> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Kütübü Sitte > Kıssalar 3
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kıssalar 3  (Okunma Sayısı 559 defa)
26 Nisan 2010, 15:33:51
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Nisan 2010, 15:33:51 »



* MAĞARA ASHABININ KISSASI






ـ4995 ـ1ـ عن ابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]قَالَ رَسُولَ اللّهِ #: انْطَلَقَ ثََثَةُ نَفَرَ مِمَّنْ كَانَ قَبْلَكُمْ حَتّى آوَاهُمُ الْمَبِيتُ الى غَارٍ، فَدَخَلُوا فيهِ، فَانْحَدَرَتْ صَخْرَةٌ مِنَ الْجَبَلِ، فَسَدَّتَ عَلَيْهِمُ الْغَار. فقَالُوا: إنَّهُ َ يُنْجِيكُمْ مِنْ هذِهِ الصَّخْرَةِ إَّ أنْ تَدْعُوا اللّهَ بِصَالِحِ أعْمَالِكُمْ. فقَالَ أحَدُهُمْ: إنَّهُ كَانَ لِي أبَوَانِ شَيْخَانِ كَبِيرَانِ، وَكُنْتُ أرْعَى عَلَيْهِمَا وََ أغْبَقُ قَبْلَهُمَا أهًْ وََ مَاً. إنَّهُ نَأى

بِي طَلَبُ الشَّجَر يَوْماً فَلَمْ أرُوحْ عَلَيْهِمَا حَتّى نَامَا فَحَلَبْتُ لَهُمَا غُبُوقَهُمَا. فَوَجَدْتُهُمَا قَدْ نَامَا، فَكَرِهْتُ أنْ أغْبُقَ قَبْلَهُمَا أهًْ وَمَاً، وَكَرِهْتُ أنْ أُوقِظهُمَا، وَالصِّبْيَةُ يَتَضَاغَوْنَ عِنْدَ قَدَمَيَّ، وَالْقَدَحُ عَلى يَدِي أنْتَظِرُ اسْتِيقََاظَهُمَا حَتّى بَرَقَ الْفَجْرُ: اللّهُمَّ إنْ كُنْتَ تَعْلمُ أنّي فَعَلْتُ ذلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَفَرِّجْ عَنَّا مَا نَحْنُ فيهِ مِنْ هذِهِ الصَّخْرَةِ. فَانْفَرَجَتْ شَيْئاً َ يَسْتَطِيعُونَ الْخُروجَ؛ وَقَالَ اŒخَرُ: اللّهُمَّ إنَّهُ كَانَتْ لِي ابْنَةُ عَمٍّ هِيَ أحَبُّ النَّاسِ اليّ، فأرَدْتُهَا عَنْ نَفْسِهَا، فامْتَنَعَتْ مِنِّي حَتّى ألَمَتْ بِهَا سَنَةٌ مِنَ السِّنِينَ، فَجَاءَتْنِي، فأعْطَيْتُهَا مِائَةًَ وَعِشْرِينَ دِينَاراً عَلى أنْ تُخَلّي بَيْنِي وَبَيْنَ نَفْسِهَا فَفَعَلَتْ حَتّى إذَا قَدَرْتُ عَلَيْهَا قَالَتْ: َ يَحِلُّ لَكَ أنْ تَفُضَّ الْخَاتَمَ إَّ بِحَقِّهِ. فَتَحَرَّجْتُ مِنَ الوُقُوعِ عَلَيْهَا فانْصَرَفْتُ عَنْهَا وَهيَ أحَبُّ النَّاسُ اليّ وَتَرَكْتُ الذّهَبَ؛ اللّهُمَّ إنْ كُنْتُ فَعَلْتُ ذلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَأفْرِجْ عَنَّا مَا نَحْنُ فيهِ. فَانْفَرَجَتِ الصَّخْرَةُ، غَيْرُ أنّهُمْ َ يَسْتَطِيعُونَ الْخُروجَ. فقَالَ الثّالِثُ: اللّهُمَّ إنِّى كُنْتُ اسْتَأجَرْتُ أُجَرَاءَ فأعْطَيْتُهُمْ أجْرَهُمْ غَيْرَ رَجُلٍ وَاحِدٍ تَرَكَ أجْرَهُ وَذَهَبَ، فَثَمَّرْتُهُ لَهُ حَتّى كَثُرَتْ مِنْهُ ا‘مْوَالُ، فَجَاءَنِي بَعْدَ حِينٍ فقَالَ: يَا عَبْدَ اللّهِ أدِّ اليّ أجْرِي. فَقُلْتُ: كُلُّ مَا تَرَى مِنَ الْبَقَرِ وَالْغَنَمِ وَاِبِلِ وَالرَّقِيقِ أجْرُكَ، اِذْهَبْ فَاسْتَقْهُ. فقَالَ: يَا عَبْدَاللّهِ، َ تَسْتَهْزِئُ بِي فَقُلْتُ: إنِّي َ أسْتَهْزِئُ بِكَ، اِذْهَبْ فَاسْتَقْهُ فَأخَذَهُ كُلُّهُ. اللّهُمَّ إنْ كُنْتُ فَعَلْتُ ذلِكَ ابْتِغَاءَ وَجْهِكَ فَأفْرِجْ عَنَّا مَا نَحْنُ فيهِ فأنْفَرَجَتِ الصَّخْرَةُ، فَخَرَجُوا يَمْشُونَ[. أخرجه الشيخان وأبو داود .

