Konu Başlığı: Şeriat Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Mart 2011, 22:01:28 ŞERİAT Ş-r-a (şera'a), yol açmak anlamına gelir. Masdarı şer' biçimindedir. Daha sonra düzyol anlamında isimleştiril-miştir. Ayrıca şir' ve şeri'at da kullanılır. Bu ad daha sonra, ilâhi yol anlamında kullanılır olmuştur. Bazı bilginlere göre, şeriat adı, kabullenilen gerçeği bulduğu, susuzluğunu kandırdığı ve tertemiz olduğu için verilmiştir.[719] Şera'a kökenli kelimeler, dinle bağlantılı olarak Kur'an'da dört yerde geçer. Bunlar bir yerde şir'a, iki yerde şera'a (fiil) ve bir yerde de şeriat kelimeleridir. Bunları sırasıyla inceleyelim.[720] Şir'a: "Kur'an'ı önce gelen kitabı tasdik ederek ve ona şahit olarak gerçekle indirdik. Onlar arasında Allah'ın indirdiğine göre hükmet. Gerçek sana gelmiş bulunduğuna göre onların heveslerine uyma. Her biriniz için bir şir'a (yol) ve bir minhâc (yöntem) belirledik. Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet yapardı. Fakat bu, sizi verdikleriyle denemesi içindir. Öyleyse iyiliklere koşuşun. Hepinizin dönüşü Allah'adır."[721] Râgıb el-Isfahâni, bu âyette iki şeye işaret olduğunu belirtir: 1) İnsanların yaran ve ülkenin bayındırlığı konusunda Allah'ın her insana izleyeceği yolu belirlemesi. Buna şu âyetle işaret edilir: "(..) Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini kimine derecelerle üstün kıldık.(..)"[722] 2) Şeriatlerin değiştiği ve neshin (yürürlükten kaldırmanın) söz konusu olduğu, Allah'ın bahşettiği /belirlediği ve gönüllüce izlemesini emrettiği dini hükümler. Şu âyet de bunu gösterir: "Seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Ona uy. Bilmeyenlerin heveslerine uyma."[723] İbn Abbas, şir'a konusunda, şu açıklamayı yapıyor: Şir'a Kur'an'ın getirdiği, minhâc ise sünnetin getirdiği hükümdür.[724] "Allah'ın indirdiğiyle hükmetme" kavramı ve "herbiriniz için" ifadesi, bu âyetteki "şir'a"nın, inanç esaslarıyla değil, uygulamaya yönelik hükümle ve onun yorumuyla ilgili olduğunu gösterecek açıklıktadır.[725] Şera'a Lekum (Lehum) Mine'd-Din: Bu ifade, yalnızca zamirleri değişerek (size yerine onlara denilerek), iki yerde geçer: "Allah, Nuh'a buyurduğu şeyleri, size de din olarak buyurmuştur. Sana vahyettik, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da buyurduk ki: Dine bağlı kalın, onda ayrılığa düşmeyin.(..)"[726] "Yoksa, Allah'ın dinde izin vermediği bir şeyi onlara meşru kılacak ortakları mı vardır? (..)"[727] Râgıb el-Isfahâni, bu konuda şu açıklamayı yapıyor: Bütün dinlerin (milel) birleştiği ve nesih sözkonusu olmayan usule işaret eder. Allah'ı tanımak gibi.[728] Bütün dinlerin ortak inanç temeli, Allah'ı tanrı edinmektir.[729] Şeriat: Bir âyette geçer: "Seni de din konusunda şeriat (alâ şe-riatin mine'1-emr) sahibi kıldık. Ona uy. Bilmeyenlerin heveslerine uyma."[730] Şeriat, İslâmi kaynaklarda, iki manada kullanılmıştır: l)Din ve millet kelimeleri gibi, bir bakış açısından İslâmi (din) ifade etmek için kullanılır. Bu anlamda din, İslam, şeriat, millet aynı mahiyetin farklı isimleridir. 2) Dinin ibadet ve hayat düzeni (muamelât) ile ilgili kısmını ifade için kullanılır. Bu manada şeriat, İslam'ın bütünü değil, bir parçasıdır.[731] Yukarıdaki ikinci anlamıyla şeriat, Kur'an hükümlerini, sünneti ve tarih boyunca geliştiği biçimiyle ve çeşitliliği içinde fıkıh denilen İslam hukukunu içerecek şekilde genişletilmiştir. Bu anlamda şeriat, Kur'an'da açıklanan ve hadislerde geçen hukuki kurallar, daha sonra tefsirler, şerhler, görüşler, içtihatlar, fetvalar ve yargı kuralları için kullanılmaya başlanarak, şeriat denince fıkıh anlaşılır olmuştur.[732] [719] Râgıb el-Isfahâni, Müfredat, 379. [720] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 419. [721] Maide, 5/48. [722] Zuhruf, 43/32. [723] Câsiye, 45/18. [724] Râgıb el-Isfahâni, age, 379. [725] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 419-420. [726] Şura, 42/13. [727] Şura, 42/21. [728] Râgıb el-Isfahâni, age, 379. [729] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 420-421. [730] Câsiye, 45/18. [731] Hayreddin Karaman, Laik Düzende Dini Yaşamak, 134. [732] Vecdi Akyüz, Kur’an’da Siyasi Kavramlar, Kitabevi Yayınları: 421. |