Konu Başlığı: Sevvâ Fiili Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 12 Şubat 2011, 16:45:32 Sevvâ Fiili Sevvâ fiilinin mastarı olan "tesviye", denkleştirmek, düzeltmek demektir [210]. Râgıb, "Hükümde düzgün, doğru yapmaktır, birşeyi tesviye etmek, onu düzeltmek, yükseklik ve alçaklıkta beraber yapmak, aynı seviyede yapmaktır," der. Allah'ın "ellezi halekake fesevvâke" kavli, yaratılışını hikmetinin gerektirdiği şekilde yaptı, demektir. "Ve nefsin ve mâ sevvâhâ" nefse takviyeci yaptığı kuvvetlere işaret eder. Çünkü fiil faile nisbet edildiği gibi, âlete ve fiilin ihtiyaç duyduğu diğer şeylere de nisbet edilir. . Denildi ki, yani onun avucunu deve gibi parmaksız yaparız, yahut parmaklarının hepsini aynı boyda yaparız, faydalanamaz, demektir. Halbuki parmakların teşkilinde hikmet, çeşitli boyda ve biçimde ve aralıklı olmalarıdır. Çünkü böyle olması tutmaya, yakalamaya elverişlidir. Yine Cenab-ı Hakk'ın şu sözü "bi zenbihim fesevvâhâ," yani "memleketlerini günahları sebebiyle yerle bir etti, dümdüz etti" demektir [211]. Bu izahlardan kısaca, sevvâ-tesviye'nin, düzeltmek, düzgünleştirmek, denkleştirmek, beraber yapmak demek olduğu anlaşılmaktadır. Bu fiil Kur'ân-ı Kerîm'de ondört defa geçmektedir. Tefü babından mazi şekliyle geçen 11’nin faili Allah'tır. Muzari ile geçen üç âyetten birisinin yine faili Allah'tır. Birisi ise kulların bâtıl itikadını naklediyor. [212] Diğeri de meçhul bina ile kıyamette kâfirlerin ve Rasûle isyan edenlerin, yerle bir olup silinip gitmeyi arzu edeceklerini beyan eden âyettir. Bu âyetlerden biri müstesna [213] hepsi Mekkî âyetlerdir. Bu fiil nüzul itibariyle 8. sırada yer alan el-A'lâ, ikinci âyette geçer: "Rabbinin yüce adını teşbih et (O'nun eksikliklerden uzak olduğunu an) O (Rab) ki (herşeyi) yarattı, düzene koydu" [214] 2. ikinci olarak 26. sırada yer alan eş-Şems sûresinde: "Nefse ve onu şekillendirene and olsun ki" [215] ve aynı sûrede "Onu yalanladılar, deveyi kestiler. Rab'leri de günahları yüzünden azabı başlarına geçirdi, orayı dümdüz etti" [216] meâliyle geçmektedir. Üçüncü olarak 31. sırada bulunan el-Kıyâme sûresinde geçer: "İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? Kendisi dökülen meniden bir nutfe (sperma) değil miydi? Sonra kan pıhtısı oldu da (Rabbi onu) yarattı, ona sekil verdi" [217] Bu fiilin mef'ulleri, insanın yaratılışı [218] göklerin yedi kat hâlinde düzenlenmesi [219] kıyamette parmak uçlarını bile Allah'ın toplayıp düzeltmeye kadir oluşudur. [220] Tesviye fiilinin tasvir fiili ile yakınlığı olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü düzeltmek ilk yaratmadan (halk) sonra olmaktadır. Düzeltmek, tanzim etmek, düzgünleştirmek, şeklini düzeltmek mânâsına da gelmektedir. Nitekim meallerde çoğu defa bu mânâ tercih edilmiştir. Bahsi geçen âyet-i kerimelerden anlaşılacağı üzere insan ancak bu safhada ruh üfürülecek kıvama gelmektedir. İnfitâr süresindeki âyet-i kerîmedeki [221] "fe'adelek", tâbir caizse insana ince ayarını vermek ve denkleştirmek anlamını hatırlatıyor. El-Musavvir ism-i şerifinin tecellisiyle insan ve diğer canlılar en son şeklini alıyor. [222] âyet-i kerîmesi birbirinin simetrisi gibidir. Şüphesiz, en iyi bilen Allah'tır. [223] [210] LA, XIX, 136; TA, X, 187. [211] TA, X, 187. [212] Şuarâ: 26/98. [213] Bakara: 2/29 [214] A’la: 87/1, [215] Şems: 91/7 [216] Şems: 91/14 [217] Kıyamet: 75/36, 38. [218] Kıyâme: 75/38; Kehf, 18/37; Mutaffifîn, 83/7; Secde, 32/9; Şems, 91/7; Hicr, 15/29; Sâd, 38/72, [219] Bakara: 2/29; Nâziât, 79/28, [220] Kıyâme: 75/4. [221] İnfitar: 82/7, 8 [222] İnfitar: 82/7: 8 ile Haşr, 59/24 [223] Veli Ulutürk, Kur’an-ı Kerim’de Yaratma Kavramı, İnsan Yayınları: 46-48. |