»الغَبوقُ« شرب آخر النهار.و»يتضاغون« يضجون ويصيحون من الجوع.ومعنى »أردتُها« راودتها وطلبت منها ان تمكنني من نفسها.و»ألمّتْ بها سنةُ« أي أصابها الجدب.و»فَضُّ الخاتمِ« كناية عن الجماع.و»التحرُّجُ« الهرب من الحرج وا“ثم والضيق .



1. (4995)- İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Sizden önce yaşayanlardan üç kişi yola çıktılar. (Akşam olunca) geceleme ihtiyacı onları bir mağaraya sığındırdı ve içine girdiler. Dağdan (kayan) bir taş yuvarlanıp, mağaranın ağzını üzerlerine kapadı. Aralarında:

"Sizi bu kayadan, salih amellerinizi şefaatçi kılarak Allah´a yapacağınız dualar kurtarabilir!" dediler. Bunun üzerine birincisi şöyle dedi:

"Benim yaşlı, ihtiyar iki ebeveynim vardı. Ben onları çok kollar, akşam olunca onlardan önce ne ailemden ne de hayvanlarımdan hiçbirine yedirip içirmezdim. Bir gün ağaç arama işi beni uzaklara attı. Eve döndüğümde ikisi de uyumuştu. Onlar için sütlerini sağdım. Hâlâ uyumakta idiler. Onlardan önce aileme ve hayvanlarıma yiyecek vermeyi uygun bulmadım, onları uyandırmaya da kıyamadım. Geciktiğim için çocuklar ayaklarımın arasında kıvranıyorlardı. Ben ise süt kapları elimde, onların uyanmalarını bekliyordum. Derken şafak söktü:

"Ey Allahım! Bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan, bizim yolumuzu kapayan şu taştan bizi kurtar!"

Taş bir miktar açıldı. Ama çıkacakları kadar değildi.

İkinci şahıs şöyle dedi:

"Ey Allahım! Benim bir amca kızım vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ondan kâm almak istedim. Ama bana yüz vermedi. Fakat gün geldi kıtlığa uğradı, bana başvurmak zorunda kaldı. Ona, kendisini bana teslim etmesi mukabilinde yüz yirmi dinar verdim; kabul etti. Arzuma nail olacağım sırada:

"Allah´ın mührünü, gayr-ı meşru olarak bozman sana haramdır!" dedi. Ben de ona temasta bulunmaktan kaçındım ve insanlar arasında en çok sevdiğim kimse olduğu halde onu bıraktım, verdiğim altınları da terkettim.

Ey Allahım, eğer bunları senin rızayı şerifin için yapmışsam, bizi bu sıkıntıdan kurtar."

Kaya biraz daha açıldı. Ancak onlar çıkabilecek kadar açılmadı.

Üçüncü şahıs dedi ki:

"Ey Allahım, ben işçiler çalıştırıyordum. Ücretlerini de derhal veriyordum. Ancak bir tanesi [bir farak pirinçten ibaret olan] ücretini almadan gitti. Ben de onun parasını onun adına işletip kâr ettirdim. Öyle ki çok malı oldu. Derken (yıllar sonra) çıkageldi ve:

"Ey Abdullah! Bana olan borcunu öde!" dedi. Ben de:

"Bütün şu gördüğün sığır, davar, deve, köleler senindir. Git bunları al götür!" dedim. Adam:

"Ey Abdullah, benimle alay etme!" dedi. Ben tekrar:

"Ben kesinlikle seninle alay etmiyorum. Git hepsini al götür!" diye tekrar ettim. Adam hepsini aldı götürdü.

"Ey Allahım, eğer bunu senin rızan için yaptıysam, bize şu halden kurtuluş nasip et!" dedi. Kaya açıldı, çıkıp yollarına devam ettiler." [Buhârî, Enbiya 50, Büyû 98, İcâre 12, Hars 13, Edeb 5; Müslim, Zikr 100, (2743); Ebu Davud, Büyû´ 29, (3387).][8]



AÇIKLAMA:



1- Hadisin bazı vecihlerinde, bu üç yolcu, yaya giderken yağmura tutulurlar ve bu sebeple mağaraya iltica ederler. Sadedinde olduğumuz veçhinde, gece sebebiyle mağaraya girdikleri ifade edilmektedir. İkisinin birleşmesi mümkündür, akşam vakti yağmura tutulmuş olabilirler.

2- Hikâyede, İslam´ın ahlak-ı hasenesinden üç ahlakın Allah indinde makbuliyeti ifade edilmektedir.

1) Annebabaya hürmet, onların hukukuna riayet.

2) Allah rızası için insanların iffetlerine riayet.

