> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Korku
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Korku  (Okunma Sayısı 601 defa)
17 Nisan 2010, 14:25:20
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Nisan 2010, 14:25:20 »



Korku




Umumî Açıklama:


Havf da denen korku, insanda mevcut mühim hislerden biridir. Hayatın muhafazası için insan fıtratına Yaratıcı tarafından konmuştur. İnsan ve hayvanlarda müştereken bulunur. Korku hissi olmayan insan yoktur, denebilir. Bu hissin insan üzerinde büyük etkisi vardır. Birçok yönlenmeler bu his vasıtasıyla gerçekleşir. Bu hususu sathî olarak değerlendiren bir kısım pozitivist ve tekâmülcü espriler, insanlardaki din duygusunun temelinde korkunun olduğunu söyleyecek kadar ifrata kaçmışlardır. Onlara göre insan korktuğu şeylere, onların zararından kurtulmak için tapınmaya başlamıştır. Gerçekten insan dünyevî ve fani şeylerden korkmayı ifrat dereceye götürecek olursa ortaya çıkan durum bir şirk-i hafî olur ve bir taabbüd, bir nevi din mahiyetini kazanabilir. Zâlimler, dikdatörler, tarih boyunca tedhiş, terör gibi şiddetli korkutma vasıtalarını müessir bir silah olarak kullanarak insanları istedikleri gibi yönlendirmeyi başarabilmişlerdir.

İslâm, insanı korku vasıtasıyla zâlimlere esir olmaktan kurtarabilmek için Allah´tan korkmayı esas almış, ruhlarda onu tesbit etmeye çalışmıştır. Bu korkunun gerçek mânada girdiği kalplerde insanlardan korkma olmaz. Böylelerinde dünyevî korkular, hakikî değil, mecâzîdir, bir nevi tedbirdir, daha öteye geçmez. İnsanların korkusu ile inancından, dinî hayatından taviz vermemek bunun miyarıdır. İnsanların vicdan ve inanç dünyalarında istibdad kurmak isteyen ideolojik rejimlerin bütün güçleriyle İslâm´a ve İslâm dininin Allah korkusu prensibine saldırmaları bundandır. Kendileri, çeşitli vasıtalarla korkuyu hâkim kılmayı esas alıp bu maksadla putlarının en korkunç büst ve resimlerini yaygınlaştırırken "Allah´tan korkulmaz, Allah sevilir", "Allah öcü değildir" gibi, mugâlata ve demagojilerle Allah inancına saldırmayı, Allah´tan korkma prensibini istihza konusu yapmayı sistemle, ısrarla yürütürler. İslâm dininde Allah´ı hem sevmek ve hem de O´ndan korkmak esastır. Cenab-ı Hakk, cemâlî sıfatlarıyla sevilir, celâlî sıfatlarıyla korkulur. Hayatı ve hayatın levâzımını vermekle bizde tezâhür eden rahmetleri, lütufları sebebiyle Allah´ı sever, kulluk vazifemizdeki eksikliklerimiz, isyanlarımız sebebiyle de O´ndan korkarız. Allah´dan korkmamız Kur´ân´ın emrine uymak içindir. Zîra Kur´ân Allah´tan korkmayı emretmekte, zâlimler, âsiler için Allah´ın azâbını, cehennemi haber vermektedir.

Âyetlerde sevgiyi tahrik eden "cennet" kelimesi ile, korkuyu tahrik eden "cehennem" kelimesi çoğu kere yan yanadır. Keza, rahmet ve cennetiyle müjdeleyen âyetlerle, azab ve cehennemiyle korkutan âyetler de Kur´ân´da yan yanadır. Kısacası Allah korkusundan tecrid edilmiş bir İslâm düşünülemez.. Halk korkusunun getireceği esâret ve istibdat zehirinin panzehiri olarak İslâm, Allah korkusunu teşri etmiş, bunda ısrar etmiştir. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) mükerrer hadislerinde "halk korkusu" ile hakkı söylemekten kaçanları kınar, tehdid eder. Mü´ min halktan değil Hakk´tan korkmalıdır.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), zâlimleri frenleyip endişeli ve hatta ölçülü, istikametli olmaya sevkedecek en müessir vasıtalardan biri olarak insanlardaki Hakk korkusunu gördüğü için gerçekleri dile getirmede halktan korkmamayı başka korkuları Hakk korkusunun üzerine çıkarmamayı ısrarla, tekrarla tavsiye etmiştir. İşte birkaç irşâd:"

Cihadların en efdali, değerce en kıymetlisi zâlim sultana karşı hakkı söylemektir."

"Aman dikkat edin; HALK KORKUSU, kişiyi hakkı söylemekten alıkoymasın."

"- Sizden kimse nefsini hakir görmesin."

"- Ey Allah´ın Resûlü, kişi nefsini nasıl hakir görür?"

"- Allah için üzerine söz terettüp eden fena bir durum görür, fakat hiç ağzını açmaz. Cenab-ı Hakk kıyamet günü kendisine sorar. "Şu falanca şey hakkında gerçeği söylemekten seni ne alıkoydu?" O kul cevap verir: "HALK KORKUSU!" Allah o zaman şöyle der: "Asıl benden korkman gerekirdi."

"Eğer ümmetimin, zâlime: "Sen zâlimsin!" demekten korktuğunu görürsen, bil ki onun varlığı ile yokluğu birdir."

Şu halde, korku hissi, şuurla, irâde ile kontrol edilmesi, imandan gelen bazı düsturlar çerçevesinde mürâkebe altına alınması gereken bir damardır. Eğer akılla, iman ve irâde ile bu damar üzerinde hakimiyet ve kontrol kuramazsak, hayatın muhafazasında gerekli bir kalkan ve tedbir iken, hayatımızı tahrip edip, saadetimizi zehirleyen, ağzımızın tadını mütemadiyen acılaştıran bir musibete dönüşebilir. Vehme müptela bir kısım insanların hastalığı, büyük ihtimalle, kaynağını korku damarından almakta, bu da söylediğimiz gibi, bu fıtrî duygu üzerinde aklî ve iradî bir kontrol kuramamaktan ileri gelmektedir.

Korku üzerine, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´tan varid olan hadisler, bu meselede orta yolu bulmamızda yardımcı olacaktır.[1]



ـ1ـ وعن أبى هريرة رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]قالَ رسولَ اللّهِ # مَنْ خَافَ أدْلَجَ)ـ1(، وَمَنْ أدْلَجَ بَلَغَ المَنْزِلََ، أَ إنَّ سِلْعَةَ اللّهِ غَالِيَةٌ، أَ إنَّ سِلْعَةَ اللّهِ الجَنَّةُ[. أخرجه الترمذى .



1. (1678)- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim korkarsa akşam karanlığında yol alır. Kim akşam karanlığında yol alırsa hedefine varır. Haberiniz olsun Allah´ın malı pahalıdır, haberiniz olsun Allah´ın malı cennettir." [Tirmizî, Kıyâmet 19, (2452).][2]



AÇIKLAMA:



1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın burada mevzubahis ettiği korku, seher vaktinde düşmanın baskın korkusudur. Çünkü, umumiyetle baskınlar sabah vakti olmakta idi.

2- Tîbî, bu hadiste Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ın ahiret yolcusu için bir temsil getirdiğini belirterek der ki: "Zîra şeytan yolunu kesmiş, nefsi ve boş hayalleri de şeytanın yardımcısı durumundadır. Bu yolcu sefer esnâsında uyanık davranır ve işlerinde halis niyetten ayrılmazsa şeytan ve hilesinden emin olur. Kimin de yolunu, şeytan avaneleriyle keserek, âhiret yolundan yürümenin zor, âhireti elde etmenin çetin bir iş olduğunu telkin ederse, o kimse azıcık bir gayret bile gösteremez."

3- Allah´ın malı diye tercüme ettiğimiz tâbirin aslı sil´atullah´tır, yani Allah´ın ticârete arzettiği metâı demektir. Bununla cennet kastedildiği de Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) tarafından açıklanmıştır. Cennetin ticaret malı (sil´a) olarak tavsifi, âyet-i kerimeye uygundur. Zîra âyet-i kerimede: اِنَّ اللّهَ اشْتَرى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ "Allah mü´minlerden nefislerini ve mallarını cennet mukabili satın almaktadır" (Tevbe 111) buyurulmuştur.______________ )ـ1( أدلج: أى سار من أول الليل.

4- "Cennetin pahalı olması", kıymetinin yüce olması demektir. Bu onun dünyevî kazançla, kolay kolay elde edilemeyeceğini de ifade eder. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), kendisi dahil hiç kimsenin ameliyle cennete gidemiyeceğini, ancak İlâhî rahmetin imdâd edeceğini belirtir. Gerçek o ki, Allah cenneti râzı olduğu kullarına lütuf olarak ihsan edecektir. Onun fiyatını bir âyet-i kerime, ebediyete bakan sâlih ameller olarak tavsif eder: وَالْبَاقِيَات الصالحات خير عند ربك ثواباً وخير امً "Baki kalacak sâlih ameller, sevab olarak da, emel olarak da Rabbinin katında daha hayırlıdır" (Kehf 46).[3]



ـ2ـ وعن أنس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُ قال: ]دَخَلَ رَسُولُ اللّهِ # عَلى شابٍّ وَهُوَ في المَوْتِ، فقَالَ: كَيْفَ تَجِدُكَ؟ فقالَ: أرْجُو اللّهَ تَعالى يَارسُولَ اللّهِ وَأخَافُ ذُنُوبِى. فقَالَ #: مَا اجْتَمْعَا في قَلْبِ عَبْدٍ في مِثْلِ هذَا المَوْطِنِ إَّ أعْطَاهُ اللّهُ مَا يَرْجُو، وَآمَنَهُ مِمَّا يَخَافُ[. أخرجه الترمذى .



2. (1679)- Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ölmek üzere olan bir gencin yanına girmişti. Hemen sordu:

"Kendini nasıl buluyorsun?"

"Ey Allah´ın Resûlü, Allah´tan ümidim var, ancak günahlarımdan korkuyorum" diye cevap verdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da şu açıklamayı yaptı: "Bu durumda olan bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümid ettiği şeyi mutlak verir ve korktuğu şeyden de onu emin kılar." [Tirmizî, Cenâiz 11, (983); İbnu Mâce, Zühd 31, (4261).][4]



AÇIKLAMA:



1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kendini nasıl buluyorsun?" sözü ile, "dünyadan âhirete intikal ederken kalbinde ne hissediyorsun, Allah´ın rahmetinden ümit mi, yoksa Allah´ın gadabından korku mu?" demek istemiş, genç de böyle anlamıştır.

2- "Bu durumda olan" demek, "ölüm halinde sekerât halinde" demektir. Âlimler, düşmanla mübâreze, kısas, idam anları gibi, ölümle burun buruna olunan bütün halleri bu hükme dâhil ederler. Kişi o durumlarda Allah´ın rahmetinden ümid ettiği ve günahları sebebiyle de gadabından korktuğu takdirde, hadisteki müjdeye mazhar olacaktır.

3- Korktuğundan emin kılması, kulun günahlarını affetmesi demektir.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu hadisleriyle, ölümün yakın olduğu hallerde mü´minin takınması gereken ruhî ve fikrî âdâbı talim buyurmaktadır.[5]



ـ3ـ وعن عائشة رَضِىَ اللّهُ عَنْها قالت: ]مَا رَأيْتُ رسُولَ اللّهِ # مُسْتَجْمِعاً قَطَّ ضَاحِكاً حَتَّى أرَى مِنْهُ لَهَوانِهِ)ـ1(، إنّما كَانَ يَتَبَسَّمُ[. أخرجه الخمسة إّ النسائى.وزاد البخارى في رواية: ]وَكَانَ إذَا رَأى غَيْماً عُرِفَ في وَجْهِهِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ، النَّاسُ إذَا رَأوُا الغَيْمَ فَرِحُوا رَجَاءَ أنْ يَكُونَ مِنْهُ المَطَرَ، وَأرَاكَ إذَا رَأيْتَ غَيماً عُرفَ في َوجْهِكَ الكَرَاهَةُ؟ فقَالَ: يَا عَائشَةُ، مَا يُؤمِنُنِى أنْ يَكُونَ فِيهِ عَذَابٌ، قَدْ عُذِّبَ قَوْمٌ بالرِّيحِ، وَقَدْ رَأى قَوْمٌ العَذَابَ، فقَالُوا: هذَا عارِضٌ مُمْطِرُنَا[.)ـ2(



3. (1680)- Hz. Aişe (radıyallâhu anhâ) diyor ki: "Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)´ı ciddi bir şekilde, küçük dili...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Korku
« Posted on: 19 Nisan 2024, 01:35:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Korku rüya tabiri,Korku mekke canlı, Korku kabe canlı yayın, Korku Üç boyutlu kuran oku Korku kuran ı kerim, Korku peygamber kıssaları,Korku ilitam ders soruları, Korku önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes