> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi  (Okunma Sayısı 2643 defa)
16 Eylül 2011, 19:56:02
müzzemmil

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 374


« : 16 Eylül 2011, 19:56:02 »



NESHİ MEŞHUR KABUL EDİLEN AYETLERİN İNCELENMESİ

A. Muhkem Ayetler
 
Kur'ân İlimleri ve tefsir usulüyle ilgili kitaplarda üç yüze yakın ayetin mensuh olduğu nakledilir. Söz konusu ayetlerle ilgili yaptı­ğımız araştırmada, rivayet edilen haberlerin, alimlerin kendi gö­rüşlerini yansıttığı anlaşılır. Bu sayının fazla oluş sebepleri arasın­da, islâm'ın ilk dönemlerinde, tefsir usulü konularının nesh kap­samında değerlendirilmesi, istisna edatının geçtiği ayetlerin men-suh kabul edilmesi ve alimlerin konuyla ilgili yorum ve görüşleri­ni gösterebiliriz, ikinci bölümde incelediğimiz gibi, söz konusu ayetlerin nesihle bir ilgisinin olmadığı gözlenmiştir. Bu bölümde, tefsir ve usul kitaplarında, İslâm alimleri arasında neshi meşhur olarak değerlendirilen ayetler üzerinde durulacaktır. Bu ayetlerle ilgili yaptığımız İncelemelerde, konuyla ilgili nakillere tam olarak katılabilmiş değiliz. Bu münasebetle, konuyu iki aşamada değer­lendirmemiz mümkündür. Birincisi; muhkem kabul ettiğimiz ayet­ler, ikincisi; mensuh olabileceğini düşündüğümüz ayetler.[725]
 
