Konu Başlığı: Sunuş Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 18 Şubat 2011, 18:49:45 Sunuş Allah insanı en güzel şekilde yarattı ve onu yarattıklarının birçoğundan üstün kıldı. Göklerde ve yerde ne varsa hepsini kendinden (bir lütuf olarak) ona boyun eğdirdi. Zira insanlar yeryüzünde onun halifesi oldular. Yüce yaratıcının ona verdiği böyle kesin bir imtiyazdan sonra yaratılışının amacına uygun işler yapması, Allah'ı tanıması ve yaratılışının bir tamamlayıcısı olarak her şeyde ona yönelmesi icabetmektedir. Geçmişte indirilen diğer kutsal kitaplar gibi Kur'an, Allah'ın halifeliğini başarabilmesi bakımından insanlığa rehberlik için gerekli ve kaçınılmaz bir konuyu önemle takdir etmektedir. Bunlar, Tevhid, Peygamberlik ve öbür dünya îıayatıdır. Bu konular İçinde “Tevhid” diğerlerine nazaran daha önemli bir yer tutar. İlâhî Ruh'un, ta ezelden beri insanlığa rehberlik hususunda uygunluğunu tavsiye ettiği İslâm dini, hep tevhid olmuştur. O, bütün müesseselerin İslâmî hareket ve disiplinlerin özü olmuştur. İslâmî hayatın kapsamlı yasası, en ufak hâdisede bile tevhidin dışına çıkmaz. O, insanın mükellefliğinin bu sütunlara anlamlı bir şekilde kesinlikle bağlı kalacağını emniyetle ileri sürer. Bu müesseselere karşı gelip reddederse en aşağı seviyeye düşüp hayvandan da aşağı olacaktır. Dünyanın bütün geçmiş milletleri, kendi aralarında, peygamberlerin ilâhî rehberlik konularını yaydıklarına şahid olan insanlar bulmuşlardır. İnsanlığa rehberlik için yeryüzüne 124 bin peygamber gönderilmiştir, bunlardan sadece 25 tanesinin ismi Kur'an'da belirtilmiştir. [2] [2] M. İ. Hafız İsmail Surti, Kur’an’da Şirk Kavramı, Akabe Yayınları, İstanbul, 1985:7-8. |