Konu Başlığı: Nutfe Balçık ve Bedbahtlık Gönderen: müzzemmil üzerinde 11 Eylül 2011, 23:57:01 Nutfe, Balçık ve Bedbahtlık Nutfe kelimesi Kur'an’ı Kerim'de 12 defa zikredilmiştir. Bir örnek: "İnsanı nutfeden yarattı, birden, o, konuşkan bir karşı koyucu olup çıktı." [1386] Aynı sayıda, yani 12 defa da et-tıyn (çamur, balçık) tekrarlanmıştır. Şu ayet’i kerimede olduğu gibi 11 yerde zikredilmiştir: "Andolsun biz insanı çamurdan (meydana gelen) bir süzmeden (tıyn) yarattık." [1387] Tîmen lafzı şu ayette bir defa kullanılmıştır: "... Secde ettiler, yalnız iblis etmedi: 'Ben, çamur (tînen) olarak yarattığın kimseye secde eder miyim?' dedi." [1388] Bu kelimenin Kur'an'da bir başka geçiş şekli yoktur. eş-şeka' (bedbahtlık, rezillik, alçaklık) kelimesi de Kur'an’da 12 yerde kullanılmıştır. Meselâ şakiyyen olarak şu ayetteki gibi 3 yerde geçmiştir: "Umarım ki Rabb'ime yalvarmakla bahtsız (şakiyyen) olmam." [1389] Teşkâ şekliyle Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde zikredilmiştir: "Dedik ki: 'Ey Adem! Bu, senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra zahmet çekersin (teşkâ)" [1390] Ayrıca eş-eşkâ olarak şu ayet’i kerimede olduğu gibi 2 yerde geçmiştir: "Ona ancak bedbaht (eş-eşkâ) kimse girer." [1391] Diğer türevleri şu ayetlerde de birer defa geçmektedir: "Bahtsızlar (şekû) ateştedirler. Onların orada bir soluk alıp verişleri vardır ki.." [1392]"İmdi benden size bir hidayet geldiği zaman kim benim hidayetime uyarsa o, sapmaz ve sıkıntıya düşmez (yeşkâ)." [1393]"O gün geldiği zaman hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi bahtsız (şakiyün), kimi mutludur." [1394]"En bahtsızları (eşkâhâ) ayaklandığı zaman." [1395] "Rabb'imiz, dediler, bahtsızlığımız (şikvetüne) bizi yendi, Biz sapık bir topluluk olduk."[1396] [1386] Nahl: 16/4. [1387] Mü'minun: 23/12. [1388] İsra: 17/61. [1389] Meryem: 19/48. [1390] Tâhâ: 20/117. [1391] Leyl: 92/15. [1392] Hûd: 11/106. [1393] Tâhâ: 20/123. [1394] Hûd: 11/105. [1395] Şems: 91/12. [1396] Mü'minun: 23/106. Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 166-167. |