Konu Başlığı: Sapkınlık ve Atacı Tavır Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Mayıs 2011, 12:15:41 Sapkınlık ve Atacı Tavır Sapkınlıktan kurtulmak toplumların da, fertlerin de dinamik bir yapıya kavuşmaları, kör taklitçilikten kurtulmalarıyla mümkündür. Geleneklere körü körüne bağlılık, toplumların fertlerin değişime uğramalarında önemli bir engeldir. Bu gibi kimseler, peygamberin kendilerine tebliği ettiklerini değerlendirecekleri yerde, üzerinde bulundukları, inanç ve prensiplere uymadığı gerekçesiyle reddederler. Bu tavırları, meseleleri aklî değerlendirmeye tâbi tutmamaları sebebiyledir. Kurtulanlardan olmak isteyenler ise cennet nimetleri için gayret göstermelidir. Yoksa onları cehennemdeki zakkum ağacı beklemektedir: “Çünkü onlar, atalarını sapıklıkta buldular. Şimdi de kendileri onların izlerinde koşturuyorlar. Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idi.” [348] Azaba uğrama nedeni, babalarını sapıklık üzere bulup delilsiz ve burhansız olarak sadece babalarını o halde bulduklarından dolayı onlara sapıklıklarında uymuş olmaları, [349] sapkınlıklarının izinden gitmeleri ve delili esas almamalarıydı. [350] Atalarını bu şekilde buldular ve onları taklit ettiler. [351] Düşünmeksizin ve araştırmaksızın bu yolu izliyorlardı. [352] Taklidi yeren Kur'an'da başka âyet olmasaydı bu âyet yeterli olurdu. [353] Bu âyetin siyakında, kişinin yanlış yoldaki atalarının saçma inanç, değer ve geleneklerini körü körüne taklit etmesi, aklın ve ilahi vahyin sunduğu hakikatin bütün kanıtlarını göz ardı etmesi azabın temel sebebi olarak gösterilmektedir. [354] Bu tür insanlar, peygamberlere atalarının tapmış oldukları şeylerden döndürmeye çalışıyorlar diye itiraz ederler. Halbuki Allah onları, günahlarını bağışlamak için çağırıyor ve belirlenmiş bir süreye kadar onlara müsaade ediyor. Ama onlar: “Siz sadece bizim gibi bir insansınız, bizi babalarımızın taptıklarından alıkoymak istiyorsunuz. O halde bize apaçık bir delil getirin.” [355] diyorlar. Onlara göre peygamberler sözleriyle onları atalarının taptığı putlara [356] ibadet etmekten uzaklaştırmaya çalışıyordu. [357] Taklit yolunu benimsemeleri nedeniyle putlara ibadet etmede birleşen ataları, alimleri ve büyüklerinin izinden gidiyorlar. Peygamberler ile ilgili olarak diyorlardı ki: “Çoğunluğu oluşturan ve kuvvetli düşüncelere sahip olan öncekiler bu dinin bâtıl oluşunu bilemediler de bir tek kişi mi onun geçersiz olduğuna karar verecek?” Halk belki de bu konuda bir söylem daha geliştirdi: “Bir alîm, öncekilerin bir kısmın sözünün zayıflığını açıkça ifade ettiğinde, öncekiler burada olsaydı, sözünün doğru olup olmadığı ortaya çıkardı.” Yani mümkün olmayan bir şeyi delil olarak getirmeye kalktılar. Bu sözü ahmaklar, kurnazlar ve inanmayanlar zikreder. [358] Hidayeti bırakıp sapıklığı tercih edenler bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar! [359] Halbuki el açıp yalvarmaya lâyık olan ancak Allah'tır. O'nun dışında dua ettikleri putlar onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. Onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. Halbuki suyu ağzına götürmedikçe su onun ağzına girecek değildir. Kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır. [360] [348] Saffat: 37/69-71. [349] İbnu Kesir, VII, 18. [350] Zemahşerî, IV, 45. [351] Kurtubî, VIII/l, 70. [352] Kasımi, a.g.e., XIV, 5043. [353] Razi, IX, 338. [354] Esed, a.g.e., s. 914. [355] İbrahim: 14/10. [356] Kurtubî, V/l, 303. [357] Taberî, VIII/l, 249. [358] Râzî, VII, 73. [359] Bakara: 2/175. [360] Rad: 13/14. Murat Kayacan, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, Ekin Yayınları: 65-67. |