๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: müzzemmil üzerinde 18 Eylül 2011, 13:57:19



Konu Başlığı: Nefsin Mertebeleri ve Nefse Karşı Takınılacak Tavır
Gönderen: müzzemmil üzerinde 18 Eylül 2011, 13:57:19
3- NEFSİN MERTEBELERİ ve NEFS'E KARŞI TAKINILACAK TAVIR

Nefs'in Mertebeleri
 
Hakk'a ermek için bir rehberin öncülüğünde ve denetiminde çıkı­lan manevî ve ruhî yolculuk olarak tanımlanabilecek olan seyr-u sülük, [408] Nefs'i Ruh'un emrine verme hareketi olarak da algılanabilir. Eğer insanın iç ve dış dünyasında bir birlik olmazsa, sâlik birden nefsi­ne hakim olamadığından; bazen Ruh, bazen de Nefs üstünlük kurar. [409] Aslında bu hâkimiyet savaşı, insanın Allah'a ulaşmasına engel olan, onu özüne yabancılaştıran her türlü bağdan kurtulup gerçek özgürlüğe ulaşabilme çabasıdır.
İnsan nefsinin, Nefs'e ait özelliklerden kurtarılıp güzel bir ruh du­rumuna gelmesi için yapılan seyr-u sülükte, aşağıdan yukarıya doğru gidildikçe mükemmellik kazanan Nefs'in yedi şekli ve tavrı vardır ki; Tasavvuf ehli buna "Atvâr-ı Seb'a" adını vermişler ve sırf bu konuya ilişkin risaleler ve eserler kaleme almışlardır. [410]
"Seyr ilallâh, seyr alettâh, seyr billâh, seyr anillâh, seyr fillâh, seyr maallâh ve seyr lillâh" adı ile yedi manevi yolculuğa ayrılan [411] Atvâr-ı Seb'a, kötüden iyiye, basitten mükemmele doğru giden bir tabakalaşma ve aşama gösterir. Bu nedenle sülûkün bu evreleri, Tasavvuf kitapların­da "Nefs'in Mertebeleri" adını da almıştır.
Bu tabakaların ve aşamaların her birinin kendine ait kuralları var­dır, örneğin sâlik, seyr-u sülükteki davranışlarında, Nefs-i Mutmainne'ye erinceye kadar dosdoğru olmak zorundadır. Nefs'in itmi'nâna er­mesi ve kötülüğü emreden özelliğinden kurtularak sahibini iyiliğe yön­lendirmeye başlaması, yaratılışından beri kendisiyle beraber bulunan kuruluk ve soğukluğun, ondan sökülüp alınmasıyla anlaşılır. Böylece ibadetlere yönelmeye ve onlara sarılmaya başlar. Nefs'ten kuruluk kal­kınca kendisine ulaşan ve yansıyan Ruh'un sıcaklığı ile yumuşar. [412]
Şimdi, Nefs'in bu evrelerini ve mertebelerini görelim: [413]



[408] Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, s. 428.
[409] Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadah İbrahim Halveti, s. 241.
[410] Örnek olarak bkz.: Bâlî Sûfiyyevî, Alvâr-ı Seb'a, Elyazına, İstanbul Süleymaniye Küt, H. Hüsnü Paşa, Nr: 1178/5; Abdullah Salâhî-i Uşşâki, Atvâr-ı Seb'a, Elyazma, İs­tanbul Süleymaniye Küt., Tahir Ağa, Nr: 503/2; Abdülgaffar er-Ramazan, Atvâr-ı Seb'a Risalesi, Elyazma, İstanbul Süleymaniye Küt., Lala İsmail, Nr.: 746/9; Risâle-i Atvâr-ı Seb'a, Anonim Eser, Elyazma, İst. Süleymaniye Küt., Fatih, Nr.; 5335/6; Atvâr-ı Seb'a Ri­salesi, Anonim Eser, Elyazma, İst. Süleymaniye Küt., H. Hayri-Abdullah Ef., Nr.: 62; At­vâr-ı Seb'a Risalesi, Anonim Eser, Elyazma, İst. Süleymaniye Küt., Düğümlü Baba, Nr.: 241/1; Atvâr ve Makâmât-ı Sâlikin, Anonim Eser, Elyazma, ist. Süleymaniye Küt., İbra­him Ef., Nr.: 871/9; Nefs'in Yedi Mertebesine Dâir Risale, Anonim Eser, Elyazma, İst. Sü­leymaniye Küt., Kasideci Zade, Nr.: 703/6.
[411] İrfan Gündüz, Cümüşhanevî, s. 210.
[412] Sühreverdî, Avârifü'l-Meârif, s. LO5.
[413] Ahmet Ögke, Kur'an'da Nefs Kavramı, İnsan Yayınları: 83-84.


Konu Başlığı: Ynt: Nefsin Mertebeleri ve Nefse Karşı Takınılacak Tavır
Gönderen: Rüveyha üzerinde 23 Mart 2014, 00:02:26
Mevlam  seyr-u sülükten ayırmasın..Nefis terbiyesi için, kabir de aydınlık olması için çok mühim arz ediyor..Mevlam hayırlı amellerimiiz daim eylesin inşaAllah..


Konu Başlığı: Ynt: Nefsin Mertebeleri ve Nefse Karşı Takınılacak Tavır
Gönderen: Nurcan 8/F üzerinde 23 Mart 2014, 05:11:03
Samimi söylemek gerekirse sey-ü suluk te onun aşamaları da bizim harcımız değil. Abdülkadir geylani hz.nin bir kitabında okumuştum. Nefsine o kadar hakim oluyor ki tam bir yıl rahat yatak yüzü görmüyor, bir yıl yemek yemiyor ağaç kökleriyle besleniyor. Öyle ki zamanla mertebe yüksekliğinden elindeki kökler meyvelere lezzetli yemeklere dönüşüyor. Ama geylani hz. yine de onları yemeyip atıp ağaç köklerine devam ediyor. İşte böyle bişey biz anlatırken bile yoruluyoruz onlar yaşıyor. İşte bu yüzden zamanın kutbu oluyor. Rabbim bizleri himmetlerinden ayırmasın. Amin.