> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Varlığın Devam Stratejisi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Varlığın Devam Stratejisi  (Okunma Sayısı 984 defa)
07 Şubat 2011, 20:05:42
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 07 Şubat 2011, 20:05:42 »



III.3. Varlığın Devam Stratejisi

 
Evreni ve insanı tedrici yöntemle yaratan Allah, bunların de­vamını sağlayan kanunlar koymuştur. Bu kanunlar vasıtasıyla var­lık, bir taraftan var edilip, diğer taraftan yok edilerek, yoluna de­vam etmektedir. Bu yüzden zamansal varlığın özelliği, varlık ve yokluğun onda birleşmesi, yahut yokluğun, aslî bir cüz olarak onun terkibine girmesidir [671]. Rûm sûresi 40; Necm sûresi 44. ayetlerde İfade ediien Allah'ın hayat vermesi ve öldürmesi olarak işleyen kanunla varlık, her an hayat ve ölümü tatmaktadır. Ama hiçbir zaman varlığın yaratılışı, kanunların koyuluşunu takip ettiği anlamı çıkarılmamalıdır. Kanunların, yaratılış sonrası ortaya çıkmış olduğunun kabul edildiğine, daha önce işaret edilmiştir [672].

Âl-i Imrân sûresi 145; Meryem sûresi 33. ayetlerden anlaşıla­cağı üzere, ilk yaratılışı takip eden bu kanun, Nisa sûresi 1, ayette kozmolojik, sosyolojik, biyolojik süreçleri ve ölçümleri beraberinde getirmekte olduğu şeklinde yorumlanabilir. Ölüm olayının varlıkta vahdetten kesrete, bireyden topluma geçiş süreci yaşandıktan son­ra gerçekleştiği söylenebilir. Rûm sûresi 40; Câsİye sûresi 26. ayet­te yaratma ve öldürme hitaplarının çoğul sîgasıyla yapıldığı görülmektedir. Hucurât sûresi 13. ayetten toplumsal bir yapının tek bir nefisten tedricî bir yöntemle topluma kavuşturulduğu, böyle bir stratejinin ardışıklıkla sosyolojik, biyoiojik, kozmolojik olarak dört önemli aşamayı kuşattığı açıktır. İnsanlığın tenasül kanunu ile ço­ğalması, Hz. Adem ve eşinin yeryüzüne yerleştirilmesi ile başlamış­tır. Çünkü Bakara sûresi 36; A'râf sûresi 24. ayetlerde belirtildiği üzere yeryüzü, geçim vasıtaları ile donatıldıktan sonra insana müsahhar kılınmıştır. İnsanın yeryüzündeki hilafeti, hubût/yeryüzüne iniş {Bakara, 36, 38, 61; A'râf, 24), va'd ve va'îd ile zamandaş olduğu [673]nakledilmektedir. A'lâ sûresi 1-3. ayetlere göre insanın hayatını sürdürebilmesi için evrendeki her şeye potansiyel kanunlar dikte edilmiştir. Yaratılışta konan bu kanunlar, Kur'ân'ın değişmezliğini, sürekliliğini vurgulayan, sünnet-i amme diye adlandırılan umumi yasalardır[674].

Bu yasalar fark edilemeyip, değişmezler değiştirilmeye çalışı­lırsa, hayatı yöneten öz ile oynanmış olur ki; bu da bireyin ve top­lumun hayatını negatif yönde etkiler. İşte hayat bu yasalara göre işlemektedir. Kozmik yapı; biyolojik, sosyolojik, psikolojik değişim ve gelişmeyi belleten ve gerekliliğini kavratan en önemli öğretidir. Kozmolojik, biyolojik, sosyolojik yasalar iyi anlaşıldığında, Hadîd sûresi 20. ayetin bildirdiği dünya hayatının yeşerme, kuruyup sap­sarı ve çerçöp olma süreçlerini yaşadığı görülecektir. Mitolojik dil, dünya hayatının aşamalarını ayın ritimleri ite açıklamaktadır. Ayın doğması, büyümesi, gerilemesi ve yok oluşu, insan hayatını an­latmaktadır. Zira ayın, doğup aynı aşamaları yaşaması tekerrür eden bir husustur. Ölüm yeniden doğuşların vukuu için zorunlu­dur. Ölümle ilksel birliğe kavuşan varlık, tekrar yeniden doğuşla oradan varlık âlemine çıkmaktadır [675].