3) Başkasının hakkına riayet... Başkasının maddî menfaatini kendi menfaati derecesinde gözetmek, hileye yer vermemek. Bu amelleri makbul kılan husus da, bunların ihlasla yani Allah rızası için yapılmış olmasıdır. Dolayısiyle, hadis, amelde ihlasın ehemmiyetine, tebliğde müstesna bir yer vermektedir.

3- Sadedinde olduğumuz rivayette ücretin miktarı kaydedilmiyor. Fakat, bazı rivayetlerde bu bir farak pirinç olarak belirtilmiştir. Hatta bir başka rivayette yer alan açıklayıcı bir ziyade, hem miktar hususunda, hem de işçilerden birinin ücretini almayış sebebi hususunda bize bilgi sunmaktadır: "Ben bir grup insan tuttum, her birine yarım dirhem yevmiye verecektim. İşleri bitince herkese ücretini verdim. Biri: "Vallahi ben iki kişilik iş yaptım, bana bir dirhem vermezsen ücretini almayacağım" dedi ve almadan çekip gitti. İşte ben bu yarım dirhemi nemalandırdım."

Bir farak pirincin, o günün piyasasında yarım dirhem değerinde olabileceğini belirttikten sonra, nemalandırılmaya tabi tutularak koyun, deve, sığır sürülerine ulaşılan bu taban sermayenin, günümüzdeki karşılığını bulmaya çalışırsak şu sonuca varırız: Bir farak, üç sa´ miktarında bir ölçektir. Bir sa´ ise 2,120 ile 2,650 litre arasında değişen bir hacim miktarı. Öyle ise bir farak 6,360 ile 7,950 litre arasında değişen bir ölçek olmaktadır. Daha yuvarlak hesapla 6,5 litre ile 8 litre arasında bir hacim tutmaktadır. Bir litre pirincin 888 gram kadar olduğu[9] gözönüne alınırsa, mezkur yarım dirhemlik pirincin yaklaşık 6 veya 7 kilo civarında olduğu anlaşılır.

Bazı rivayetlerde işçiye on bin dirhemlik para ödediği, yani verdiği deve, koyun, sığır vesairelerin bu değere ulaştığı belirtilmiştir. Hadisin muhtelif vecihleri gözönüne alınınca, mezkur zatın, işçisinin parasını önce ziraatle, sonra hayvancılık vs. ile nemalandırdığı anlatılmaktadır: Ekmiş, satmış satınalmış, doğurtmuş vs. Yani ticaret ve istihsal çeşitlerinden pek çoğuna başvurmuştur.

4- Hadis, sıkıntılı ve belalı anlarda salih amelleri zikrederek Allah´a iltica ve duanın müstehab olduğunu ifade eder. Bazı fakihler, yağmur namazında da aynı tarzda dua etmenin müstehab olduğuna hükmetmiştir.

5- Hadiste dikkat çeken bir edeb, üç şahıstan hiçbiri, zikrettiği amelin salih olduğu hususunda cezmetmemesidir. Her biri "bu amelim rızana uygunsa", "senin rızan için idiyse.." gibi amelin değerlendirilmesini meşiet-i İlahiyeye bırakan ihtiyatî ifadelere yer vermişlerdir. Hatta birinci konuşan zatın sarfettiği; "Ey Allahım, bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsun..." şeklindeki -itikad açısından- mahzurlu ifadenin de bu endişeye baktığı belirtilmiştir. Yani o sözün sahibi, ameli hususunda mütereddittir; bu ameli Allah katında makbul mü, değil mi? Şöyle demek istemiştir: "Eğer bu amelim makbulse şu duamı kabul buyur."

5- Hadis, günahı bir noktada terketmenin, o noktaya kadar olan evveliyatını affettireceğini de ifade eder; Amcasının kızına, son anda teması terketmesi, o ana kadarki günahlarını affettirdi ki, bu "terk"le yaptığı dua makbul oldu.

6- Tevbenin makbul olması halinde, geçmişi affettireceği de hadiste ifade edilmektedir.

7- İşçi ve patron tarafından bilinen belli bir miktar yiyecek mukabili ücretli tutmak caizdir.

8- Salih kimselerin keramete mazhar olması haktır.

9- Emaneti edada büyük fazilet vardır.

10- Fakihler, hadiste fuzuli şahsın bey´inde cevaz bulmuşlardır.

11- Bazı alimler, "Emaneti taşıyan (müstevde´) emanet malla ticaret yaparsa, kâr mal sahibine aittir" demiştir. Çoğunluk bu konuda başka görüşler ileri sürmüştür. "Mal, emaneti taşıyanın zimmetinde olduğu takdirde, izinsiz tasarrufta bulunsa, malın zimmeti üzerindedir, ticaret yaptığı takdirde kâr kendinin olur." Ebu Hanife "Kâr onun, ancak tasadduk eder" demiştir. Başka g...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kıssalar 3
« Posted on: 28 Mart 2024, 19:12:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kıssalar 3 rüya tabiri,Kıssalar 3 mekke canlı, Kıssalar 3 kabe canlı yayın, Kıssalar 3 Üç boyutlu kuran oku Kıssalar 3 kuran ı kerim, Kıssalar 3 peygamber kıssaları,Kıssalar 3 ilitam ders soruları, Kıssalar 3önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes