Konu Başlığı: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Şubat 2011, 20:47:11 Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil, Devamlıdır Yaratıcılık yüce Allah'ın sıfatıdır. O'nun yaratıcılık sıfatı elbette tecelli edecektir. Yüce Allah sadece Halik, Yaratıcı değil, aynı zamanda Hallâk'tır. Yani devamlı ve tekerrür hâlinde yaratır. Mübalağalı bir şekilde yaratır. Yaratma Allah'ın işidir. Yaratıcılık O'ndan ayrılmaz bir vasıftır. El-Hallâk'tır, mutlak mânâda yaratıcıdır; yaratıcı deyince akla O gelir. Yaratıcılık O'nun Zâtına mahsustur. O, yoktan var ettiği gibi, yarattığı şeylerden başka başka şeyler de yaratır. Yaratması bir defa olup bitmiş değildir. Dilediği zaman, dilediğini dilediği şekilde yaratır, yaratmaktadır. Bunlar Halik ve Hallâk isminin delâletinden anlaşılmaktadır. "Görmediler mi Allah nasıl yaratmayı başlatıyor, sonra onu iade ediyor, (dönüp yeniden yaratıyor). Bu Allah'a göre kolaydır." [811] Bu âyette öldükten sonra tekrar dirilmeye işaret edildiği gibi, yaratmanın her an tazelenmekte olduğuna, ölen canlıların yerine aralıksız olarak yenilerinin yaratıldığına işaret edilmektedir [812]. "Yahut yaratmaya kim başlıyor, sonra onu (kim) iade ediyor (ölüp ortadan kalkan şeyleri yeniden yaratıyor)? Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor? Allah ile beraber başka bir tanrı mı var? De ki: Eğer doğru iseniz delilinizi getirin" [813]. "...O, yaratmaya başlar, sonra inanıp iyi işler yapanlara adaletle karşılık vermek için yaratmayı tekrar eder, (dönüp yeniden.yaratır)..." [814] Bu âyetlerde görüldüğü gibi, Allah tekrar tekrar yaratır. Öldükten sonra diriltmeyi de böyle bir yaratma olarak yapacaktır. İradesi hiçbir kayda bağlı olmayan Allah, dilediği zaman hikmeti iktizasınca yaratır. "Biz birşeyi(n) (olmasını) istediğimiz zaman, söyleyeceğimiz söz, sadece ona 'ol' dememizdir; derhal oluverir" [815]. Bu ve benzeri âyetlerle [816] önceki paragraftaki âyetlerde, "yu'îdu," "yekûnu" fiillerinin zamanının muzârî oluşu açıkça bize bu fiillerin şimdiki zamana ve gelecek zamana delâlet ettiklerini gösteriyorlar, Yani her an Allah'ın "ol" dediği var oluyor, her dilediğini hayata getiriyor. Nitekim "Allah'ın kelimeleri tükenmez." Allah kün (ol) emri ile yaratmaktadır. "De ki: Rabbimiz sözlerini (yazmak) için deniz mürekkep olsa, Rabbim’in sözleri tükenmeden deniz tükenir. Yardım için bir o kadarını daha getirsek (yine) yetmez" [817]. "Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem olsa, deniz(ler) de (mürekkep olup), arkasından yedi deniz (daha gelip mürekkep olsa) ona yardım etse de (Allah'ın kelimeleri yazılsa), yine (bunlar tükenir), Allah'ın kelimeleri tükenmez. Allah öyle üstündür, öyle hikmet sahibidir" [818]. Bu âyette Allah'ın kelimeleri, Allah'ın ilm-i ilâhîsi ve gerçekleri demek olduğu gibi, yaratması ve yarattığı şeyler bitmez mânâsına da alınabilir. Çünkü varlığa sebeb olan "kün" lâfzı da Allah'ın bir kelimesidir. "Göklerde ve yerde bulunanlar, (herşeyi) O'ndan isterler. (Çünkü tüm varlıklarını O'na borçludurlar), O, her gün (her