๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 06 Şubat 2011, 23:35:48



Konu Başlığı: Zalimler ve Mazlumlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 06 Şubat 2011, 23:35:48
ZALİMLER VE MAZLUMLAR

 
Kur'an'a göre zulmün ne olduğunu an­latmağa çalışırken, onun insanla çevresin­dekiler ve kendi özvarlığı arasında meyda­na gelen bir olay olduğunu söylemiştik. Zu­lüm gerek insanla dışındakiler gerekse in­sanla özvarhğı arasında olsun iki nesneyi ilgilendirince ortaya bir zulmeden, bir de zulme uğrayan çıkmaktadır. Haksızlık eden, kendine kıyan, işi gereği gibi yapmayan an­lamlarına gelen zalim kavramı geniş olarak düşünülürse kişi için müstebit (istibdat), toplum ya da cemiyet için emperyalizm an­lamlarını da içermektedir. Ancak burada düşüncemizi daha detaylı olarak ortaya koymak zorunluluğu çıkıyor. İlk zalim, Al­lah'ın Hz. Adem'i yaratınca ona secde etme emrine başkaldıran İblis'tir. Bu ilk zalim olan İblisten itibaren dünya tarihinde gerek Allah'ın emrine uymayarak, gerekse insanları onların istemedikleri biçimde yöneterek zalimliklerini ilan eden pek çok zalimler geçmiştir. Neron'dan ilk Nasranîleri diri diri kaplanlara yiyecek yapan Romalılara, ken­dini tann olarak ilan edip halkına istediği­ni yaptıran Firavunlara, “Beni, Allah müslümanların başına bela gönderdi”. Diye dün­yanın bir yarısını yakıp yıkıp yerle bir eden Cengize, tahrif ettikleri din adına insanları uyutan zalim Hristiyan - Yahudi ve batıl din sahibi din adamlarına, Allah'ın yolundan sapmış, fıtratını bozmuş ve bu bozuk, örtü­lü fıtratlan ile insanların fıtratlannı örtme yolunda yarışa girmiş kuramcılara, gerçeği bilerek ya da bilmeyerek örtmekte olan az­gınlara kadar hepsini, yukarda belirttiğimiz iki zulüm çerçevesine alarak onlara zalim­ler admı vermek gerekmektedir. Bu arada müslüman olmadığı için zalimlerden olmak­la birlikte, fıtratlarına uygun düzeni arama hürriyetleri kısıtlanmış olanların bir dere­ceye kadar özgürlük çabaları, zulme baş­kaldırmak olarak nitelendirilebilir. İnsan­lara fıtratlarına uygun yaşama hakkı ve­renler daha az zalim olarak nitelendirilebilirler. Biz burada şimdiye kadar yapılmış, Kur'anî olmadığını tahmin ettiğimiz sığ za­lim ve zulüm anlayışının dışına taşarak Al­lah'ın hükümranlığına giren tüm konular­da haksız uygulamalarda bulunan kişileri zalimler tanımımızın içine dahil etmekteyiz.

Zalim ile mazlum arasındaki ilişkinin durumu veya zalimlerin ve mazlumların durumlarını, Kur'an'm zaman ve mekân sı­nırını aşan eşsiz yorumunu göz önünde bu­lundurarak ondan aldığımız aşağıdaki ayet­lerle anlamak daha kolay ve doğruya yakın olacaktır.

1- “Onlara, kendisine ayetlerimizi ver­diğimiz kimsenin haberini de oku ki o bun­lardan sıyrılıp çıkmış, derken şeytan onu arkasına takmış, sonunda azgınlardan ol­muştu. Dileseydik onu bununla yükseltir­dik. Ama yere saplandı. Hevasına uydu. Ar­tık onun niteliği üstüne varınca dilini sar­kıtıp soluyan ya da kendi haline bırakılın­ca dilini uzatıp soluyan köpeğin durumu gi­bidir. İşte ayetlerimizi yalan sayan kavmin niteliği budur. Artık sen bunu anlat belki iyice düşünürler.

Ayetlerimizi yalanlayarak Özvarlıklarına zulmetmekte olan kavimlerin hali ne kö­tüdür.”[146] 

2- “En büyük zalim İblisin öyküsü: “Hani biz, meleklere:

“Adem'e secde edin, demiştik de İblis'ten başkası hemen secde etmişlerdi. O cin­lerden olduğu için rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Şimdi siz beni bırakıp da onu ve soyunu, sizin düşmanımzken dostlar edinir misiniz? Zalimler için ne kötü bir değiş-tokuş bu. Ben ne göklerin ve yerin yaratılışında, ne kendilerinin yaratılışında onları şahit, tutmadım. Saptırıcıları da yardımcı edinmiş değilim.”  [147]

3- “Allah'a karşı yalan düzüp uydu­ran ya da kendilerine hiç bir şey vahyedilmemişken “bana da kitap vahyolundu” di­yenden, bir de “Allah'ın indirdiği gibi ben de indireceğim” diyenden daha zalim kim­dir. Ölümün çarpıcıhğı içinde meleklerin el­lerini uzatarak:

“Gücünüz yeterse canlarınızı kurta­rın. Allah'a karşı söyleyip durduğunuz, onun ayetlerinden kibirlenerek bahsettiğiniz için bugün aşağılayıcı azap ile cezalandırı­lacaksınız, dedikleri zaman sen onları gör­meli idin.”

4- “Rablerinden bir ihtar gelmeye dursun onlar bunu alaya alarak ve kalpleri oyuna dalarak dinliyorlardı. Zalimler gizli fısıltı ile şöyle konuşuyorlardı:

“Bu sizin gibi bir insandan başka mı­dır? Kendiniz göre göre şimdi sihre mi ina­nacaksınız?” [148]

5- “Gerçekleri gördükleri halde maddi menfaatlerini veya kişiliklerini öne sürerek ondan yana olmayanlar.

“Tevrat'ı yüklenip de sonra onun (muh­tevasını) yüklenmeyenlerin hali koca koca kitaplar taşıyan eşeğin hali gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun niteliği çok kötüdür. Allah zalimler topluluğunu başa­rıya, ulaştırmaz.” [149]

6- “Kendisine rabbinin ayetleri ile öğüt edilip yüz çeviren, iki eliyle önüne sür­düğünü unutandan daha zalim kimdir? Biz onların kalplerine onu iyice anlamalarına engel perdeler, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da böyleyken doğru yola gelmezler.”[150]

7- “Gerçeği örtenler:

“Biz ne bu Kur'an'a ne de ondan ön­cekilere inanırız,” dediler.

O zalimler rableri önünde tutuklu du­rumda iken: sözü birbirleri arasında evirip çevirerek zayıf olanlar büyüklük taslayanlara:

“Siz olmasaydınız, biz inananlardan olmuştuk,” derler. Büyüklük taslayanlar da zayıf sayılanlara:

“Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi ondan çevirdik, hayır, siz kendiniz suç­luydunuz,” derler.

Görülmeğe değer bir manzara.” [151]

8- “Yeryüzünde fesat çıkarmak ya da fesada engel olmamak zulümdür.    Dünya refahının ardına düşmek,  sonunda günah­kâr olmak insanı zalim yapar.” [152]  Fitne çıkarmak da zulümdür. Fit­nenin yalnız zalimlere zararı olmaz.

“Bir de öyle fitneden sakının ki o içi­nizden yalnız zalimlere zarar vermez. Hem tulin ki Allah azabı zorlu olandır.”[153]

9- Zalimler genellikle emrolundukları gibi yaşamak yerine nefsi istekleri yö­nünde yaşantürını düzenlerler. Bunun için onlar Allah'ın sözlerini istedikleri gibi de­ğiştirip, işlerine geldikleri gibi yorumlarlar.

“Artık onların inanacaklarını umar mı­sın? Onlardan bir grup vardır ki Allah'ın kelamını dinlerlerdi de sonra onu akıllarına uygun geldiği şekilde değiştirirlerdi. Bilerek yaparlardı bunu.” [154]

“Fakat içlerinde zalimler sözü kendile­rine söylenenden başka şekle koydular. Biz de üstlerine zulmeder oldukları için gökten murdar bir azap indirdik.”[155]

Onlar gerçekleri gizlerler, Allah yoluna engeller koyarlar, insanları kulluk yapmak­tan alıkoy arlardı.

“Gerçekten Hakikati gizleyenler, Allah'­ın yolundan ve yerli ve misafir insanları eşit kıldığımız Mescid-i Haramdan alıkoy­makta olanlar... Kim orada zulüm ve ilhada yeltenirse biz ona acıklı bir azap tattırı­rız.”[156] 

“Allah'ın mescidlerinden adının anıl­masını yasaklıyanlardan, mescidlerin harap olmasına koşanlardan daha zalim kimdir? Zalimler oralara ancak korka korka girebil­melidirler. Dünyada rüsvaylık onlarındır. Ahirette en büyük azap yine onların.” [157]

10- “Gerçekleri inkâr edip kâfir olan­lar ve zulmedenler... Allah onları asla yarlığayacak değildir. Onları cehennemin yo­lundan başka yola da sokmayacaktır. Ora­da süresiz kalıcıdırlar. Bu iş Allah için pek kolaydır.” [158]

“Onlar, Allah'ın yolundan engelliyenler, o yolu eğriltmek isteyenlerdir. Ahireti de inkâr edicidirler onlar.” [159]

11- Zalimler zanlara uyarlar. Onla­rın yollan ilmin dışındadır. Kesinliği yoktur. Varsayılmış, kuruntu ve vehimlerinin gös­terdiği yöne doğru başlarını almış gitmek­tedirler.

“Onlar, gizlediklerini de açıkladıklarını da Allah'ın bildiğini bilmiyorlar mı?

İçlerinde sadece kuruntudan başka bir-şey bilmeyen, kitabı da bilmeyen ümmi ki­şiler de var.

Sadece zanna uyarlar onlar.

Kitabı kendi elleri ile yazdıktan sonra bunu, Allah'tan diye ucuza satanlara yazık­lar olsun.”[160]

12- “Size ne oluyor ki Allah yolunda acz ve ızdırap içinde bırakılıp:

“Rabbimiz, ahalisi zalim olan şu ül­keden çıkar, bize tarafından bir sahip gön­der, bize yanından bir yardımcı yolla, diyen erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda za­limlere çarpışmıyorsunuz.”[161]

Bu anlatılan ve gösterilenlerin önümü­ze koyduğu korkunç tabloya rağmen Allah kullarına zulmetmek istemez. Allah'ın zerre kadar haksızlık etnıiyeceği kesindir.[162] Buradan hareket ederek mazlumların durumunu kestirmek mümkündür. Allah kullarına zulmetmeyince zalimlerin hak­larını gasbettiği kimseler ellerinden gele­ni yaptıktan sonra işi Allah'a bırakacak­lardır. Hakların verilip alındığı, insanların hiçbir haksızlığa terkedilmediği, sınavların değerlendirileceği yerde mazlumlar hakla­rını alacaklardır. Yalnız unutulmaması ge­reken mesele zulme boyun eğmeme mesele­sidir. Çünkü açıklandığı gibi zulme rıza zu­lümdür. Elinden geleni yaptığı halde zulme uğrayan kişi geleceğini garantileme yolun­dadır. [163]


[146] Araf: 7/175-177.

[147] Kehf: 18/50-51.

[148] Enbiya: 21/2-3.

[149] Cum'a: 62/5.

[150] Kehf: 18/ 57.

[151] Sebe': 34/31-32.

[152] Bak: Hud: 11/116.

[153] Enfal: 8/25.

[154] Bakara: 2/75.

[155] Araf: 7/162.

[156] Hacc: 22/25.

[157] Ba­kara: 2/114.

[158] Nisa: 4/168-169.

[159] Araf: 7/45.

[160] Bakara: 2/77-79.

[161] Nisa: 4/75.

[162] Nisa: 4/40.

[163] Ahmet Şişman, Kuran’da Zulüm Kavramı, Beyan Yayınları, İstanbul, 1983: 99-107.



Konu Başlığı: Ynt: Zalimler ve Mazlumlar
Gönderen: Ceren üzerinde 14 Aralık 2017, 16:48:13
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri her zaman hak yolda giden ve her zaman mazlumun yanında yer alıp zulme karşı zalime karşı duran  onlarla hak için savaşan kullardan olalım inşallah.Rabbim razı olsun paylaşımdan...


Konu Başlığı: Ynt: Zalimler ve Mazlumlar
Gönderen: Mehmed. üzerinde 14 Aralık 2017, 18:04:26
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri ne mazlum ne de zalim eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Zalimler ve Mazlumlar
Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Aralık 2017, 19:50:27
Ve aleykümüsselam dünyada iki türlü insan yaşar kimi zalim kimi mazlumdur şu söz çok doğrudur zalimin zulmü varsa mazlumun Allah'ı vardır herkesten hesap soracak O dur inşaAllah