> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Kuranı Kerim > Kuranda İnsan Psikolojisi > Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması  (Okunma Sayısı 939 defa)
19 Eylül 2011, 22:56:52
müzzemmil

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 374


« : 19 Eylül 2011, 22:56:52 »



Nefs'in  "Ruh" Anlamında Kullanılması

Nefs ile Ruh'un aslında aynı olduğunu, terbiye edilmemiş ruha Nefs", terbiye edilmiş Nefs'e de "Ruh" dendiğini daha önce görmüş Kur'an-ı Kerîm'de, hiç terbice edilmemiş ruh olan kötülüğü emre­dici Nefs'i kendine has özelliklerinden dolayı başka bir bölümde incelemek üzere bir kenara bırakacak olursak başta Nefs'in, başka bir deyişle ruhunaha önce gördüğümüz mertebeleriyle ilgili olmak üzere Abizzat "insan ruhu"nu ifade eder mâhiyette pek çok yerde kullanıldığını görü­yoruz. Hatta Kur'an'da Nefs'in en çok "Ruh" anlamında kullanıldığını söylersek, hata etmiş olmayız. ( Önce Nefs'in mertebeleriyle ilgili âyetlere göz atalım:
"Hayır! Devamlı kendini kınayan Nefs'e yemin ederim." [61]
Nefs-i Levvâme, "Kınayan Nefs" demektir. Bu da ya başkasını çokça kınayan Nefs veya işlediği günahların kötülüğünü anlayıp da kendini kınayan, pişman olan Nefs demek olabilir. Daha çok bu ikinci mânâ yaygındır. Kıyamet gününe inanmak istemeyen kötü nefsler o gün ger­çekleşince kendilerini kınayacak, dünyada yaptıkları gafletlere ve gü­nahlara pişman olacaklardır. Hatta her Nefs, "dünyadayken daha iyi ne­den çalışmadım, daha güzel işler neden yapmadım?" diye pişmanlık duyarak kendini kınayacaktır. [62]
Bu âyetin açıklamasıyla ilgili olarak Bursevî (V 1137 H./1724 M.) şöyle der:
"Nefs-i Levvâme, kendisinden ortaya çıkan kusur ve günahlardan dolayı kendini kınar ve bu kınaması sürekli devam eder." [63]
İbn Arabî (V. 638 H./1240 M.) de:
"Nefs-i Levvâme kendini sürekli kınar durur:
"Hayırlı ve iyi işlerde fazla gayretli olmayı güzel gördüğün ve bunların karşılığını çok iyi bil­diğinde, nasıl olur da hata eder ve kaybedenlerden olursun? Nasıl olur da unutkanlığa ve gaflete kapılarak günah işlersin?" diye..." [64] şeklinde bir açıklama getirmiştir.
Nefs-i Mülhime ile ilgili olarak da Allâhü Teâlâ;
"Nefs'e ve onu şekillendirene; ona bozukluğunu ve korunmasını (isya­nım ve itaatini) ilham edene yemin olsun” [65] buyurur.
Nefs-i Mutmainne ile ilgili olarak ise:
"Ey huzura eren Nefs!" [66] diye Nefs'e hitap edilmektedir.
Bursevî'nin beyanına göre buradaki huzura eren Nefs'ten maksat, itmi'nâna ermiş ruhtur. [67]
İbn Arabî de buradaki "Nefs" terimini şöyle açıklar:
"Üzerine sükûnet inen, yakın [68] nuruyla aydınlanan ve Allah'a ula­şarak ıstıraptan kurtulup huzur bulan Nefs." [69]
Bursevî'nin bildirdiğine göre "İtmi'nan, Nefs'in huzura kavuşması­dır, Bu da yâkîn, ma'rifet ve şühûd makamlarından birine ulaşmakla, çokça ibadet etmekle olur ve Nefs huzuru elde edilir. İtmi'nan makamı­na ulaşınca, Nefs-i Mutmainne sahibi emin bir makamda olur." [70] Dola­yısıyla Nefs-i Mutmainne sahibi, tam bir gönül huzuruna erer. Çünkü bunun peşinden gelen âyetlerde onun Cennet'i hak etmiş, Allah'ın aza­bından kurtulmuş olduğu bildirilmektedir. [71]
“Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (V. 1942 M.) da:
"Bu âyetteki "Nefs" sözcüğünü, âlimlerin çoğunluğu "zât" mânâsı­na, bir bölümü de "ruh" mânâsına anlamışlardır. Şu durumda Nefs-i Mutmainne, "huzura ermiş Nefs" veya "huzura ermiş ruh" demek olur" [72] demektedir.
Elmalılı, devamla şöyle der:
"Nefs-i Mutmainne, esasen istikran olmayan ve kendileri ihtiyaçtan kurtulmuş bulunmayan, sebep ve sonuç silsilelerinden geçip, bizzat et­kili olan en yüce ilk unsuru tanımaya yükselerek, onu tanıma gayesin­de karar kılan ve varlığında ve diğer hallerinde O'nun dışındakilere ih­tiyaç duymayarak, O'na ancak O'nun için tevhid ve ihlâs ile itaat edip boyun eğen Nefs demektir. Ki; bu tanımın özeti [73] âyeti gereğince Allah için İslâm ve ihsan ile korku ve hüzünden kurtulmaya kesin inanç ve [74] âyeti mânâsı üzere nefsini, yalnız Al­lah'ın rızâsını arayıp bulmaya bağlayarak hayvani tabiattan, kötülüğü emreden Nefs-i Emmâre'nin sıkıştırmasından, ayıplanan Nefs-i Levvâme'nin kınamasından, Allah'ın dışındakilere esir olma bağlarından kur­tarıp, ilâhî ahlâk ile ahlâklanarak Allah yolunda mal ve canıyla yetişe­bildiği hayrı yapacak gerçek özgürlüğü kazanma kararıdır." [75]
Râzıye ve Marzıyye Nefs'e işaret eden âyette:
"Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş olarak Rabb'ine dön!" [76] buyurulmaktadır.
Bu âyet-i kerîmeyi Bursevî (V 1137 H./1724 M.):
"Sana verilen sürekli nimetlere razı olmuş ve Allah katında kendi­sinden razı olunmuş olarak (Rabb'ine dön!)" [77] şeklinde açıklamıştır.
İbn Arabî (V 638 H./1240 M.) de bu âyeti şöyle tefsir etmiştir:
"Rızâ halinde Rabb'ine dön! Yani, sende kemâl sıfatlar tamam olun­ca orada durma; sıfat makamının en üstünü olan Rızâ halindeyken (Al­lah'ın) zât(ın)a dön! Allah'tan razı olmak, ancak Allah Nefs'ten razı ol­duktan sonra olur. Nitekim;
"Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan (Allah'tan) razı olmuştur." [78] buyrulmuştur." [79]
İbn Kayyim (V 751 H./1350 M.) de bu âyete şu açıklamayı getir­miştir:
"Bu âyetin mânâsı; Nefs'in Allah'ın kereminden elde ettiğine ve O'na dönünce kereminden elde'edeceğine razı olmasıdır. Ve Nefs, ken­di rızâsını ve kendinden razı olunmayı elde eder. "[80]
Nefs-i Kâmile'ye işaret eden âyet-i kerîmede ise:
"Nefsini temizleyen kurtuluşa ermiştir. Onu kirletip örten ziyana uğra­mıştır" [81] buyuruluyor.
Nefs'ın mertebeleriyle ilgili olarak zikrettiğimiz tüm bu âyetler hep ' "ruh" anlamındadır.. Bunun dışında "ruh" anlamına gelen diğer âyet-i kerîmelere de birkaç ömek vermek yerinde olacaktır:
"O zâlimler ölüm dalgaları içinde, melekler de ellerini uzatmış:
"Hay­di, nefslerinizi çıkarın" (derken) onların halini bir görsen" [82]
Bursevî, buradaki "Nefs" kelimesinin "Ruh" anlamında olduğunu kaydediyor. [83]
"Allah, öldükleri sırada nefsleri (canları, ruhları) alır, ölmeyenleri de uykularında (bedenlerinden alıp kendilerinden geçirir); sonra ölü­müne hükmettiğini yanında tutar, ötekileri de belli bir süreye kadar “(bedenlerine) geri gönderir." [84]
Bursevî, buradaki "Nefsler (Enfüs)" kelimesinin "ruhlar (ervah)" demek olduğunu bildirmektedir. [85]