Kur'ân'a göre toplumun temeli Hz. Adem'e dayanmaktadır. Onun çocuğunun ölümü ile insanlık, ölümü öğrenir. İlk ihtilaf da yine onun çocukları arasında zuhur etmiştir. İnsanlığın gelişip, sosyalitenin ilerlemesi, hukuk ve nizamın korunması için peygam­berlik müessesesi gerekli olmuştur [676]. İlk insandan, Hz. Peygam­bere kadar beşeriyetin geçmişini özetleyen Bakara sûresi 213. ayet, sosyal psikolojiyi, peygamberlik müessesesini, hukukun kay­nağını, kanun koymanın hikmetini, yönetmenin ince sırlarını or­taya koyar. Bal arısına nasıl hareket edeceğini bildirip, planlayan gücün (Nahl, 68), ayetlerde yaratmaya sebep olarak belirlediği insanı (Bakara, 29; Câsiye, 13) bundan mahrum etmesi düşünülemez. Bu yüzden ilk insan, ilk peygamberdir. Peygamberlik müessesesi süreklilik ifade etmektedir [677]. Kur'ân incelendiğinde, insanlığın bireysel ve toplumsal olarak ilerleyişinin tedricilik arz ettiği görül­mektedir. Mü'min sûresi 15. ayete göre, ilgili şartların bu şekilde gelişip, hedefe doğru ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Hz. Adem'den Nuh (a.s.)'a kadar, insanların tevhid çizgisi üzere ol­duğu, hem böyle bir hedefin gerçekleştiğini, hem de birey ve top­lumun fıtratının delaletten uzak olduğunu, şirkin arızî bir şey oldu­ğunu doğrulamaktadır. İnsanlar başlangıçta dinsiz ve cemiyetsiz yaşamamışlardır. Hayvanların dahi, topluluk içinde yetiştikleri dü­şünülürse Bakara sûresi 213. ayetin bildirdiği gibi ihtilafın sonra­dan ortaya çıkışı ile peygamberler çoğaltılmıştır. İlk akıllar, ilk pey­gamberlerin uyarıları ile gelişmiştir [678].

İsyan ve hataların hemen cezalandırılmayıp mühlet verilmesi­nin hikmeti ise peygamberlerin mücadeleleri ile tevhid akidesinin yerleşmesini temin etmek, ıslah yolunda mesafe alınmasına fırsat tanımak şeklinde değerlendirilebilir. Milletler değiştikçe peygam­berler gönderilmiş, hiçbir toplum uyarıcısız bırakılmamıştır. Nitekim Fâtır sûresi 24. ayet bunu desteklemektedir. Yaratma strateji­sinde nasıl ki insan varlığın en olgun noktasını oluşturuyorsa, nü­büvvet stratejisinde de Hz. Peygamber kemalat noktasını oluştura­rak, istifâ/seçme ve iyisine ulaşma kanununun zirvesi sayılmak du­rumundadır. İstifa kanununda işleyen tedriciliğe göre, Hz. Peygamberin peygamberlik dönemi mezkûr stratejinin sadece bir bö­lümünü oluşturmaktadır. Hz. Peygamberin hayatı iyi anlaşıldı­ğında kemalat noktasında da biyolojik, psikolojik, sosyolojik süreç ve aşamaların yaşanıldığı; İnşirah sûresi 1-2. ayetlerin ortaya koy­duğu hazırlıklar; peygamberliğin genelde 40 yaşında verilmesi, bu stratejinin görünen noktalan olarak değerlendirilmelidir [679].

Vahyin bir ara kesilmesi ise insanların ve peygamber (s.a.v)'in geleceğinin daha güzel olacağı hikmetine bağlanmıştır. Duhâ sûresi 3. ayette geçen kelimesinin ifade ettiği darılmamak, bırakmamak buna işaret etmektedir [680]. Esasen bu da stratejinin başka bir tezahürü şeklinde değerlendirilmelidir. Vahyin kesintiye uğraması peygamberlik okulunda meydana gelen bir kopukluk olarak görülmemelidir. Hadîd sûresi 26 ve 27. ayetlerinden anla­şıldığına göre bu okulun en son sınıfı Hz. Peygamber (s.a.v) tara­fından başarı ile bitirilmiştir. Böylece bireysel ve toplumsal eğiti­min muallimleri beraberlerinde okuttukları kitapları getirip insan­lara okutmuştur.

İnsanlık, Kur'ân gelinceye kadar yaşadığı süreçte, hem ken­dini, hem evreni ve hem de her konuda kemalatı ifade eden Kur'ân'ı okuyacak ve yorumlayacak, bundan sonra, Kur'ân'la yo­luna devam edecek seviyeye ulaşmıştır. Hz. Ademden günümüze kadar insan, istemese de bedeni ile fizikî alana katılır [681]. Hayat, bireyin ölümüne gülüp geçer. Çünkü o, ölenin ya da başkalarının çocuğunda devam edecektir [682].

Süreklilik arz eden fizikî yapıya uyma zorunluluğu taşıyan in­san, itikadî, ahlakî, hukukî normlarda irade ve güç sahibidir. Kur'ân'a göre tarihin direksiyonu insanın elindedir [683]. Direksi­yonu pozitif yöne çeviren toplumlar, dünya nimetlerini elde tut­mada daha da uzun ömürlüdürler. Ra'd sûresi 11. ayetten anlaşı­lacağı üzere rotayı negatif yöne çeviren toplumların akıbeti, nega­tif olmaya mahkumdur. Bunu kadere yükleyerek teselli bulmak,

itikadî bakımdan olgunluğa erememenin bir ifadesidir. Toplumsal manada ecele önceden belirlenmişlik verip [684] yapılacak bir şeyin olmadığını düşünmek, Kur'ân'ın büyük bir bölümünü görmezlik­ten gelmek olur. Kur'ân'a göre, yok oluş, şartlarının mevcut ve et­ken olmasına bağlıdır [685].

Ayrıca toplumun ömrünü yok eden negatif şartların tam te­şekkül etmemesi ile, imhali işleten ilâhî irade [686], önceden belirlen­miş bir ömürle toplumların iki ayağını bir pabuca sokmamıştır. Al-i 'İmrân sûresi 137; Fetih sûresi 23. ayetler gibi daha nice ayetler, ikazı, helak olan toplumların hangi sebeplerden ötürü helak ol­duklarını ve yeryüzünde belirtilerinin görülüp ibret alınmasını is­temesi [687], onların devamından yana bir tavırdır. Sonuçta toplu­mun devam ve yok oluşunu şartlara göre belirleyen bir kanunun işlediği söylenebilir. Çünkü bu, ardışıklık ve devam ile iç içe olan bir husustur. Ayrıca “evrenin zamanda uzamı, bir zati beka değil, yenilenme örneğidir. Çünkü beka, zati yenilenmenin gerçek illeti olan Allah'ın sıfatıdır” [688].

Şu halde kozmik ve biyolojik yapıda işleyen adetullah da, sosyal alanda işleyen sünnetullah da zamansal ve rölatiftir. Diğer taraftan tedricilik şaşmaz ilkedir. İlim, edebiyat, sanat, birey, top­lum ve bütün varlık böyle bir planın işlerliği ile süreklilik arz eder  [689]


[671] Fahrî Macit, s. 282.

[672] Merdin, s. 67-68.

[673] Yazır.1,328.

[674] Özsoy, s. 77-78, 159.

[675] Eliade, Mircea, Ebedî Dönüş Mitosu, trc. Ümit Altuğ, İmge Kitabevi, Ankara, 1994,s.90-91.

[676] Yazır, II, 744-750.

[677] er-Râzi, Tefsir, XXV, 39.

[678] Yazir, II, 744-751.

[679] Yazır, II, 1082, 1097.

[680] er-Râzî, Tefsir, XXXI, 190, 191; Yazır, VIII, 5889

[681] Ozsoy, s. 88-89.

[682] Durant, Will, Felsefe Kılavuzu, trc. Ender Gürol, Milliyet Yay., 1973, s. 296.

[683] Özsoy, s. 151.

[684] et-Taberî, VIII, 167.

[685] Özsoy, s- 151-179.

[686] er-Râzî, Tefsir, XVII, 51-52.

[687] İbn Kuteybe, s. 362; er-Râzî, Tefsir, IX, 11; XX, 141-142.

[688] Yazır, II, 1088-1089.

[689] Dr. Faiz Kalın, Kur’an’da Zaman Kavramı, Rağbet Yayınları: 339-343.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Varlığın Devam Stratejisi
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:13:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Varlığın Devam Stratejisi rüya tabiri,Varlığın Devam Stratejisi mekke canlı, Varlığın Devam Stratejisi kabe canlı yayın, Varlığın Devam Stratejisi Üç boyutlu kuran oku Varlığın Devam Stratejisi kuran ı kerim, Varlığın Devam Stratejisi peygamber kıssaları,Varlığın Devam Stratejisi ilitam ders soruları, Varlığın Devam Stratejisiönlisans arapça,
Logged
16 Mart 2015, 15:50:49
Rabia K
Yeni Üyeler 2015
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 53


« Yanıtla #1 : 16 Mart 2015, 15:50:49 »

Allah evrende düzensizlik e kargasa  olmamasi için  denge kurmustur.insan ise bu davranıslardan kacınmalıdır cünkü  yeryüzündeki hayat Allah ın yarattıgı bu düzen sayesinde sürmektedir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes