๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 18 Şubat 2011, 18:41:38



Konu Başlığı: Şirkin İnsan Hayatı Üzerinde Etkileri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 18 Şubat 2011, 18:41:38
ŞİRK'İN İNSAN HAYATI ÜZERİNE ETKİLERİ

 İmam Fahreddin Razi, “Sadece putlara tapmak “şirk” değildir. Nefsin istekleri (hırs) peşinde koşmak, Allah sevgisi yerine, bu dünya ve gelecek dünya sevgisini tercih et­mek de şirktir. Eğer gönlünüzde Allah'tan başka herhangi bir şeye yer verirseniz, o şeyi O'na ortak koşmuş (şirke düşmüş) olursunuz.”

Şirk, sömürü, ahlâksızlık, fesat, nefret, kıskançlık, sahtekârlık, kibir, sosyal adalet­sizlik ve diğer bütün kötülüklerin hızla ya­yılmasına sebep olan yaratıklara, onu be­nimseyenleri (müşrikleri) köle yapar. Bu se­beple geçmişteki bütün peygamberler, tevhid mesajıyla, şirkin kökünü kazımak ve in­sanlığı bu kölelikten kurtarmak için ellerin­den geleni yapmağa çalışmışlardır.

Kadisiye Savaşı sırasmda İslâm sözcü­sü Rabi bin Amir, Pers Generali Rüstem'in sarayında tevhid'in yüksek    amacını şöyle dile getirmiştir:

“Allah bizi, kulların değil, kendi irade­sini takibetmemiz, insanları Allah'a tâate yöneltmemiz ve onları, kulların dar yolun­dan çıkarıp O'nun daha geniş yoluna sevketmemiz ve çeşitli bâtıl dinlerin baskısı al­tındaki insanları, îslâmın âdil dinine sok­mamız için göndermiştir.”

Müşrikler, onlara taptıkları için daima maddî şeylere bel bağlarlar. Dünyevî arzu­larını elde edemeyecekleri (maddesel istek­lerine kavuşamayacakları) zaman, güvenle­ri sarsılır, kuşku ve korkulan artar. Kur'an bu durumda, mü'minlerin rahat ve huzur hallerini şöyle dile getirmektedir:

“Allah, kendisine karşı gelmekten sakı­nan kimseye kurtuluş yolu sağlar, ona bek­lemediği yerden rızık verir. Allah'a güve­nen kimseye O yeter. Allah buyruğunu ye­rine getirendir. Allah her şey için bir ölçü var etmiştir.”  [77]

Peygamberimiz Muhammed (aleyhissalâtü vesselam) bir defa, İbn Abbas'a şu tav­siyede bulundu:

“Ey delikanlı! Allah'ı anın. Allah sizi koruyacaktır. O'nu önünüzde göreceksiniz. Eğer bütün insanlar birleşseler ve size iyi­lik etmeyi isteseler, Allah hükmetmedikçe buna muvaffak olamazlar. Eğer onlar hep birlikte sana zarar vermeğe yeltenseler, yi­ne Allah hükmetmedikçe bunu başarama­yacaklardır.”

Şirk, bir insanın kendine karşı olan gü­venini yok eder. Bir şirk ehli, kendini bile korumaktan âciz olan yaratıkların eşiğine yüz sürer. O, önemsiz çıkarları için bile di­ğer insanların önünde boyun eğmekten ken­dini alamaz.

Şirk, bir kimseyi hurafeye inanmağa sevkeder. Şirk, insanın içinde öyle şeyler kökleştirir ki, aklın ölçemeyeceği kadar zayıf bir itikadın taşınmasına bile yer bırakmaz. Şirk ehlinin verdiği hükümler, zan üzerine dayandığından, sahibinin şüpheciliğini art­tırarak onu bir septik (felsefî şüpheci) ya­par.

Burada, Cahiliyye devrinde Arap­lar arasında hüküm süren şirk'e bir göz at­mak faydalı olacaktır. Bundan başka Hin­duizm, Budizm gibi eski inançlarda ve ki­tap ehli kavimlerin bâtıl itikatlarında da gö­ze çarpan şirk kavramları vardır. Bunlar, Mukaddes Kur'ân'ın daha iyi bir anlayışla ortaya koyduğu şirk kavramından çok da­ha uzaklarda kalmaktadır. [78]

[77] Talâk: 65/2-3.

[78] M. İ. Hafız İsmail Surti, Kur’an’da Şirk Kavramı, Akabe Yayınları, İstanbul, 1985: 33-35.