[61] Kıyâmet: 75/2.
[62] Elmalılı, Hak Dîni Kur'an Dili, c. VIII, s. 437.
[63] Bursevî, A.g.e., c. IV, s. 449.
[64] İbn Arabi, Tefsir, c. II, s. 733.
[65] Şems: 91/7-8.
[66] Fecr: 89/27.
[67] Bursevî, A.g.e., c. IV, s. 548.
[68] Yakîn: Kesin ve apaçık bilgi. Şüphe ve tereddüde yer olmayan doğru ve gerçek. Tasavvufta: a) Gerçeğe uygun, başka türlüsü imkânsız ve değişmeyen inanç, b) Delille değil, iman gücüyle apaçık olarak görme, c) Saf kalple gaybı temaşa, fikri muhafaza ile sırrı mülahaza etmek, d) Birşeyin hakikati konusunda kalbin doyum halinde olması, Her türlü kuşkuyu ortadan kaldırıp tasdik edilen gaybın hakikatine ermek. Yakın müşa­hededir. Yakın ile insan ateşe girer, su üzerinde yürür. Yakîn sahipleri katında belâ nimete, rahatlık musibete dönüşür. (Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, s. 528-529).
[69] İbn Ârabt, A.g.e., c. 11, s. 806.
[70] Bursevî, A.g.e., c. IV, s. 548.
[71] Fecr: 89/27-30.
[72] Elmalılı, A.g.e., c. IX, s. 202.
[73] Bakara: 2/112: "Hayır, her kim Allah'ı görüyormuş gibi ona ibadet edici olduğu halde kendini Allah'a teslim ederse, işte onun mükâfatı Rabb'inin kalındadır. Onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir."
[74] Bakara: 2/207: "Öyle insanlar vardır ki; Allah'ın rızâsını elde etmek için canını bile verir. Allah da kullarına çok şefkatlidir."
[75] Elmalılı, A.g.e., c. IX, s. 203-204.
[76] Fecr: 89/28.
[77] Bursevî, A.g.e. c. IV, s. 548.
[78] Mâide: 5/119.
[79] İbn Arabî, A.g.e., c. II, s: 806.
[80] İbn Kayyim, Meââricü's-Salikin, c. II, s. 158.
[81] Şems: 91/9-10.
[82] En'âm: 6/93.
[83] Bursevî, A.g.e., c. I, s. 492.
[84] Zümer: 39/42.
[85] Bursevî, A.g.e ,c.III, s.391. Ahmet Ögke, Kur'an'da Nefs Kavramı, İnsan Yayınları: 25-28.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Lütfen Namazlarımızı Kılalım Namazlarınızı Sanal & Real Yaşam için Terketmeyiniz !!!

İlim Dünyası Ailesi
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması
« Posted on: 25 Nisan 2024, 20:16:33 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması rüya tabiri,Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması mekke canlı, Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması kabe canlı yayın, Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması Üç boyutlu kuran oku Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması kuran ı kerim, Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması peygamber kıssaları,Nefsin Ruh Anlamında Kullanılması ilitam ders soruları, Nefsin Ruh Anlamında Kullanılmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes