๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Nisan 2011, 14:59:04



Konu Başlığı: Siyasi Önderliklerle İlgili Kavramlar
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Nisan 2011, 14:59:04
SİYASİ ÖNDERLİKLE İLGİLİ KAVRAMLAR

İMAM

 İster doğru isterse yanlış yolda olsun, önder kabul edi­len kişi ve varlık anlamına gelen imam (ç. eimme), Kur'an'ı Kerim'in oniki âyetinde geçmektedir. Bu âyetler incelendi­ğinde, başlıca dört anlamı içerdikleri görülebilir: Önder, kitap, levh-i mahfuz ve yol.[521]

 1. Önder:

 a. İyilik Önderleri:

 Daha çok iyilik önderleri anlamında kullanılır:

"Birgün bütün insanları imamlarıyla (=önderleriyle) beraber çağırırız. O gün kitabı sağından verilenler, işte onlar kitaplarını okurlar. Onlara kıl kadar haksızlık edil­mez."[522] Bu âyet insanlara önderlik edenlerin ahiret sorumluluklarının büyüklüğünü de göstermektedir. Buradaki imam sözcüğüne amel defteri anlamı da verilir.[523]

"Rabbi, İbrahim'i birtakım emirlerle denemiş, o da bunları yerine getirmişti. Allah, 'seni insanlara imam (=önder) kılacağım' demişti. O 'soyumdan da' deyince 'Za­limler benim ahdime erişemez' buyurmuştu."[524]

Bu âyet, zalimlerin peygamber olamayacağını, peygamber soyun­dan da zalimlerin çıkabileceğini belirtir.

Mısır'da Firavun tarafından ezilen İsrailoğulları, bu ül­keye önder olacaktı:

"Firavun memleketin başına geçti ve halkını fırkalara ayırdı. İçlerinden bir topluluğu güçsüz bularak onların oğullarını boğazlıyor, kadınlarını sağ bırakıyordu. Çünkü o, bozguncunun biriydi. Biz, memlekette güçsüz sayılan­lara iyilikte bulunmak, onları imamlar (=önderler) kılmak, onları varis yapmak, memlekete yerleştirmek, Firavun, Hâmân ve her ikisinin yandaşlanna çekinmekte oldukları şeyleri göstermek istiyorduk."[525]

"İbrahim'e, buna ilaveten İshak ve Yakub'u da verdik, herbirini iyi kimseler kıldık. Onları, buyruğumuz altında insanları doğru yola götüren imamlar (=eimme: önderler) yaptık. Onlara iyi şeyler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahy ettik. Onlar, bize kulluk eden kimselerdi."[526]

Bu âyet, önderlik konumundakilerin Allah'a tam kulluk etmelerini ve insanlara iyilik yapmalarının görevleri oldu­ğu hususunu vurguluyor.

"Musa'ya verdiğimizi, İsrailoğullarına doğruluk rehberi kıldık. Sabredip âyetlerimize kesin olarak inanmalarından ötürü, onları buyruğumuzla doğru yola götüren imamlar (=önderler) yaptık."[527]

İki âyette, Hz. Musa'ya verilen kitabı imam (önder, reh­ber) kabul edenlerin Kur'an'a da inanacakları belirtilir.[528] Çünkü kitap insanları hidayete yönelten ilkeleri içermek­tedir.

Tevbe eden, inanıp yararlı işler yapanlar Allah'a şöyle dua ederler:

"Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımız­dan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et. Bizi Al­lah'a karşı gelmekten sakınanlara imam (önder) yap."[529]

Görüldüğü gibi Kur'an'da imam sözcüğü, daha çok si­yasi değil, dini önderler (peygamberler) için kullanılmıştır. Bununla birlikte, imam sözcüğü, devlet başkanı anlamını da, iyilik önderi oluşundan kazanmıştır.[530]

 b. Kötülük Önderleri:

 İnsanlara önderlik edenlerin bir kısmı, onlara kötülük eden ve kötü sonlarını hazırlayan önderler olabilir. Bu konuda Firavun, kötülük timsali bir önder olarak gösterilir:

"Firavun ve yandaşları, memlekette, haksız yere büyüklük tasladılar. Gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandı­lar. Biz de onu ve askerlerini yakalayıp suya attık. Zalim­lerin sonunun nasıl olduğuna bir bak. Onları, ateşe çağı­ran imamlar (=ateş önderleri) kıldık. Kıyamet günü yar­dım görmezler."[531]

"Eğer andlaşmalarından sonra yeminlerini (andlaşmalarını) bozarlar, dininize dil uzatırlarsa, küfür imamlarıyla (eimmetu'1-küfr: inkarda önde gidenlerle) savaşın. Çünkü onların yeminleri geçersizdir. Belki bundan sonra vazge­çerler."[532]

Bu ayet, andlaşma yaptıktan sonra, sözlerine sadık kalmayan tarafın önderlerine, sözlerini tutmayışları yüzünden savaş açılması yaptırımını meşru savaş yolla­rından biri olarak göstermektedir.[533]

 2. Kitap:

 İsra, 17/71 âyetinde geçen imam kelimesine, önder anlamının yanısıra, kitap ve peygamber anlamı da verilir.[534] Ancak önder anlamı daha uygun düşer görünmekte­dir.[535]
 
3. Levh-i Mahfuz:

 İmam kelimesinin üçüncü anlamı, yalnızca bir âyette Levh-i Mahfuz'dur:[536]

"Şüphesiz ölüleri dirilten, işledikleri­ni ve eserlerini yazan biziz. Berşeyi apaçık bir imamda (Levh-i Mahfuz'da: kitapta) saymışızdır."[537]

 4. Yol:

 İmam kelimesi yalnızca bir yerde yol anlamına kulla­nılmıştır:

"Bunun için onlardan da (ashabu'l-eyke'den) öç aldık. Hala her iki memleket de işlek bir yol (imam) üzerindedirler."[538]

Bu anlam, İbn Kuteybe'nin belirttiği gibi, yolun uyulup izlenmesiyle ilgilidir.

Hz. Şuayıb'ın peygamber gönderildiği Medyenlilerin (ashabu'1-eyke) durumunu anlatan bu âyet, onların uğrak yeri bir yol üzerinde ya da gözler önünde olduğunu belir­tir.[539]


[521] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 125-127.

[522] İsra, 17/71.

[523] Ragıb el-Isfahânî, age, 28.

[524] Bakara, 2/124.

[525] Kasas, 28/4-6.

[526] Enbiya. 21/72-73.

[527] Secde, 32/23-24.

[528] Hûd, 11/17; Ahkâf, 46/12.

[529] Furkan, 25/74.

[530] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 127-128.

[531] Kasas, 28/39-40.

[532] Tevbe, 9/13.

[533] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 128-129.

[534] Râgıb el-Isfahânî, age, 28.

[535] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 129.

[536] Râgib el-Isfahânî, age, 28.

[537] Yasin, 36/12. Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 129.

[538] Hıcr, 15/79.

[539] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 129-130.