๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 20 Şubat 2011, 17:46:06



Konu Başlığı: Vus İstitaa ve Teklif
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 20 Şubat 2011, 17:46:06
Vus', İstita'a ve Teklif

 Allah, hiçbir kimseyi vusatından başkasıyla mükellef tutmayacağını [727] ilan etmiş­tir. İnsanın vüsatı; zorlanmdaan gücünün yettiği ve gücü üstünde olmayan şeydir[728]. Vus' ve istitaa, fiilin tahakkuku için harcanan güç manası­na kullanıldığı gibi, fiilin yapılmasına yardım eden aletlerin, sebeblerin ve uzuvların selâmeti ma­nasına da kullanılır ve teklifi sıhhatli bir teklif ol­ması için gereken istita'a da budur. Kummi, İmâm Musa Cafer el-Kâzım'dan istitaa hakkında şu gö­rüşü nakleder: “Şu dört vasfa sahib olan kimseye, mustatî' (gücü yeten) denir. Fiil itibarıyla hür ol­mak, bedeni bakımdan sağlam olmak, organları sağlıklı olmak, yüce Allah tarafından verilmiş gü­cü bulunmak.”[729] Tasavvuf erbabı da, istitaa, uzuvların sıhhatli olmasından ibaret değildir, di­yerek, Allah'ın verdiği gücü istitaadan saymışlardır.[730]

Emir ve mükellefiyetler veren Yaratıcı, hiç şüphesiz, insanın takat ve gücünü en iyi bilendir. Bundan dolayı O'nun teklifi, insan için takatinin üstünde kabul edileme.[731] Geçen ayette Cenab-ı Allah, teklifin, kolaylığını ve insan vüsatinin fevkinde olmadığını, sünnetinin, kullarının takat­lerine göre mükellef tutmak şeklinde câri olduğu­nu beyan etmektedir.[732] Bu beyanla anlıyoruz ki, Allah, kimseye vusatından başkasını teklif et­mez. Edemez, değil, etmez. Allah'ın teklifleri kul­larının vus'u kadar hatta daha aşağıda olur. Ta­katleri zorlamaz ve meşakkat vermez. İnsanlar, o teklifleri, güçleri geniş geniş yeterek yapabilirler. Böyle olması da sırf Allah'ın fazl ve rahmetindendir. Ayrıca her ferdin mükellefiyyetinin kendi kud­retiyle ölçülmesi gerekir. Binaenaleyh farklı istitaa ve kaabiliyetler teklifin de fazla olmasını gerek­tirir. Adalet ve müsâva budur[733]. Birgün Resulullah (as): “Bana Zeyd'i çağırın, kalemini ve ya­zı malzemesini de getirsin.” demişti. Gelince: “Yaz, dedi: Müminlerden evlerinde oturanlar ile Allah yolunda mallarıyla canlarıyla savaşanlar bir ol­maz.” [734] ayetini yazdırdı. İbn Ümm-i Mektûm: “Yâ Resulallah, benim gözlerim görmez (onun için cihad edenlerin ecrine eremem)” dedi. Bunun üzerine ayetin “özür sahibi olanlar müstes­na” kısmı nazil oldu.[735]

Bu sebbe-i nüzul da gösteriyor ki, Allah, insan­lara, verdiği takatin üstünde birşeyi yüklemez. Nitekim : “Ey iman edenler, Allah'tan nasıl kork­manız lazım geliyorsa öyle korkun” [736] ayetim “O halde gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun.” [737] ayetiyle tesir ederek, bunun istitaa ile sınırlı olduğunu açıklamış­tır.[738] “Allah din işlerinde üzerinize hiçbir güç­lük yüklemedi.” [739] Şeriat kolaylık üzeri­ne bina edilmiştir. Sen birşey yapmayı istediğin zaman ona gücün yetiyor.[740] Ama Allah Teala bazı kavimlere, mesela İsrail Oğullarına, ceza ola­rak veya kalblerinin kasvetini yumuşatmak için takat ile atbaşı hatta biraz daha fazla teklifler yük­leyerek onları tazyik eder. Bu terbiye ve adalet içindir.[741]

Bu noktada bilhassa kelâm uleması ve mezhebleri arasındaki “Allah takat fevkinde teklifte bulunur mu bulunmaz mı?” münakaşaları yapıl­mıştır. Bu münakaşalara girmek mevzumuzu ge­reksiz yere uzatacağından bu kadarla iktifa edi­yoruz.[742]


[727] Bakara: 2/286.

[728] Taberî, 2/306; Zamahşerî 1/407; Râzi, 7/139; B. Rıza, 3/145

[729] RM., 4/8; Kummî, 38.

[730] Kelâbâzî, 75 - 76, Mutezilenin görüşü için bkn. Kadı Abdulcebbâr, Muğnî, 11/292.

[731] S. Kutub, 3/102.

[732] RM. 18/46.

[733] Elmalılı, 2/997. Yakın görüş için bkn. S, Nedvî, 6 - 7.

[734] Nisa: 4/95.

[735] Muttaki Hindi, 2/252.

[736] Âl-î İmran: 3/102.

[737] Teğabün: 64/16.

[738] İbn Salah, 7.

[739] Hacc: 22/78.

[740] Huşeyrî, Letâif. 4/237.

[741] Razi, 7/147

[742] Bu hususta bkn. Razı, 2/42-45; 2/84-86; 6/52; 7/125, 139 -142; 11/13, 176; Kadı Abdülcebbâr, Mugni, 11/159, 160, 183, 254, 391, 528; Kummî, 28; M. Sabrı, Mevkıfu'l -' Akl, 3/27; RM-, 4/9.