> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan
Sayfa: [1] 2 3   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan  (Okunma Sayısı 6258 defa)
17 Şubat 2011, 13:46:09
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Şubat 2011, 13:46:09 »



Ruh-Nefs, Melek -Cin/İblis/Şeytan

 Gerek varlıkların özleri, gerek yaratılış ve gerekse kâinatla ilgili olarak açıklanması zor, fakat gerekil kavramlardan olan Ruh, Nefs, Melek, Şeytan/İblis/Cinn birbirîeriylederinden derine bağlantı içindedirler.

Gerekli görülen yerlerde belirttiğimiz gibi, İslâm' da yaratılışın aslı madde veya cisim değildir. Allah kâi­natı mertebe mertebe varetmiş, her mertebedeki varlık­lara belli bir fonksiyon yüklemiştir. Varlıkların aslı Al­lah'tan olup, salt nur veya ışıktır. Yine, İslâm'ın yaratılış doktrininde 'madde' uzalıp kısalan, kesif, karan­lık ve yokluk olarak algılanmıştır; Allah'tan başka mut­lak ve kendilikleriyle gerçek varlığının olmadığı, bir yokluk ve zulmettir madde. İnsanın bir şeyi muhayyile­sinden geçirmesi hayal etmesi o şeyin maddesidir; sonra bu şey bir irade ve gerekli eylem sonucu bir 'kelime', bir fiil olarak ortaya çıkar. Bu fiil kendiliğinden olmadığı gibi, özü taşıdığı anlam, maddesi hayal, cismi ise dışta büründüğü şekildir. İşte, kâinattaki varlıkların asılları bir 'nur', bir 'ışık' halindedir, bu ışığın 'yokluk karanlığı'nda yansıması bir madde olarak 'alem-i şehadet'e çık­ması, bir kimlik giymesidir.

İşte, İslâmî kosmosta cisimsiz salt nurdan varlık­lar olduğu gibi, cisimli varlıklar da vardır. Belli bir hiyerarşik düzen içinde bulunan yaratıklar en üstte salt nurlu varlıklarla başlayarak aşama aşama iner ve en altta biçim ve ağırlığı da olan Alem-i Şehadet'e uzanır. Allah en altta insanın duyularına hitap eden, yani beş duyuyla algılanan yere 'dünya seması' adını verir.

İslâmî kozmolojide en üstte bulunan nurlu varlık­lar melekler'dir. Nur'dan sonra, bu nuru geçirme dere­celerine göre, diğer yaratıkların dört öğeden oluştuğu kabul edilir: Su, hava, ateş ve toprak. Su, halk konu­sunda da değindiğimiz gibi, varlığın bir bakıma te­melidir ve yeryüzünde varlık nedenidir. Hava görünmezse de sezilir ve aşağıda izah etmeğe çalışacağımız gibi, ‘ruh, ile yakından bağlantılıdır. Yeryüzündeki var­lık kategorilerini oluşturan madenler, bitkiler ve hay­vanların yanısıra, İnsan da topraktan varedilmiştir; bunlara karşılık Cinnlerse ateşten yaratılmıştır. [184]

Ateş yalın bir öğedir ve nura topraktan çok daha yakındır; hattâ kendisi de ışık verir. Bu bakımdan, nur­la toprak arasında aracı bir öge olarak görülmüştür. İşte, yine ateşten yaratılmış bulunan İblis/Şeytan, topraktan yaratılan insan karşısında, ateşin topraktan üs­tün olduğunu ileri sürerek secde etmemiştir. Oysa, insa­nın taşıdığı gerçek varlık özü, yani ruhu nurun yansı­masıdır ve Allah'ın ruhundandır; İblis bu ruhu gör­mek istememiş ve yüzeyde kalarak, salt cisimsel öğeyi değer ölçüsü olarak görmüştür.

İslâmî kosmosta, İblis/Şeytan şerrin temsilcisi ve 'mücessem heykel'i olarak yerini alırken, melekler de hayrın temsilcileri olma fonksiyonunu yüklenmiştir. İn­sansa hem hayra, hem şerre yönelebilecek özelliğe sa­hip bir varlık olarak, şeytanlaşabilir de melekleşebilir de. İşte, insanda topraktan yaratılmış bulunan bede­ninin yanısıra, melekleşmenin merkezi veya melekliğin sembolü olarak ruh, şeytanlaşmanın merkezi olarak da nefs bulunur. İnsan ruhuyla, metelklerle temasa geçer, ruhu adeta bir melek halindedir; nefsiyle ise şeytanla. temasa geçer, nefsi adeta içinde şeytanın merkezi gi­bidir.

Bu kısa açıklamadan sonra, kavramları tek tek ele alabiliriz:

Ruh'un. mahiyetini açıklamak için İslâm tarihin­de çok çeşitli yorumlarda bulunulmuştur. Hemen he­men açıklamaların tümü şu üç açıdan ele alınmıştır: Hareket, hayat, idrak. Bazıları, ruhun varlıkları hare­kete geçirici şey olduğunu ileri sürerek, ruhsuz hareket olamayacağını belirtmişler ve ruhu 'hareket ettirici kuvvet'le özdeş saymışlardır. Bir diğerleri, ruhu haya­tın başlangıcı olarak kabul etmişlerdir. Ragıp el-İsfahanî, “ruh, hayvanda hayatı hasıl eden cüzdür” der. Daha bazıları ise, ruhu algının, idrakin merkezi say­mışlardır. Genel olarak ise, ruhun elem, lezzet, sevgi nefret gibi duygusal ve duyumsal; tasavvur, algı ve düşünce gibi zihinsel ve irade gibi eyleme itici üç kuvvetin merkezi olduğu kabul edilmektedir. Yani, ruhun hareketin, algının ve hayatın kaynağı olarak zatıyla hayat, zatıyla algı ve zatıyla hareket sahibi olduğu ile­ri sürülmektedir. [185]

Soruna Kur'an ayetleri açısından yaklaşmaya ça­lışalım bir de:

Kur'an'da, “Sana ruhtan sorarlar; de ki: “Ruh Râbbimin emrindendir, size ilimden ancak az bir şey ve­rilmiştir (İsra: 85)»” buyurulmaktadır. Dikkat edilirse, bazılarının sandığı gibi ruhun bilinemeyeceği değildir bu ayette ifade edilen, genel anlamda insanlara 'ilim' den az bir şey verildiği belirtilmektedir. Öte yandan, hitap bütün insanlara değildir; en azından Peygamberler'e değildir. O halde, insanlar içinde ilimden çok pa­yı olanlar da bulunabilir. Eğer ruh bilinmeyecek ol­saydı, daha başka ayetlerde Allah ruhtan sözetmezdi; böyle bir şeyi iddia etmek, herkesin Kur'an'da bazı ayetleri hiç bilemeyeceği demek olur.

Emri açıklarken de belirttiğimiz gibi, emrin bir anlamda Allah'ın bütünüyle hakimiyet alanı olduğu­nu ve varlıkların Allah'ın, emre “ol” demesiyle yaratıl­dığını belirtmiştik. İşte, bu ayette 'min emr-i rabbi ifadesindeki 'min'in 'açıklayıcılık' ifade ettiği belirtilmiş ve emrle ruh bir bakıma özdeşleştirilmiştir; yani, bu durumda anlam 'ruh Rabbimin bir emridir’ olmakta­dır; şu halde, ruh varlığın özünü oluşturan şeydir ve aşağıda açıklayacağımız gibi, Allah'tandır.

Kur'an'da insanın yaratılışıyla ilgili ayetlere dik­kat ettiğimizde şunu görürüz: İnsan tasvir olunduktan sonra (bk. Tasvir) kendisine Allah'ın ruhundan üflen­miş ve meleklere önünde secde edilmesi emredilmiştir.

“Onu tesviye ettiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, hemen ona secdeye kapanın (Hıcr: 29).”

“Sonra onu tesviye etti, ona Kendi Ruhu'ndan üfledi ve sîzin için kulak, gözler ve gönüller varetti (Secde:  9).”

Kur'an'da İsa'nın Alah'ın Ruh'u olduğu belirtilir­ken, Allah “biz” zamirini kullanır, oysa, insanın yara­tılışında üflediği ruhtan sözederken ise, 'ben' zamirini kullanır. Demek ki, insana üflenen ruh doğrudan doğ­ruya Allah'tandır. Gerçi, bunun insanın şerefini belirt­mek için bu şekilde ifade olunduğu belirtilmişse de, böyle bir açıklama biçimi kolaya kaçma demektir. İn­sana üflenen ruhun gerçeğini kavramak için, Allah'ın özel olarak ruh'u diye adlandırdığı İsa'nın durumuna bakalım: Bilindiği gibi İsa, kuş şeklindeki cisimlere üflüyordu:

“Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar ve ona üflerim der Allah'ın izniyle kuş oluverir (k. İmran: 49)”.

Demek oluyor ki, Allah'ın pak ruhu olan İsa üfle­diğinde cansız kuş cismini canlı kuş haline getirmek­tedir. Burada, ruh'un hayatın kaynağı olduğu açıktır. İkinci olarak, yukarıda verdiğimiz (Secde, Ayet 9) da insana ruhun üflenmesiyle birlikte, onun işitme, gör­me ve bilme sahibi olduğu ifade olunmaktadır (Bk. Sem'a, basar, kalp/fuad). Demek ki, ruh bilginin de merkezidir.

Allah, isimleri bildiği veya haber verdiği için insa­nı meleklerden üstün kılmış ve melekleri önünde secde ettirmiştir. İnsanda bilginin kaynağı da 'sem'a ve ba­sar’ yoluyla kalptir; kalpse ruhun merkezidir; yani isimlerin, bilginin kaynağı ruhtur; ruh insana bilgi ve hayat kazandıran bir ışıktır. Hayatı anlatırken de be­lirteceğimiz gibi, gerçek hayat mü'minlerin yaşadığı hayattır, kâfirler yaşar da görünseler, ölüdürler; sem'a, basar ve bsar kalpleri örtülmüş durumdadır. Şu halde, ruh maddî hayatla, manevî hayatın merkezidir,  bilginin, hayatın ve salih amelin merkezidir.

Bu genel tanım çerçevesinde Kur'an'da geçen ruh kelimesinin anlamlarını açıklamak herhalde daha ko­lay olacaktır. Kur'an bir ruhtur –“İşte böyle sana emri­mizden bir ruh vahyettik (Şura: 52)” - çünkü, Kur'an her şeyden önce şifadır; ölü insanları diriltir, onlara hayat kazandırır; gökten inmiş bir sudur o. Nasıl, yağ­murlar ölü beldeleri diriltirler ve ölü toprağa can ve­rirlerse, Kur'an da topraktan yaratılmış, ama ölmüş bu­lunan insanlara can verir, içinde bağlar, bahçeler biti­rir. Vahy de bir ruh'tur; nitekim, “sana ruhtan sorar­lar” ayetinde ruh'un vahy olduğunu ileri sürenler ol­muştur; burada ruhu. salt vahy olarak anlamak, hem vahyi, hem ruhu iyi kavramamak demekse de, vahyin de ruh olması açısından doğru bir tesbittir. Zaten, Kur' an vahydir, öyleyse vahy de ruhtur, çünkü o da ha­yat kazandırır, bilgi kazandırır ve hareket, eylem ne­denidir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de, “Ey iman eden­ler! Sizi size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman Al­lah ve Rasûlü'ne uyun (Enfal 24)” Duyurulmaktadır. Kur'an'dâ ruh'la, ilgili kelimeler arasında rîh, ravh, riyah vereyhan geçmektedir. Rîh hareket halindeki ha­vadır, rüzgârdır ve Kur'an'dâ çoğunlukla azap taşıyıcı olarak geçer:

“Sizi karada ve denizde yürüten O'dur. Ne zaman ki siz gemideyken, gemiler içinde bulunanları hoş bir rîhla taşırken ve onlar da tam bununla sevin­dikleri anda şiddetli kasırga şeklinde bir rîh gelir.. (Yunus:  22).”

“Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttum dediler. Hayır, o sizin acele gelmesini istediğiniz şey, içinde acı azap bulunan rîh'ftr (Ahkaf: 24).” Rîh 'koku' anlamına da gelir: “Kervan yola çıkınca, babaları, “eğer bana bunak demezseniz, inanın ki, ben Yusuf'un rîh'ını duyu­yorum” dedi (Yusuf: 94).”

Rîh, mecaz olarak 'güç, kuvvet, kudret' anlamları­na da gelir; kuşkusuz bu anlam, güçlü esen rüzgârdan esinlenmedir.

“Allah'a ve Rasûlü'ne itaat edin; çekişmeyin, yok­sa korkuya kapılırsınız ve r'îhınız gider(rüzgârınız kesilir)  (Enfal: 46).”

Ravh, 'beklenti, ümit, rahatlık, rahatlamayı bek­leme' demektir; bu yüzden açıktır ki, 'ruh'la çok ya­kından bağlantısı vardır. Ruh bir rüzgâr gibi hafif ve görünmez, güzel koku taşıyan, hayat ve ümit bahş...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan
« Posted on: 26 Nisan 2024, 10:33:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan rüya tabiri,Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan mekke canlı, Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan kabe canlı yayın, Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan Üç boyutlu kuran oku Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan kuran ı kerim, Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan peygamber kıssaları,Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytan ilitam ders soruları, Ruh Nefs ve Melek Cin İblis Şeytanönlisans arapça,
Logged
08 Ekim 2014, 17:08:31
tuğba 6-c

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 18


« Yanıtla #1 : 08 Ekim 2014, 17:08:31 »

ödevimi yapmakta yardımcı olduğunuz için çok teşekkürler, sağolun............
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
11 Ekim 2014, 15:34:17
Hafsa Nur 6.D

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 568



« Yanıtla #2 : 11 Ekim 2014, 15:34:17 »

ödevimde yardımcı olduğunuz için teşekkürler. paylaşımı yapandan Allah razı olsun.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Ekim 2014, 15:35:07 Gönderen: Hafsa Nur 6.D »
Kayıtlı

Bakış şeytanın oklarından bir oktur.Bir kimse Allah korkusu ile bakışına hakim olursa Allah ona imanın tadını kalbine hissettirir...
Hz. Muhammed S.A.V.
11 Ekim 2014, 16:05:47
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 11 Ekim 2014, 16:05:47 »

Aleykümselam.Rabbim bizi cin ve şeytanın şerrinden korusun .
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

11 Ekim 2014, 16:28:32
❣ Muhammed ❣

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 3.112


« Yanıtla #4 : 11 Ekim 2014, 16:28:32 »

ve aleykümselam...Rabim bizleri şeytanın,cinin,iblisin,tüm pisliklerden bizleri korusun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes