๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 20:30:48



Konu Başlığı: Sene
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 08 Şubat 2011, 20:30:48
Sene

 Senehetun kelimesinden türediği ileri sürülerek, bir yıllık bir süreyi ifade ettiği; kullanımlarından anlaşılmaktadır. Türevle­rinde bir yıllığına çalışmak, yaşlılık, değişim, kuraklık, kıtlık [734]manaları vardır. Sene kelimesi ile eş anlamlılık ilişkisi içinde bulunan 'âm genelde bolluk yıl anlamında kullanılır. Senenin fi kelime ise isimlendirilmesinin sebebi; güneşin bütün burçlarında yüzmesindendir. 'Avm  ise yüzmek manasını ifade eder. Bir yıl­lık çalışma süresine de mu'âvemetun  denilmektedir. Sene kelimesi ile eş anlamlılık ilişkisi içinde bulunan havi kelimesi ise bir şeyin değişip diğerinden ayrılması manasını taşımaktadır. Bir yılını dolduran tırnaklı hayvanların hepsine bir yıllık anlamına gelen havliyy denilir. Bu isimlendirme; güneşin doğuşu ile ba­tışı arasındaki deveranında uğradığı önemli değişime dayanmak­tadır. Bu kelimenin türevlerinde araya girmek manasıda vardır. [735]

Bu açıklamalar çerçevesinde, sene kelimesinin zaman kav­ramı açısından değeri, keyfiyet ve mahiyeti, dünyanın güneşin et­rafında dönmeye başladığı noktadan, tekrar bu noktaya gelinceye kadar geçen süredir [736]. Kur'ân'da sene türevleri ile birlikte kırk iki yerde geçmektedir. Bunlardan yedi tanesi, senetun şeklinde, terkip halinde (Bakara, 96, Mâide, 26, Hac, 47, 'Ankebût, 14, Secde, 5, Ahkâf, 15, Me'âric, 4) kullanılmıştır. Elf kelimesiyle oluşturduğu terkip (Bakara, 96) Mecusilerin kralları için yaptığı duanın nihai şeklini ortaya koymaktadır. Çünkü Mecusiler, öldükten sonra dirilmeyi inkâr edenlerden daha ihtiraslıdır. Kaldı ki bu şekilde ki bir ömür de insanı azaptan kurtaramaz [737].

Kur'ân'da sinîn 'in ifade ettiği zaman rölatiftir. Yûsuf sûresinin 48. ayetinde "yedi" sayısı yedi yılı, Rûm sûresinin 4. ayetinde sinîn kelimesi, başındaki bid'un ile, üç-on arası bir sü­reyi ifade etmektedir. Ancak müfessirlerin çoğu  kelimesinin yedi yılı ifade ettiği kanaatindedir .[738] Sinîn keümesi, Kur'ân'da on iki yerde kullanılmaktadır. Temyizli olarak, sinine adeden"nice yıllar" manasına gelmektedir. Yaşlılık, değişim, şekillenme manasını ifade etmek üzere Bakara sûresinin 259. ayetinde lem yetesenneh. Hicr sûresinin 26. ayetinde mesnûn şek­linde kullanılmıştır.

Sene'nin türevleri içinde yer alan sünnet kelimesi gidişat (Enfâl, 38), kuraklık (A'râf, 130), eşanlamlılarından olan 'âm kelimesi ise bolluk (Yûsuf, 49; Lokman, 14) [739] manasını ifade et­mektedir. Kur'ân'da dokuz yerde geçmektedir. Söz konusu keli­menin sadece (Lokman, 14) ikili, kelimesinin (Bakara, 233) ikili ile açıklanırken, süt emmenin azami süresinin de altı çizilmiş­tir [740]. 'Avm kelimesinin ifade ettiği yüzmek manası ise Enbiya sûresinin 33. ayetinin mefhumundan anlaşılmaktadır. Çünkü güneş, bütün burçlarında yüzerken, başladığı noktaya dönmesi ile seneyi meydana getirmiş olur. Fâtır sûresinin 43. ayetinde geçen tehvil de değişim manasını ifade etmektedir. Süt emmenin sü­resini belirleyen kullanımında da bîr değişim, bir gelişim yaşan­maktadır. Söz konusu değişim, hem yılın oluşumunda, hem me­kânda, hem de zaman ve mekân içinde yaşayan çocukta meydana gelmektedir. Enfâl sûresinin 5. ayetinde yehûlu şeklinde Muzari fiil olarak, araya girmek manasını ifade etmektedir.

Kur'ân'da 25 yerde h-v-1 kökünün türevleri, asıl manalarında kullanılmıştır. Bunların tamamını verme imkânına sahip değiliz. Ancak sene kelimesinin eş anlamlılık ilişkisi içinde olduğu diğer kelimeleri vermeye devam edeceğiz. Yûsuf sûresinin 45. ayetinde geçen ümmet kelimesi yedi yıl [741], Mâide sûresinin 103. ayetinde geçen hâm kelimesi ise on batın doğuran deve [742] diye açıklan­mıştır. Sene kelimesi ve müradiflerinin türevlerinin kozmolojik za­man ölçeği olmanın çok ötesinde evreni ve bütün canlıları kapsa­yan etimolojik ve semantik bir ağ oluşturduğu söylenebilir.

Zaman kavramı olarak bir yıllık bir süreyi ifade etmenin öte­sinde, sünnet kelimesi gibi sosyal hukuk, mesnûn ve hâm kelime­leri gibi biyolojik, 'âm ve sene kelimeleri gibi ekonomik, havi ve tehvîl kelimeleri gibi sosyolojik, fizyolojik, hukukî süreçleri ölçer­ken, ontolojik bir yapıyı otantik olarak ortaya koymaktadır. Sene­lik sürenin ölçüm referansının kozmoloji olduğu tesbit edilince, uhrevi hayatta böyle bir zaman dilimini ve buna bağlı olarak, zaman kavramı sunan etimolojik yapı görülmemektedir. [743]


[734] el-Ferâhîdî, IV, 8; VII, 197, 198, 238; el-Cevheri, V, 2139; er-Râgib el-Isfahânî, s. 245, 354; ez-Zebîdî, IX, 241-247; İbn Manzûr, XU1, 220-222.

[735] el-Cevherî, IV, 1679; er-Râgıb el-Isfahânî, s. 137, 138; el-Kurtubî, III, 106-108; İbn Manzûr, XI, 184-185.

[736] er-Râzî, Tefsir, V, 102-106.

[737] ez-Zeccâc, 1,178.

[738] er-Râzı, Tefsir, XVIII, 117; XXV, 85.

[739] el-Beydâvî, I, 598.

[740] er-Râzî, Tefsir, li, 797-798; VI, 99-103; el-Kurtubî, III, 106-108.

[741] İbn Kuteybe, s. 218.

[742] er-Râzî, Tefsir, XII, 91.

[743] Dr. Faiz Kalın, Kur’an’da Zaman Kavramı, Rağbet Yayınları: 187-189.