๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:34:41



Konu Başlığı: Sosyal ve Siyasi Gruplaşmayla İlgili Kavramlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mart 2011, 22:34:41
SOSYAL-SİYASİ GRUPLAŞMAYLA İLGİLİ KAVRAMLAR

Âl

 Âl, anlamca çoğul, görünüşçe tekil bir kelimedir. Ehl sözcüğünden bozmadır veya âle-yeûlu sözcüğünden türemiştir. Âle, kanyakınlığı, görüş, vb ile ilgili olmak demek­tir. [664] İnsanla kan yakınlığı veya yandaşlık (muvâlât) yoluy­la zâti olarak ilgisi bulunmak demektir.[665]

İyiliklerinde ve kötülüklerinde bir başkana (reis) muh­taç olanlar veya başkanın iyilîğinde ve kötülüğünde ona muhtaç olanlara Âl denir. Kavim, âl'den daha geneldir. Çünkü başkanın işlerini yürüttüğü veya başkanın işini yürüten kişilere Kavim denir.[666]

Kur’an’da âl kelimesi, üç anlamda kullanılır: Destekçi ve yandaş, soy, aile.[667]
 
1. Destekçi Ve Yandaş:

 Âl kelimesinin destekçi ve yandaş (cünd ve etbâ) ka­vim, taife, erkân, çevre anlamında kullanılışı, özellikle Firavun'la ilgili bazı anlatımlarda yer alır.

"Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarını­zı boğazlayan Firavun âl'inden (yandaşlarından) sizi kurtarmıştık. Bu, rabbinizin büyük bir imtihanıydı. Denizi yanp sizi kurtarmış ve gözlerinizin önünde Firavun âl'ini batırmıştık."[668]

Firavunla ilgili bazı anlatımlar, onun ve çevresinin kö­tü sonunu, Mekkeli kafirlere hatırlatıcı nitelikte olup, tutumlarını gözden geçirmeye çağırır:

"Bunların tutumu, Fi­ravun âl'inin (kavminin, çevresinin, taifesinin) ve onlardan öncekilerin tutumu gibidir. Âyetlerimizi yalanladılar, Allah da onları günahlarından ötürü yoketti. Allah'ın cezalandırması şiddetlidir."[669]

"Firavun âl'ine (=erkânına) uyarıcılar geldi. Mucizeleri­mizin hepsini yalanladılar. Bunun üzerine onları, güç ve kuvvet sahibi olana yakışır biçimde yakaladık. Sizin (Mekkeli) kâfirleriniz, onlardan daha mı üstündür, yoksa kitaplarda size bir kurtuluş belgesi mi var?"[670]

Kötülük odağı durumundaki Firavun çevresi, kıtlık ve kuraklığa maruz bırakılmıştır:

"(..) Biz de Firavun âl'ini (=çevresini) ders alsınlar diye, yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık."[671]

Firavun'la ilgili anlatımların bir bölümü, çevresindeki inancını gizleyen br mü'min adamın mücadele ve tartışmasını dile getirir. Allah, o mü'min adamı korumuştur. Fi­ravun âl'i (=çevresi ve destekçileri) kıyamette şiddetli aza­ba uğrayacaktır.[672]

 2. Soy:

 Âl kelimesinin Kur'an'daki ikinci anlamı soy ve nesildir:

"Allah; Âdem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini (âlini), İmran ailesini -birbirinin soyundan olarak- âlemlere tercih etti. Allah işitendir, bilendir."[673]

İki âyet birbirini açıklayıcı bir özelliktedir. Böylelikle ilk âyette geçen âl kelimesi, ikinci âyette "soy" biçiminde açıklanmıştır.[674]

 3. Aile:

 Âl kelimesinin aile anlamındaki kullanımı, belirtilen ai­lenin simgesi durumunda bulunan isimle birlikte olur. Bu aileler; Musa ailesi (Âlu Musa)[675], Harun ailesi (Âlu Harun)[676], İbrahim ailesi (Âlu İbrahim)[677] İmran ailesi (Âlu İm­ran)[678], Yakub ailesi (Âlu Ya'kûb)[679], Lût ailesi (Âlu lût)[680], Davud ailesi (Âlu Davud)[681] olarak yer alır.

Âlu Musa ve Âlu Harun için, nefis anlamı da verilmiş­tir.[682]


[664] Ebul-Bekâ, Külliyât 171.

[665] Râgıb el-Isfahâni, Müfredat 37.

[666] Ebul-Bekâ, age, 164.

[667] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 155-157.

[668] Bakara, 2/49-50, Benzeri için bkz. A'raf, 7/141; İbrahim, 14/6.

[669] Âli İmran, 3/11, Benzeri için bkz. Enfal, 8/52-54.

[670] Kamer, 54/41-42.

[671] A'raf, 7/130.

[672] Mü'min, 40/28,45,46. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 157-158.

[673] Âli İmran, 3/33-34.

[674] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 158.

[675] Bakara, 2/248.

[676] Bakara, 2/248.

[677] Âli İmran, 3/33, Nisa, 4/54.

[678] Âli İmran, 3/33.

[679] Yusuf, 12/6. Meryem, 19/16.

[680] Hıcr, 15/59, Neml, 27/56; Kamer, 54/34.

[681] Sebe, 34/13.

[682] Ebu'1-Bekâ, Külliyât, 171. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 158-159.