Oruç 22
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Oruç 22  (Okunma Sayısı 722 defa)
30 Nisan 2010, 13:51:56
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Nisan 2010, 13:51:56 »



AÇIKLAMA:



Kışta tutulan oruç zahmetsiz ganimet´e benzetilmiştir. Çünkü kışta susuzluk duyulmaz. Ayrıca günler kısa olduğu için açlık da çekilmez. Hadis; kelimesi kelimesine tercüme edilince zahmetsiz ganimet değil, soğuk ganimet demek gerekir. Bundan maksad savaşmadan, mukâtele ateşine maruz kalmadan elde edilen ganimettir. Ayrıca Arapçada bârid (soğuk) kelimesi rahatlık, hoşluk gibi mânalarda kullanılır. Soğuk su, soğuk hava bilhassa sıcağın şiddetli olduğu memleketlerde hoşa giden, aranan şeylerdir. Bundan hareketle hoş ve âsûde hayat manasına ayşun bârid (soğuk hayat) tabiri şâyi olmuştur.[110]



ـ3168 ـ6 -وعن ابن مسعود رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قُلْتُ لِعَائِشَةَ رَضِىَ اللّهُ عَنْهَا: هَلْ كَانَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَخْتَصُّ مِنَ ا‘َيَّامِ شَيْئاً؟ قَالَتْ: َ. كَانَ عَمَلُهُ دِيَمَةً، وَأيُّكُم يُطِيقُ ما كَانَ

رسُولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُطِيقُ[. أخرجه الشيخانَ. »الدِّيمةُ« : المطر الدائم في سكون، تشبه به ا‘عمال الدائمة القصد والرفق .



6. (3168)- İbnu Mes´ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Hz. Aişe (radıyallahu anhâ)´ye: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) herhangi bir güne ayrı bir ehemmiyet verir miydi?" diye sordum.

"Hayır!" dedi ve ilave etti: "O´nun ameli hafif ve devamlı yağan yağmur gibiydi. Hanginiz Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın tahammül ettiği şeye dayanabilir?"[111]



AÇIKLAMA:



1- Burada Hz. Aişe (radıyallahu anhâ), Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın hafta veya ayın herhangi bir gününe hususi bir ehemmiyet atfetmediğini, bütün günleri aynı şekilde değerlendirdiğini ifade ediyor. Halbuki, yine bazı sahâbelerden ve hatta bizzat Hz. Aişe´den rivayet edilen bir kısım hadislerde Resûlullah´ın bazan çok oruç tuttuğunu, bazan az oruç tuttuğunu görmekteyiz. Nitekim 3154 numarada kaydettiğimiz hadiste: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bazan oruca öyle devam ederdi ki, bu ay hiç yemiyecek derdik, bazan da öyle devamlı yerdi ki bu ay hiç tutmayacak derdik" demiştir.

Aradaki ihtilafı kaldırmak için: "Resûlullah´ın, orucu bazan az, bazan çok tutma hali devamlı idi" denmiştir. Şu şekilde bir te´lif de yapılmıştır: "Resûlullah nefsine ibadeti bir vazife yapmış idi, ancak zaman zaman araya bazı sebepler girerek O´nu meşgul etmiş, ibadetinden alıkoymuştur. Fakat meşguliyet kalkınca ibadetine devam etmiştir. Resûlullah´ı farklı durumlarda gören kimseler, farklı rivayetlerde bulunmuşlardır."

2- كَانَ عَمَلُهُ دِيمَةًtâbiri, üzerine durmaya değer. Dîme, asıl itibariyle sakin sakin devamlı yağan yağmura denmektedir. Sağanak dediğimiz çok yağan yağmur fazla devam etmez. Bol yağmur çoğu kere esintili de olur, sükûnetten uzaktır. Ama hafif yağmur, sâkindir ve devamlıdır. İşte Resûlullah´ın ameli buna benzetilmiştir. Nitekim Aleyhissalâtu vesselâm خَيْرُ اُمُورِ اَدْوَمُهَا وإنْ قَلّ

"İşlerin ve amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır" diyerek sistemli ve devamlı olan hayırlı amelleri övmüştür. Bir işin az da olsa devamlı olması bir sistemin ifadesidir. Sistem güven verir, netice hasıl eder. Bu sebeple geçici olan çok amele itibar edilmemiş, tavsiye edilmemiştir.[112]



ORUCUN HARAM OLDUĞU GÜNLER


ـ3169 ـ1 -عن أبي سعيد رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: َ يَصْلَحُ الصِّيَامُ فِي يَوْمَيْنِ: يَومِ الْفِطْرِ وَيَومِ النَّحْرِ[. أخرجه الخمسة إ النسائى، وَهذا لفظ مسلم .



1. (3169)- Ebu Sa´îd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İki günde oruç câiz olmaz: Fıtır günü (Ramazan bayramının birinci günü) ve Nahr günü."[113]



AÇIKLAMA:



Resûlullah iki dînî bayramın birinci günlerinde oruç tutmayı yasaklamıştır.

Ancak, bir kimse oruç tutmaya nezretse bu da bayram gününe tesadüf etse, bu nezri yerine getirmesi şart mı? diye münakaşa edilmiştir.

Ulemâ bu iki bayram gününde nezir, kefâret, tetavvû, kaza, temettü... her çeşit orucun haram olduğunu söylemekte icmâ etmiştir. İhtilaf edilen husus, bu yasağa rağmen bayram günü oruç tutan kimsenin durumudur:

* Ebu Hanîfe bu orucun "oruç" olduğuna hükmeder ve nezrin mün´akid olduğunu söyler.

Cumhur muhalefet ederek: "Zeyd, "geldiğim gün oruç tutacağım" diye nezretse ve bayram günü gelse bu nezir mün´akid olmaz" der. Hanefiler: "Nezir mün´akid olur, orucu kaza etmesi gerekir" der; bir rivayette "oruç tutması değil, fakir doyurması gerekir" denmiştir. Evzâ´î´ye göre de kaza gerekir, ancak niyyeten bayramı istisna etmişse kaza gerekmez. İmam Mâlik´ten bir rivayete göre kazaya niyet etmişse kaza eder, değilse etmez dediği rivayet edilmiştir.

İbnu Ömer bu meselede sorulunca cevap vermemiş, tevakkuf etmiştir.

Bu meselede ihtilafın aslı: "Nehiy, kendisinden yasaklanan şeyin sıhhatini iktiza eder mi?" sualine dayanır. Ekseriyet: "Hayır!" demiştir. Muhammed İbnu´l-Hasan, "Evet!" der ve: "Bayram günü oruç tutmanın mümkün olacağını, mümkün olunca da sıhhatinin sâbit olacağını" söyler. Ancak, kendisine: "Bu imkân aklîdir, ihtilaf ise şer´î bir şeydedir, şer´an yasaklanan şeyin yapılması şer´an mümkün değildir" diye cevap verilmiştir.

Caiz görmeyenler şöyle bir delil daha getirirler: "Mutlak olarak nâfile olan bir şey, yapılmaktan men edilirse, o artık mün´akid olmaz. çünkü nehyedilen şeyin -tenzihen veya tahrimen haram olmasına bakılmadan- terki madub olur, nâfile ise yapılması matlubtur, öyle ise iki zıd bir araya gelemez."

Nevevî, bahsi şöyle hülâsâ eder: "ulemâ, bu iki günde nezir, tetavvu, kefâret vs. gibi herhangi bir maksadla oruç tutmanın haram, olduğunu söylemekte icma eder. Bir kimse, o iki günde, müteammiden oruç tutmaya nezredecek olsa, Şâfiî ve cumhur: "Nezri mün´akid olmaz (yani bu nezr yerine getirilmesi gereken bir nezir değildir), kazası da gerekmez" derler. Ebu Hanîfe ise, "nezir mün´akiddir, kazası gerekir" der ve ilave eder: "şayet o iki günde oruç tutarsa, nezrini yerine getirmiş olur." Ancak bütün ulemâ bu meselede Ebu Hanîfe´ye muhalefet etmiştir."[114]



ـ3170 ـ2 -و عن عقبة بن عامر رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : يَومُ عَرَفَةَ، وَيَوْمُ النَّحْرِ ، وَيَوْمُ النَّحْرِ، وَأيَّامُ التَّشْرِيقِ عِيدُنَا أَهْلَ ا“ِسَْمِ، وَهِى أَيّامُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ[. أخرجه أصحاب السنن، وصححه الترمذي.



2. (3170)- Ukbe İbnu Âmir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri, biz müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme-içme günleridir."[115]



AÇIKLAMA:



1- Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, burada kısmen bayram tarifi sunmaktadır: Bayram, yeme ve içme günleridir. Bu sebeple de o iki günde oruç tutmak yasaklanmıştır.

2- Bu hadiste teşrik günleri de bayram olarak tavsif edilmektedir. Teşrik günlerine "eyyâmu´l Ma´dûdat" ve "eyyâmu´l-Minâ" da denir. Zilhicce´nin 11, 12 ve 13. günlerine tekâbül eder. Eyyâmu´t-Teşrîk´in ta´yininde bazı ihtilaflar olmuş ise de esahh olan yevm-i nahr´i tâkib eden üç gündür. Teşrîk, kurbanların etlerini güneşte kurutmak, sermek mânasına gelir.

Eyyâmu´t-teşrik´de oruç tutma meselesi ihtilaflıdır. Nevevî der ki: "O günlerde, hiçbir suretle oruç helal olmaz diyenlere bu hadiste delil vardır." Şâfiî mezhebi´nin iki görüşünden muteber olanı da budur. Ebu Hanîfe, İbnu´l-Münzîr vs. de bu görüştedir. Bir kısım ulemâ: "Herkes için, nafile ve diğer çeşit oruç tutmak câizdir" demiştir. Zübeyr İbnu´l-Avvâm, İbnu Ömer ve İbnu Sîrîn´in de bu görüşte oldukları rivayet edilmiştir. İmam Mâlik, Evzâî, İshâk İbnu Râhuye ve bir görüşünde Şâfi´î: "Teşrik günlerinde oruç, hacc-ı temettü yapanlara -kurbanlık bulamadıkları takdirde- câizdir, başkalarına değildir" demişlerdir. Adı geçenler mezkur hükme giderken Buharî´de Hz. Aişe ve İbnu Ömer´den mevkuf olarak gelen şu hadise istinâd ederler: "Teşrik günlerinde sadece kurbanlık bulamayanlara oruç tutma ruhsatı verilir."[116]



ـ3171 ـ3 -و عن نبيشة الـهذلي رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أيَّامُ التَّشْرِيقِ أيَّامُ أَكْلٍ وَشُرْبٍ، وَذِكْرِ اللّهِ تَعَالَى[. أخرجه مسلم. »أيَّامُ التَّشِريقِ«: ثثة أيام بعد النحر، سميت بذلك ‘نهم كانوا يشرّقون فيها لحوم ا‘ضاحي في الشمس .



3. (3171)- Nübeyşe el-Hüzelî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Teşrik günleri, yeme-içme ve Allah´a zikretme günleridir."[117]


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Oruç 22
« Posted on: 26 Nisan 2024, 21:54:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Oruç 22 rüya tabiri,Oruç 22 mekke canlı, Oruç 22 kabe canlı yayın, Oruç 22 Üç boyutlu kuran oku Oruç 22 kuran ı kerim, Oruç 22 peygamber kıssaları,Oruç 22 ilitam ders soruları, Oruç 22önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes