๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 14 Şubat 2011, 18:29:24



Konu Başlığı: Peygambere Saygıda Aşırılık
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 14 Şubat 2011, 18:29:24
Peygamber'e Saygıda Aşırılık

 Hz. Peygamber hiç bir zaman kendisini beşerî fıtratın dışında tutmamıştır. Ashab kendisini beğenip övmeye kalkıştığında ise, bunu kabullenmemiş ve şöyle bir uyarıda bulunmuştur;

"Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdüğü gibi beni övmeyiniz. Ben Allah'ın kuluyum. Siz de Allah'ın kulu ve Elçisi deyin."[192]

Kur'an Hz.Peygamber'in kulluğunu, yüce bir makam olarak övmüş ve şu şekilde dile getirmiştir:

"Kuluna, içinde hiçbir eğrilik bulunmayan Kitab'ı indiren Allah'a hamdolsun."[193]

"Geceleyin kulunu (mescid-i Haram'dan Mescid,i Aksa'ya) yürütenin şanı yücedir."[194]

"Allah kuluna vahyedeceğini vahyeti.[195]

Yine Hz. Peygamber'den "Ben de sizin gibi bir beşerim..." demesi istenmiştir.[196]

Hz. Peygamber, kendisinin insan üstü telakki edilerek büyütülmesine kesinlikle karşı çkmıştır.[197]

Bütün bu gerçeklere rağmen, "...Bu nasıl peygamber ki, yemek yiyor, sokaklarda geziyor!.." diyorlardı.[198]

Eskiden beri, -bilhassa inanmayanların- peygamberlere yönelttikleri itirazlar, aşağı yukarı birbirine benzemektedir. Bu itirazların başında, peygamberlerin insan olmaları vardır. Halbuki Kur'an, bütün peygamberlerin yemek yediğini ve sokakta gezdiğini bildirmektedir.[199] Çünkü insanlara, ancak kendi içlerinden birisi rehberlik edebilirdi.

Bu ortak itirazın kaynağı, baştan sona gurur me­selesidir. Kendi kabilelerinden ve soylarından bekledikleri bir peygamber, nasıl olur da başka soydan çıkar!.. Bu günkü tabirle bu, bir nevî rant çatışmasıdır.

Bazıları da O'nun "Ben de sîzin gibi bir insa­nım." demesini fırsat bilerek, "O bir beşerdir, kızgınlık ve sevinçli anlarında konuşur." diyerek, her zaman "hak" konuşmadığını, dolayısıyla duyulan her şeyin yazıl­maması gerektiğini ileri sürmüşlerdir. Bunu duyan Hz. Peygamber, (parmaklarıyla ağzını işaret ederek), sözlerini yazmak isteyen şahsa döner ve şu açıklamayı yapar:

"Yaz, vallahi ondan hak'tan başka bir şey çık­maz!..."[200]

Bir beşer olarak O, hadiseler karşısında son derece tabiî davranmıştır. Bunun pek çok misâli vardır. Oğlu İbrahim'in ölümünde gözleri yaşarınca "Sen de mi!" dercesine sebebini sorarlar. Yani O'nun ağlamaması gerektiğini düşünürler. O zaman şöyle cevep verir: "Göz yaşarır, kalb üzülür..."[201]

Bilindiği gibi insan çok yönlü bir varlıktır. Korku, ümit, sevgi, nefret, acelecilik, kızgınlık, unutkanlık vb. pek çok motiflerle donatılmıştır. Yani insan bu özellikleri sebebiyle insandır. Dolayısıyla Hz. Peygamber de sevinmiş, üzülmüş, korkmuş, ümit etmiş ve kızmıştır. Bu gibi hallerini yorumlarken daima "beşer" sıfatını hatırlat­mıştır. Zaten Kur'an da böyle demesini istemektedir. Meselâ bir keresinde, "Muhammed de bir beşerdir, beşer gibi o da kızar..” demiştir.[202] Başka bir ifadesinde de, "İnsanların kızdığı gibi ben de kızarım," ifadesini kullanmıştır.[203]

Hz. Peygamber, beşer sıfatına sahip birisi olarak, her şeyi bildiğini iddia etmemiştir. Hatta iki kişi, davalarını çözmesi için kendisine baş vurduklarında şöyle bir hatırlatmada bulunmuştur:

"Ben ancak bir insanım!.. Bana gerçekten davacılar geliyor. Belki bazıları, bazılarından daha beliğ olur (da meselesini iyi anlatır), ben de onu doğru zannederek lehine hüküm vermiş olabilirim. Her kime bir müslümanın hakkını geçirmişsem, bu ancak ateşten bir parçadır. Onu (isterse) alsın, ya da geri versin!.."[204]

Hz. Peygamberin "beşer " olmasıyla ilgili tavrını şu sözleriyle net bir şekilde açkladığını görmekteyiz:

"Ben de insanım. Allah'tan size söylediklerim ger­çektir. Ama kendi nefsimden söylediklerim ise, (bilin ki) ben ancak bir beşerim, isabet de ettiririm, ettiremediğim de olur."[205]


[192] Ahmed b. Hanbel. c, 1, s, 24.

[193] Kehf: 18/1.

[194] İsra: 17/3.

[195] Necm: 53/4.

[196] Kehf: 18/110; Fussılet: 41/6.

[197] M.Accac el-Hatib,  Es-Sûnnetu Kable't-Tedvîn,  2.Baskı, Daru'1-Fikr, Kahire. 1971, s, 53.

[198] Furkan: 25/7.

[199] Furkan: 25/20.

[200] Ebu Davud: ilim, 3.

[201] Müslim: Fedâil, 15.

[202] Ahmed b. Hanbel: c, 2, s, 493.

[203] Müslim: Bir, 95; Ebu Davud, Sünnet, 10; Ahmed b. Hanbel, c, 2, s, 243; c, 5. s. 437; c. 6, s, 52.

[204] Buhari: Ahkam, 20; Müslim, Akdıye: 4.

[205] Muhammed Nasıruddîn El-Elbânî, Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha, Şam, 1378 H. c,l. Hadis No: 456. Doç. Dr. Abdullah Özbek, Kur’an’da Tevhid Eğitimi, Esra Yayınları: 80-83.