๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kütübü Sitte => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 29 Nisan 2010, 11:28:18



Konu Başlığı: Namazla İlgili Hadisler-3
Gönderen: Sümeyye üzerinde 29 Nisan 2010, 11:28:18
Namazla İlgili Hadisler-3

DÖRDÜNCÜ FASIL

KUŞLUK NAMAZI




ـ3016 ـ1ـ عن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالتْ: ]مَا سَبَّحَ رسُولُ اللّهِ # سُبْحَةَ الضُّحَى قَطُّ، وَإنِّى ‘سَبِّحُهَا[. أخرجه الستة إ الترمذي .



1. (3016)- Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kuşluk namazını her kılışında mutlaka ben de kıldım."[1243]



AÇIKLAMA:



1- Kuşluk namazının vakti, sabahleyin mekruh olan vaktin çıkmasıyla başlar. Mekruh vakit, güneşin doğmasından bir mızrak boyu, yani beş derece yükselmesine kadar olan vakittir. Türkiye´de kırk-elli dakikalık bir müddettir. Mekruh vaktin çıktığını anlama hususunda şu basit usülden de istifade edilebilir: Çeneyi göğse dayayarak güneşe doğru bakınca, eğer güneş ufukta görülemeyecek kadar yükselmişse artık kerâhet vakti çıkmıştır.

2- Hadiste kuşluk namazı sübhatu´d-Duhâ yani kuşluk sübha´sı diye ifâde edilmiş, namaz ma´nâsına gelen salât kelimesi kullanılmamıştır. Burada namaza tesbîh kökünden gelen sübha denmesi namazın nafile olmasındandır. Çünkü burada nafile ma´nâsınadır. Nafile namazın tesbîh aslından gelen sübha ile tesmiyesi farz namazlarda tesbîhin nafile olması sebebiyledir.

Şöyle de denmiştir: "Nafile namaz için sübha denmiştir, çünkü o farz namazdaki tesbîh gibidir."[1244]



ـ3017 ـ2ـ وعن عبدالرحمن بن أبى ليلى قال: ]مَا حَدَّثَنَا أحَدٌ أنَّهُ رَأى النّبىَّ # يُصَلِّى الضُّحَى غَيْرَ أُمِّ هَانِئٍ. فإنَّهَا قَالَتْ: دَخَلَ عَلىَّ رَسُولُ اللّهِ # بَيْتى يَوْمَ الْفَتْحِ فَاغْتَسَلَ وَصَلّى ثَمَانِىَ رَكَعَاتٍ. فَلَمْ أرَ صََةً قَطُّ أخَفَّ مِنْهَا. غَيْرَ أنَّهُ يُتِمُّ الرُّكُوعَ والسُّجُودَ[. أخرجه الستة .



2. (3017)- Abdurrahman İbnu Ebî Leylâ (rahimehullah) anlatıyor: "Bize, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın kuşluk namazı kıldığını Ümmü Hânî´den başka kimse anlatmadı. O dedi ki:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Fetih günü, benim eve geldi, yıkandı ve sekiz rek´at namaz kıldı. Ben bundan daha hafif bir namazı hiç görmedim. Ancak rükû ve secdeleri tam yapıyordu."[1245]



AÇIKLAMA:



1- Kuşluk namazı en az iki en fazla sekiz rekat olarak kılınır. Sadedinde olduğumuz rivâyet, Fetih günü Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın Mekke´de sekiz rekat kuşluk kıldığını ifade etmektedir.

2- İbnu Ebî Leylâ´nın ifadesinde de görüldüğü üzere, bu sünnet son derece yaygınlık kazanmamış olmalıdır. Bazı sahâbîler Hz. Peygamber´in kuşluk kıldığını görmemişler bile. Nitekim Abdullah İbnu Ömer bu namaza bid´a diyenlerdendir. Ancak "Ne güzel bid´a", "Bu, bid´aların en güzelidir" gibi tasvipkâr, takdirkâr ifadelerde bulunmuştur.

Buhârî´nin bir rivâyetinde Müverrik der ki: "İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ)´e sordum: "Kuşluk namazı kılar mısın?" Bana "Hayır!" dedi. Ben tekrar sordum: "Ya Ömer?", "Hayır!" dedi. Ben: "Ya Ebû Bekr?" dedim. O: "Hayır!" demeye devam etti. "Pekala, dedim ya Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)?"

"Onun da kıldığını zannetmiyorum" cevabını verdi.

"Hz. İbnu Ömer, Resûlullah hakkında kesin bir redde yer vermiyor, "zannetmiyorum" diyor. Bunun sebebi, Resûlullah´ın kuşluk kıldığını işitmiş olmasıdır.

Âlimler, İbnu Ömer´in inkârını "görmemiş" olmasıyla izah ederler. Efendimizi kuşluk kılarken görmüş olsaydı, sünnete bağlılığı ile meşhur olan İbnu Ömer´in bunu inkâr edeceğini akıl kabul etmez. İbnu Ömer´in Kuba´da ve Mekke´ye gelişinde kuşluk namazı kıldığına dair rivâyetler mevcut ise de bunların kuşluk vaktine rastlayan tahiyyetu´lmescid ve tavaf namazı oldukları söylenmiştir. Nitekim İbnu Ömer´den rivâyet edilen bir hadiste: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sadece seferden döndüğü zaman kuşluk kılardı" der. Yani sefer dönüşünü hep gündüze rastlatan Aleyhissalâtu Vesselâm, ilk iş olarak mescide gider, namaz kılar sonra evine giderdi. Hz. Abdullah İbnu Ömer bunu görmüş olmalı, Resûlullah´ın evde kılmış olduğu kuşlukları görmemiş olmalıdır.

Öyleyse onun inkârı, Efendimizin bu namazı nefsülemirde kılmadığını ifâde etmez. İbnu Ömer´in kuşluğu kıldığını görmediğini ifâde eder. Nitekim İbnu Mes´ud´dan yapılan bir rivâyette, O´nun, kuşluk kılan bir cemaati görünce onları azarladığı ve "mutlaka kılacaksınız evlerinizde kılın" dediği belirtilir. Yani, bunun kılınmasında esas, evde kılınmış olmasıdır.

3- Fetih günü yaptığı gusülle ilgili rivâyetler de ihtilaflıdır. Sadedinde olduğumuz rivâyette Efendimiz Ümmü Hânî´nin evinde gusletmiştir. Halbuki bir rivâyette Ümmü Hânî, fetih günü Resûlullah´a gider ve O´nun Mekke´nin yukarı kısmında yıkanır bulur. Bir rivâyette Resûlullah´a bu sırada Ebû Zerr (radıyallâhu anh) perde tutmaktadır, bir başka rivâyette ise kızı Fâtıma perde tutmaktadır. Âlimler bu farklı durumları te´lif ederler.

* Ümmü Hânî, iki ayrı hadiseyi rivayet etmektedir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın iki ayrı yıkanma hadisesi mevzubahistir. Biri Mekke´ ye ilk geldiği sırada Mekke´nin yukarı kısmında, diğeri Ümmü Hânî´nin evinde, Mekke´nin yukarı kısmındaki yıkanması sırasında Hz. Fâtıma (radıyallâhu anhâ) ile Ebû Zerr hazretleri sırayla perde tutmuşlardır.

4- Bu namazın hafif olduğu belirtilir. Öyle ki bir rivâyette râvi: "Bilmiyorum, kıyâmı mı daha uzun çekmişti, yoksa rükû veya secdesi mi?" der. Buradan hareketle kuşluk namazını hafif tutmanın müstehab olduğuna hükmedilmiş ise de, uzun da olabileceği, Resûlullah´ın o gün fetih işleriyle ziyade meşgul bulunduğu için rek´atleri kısa tutmuş olabileceği söylenmiştir.

5- Kuşluk Namazı Kaç Rek´at? Fetih günü, Resûlullah´ın kılmış olduğu namazla ilgili olarak da rivâyetler farklıdır. Bazısı her iki rek´atte selam verdiğini tasrîh ederken, bazısı da bu sarahate yer vermez. Ümmü Hânî sekiz rek´at kıldığını söylerken, İbnu Ebî Evfa´nın rivâyetinde iki rek´at kılmış olması mevzubahistir. Bu durumda: "İbnu Ebî Evfa sadece iki rek´ati görmüş olabilir, sekiz diyen Ümmü Hânî ise tamamını görmüş olabilir" diye cevap verilmiştir. Diğer taraftan Resûlullah´ın kıldığı kuşluk namazının miktarıyla ilgili farklı rivâyetlerde farklı rakamlar gelmiştir. Hz. Âişe´nin bir rivâyetinde "dört rek´at", "Hz. Câbir´in bir rivâyetinde "altı rekat" zikredilir. Tirmizî´nin bir rivâyetinde Efendimiz: "Kim kuşluk namazını oniki rek´at kılarsa Allah ona cennette bir köşk bina eder" buyurur. Taberânî´nin bir rivâyetinde kuşluk namazının oniki rek´at olmasına teşvik olduğu gibi, iki rek´at olabileceğini de ifâde eder: "Kuşluğu kim iki rek´at kılarsa gâfillerden yazılmaz. Kim dört kılarsa tevbe edenler arasına yazılır. Kim altı kılarsa, bu ona o gün kâfidir. Kim sekiz kılarsa âbidlerden biri olarak yazılır. Kim oniki kılarsa, Allah ona cennette bir köşk yapar." Nevevî bu mevzuda gelen muhtelif hadisleri ve sıhhat durumlarını gözönüne alarak: "Kuşluk namazının efdali sekiz rek´attir, en çoğu da oniki rek´attir" der.[1246]



ـ3018 ـ3ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]أوْصَانِى خَلِيلِى # بِصِيَامِ ثََثَةِ أيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ، وَرَكْعَتَى الضُّحَى، وَأنْ أُوتِرَ قَبْلَ أنْ أُوتِرَ قَبْلَ أنْ أَرْقُدَ[. أخرجه الخمسة .



3. (3018)- Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Dostum Aleyhissalâtu Vesselâm, bana her ay üç gün oruç tutmamı, iki rek´at kuşluk, yatmazdan önce de vitir namazı kılmamı tavsiye etti."[1247]



AÇIKLAMA:



Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh)´ ye üç şey vasiyet ediyor:

1- Her ay üç gün oruç: Bu üç gün eyyâmu´lbîz denen ayın ortasındaki 13, 14 ve 15. günleridir. Bu üç gün için ayın başından, ortasından ve sonundan birer gün dahi denmiştir. Keza "Her on günün evvelindeki birinci gündür" diyen de olmuştur. "Her hangi bir kayıt olmaksızın mutlak olarak üç gündür" diyen de olmuştur.

2- İki rek´at kuşluk namazı: Bununla ilgili açıklama önceki hadiste geçti.

3- Yatmazdan önce vitir kılmak: Bu namazın vacib olduğunu belirttik. Ancak gece de kılınabilir. Zira vakti, yatsının bitiminden itibaren şafak sökmesine kadardır. Resûlullah´ın yatmazdan önce kılınmasını tavsiye etmesi, uyuduktan sonra uyanamama tehlikesine binâendir. Uyanmaktan emin olan, uyanmak için müessir tedbir almış olan için, gece kılmasının efdal olacağı söylenmiştir.[1248]



ـ3019 ـ4ـ وعن أبى ذرّ رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رَسُولُ اللّهِ #: يُصْبِحُ عَلى كُلِّ سَُمَى مِنْ أحَدِكُمْ صَدَقَةٌ، فَكُلُّ تَسْبِيحَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَحْمِيدَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَهْلِيلَةٍ صَدَقَةٌ، وَكُلُّ تَكْبِيرَةٍ صَدَقَةٌ، وَأمْرٌ بِالْمَعْرُوفِ صَدَقَةٌ، وَنَهْىٌ عَنِ المُنْكَرِ صَدَقَةٌ، وَيُجْزِىُ مِنْ كُلِّ ذلِكَ رَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا الْعَبْدُ مِنَ الضُّحَى[. أخرجه مسلم وأبو داود.



4. (3019)- Ebû Zerr (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Her gün, sizin her bir mafsalınız için bir sadaka terettüp etmektedir. Her tesbih bir sadakadır. Her tahmid bir sadakadır, her bir tehlîl bir sadakadır. Emr-i bi´lma´ruf bir sadakadır. Nehy-i ani´lmünker de bir sadakadır. Bütün bunlara kişinin kuşlukta kılacağı iki rek´at namaz kafi gelir."[1249]



AÇIKLAMA:



Bu rivâyet kuşluk namazının ehemmiyetine parmak basmakta, sağlığımız için hergün vermemiz gereken, sadakaların yerini tek başına tutacağını belirterek, iki rekat kuşluk kılmaya teşvik etmektedir.

Müteâkiben kaydedilecek olan bir Müslim hadisi, insanda üçyüz altmış mafsal olduğunu belirtir. Buna göre irâdî olarak her bir mafsal için verilmesi gereken günlük sadaka 360 adedi bulmaktadır. Bu maddî sadakayı karşılayabilen iki rek´atlik namaz kıymetli bir ibadet olmalıdır.

Ne mutlu bunu yerine getirenlere![1250]



ـ3020 ـ5ـ وعن بريدة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قالَ رَسولُ اللّهِ #: في ا“نْسَانِ ثََثَمِائَةٍ وَسِتُّونَ مَفْصًَ. فَعَلَيْهِ أنْ يَتَصَدَّقَ عَنْ كُلِّ مِفْصَلٍ مِنْهُ صَدَقَةً. قَالُوا مَنْ يُطِيقُ ذلِكَ؟ قَالَ النَخَاعَةُ في المَسْجِدِ يَدْفِنُهَا. وَالشَّىْءُ يُنَحِّيهِ عَنِ الطّرِيق.فإنْ لَمْ يَجِدْ فَرَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُمَا مِنَ الضُّحَى، أخرجه أبو داود.»النخاعة« بالضم: النخامة .



5. (3020)- Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanda üçyüzaltmış mafsal vardır. Her bir mafsal için bir sadakada bulunması gerekir." (Bunu işitenler): "Buna kimin gücü yeter?" dediler. Aleyhissalâtu Vesselâm:

"Mescidde toprağa gömeceği bir balgam, yoldan bertaraf edeceği bir engel... Bunları bulamazsa, kuşluk vakti kılacağı iki rekat namaz!"[1251]



ـ3021 ـ6ـ وعن أبى ذر وأبى الدرداءِ رَضِىَ اللّهُ عَنْهما قال: ]قال رَسُولُ اللّهِ #: قالَ اللّهُ تَعالى: ابنَ آدَمَ

ارْكَعْ لِى أرْبَعَ رَكَعَاتٍ أوَّلَ النَّهَارِ أكْفِكَ آخِرَهُ[.



6. (3021)- Ebû Zerr ve Ebû´d-Derdâ (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resullullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teâlâ hazretleri dedi ki: "Ey Âdemoğlu! Günün evvelinden benim için dört rek´at namaz kıl, ben de sana günün sonunu garantileyeyim."[1252]



AÇIKLAMA:



Âlimler hadisten şu mânayı çıkarmışlardır: "Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmaktadır: "Ey insanoğlu, günün başında kalbini ibadetim için dünyevî meşguliyetlerden uzak tut, bana yönel. Ben de günün sonunda senin ihtiyaçlarını yerine getirerek senin zihnini o dünya meşgalesinden uzak tutayım." Böylece kuşluk namazından itibaren günün sonuna kadar, kişinin ihtiyaçlarının karşılanması, hoşuna gitmeyen şeylerden onun korunması gibi dünyevî sıkıntılara karşı ilâhî bir garanti vaadedilmiş olmaktadır.[1253]



ـ3022 ـ7ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رسُولُ اللّهِ #: مَنْ حَافَظَ عَلى شُفْعَةِ الضُّحَى غُفِرَتْ ذُنُوبُهُ وَإنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ الْبَحْرِ[. أخرجه الترمذي .



7. (3022)- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim kuşluğun bir çift (namaz)ına devam ederse, deniz köpüğü kadar çok da olsa, Allah günahlarını affeder."[1254]



ـ3023 ـ8ـ وعن أنس رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]قال رَسُولُ اللّهِ #: مَنْ صَلّى الضُّحَى ثِنْتَىْ عَشْرَةَ رَكْعَةً بَنَى اللّهُ لَهُ تَعالى قَصْراً في الجَنَّةِ مِنْ ذَهَبٍ[. أخرجه الترمذي .



8. (3023)- Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim kuşluk namazını oniki rek´at kılarsa Allah Teâlâ Hazretleri cennette onun için altından bir köşk bina eder."[1255]



ـ3024 ـ9ـ وعن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت : ]كَانَ رسُولُ اللّهِ # يُصَلِّى الضُّحَى أرْبَعَ رَكَعَاتٍ وَيَزِيدُ مَا شَاءَ اللّه[ .



9. (3024)- Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kuşluğu dört kılar, (bazan) dilediğince de artırırdı."[1256]



ـ3025 ـ10ـ وعن زيد بن أرْقَم رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال:]قال رَسُولُ اللّهِ #: صََةُ



ا‘وَّابِينَ حِينَ تَرْمَضُ الفِصَالُ مِنَ الضُّحَى[. أخرجهما مسلم .



10. (3025)- Zeyd İbnu Erkam (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kuşluk namazı, boduğun (yani deve yavrusunun) ayağı kumdan yanmaya başladığı andan itibaren kılınır."[1257]



AÇIKLAMA:



Yerdeki kumlar ısındıkça ayakları yakmaya başlar. Deve yavrusunun ayağı yanmaya başladı mı, kuşluk namazının vakti girmiştir.[1258]