an) yeni bir iştedir, kimilerini yaratırken, kimilerini öldürür, her an hayatı tazeler, bir hâli giderir, başka hâller getirir" [819]. Bu âyet-i kerîmedeki gün, kelimesini "an" mânâsına almak daha uygundur. "O, her an bir iştedir." Bir işte oluşu diğer işlerden O'nu alıkoyamaz. Yahudiler, "Allah kâinatı altı günde yarattı, yedinci gün cumartesinde istirahat etti (hâşâ), Cumartesi Allah iş yapmaz" derler. Bu fikrin ve belki birçok felsefi sistemlerin tesiriyle olsa gerek, bu âlem, gökler yer, bir kere kurulmuş, yaratılmış, öylece âtıl duruyor, zannediliyor. Halbuki Allah: "Andolsun, biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık, bize hiçbir yorgunluk dokunmadı"[820]. "Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın ölüleri diriltmeye de kadir olduğunu görmüyorlar mı? Evet O, herşeye kadirdir" [821] buyuruyor. Gerçekten Allah, yukarıda zikrettiğimiz ve zikredeceğimiz âyetler muvacehesinde anlaşılacağı gibi kâinatı yaratmış, ve yeni yeni yaratma ve yürütmelerle, her gün bir iştedir. Çünkü "Yaratma ve emir O'n(a) mahsus)tur" [822]. Hattâ Allah yarattıklarını sadece varlıkta tutmuyor, kâinatı genişletiyor da. "Göğü kendi ellerimizle (kudretimizle) yaptık ve biz (onu) genişletmekteyiz" [823]. Yukarıda belirttiğimiz gibi galaksiler birbirinden gittikçe uzaklaşmakta, arz ise uçlarından eksilmektedir [824]. "...O yaratmada dilediğini arttırır" [825]. Bu keyfiyet artık bugün ilmin tesbit ettiği bir gerçektir. Şu halde kâinat yeni yaratmalarla genişlemekte, yeryüzü eksilmektedir. Canlılar âlemini bir an düşünürsek, her gün milyarlarca canlı doğup vücûda gelirken, bir nicesi de hayatı terk ediyor. Bunlar her gün gözlerimizle gördüğümüz, yüce Allah'ın her gün, ölümü ve hayatı yaratışından başka birşey değildir. "... Sizi analarınızın karınlarında, üç karanlık içinde bir yaratılıştan sonra öbür yaratılışlara (geçirerek) yaratıp duruyor” [826]. "...Ve daha sizin bilmediğiniz nice şeyleri yaratıyor" [827]. "...Göklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan herşey O'nundur. O, dilediğini yaratır, Allah herşeye yapabilendir" [828] âyeti ve [829] âyetleri de aynı mânâdadır. "Rabbin dilediğini yaratır ve seçer..." [830] âyetleri de muzarî zamanıyla Allah'ın el'an yaratmakta olduğunu gösteren âyetlerdir. "De ki: Sizin koştuğunuz ortaklarınızdan ilk defa yaratıp sonra yarattığını çevirip yeniden yaratacak olan var mı?" "De ki: Allah ilk defa yaratır, sonra onu çevirip yeniden yaratır. Öyleyse nasıl (doğru yoldan) çevriliyorsunuz?" [831]. "Bilmezsin ki Allah, bundan sonra (yeni) bir iş ortaya çıkarır" [832]. Allah yarattığı ve yaratacağı herşeyin Rabbidir. İbn Hazm muhataplarına soru irâd ederek der ki: "Onlara sorduk ve dedik ki: Allah Teâlâ'nın hâlen yaratmaya kadir olduğunu ikrar ediyor musunuz, yoksa O, yaratmaya kadir değildi de sonra kadir oldu mu diyorsunuz? Onlardan (muhataplarından) karşılaştığımız herkesin ve bütün ehl-i İslâm'ın sözü "Allah'ın yaratmaya hâlen kadir olduğudur." Ve yine îbn Hazm şöyle devam eder: "Bütün Müslümanlar, ilhâd ehlinden olan, "Allah şimdi de yaratıcıdır, fakat yaratması muhaldir, mütefâsiddir" diyenleri inkâr ederler. Buraya kadar güzel; ancak onların Allah'ın halen de yaratması muhaldir diyenleri tasdik etmeleri çirkindir. Halbuki Allah halen yaratmaya kadirdir, demekle bizim sözümüzün doğruluğunu ve 'Allah muhale de kadirdir' fikrini ikrar etmiş oluyorlar. Artık ya Allah devamlı yaratmaya kadirdir, hem de yaratıyor görüşünü kabul etmek gerekir; yahut bunu fikren kabul edip, fiilen fasit saymak, Allah'ın muhale kadir olmadığını ileri sürmek olur ki evvelkinin inkârı demek olacağından küfür lâzım gelir [833]. Allah'ın devamlı yaratışı, "her an bir işte oluşu" Resulullah (s.a.v.)'den "Bir günahı afvetmesi, bir sıkıntıyı gidermesi, bir kısmını yükseltip, bir kısmınım alçaltması da, O'nun işlerindendir" şeklinde izah edilmiştir [834]. İbn Hazm yine der ki: "Bize Allah Teâlâ daima Halik, Mallak ve Râzık olmuştur, der misiniz, derlerse, 'Bunu kabul etmeyiz, çünkü Allah Halik, Hallâk ve Râzık idiğini zikretmem iştir. Lâkin halen Hallâk'tır, Rezzak'tır, yaratmıyordu, rızık vermiyordu, sonradan yarattı ve yarattığına rızık verdi' deriz. Bu durum mezkûr isimlerin alem isimler olmasını, müştak olmamasını gerektirir. Çünkü eğer, Halik ve Râzık isimleri 'Haleka' ve ırâzeka'dan müştak olsaydılar o zaman yarattığı ve rızık verdiği bîr yaratık sahibi olmaktan hâlî olmadığı, ortaya çıkardı. Eğer 'Semi', Basîr, Rahman, Rahîm, Afüv, Gafur, Melik gibi isimlerin hepsi de, işitilecek, görülecek, rahmet edilecek, bağışlanacak, affedilecek ve mâlik olunacak nesneleri gerektirir' denilirse; deriz ki; Allah'tan haber veren Semi' ve Basîr, alimdeki mânânın aynısıdır, arada fark yoktur. İlim sahiplerinin görülecek ve işitilecek şeylere mahsus, mahlûkatınkine benzer, Allah'ın bir işitmesinin, görmesinin var olduğunu zannettiği şeyler değildir, çünkü Allah bu hususta bir nass getirmemiştir ki, onu biz de söyleyelim. Çünkü Allah'ın Zatından haber vermediği şeylerle haber vermek, caiz olmaz. Zira "Allah'ın benzeri hiçbir şey yoktur" Allah Semi'dir, fakat işitenlerden hiçbirisine benzemez. Basîr'dir, fakat “örenlerden hiçbiri kendine benzemeyen bir görendir" [835]. Bunlar da gösteriyor ki İbn Hazm Allah'ın şimdi de yaratmakta ve rızık vermekte olduğunu kabul ediyor. Kur'ân esas itibariyle genel mânâda yaratma için halk maddesini kullanmakla birlikte, aynı tezahürü birçok değişik kelime ile de ifade buyurarak, Allah'ın yaratıcı aksiyonun bir ağ halinde, bütün kâinatı sarmasını sağlamıştır. Bu terimler, genel yaratma kavramını hususileştiren değişik anlamlara sahiptirler; bed'e, yubdi'u, el-halk, fatara. Yeniden yaratılış için: yu'îdu. foktan bir asla dayanmaksızın yaratan için: Bedî'. Yaratılışın halktan sonraki safhaları için: enşe'e, zera'e, ce'ale, savvara, sevrâ. Özellikle canlıları yaratmak için: bera'a [836] Bu mefhumlarla yaratma Kur'ân'da çok geniş mânâlar kazanıyor. Yaratma bir zaman olup bitmiş bir vak'a değil, Allah'ın iradesiyle devamlı tekerrür, etmekte olan bir hadisedir. Çünkü Allah sebebler içerisinde bir ilk sebep değildir. Bu kâinatı bir kereye mahsus yapıp gitmiş bir usta da değildir. Her an yaratmayı yenileyen, yarattıklarına hâkim olan, onlarda tam tasarruf eden, dualara icabet eden, mazlumun ahına yetişen, her an Fâ'al, Hayy, Kayyum, her an bir işte olan, her türlü kemalin kaynağı olan yüce Zattır."(Allah) dilediğini yaratır, O bilendir, gücü yetendir". [837] [811] Ankebût: 29/19, [812] Süleyman Ateş, s. 397. [813] Neml: 27/64 [814] Yunus: 10/4. [815] Nahl: 16/40 [816] Bakara: 2/117; Âl-i İmrân, 3/47, 59; En'am, 6/73; Meryem, 19/35; Yasin, 36/82; Mü'min, 40/68 [817] Kehf: 18/109 [818] Lokman: 31/27 [819] Rahman: 55/29 [820] Kaf: 50/38 [821] Câsiye: 45/33 [822] A'râf: 7/54 [823] Zâriyât: 51/47 [824] Râd: 13/41; Enbiyâ, 21/44 [825] Fâtır: 35/1 [826] Zümer: 39/6 [827] Nahl: 16/8 [828] Mâide: 5/17 [829] Âl-i İmrân: 3/47; Nur, 24/45; Rûm, 30/54 [830] Kasas: 28/-68 [831] Yûnus: 10/34 [832] Talak: 65: 1 [833] İbn Hazm, el-Fasl, II, 190-191. [834] İbn Mâace, Mukaddime, hadis no: 202, Kur'ân'da Ulûhiyet Kitabı, s. 15. [835] el-Fasl, II, 143-144. [836] Kur'ân âa Ulûhiyet, s. 180. [837] Rûm: 30/54. Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 151-156. Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: Damla üzerinde 07 Ekim 2015, 19:54:40 Selamun aleykum.Allah'ın sadece ol demesi yeterlidir.O'nun için çok basit bir şey olması yeter ama bizim için çok mantık gerektiren aklımızın ermeyeceği zekamızın yetişemeceği bir düzen.Hem çok büyük hem de çok güzel bir düzen.Sadece ve sadece yaratma O'na aittir.Ve bir şey daha öğrendim.Her anımızı Allah yaratıyormuş.Yani şu yazıyı yazarken bile Allah yaratıyor.
Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: Rabia 7 üzerinde 31 Ocak 2016, 16:42:04 Ve aleykümselam ; bu hayatın bir sonuda var.Belki iyi bir sonu var belki de kötü bir sonu var bu hayatın.Biz ne yaparsak yapalım hepsi sonunda bizlere sorulacak.Herkes iyilik yapar ve bu dünyada kötü şeyler olmaz inşALLAH. (AMİN).
Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Ocak 2016, 17:20:38 Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Uzayın genişlemesi her an devam etmektedir. Bilim bu sıralar keşfettiği bu bilgiyi Allah Teâlâ 1400 yıl önce Efendimiz e vahyetmiştir. Rabbim paylaşım için razı olsun.
Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: Ceren üzerinde 31 Ocak 2016, 17:25:24 Aleykumselam.Rabbimin yarattigi ve yaratacagi tum evrene tum yaratilanlara binler kez Subhanallah....
Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: Pelinay üzerinde 31 Ocak 2016, 18:16:44 Ve aleykumusselam ve rahmetullah.yaratmanin devamli sürdügunu bir cok seyde gorebiliyoeuz.kisin agaclarin yaprajlarini dokup,yazin tekrar ayni ihtisamiyla yesermesi,bir taraftan olenler ,diger yanda doganlar ve bu dongunun surekli devam edisi yaratmanin birer gostergesi.Allah razi olsun paylasim icin
Konu Başlığı: Ynt: Yaratma Bir Kere Olup Bitmiş Değil Devamlıdır Gönderen: İkraNuR üzerinde 31 Ocak 2016, 22:12:07 selamun aleyküm.
çok güzel bir paylaşım olmuş.emeğinize sağlık. Allah c.c. razı olsun. |