1- Bakara Sûresi'ndeki Ayetler
 
a) "Ey İman edenler! Oruç, sizden öncekiler farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Ta ki korunasınız."[726]
İbn Abbas'tan gelen rivayete göre, bu ayet mensuhtur.[727] Nâsihi, "Oruç gecesi kadınlara yaklaşmak size helal kılındı. Onlar sizin elbisenizdir. Sizde onların elbisesisiniz. Allah, sizin kendinize yazık etmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul etti..."[728] ayetidir.[729]
Müfessirler incelemeye aldığımız ayet hakkında geniş yorumlarda bulunurlar. İbn Kesir, İslâm'ın ilk dönemlerinde her ayın üç günü oruç tutulduğunu, daha sonra ramazan orucuyla kaldırıldığını bildirmekte­dir.[730] Alûsî'de, Ramazan gecelerinde yasak olan kadınlarla ilişkinin he­lal kılındığını ileri sürmektedir.[731] Eserlerinden faydalandığımız diğer müfessirler, ayetle ilgili geniş değerlendirmelerine ilaveten, muhkem şeklinde yorumlarda bulunmuşlardır.[732]
Bakara Süresindeki bu ayet hakkında, belirli bir kanaate varma­mız için anlamına dikkat etmemiz gerekmektedir. Ayetten anladığımız kadarıyla, Yüce Allah ilâhi dinlerin tamamında orucu emretmiştir.[733] Kur'an'dakİ bu ayetten, Ramazan gecelerinde hanımlara yaklaşmanın yasak olduğunu çıkarmamız mümkün değildir. Nâsihi kabul edilen ayette ise, hanımlara yaklaşmanın helal olduğu belirtilir. Bu yasağın, İslâm'dan önce gönderilen dinlerde olduğu anlaşılır.[734] Ayet ve hadis­lerde böyle bir yasak söz konusu değildir. Bakara Sûresi 187. ayette orucun başlama zamanı ve itikafın dışında hanımlara yaklaşmanın gü­nah olmadığı ifade edilir. Yüce Allah, İslâm'ı en kolay bir din olarak göndermiştir. Bununia insanların huzur içinde yaşamaları arzulanır, Durum böyle olmakla birlikte, fıtrat çizgisinden uzaklaşan dinlerde ay­nı esnekliğin olmadığı gözlenmektedir. Oruç konusu da bunlardan bi­risidir. Dinler tarihi ve İslam dini kaynaklarında, Ehl-i Kitap'ın orucuy­la İlgili farklı nakiller yer almaktadır. Buna göre, Ehl-i Kitap mensup­ları oruç geceleri uyuduklarında her şey kendilerine haram edilmekte­dir.[735] Oysa bu bilgiler, mensuh kabul edilen ayette ifade edilmiş değil­dir. Buhârî (ö. 256/869), ashaptan Kays b. Sırma'nın, yemek yeme­den oruç tutması neticesinde bayıldığını haber vermektedir.[736] Başka bir rivayet de Hz. Ömer hakkındadır. Hz. Ömer, eski ilâhi dinlerde mevcut olan yasakların kendisini de kapsadığını düşünerek, hanımıyla yatmak suretiyle hata ettiği kanaatine varmıştır.[737] Mensuh kabul edi­len ayette orucun daha önce gönderilen ümmetlere ve Müslümanlara farz kılındığına işaret edilmiş, nasihi kabul edilen ayette ise, yasak ve mubahlar açıklanmıştır.
Yüce Allah birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da Hz. Pey­gamber aracılığı ile Müslümanların yükünü hafifletmiştir.[738] Bu müna­sebetle, Kur'ân-ı Kerim, Ehl-i Kitap'ın ihtilaf ettiği ve hata ettiği bir çok konuyu açıklamış,[739] onlara haram olanları helal kılmıştır.[740] Oruç konusunda da onların yanlışlarını düzelterek, Peygamberlere emredi­lenleri hatırlatmıştır. Hz. İsa ve Hz. Musa'ya oruç geceleri hanımlara yaklaşmanın yasak edildiği bilinmemektedir. Ama Ehl-i Kitap arasın­da böyle bir uygulama mevcuttur. Diğer konularda olduğu gibi, bu ko­nuda da onların hata etmelerine din adamlarının etkili olduğu sanıl­maktadır. İlk Müslümanlar kesin emirler gönderilmeden önce benzer uygulamalarda bulunmuşlardır. Bunun üzerine Yüce Allah yapılması gerekeni haber vermiştir.
Gelen nakiller ve ayetler hakkındaki kanaatimizi şu şekilde özetle­yebiliriz. Orucun farziyetini haber veren ayetle, Ramazan geceleri ha­nımlara yaklaşmanın serbest olduğunu açıklayan ayet arasında bir zıt­lık görünmez.[741] Müfessirler arasında ayetin muhkem olduğu görüşü ağırlık kazanır. Mensuh kabul edilen ayetin anlamında haber bulunur. Böyle ayetlerde nesh söz konusu değildir. Kanaatimizce her iki ayet birbirini tamamlamaktadır. Ehl-İ Kitap;ın uygulamaları Allah'ın bir em­ri ise, bu Kur'ân-ı Kerim'de mevcut değildir. Önceki din sahiplerinin bir uygulamasıdır. Nesh edilen ayet değil, onların yanlış uygulamaları­dır.
b) "...Kimin oruç tutmaya gücü yetmeyecek olursa, her gün bir fakirin karnını doyuracak kadar fidye vermesi gerekir...''[742]
Söz konusu ayetin yukarıya alınan bölümünün mensuh olduğu ka­bul edilir.[743] Nakledildiğine göre, bu ayet nazil olduğu zaman, dileyen fidye ödemiş, isteyen oruç tutmuştu. Yüce Allah bunu, "...Kim Rama­zana erişirse oruç tutsun... "[744] ayetiyle nesh etmiştir denilmektedir.[745] Tefsir ve Kur'ân ilimleriyle ilgili kaynaklarda yer alan yorumlara göre, ayet hakkında farklı görüşler bulunmaktadır.[746] İbn Abbas'a gö­re bu ayet, oruç tutmaya gücü yetmeyen hasta ve yaşlı insanlar için nazil olmuş, mensuh değildir.[747] Yaptığımız araştırmada yapılan nakil ve yorumların, alimlerin kendi kanaatleri olduğu görülmüştür. Önce­likle uzunca bir ayetin, sadece yukarı alınan kısmının mensuh olması, gelen nakillerin zayıf olduğunu akla getirmektedir.[748] Oysa, ayette üç gruba işaret edilmektedir.
1)  Mukim ve sıhhatli olanlar,
2) Yolcu ve hasta olanlar,
3)  Allah'ın emrini yerine getirmekten aciz olan yaşlı ve hastalar.
Birinci grupta olanlar oruç tutmak mecburiyetindedir. Yolcular ev­lerine dönünce, hastalar da sıhhatine kavuşunca bu oruçlarını kaza edebilirler. Oruç tutamayan yaşlılar ve hastalığı sürekli olanlar için tek alternatif fidyedir. Çünkü ihtiyarların gençleşmesi mümkün değildir. Hz. Enes yüz yaşını aştığı zaman içinde oruç tutamamış, onun yerine bir miskini doyurmuştur.[749] Çünkü ibadetlerde önemli olan yapacak gücün olmasıdır. Allah kulların yapamayacakları yükle sorumlu tutma­maktadır.[750] Mezhep imamları arasında yaşlılar için fidye kabul edildi­ği gibi, İmam-ı Şafiî yapmış olduğu içtihadı ile buna hamile kadınları da ilâve etmiştir.[751] en-Nesh fi'1-Kur'ân müellifi de ayeti geniş tahlil et­tikten sonra İbn Abbas'ın görüşüne katılarak muhkem olarak değer­lendirmiştir.[752]
Ayet hakkındaki kanaatimizi şu şekilde özetlememiz mümkündür: Konuyla ilgili farklı nakiller olsa da, iki ayet arasında neshe konu ola­cak bir durum görülmez. Bakara Sûresi 185. ayeti bu ayete açıklık getirmektedir. Ayette yer alan ruhsat yaşlılar ve hastalar için geçerli ol­duğu anlaşılır. Bu hükümden, oruç tutmaya gücü yetenlerin yararlan­ması mümkün görülmez. Öte yandan, fidye vermeye ve ibadet etme­ye güçleri yetmeyenlerden sorumluluk kaldırılmaktadır. Neshe konu olan ayetler, oruç tutmaya gücü yetmeyen insanların durumuna açık­lık getirmektedir. Bu durum, 183-187. ayetler müşterek değerlendi­rildiğinde daha iyi anlaşılmaktadır.[753]
c) ''Sana haram aydan, onda savaştan soruyorlar. De ki; Onda savaş büyük bir günahtır..."[754]
Kur'ân ve tefsir kaynaklarında nesih haberine rastlanan en fazla ayetlerden biri, Bakara Sûresi 217. ayetinin yukarıya aldığımız bölü­müdür.[755] Ayetin nâsihi olarak Tevbe Sûresi 29. ve 36. ayetler göste­rilir.[756] Ayetle ilgili bilgileri değerlendiren müfessirlerin birçoğu, söz ko­nusu ayeti mensuh kabul etmişlerdir.[757] Bununla birlikte, muhkem gö­rüşünde olanlar da vardır.[758] Konuyla ilgili araştırma yapan Mustafa Zeyd de konumuzu teşkil eden ayetler arasında zıtlığın olmadığını ile­ri sürerek ayeti muhkem değerlendirir.[759] Yukarıya almış olduğumuz ayet hakkında karar vermek oldukça zordur. Zira, birçok İslâm alimi ayeti mensuh olarak görmektedirler.[760] Diğer taraftan, adı geçen ayette, haram aylarda savaşın büyük günah olduğuna işaret edilmekte, fakat savaşın yapılamayacağı ifade edilmemektedir. Razi (ö, 606/1209), bu ayetin haram aylarda savaşın yasak edildiğine delil olmadığını belirte­rek, neshini kabul etmez.[761] Hz. Peygamber döneminde de Hevazin, Huneyn, Sakıf ve Taife yapılan gazaların haram aylara isabet ettiği bilinir.[762] Şayet zaruri hallerde savaş haram olsaydı, Hz. Peygamber buna izin vermezdi. Müfessirler arasında yukarıya almış olduğumuz ayet mensuh olarak değerlendirilse de, gelen nakilleri inceledikten sonra aynı kanaati taşımadığımızı söyleyebiliriz. Bu kanaatimizi aşağı­daki maddeleri belirterek özetleyebiliriz.
1)  Ayetler arasında bir zıtlık yoktur.
2)  Hz. Peygamber zaruri hallerde bu aylarda savaş yapmıştır.
3)  Her asırda Müslümanların saldıranlara karşı kendilerini savun­ma hakkı bulunmaktadır.
4) Konuyla ilgili gelen nakiller arasında görüş birliği yoktur. Nes­he konu olan ayetler birbirini tamamlamaktadır.
e) "...İçinizdekini açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onun­la hesaba çeker..."[763]
Bakara Sûresi'ndeki şahitliği gizleme ile ilgili ayetin buraya alınan bölümünün mensuh olduğu kabul edilir.[764] Nâsihi olarak, "Allah kim-şeye gücünün yettiğinin dışında bir şey yük/emez..."[765] ayeti kabul ediiir. Bu haberler Ebû Hüreyre ve Vehv b. Ömer'den gelir.[766] Eserle­rind...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Lütfen Namazlarımızı Kılalım Namazlarınızı Sanal & Real Yaşam için Terketmeyiniz !!!

İlim Dünyası Ailesi
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 22:56:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi rüya tabiri,Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi mekke canlı, Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi kabe canlı yayın, Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi Üç boyutlu kuran oku Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi kuran ı kerim, Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi peygamber kıssaları,Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesi ilitam ders soruları, Neshi Meşhur Kabul Edilen Ayetlerin İncelenmesiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes