๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 06 Şubat 2011, 23:41:14



Konu Başlığı: Zulme Boyun Eğmek
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 06 Şubat 2011, 23:41:14
ZULME BOYUN EĞMEK

 İnananlar için çeşitli hayat biçimleri vardır. İnsan çok değişik yerlerde yaşayabi­lir. İyi ya da kötü hayatını sürdürebilir. Ama önemli olan emrolunduğu gibi yaşamak, in­san olarak fonksiyonunu yerine getirmek­tir. İnanmanın gerektirdiklerinden biri de inandığı gibi yaşamağa çalışmak, zulme karşı çıkmak, ona boyun eğmemektir. Müs­lüman, Allah'ın istekleri doğrultusunda ya­şarken zalimler de kendi yerlerinde ayrıca yaşamlarını sürdüreceklerdir. Zulümlerin­de aşırı giderek onu inananların üzerine de teşmil etmeye (yaygınlaştırmaya) çalışacak­lardır. Bu durumda müslünıanlarm görevi, inanmayanların zulümlerini kabul etme­mektir. Ayrıca müslüman kendi üzerinde başkasının hakkını bırakmadığı gibi kendi hakkını da başkasının üzerinde bırakmamalıdır. Onun tüm haklarını almak, korumak, bir vazifesidir.

“Ancak inanan ve salih amelde bulu­nanlar, Allah'ı her zaman zikredenler ve zulme uğradıkları zaman öçlerini alanlar böyle değildir. O zalimler yakında hangi sarsılış ile sarsılacaklarını bileceklerdir.” [129]

İnananları yok: etmeye kalkanlar, onla­ra savaş açanlar zalimlerdir. Müminlere, zulmü üzerlerinden gidermek için savaş aç­ma izni verilmiştir. Bu izin ile müslümanlar ancak haksızlığa uğradıkları zaman onu kaldırmak için savaşmak zorunda oldukla­rı gibi dünyadaki tüm haksızlıklara, emper­yalist (zalim, haksız) her harekete de savaş açmak zorundadırlar.

“Kendileri ile savaş edilenlere uğradık­ları o zulümden dolayı (Karşılığa) izin ve­rildi. Kuşkusuz Allah onlara yardım etmeğe gücü yetendir.” [130]

Bunun daha ilersinde kâfirlerle, gerçeği örtenlerle yeryüzünde Allah'ın yolundan ayırıcı, insanların tabiî eğilimlerini engel­leyici bir fitne kalmaymcaya kadar savaş­maya ve din, yeryüzündeki tek egemenlik Allah'a ait oluncaya kadar cihad etmeye Kur'an'da teşvik vardır. Bundan kaçanlar zalimler olarak belirtilmekte ve ancak zalimlere düşmanlık olduğu söylenmektedir.

“Onlarla fitne ortadan kalkıncaya ve din Allah'ın oluncaya kadar savaşın. Za­limlerden başkasına düşmanlık yoktur.” [131]

İşte böylece zulme, zalime karşı savaşa çağrılan inananların zulme baş eğmeleri de­ğil ona baş kaldırmaları, bunun için ellerin­den geldiğince hazırlıkta bulunmaları ge­rekmektedir.

“Siz de onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve bağlanıp beslenen atlar hazırlayın ki bununla Allah'ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz fakat Allah'ın bildiği diğerle­rini korkutasınız. Allah yolunda ne harcar­sanız size eksiksiz ödenir ve asla zulme uğ­ratılmazsınız.” [132]

Kur'an'da insanların zulme rıza göster­memeleri, onunla, savaş etmeleri, her türlü haksızlığa karşı çıkmaları bildirilirken, aynı zamanda zulme rıza göstererek kendileri­nin zalimleri olan eski toplumların durum­larından da örnekler verilmiş, bu mesele canlı ve açık bir şekilde anlatılmıştır. Zulme rıza gösteren eski toplumlardan bizlere örnek verilen bazılarının hikâyelerini aşağı­da sunuyoruz:

“Bir zamanlar Musa, kavmine şöyle de­mişti:

“Kavmim, Allah'ın size verdiği nime­tini düşünün çünkü içinizden peygamberler çıkardı. Sizi egemen yaptı ve size alemler­den hiç birine vermediğini verdi.”

“Kavmim, Allah'ın size yazdığı kutlu yere girin geri dönmeyin; yoksa dağınıklığa düşer perişan olursunuz.”

“Musa, dediler, orada bir kavim var ki hepsi zorlu (zorlayıcı). Onlar oradan çık­madıkça biz giremeyiz. Ancak çıkarlarsa gi­reriz.”

Onların korktukları kimselerden Allah'­ın inanç nimetine kavuşturduğu iki er çıktı ve:

“Üzerlerine saldırıp kapıyı tutun. Bir kez oraya girdiniz mi yenmişsiniz demektir. Hadi gerçekten inananlardansanız.  Allah'a tevekkül eden kişilerden olunuz,” dediler.

“ Musa, dediler. Onlar orada bulun­dukça biz hiç bir zaman oraya giricilerden olmayacağız.  Hadi sen Rabbine  git.  İkiniz harbedin işte biz burada kalıcılarız. Musa:

“Ya Rab, görüyorsun ben kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Artık bizimle o fasıklar topluluğunun arası­nı ayır,” dedi. Allah (buyurdu ki) :

“ Artık o yer onlara kırk yıl haram kı­lındı. Oldukları yerde dönüp sersem sersem duracaklar. Artık acıma o fasık kavme.” [133]

“Onlara Adem'in iki oğlunun öyküsünü gereğince oku. Hani her ikisi de birer yakınlık sundular da birinden kabul olundu, ötekinden kabul olunmadı. Biri:

“Seni mutlaka öldüreceğim,” dedi. Öte­ki:

“Yok, dedi. Allah ancak korunanlar­dan kabul eder. Yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatırsan da ben sa­na öldürmek için elimi uzatacak değilim. Ben Alemlerin rabbı olan Allah'dan korka­rım. Ben isterim ki sen benim günahımı ken­di günahını da yüklenip gidip o ateşe layık­lardan olasın.”

Zalimlerin cezası işte budur.” [134]

Bu iki ayete baktığımız zaman insanla­rın lüzumsuz korkulara, heyecanlara kapı­larak zulme rıza göstermeleri, onu kabul et­melerinin onları nasıl helake götürdüğünü, nasıl azaba,  ateşe sürüklediğini ve zulmü kabul etmeyenlerin ise Allah'dan korkula­rından dolayı bu işi yaptıkları için mükâfatlandırılacaklarını açıkça görmüş oluruz. [135]

[129] Şuara: 26/227.

[130] Hacc: 22/39.

[131] Bakara: 2/193.

[132] Enfal: 8/60.

[133] Maide: 5/20-26.

[134] Maide: 5/27-29.

[135] Ahmet Şişman, Kuran’da Zulüm Kavramı, Beyan Yayınları, İstanbul, 1983: 85-90.



Konu Başlığı: Ynt: Zulme Boyun Eğmek
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Aralık 2017, 16:42:52
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri zulum karşısında haklının yanında yer alan ve dua ederek zulme karşı duran kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Zulme Boyun Eğmek
Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Aralık 2017, 18:00:23
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri kırılsak dahi eğilmeyenlerden eylesin Ki bizi kıramayacaklar inşallah


Konu Başlığı: Ynt: Zulme Boyun Eğmek
Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Aralık 2017, 20:42:26
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Mevlam bizleri hiçbir zaman zulme karşı boyun eğenlerden etmesin