๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: müzzemmil üzerinde 19 Eylül 2011, 22:43:34



Konu Başlığı: Nefsin Diğer Kullanılış Biçimleri
Gönderen: müzzemmil üzerinde 19 Eylül 2011, 22:43:34
Nefs'in Diğer Kullanılış Biçimleri

Kur'an-ı Kerîm'de, Nefs'in, ana başlıklar altında toplamaya çalıştık­larımızdan başka kullanılış şekilleri de vardır.
Meselâ Fahreddin Râzî (V. 606 H./121O M.) Nefs'in Kur'an'da "akıl" mânâsında da kullanıldığını söyler. Ona göre:
"O'dur ki; geceleyin sizi öldürür (gibi uyutur), gündüzün de ne işledi­ğinizi bilir. Sonra belirlenmiş süre geçirilip tamamlansın diye gündüzün si­zi diriltir..." [161] âyetinde geçen bu durum, akıl dışındaki hallerin, uyku durumunda etkisini sürdürmesi nedeniyledir. Akıl, uyku ile uyanıklık anında değişen bir haldir. [162]
Demek ki; Râzi, uyku anında insanın aklını kullanamaması nede­niyle, bazı âlimlerin "ruh" olarak anladıkları "Nefs"i; burada "akıl" ola­rak kabul etmiştir. Uyku anında aklın fonksiyonlarını yitirmesi gözönünde bulundurulursa, bu âyet-i kerîmedeki Nefs'ten "akıl" da anlaşıla­bilir.
Kur'an'da Nefs'in "işkence" ve "cezalandırma" anlamlarına geldiği de görülür.
Âl-i İmrân Sûresi'nin iki ayrı yerinde geçen;
"...Allah sizi kendisinden (nefsinden) sakındırır..." [163] âyetinde Allahü. Teâlâya ıtlak olunan "Nefs" kelimesi, "Allah'ın emirlerine karşı gelme­nin karşılığı olan azabı ve cezalandırması" şeklinde de algılanabilir.[164]
Ayrıca Nefs'in, ruhun hakikati bilinemediği için "gayb" anlamına da geldiği söylenebilir.
"...Sen benim nefsimde olanı bilirsin; ben, senin nefsinde olanı bil­mem..." [165] âyetinde geçen ve Allah'a da ıtlak olunan "Nefs" terimin­den, "bilinmeyen şeyler" mânâsına, "gayb" da anlaşılabilir. [166]
Kur'an-ı Kerîm'de "Nefs" kökünden türemiş iki fiile rastlanır: teneffese ve (enâfese fiilleri.
1-) Teneffese: "Soluk aldı, nefes aldı" şeklindeki kullanım:
"Nefes almaya başlayan sabaha andolsun." [167]
Buradaki Nefs kökünden türeyen fiil, âyete; "sabah açılmaya, sabah rüzgârı hoşça, tatlı tatlı esmeye başladığı zaman" [168] mânâsını katar.
"Sabahın nefes almaya başlaması, aydınlandığı, yani gün doğduğu ve ışık saçmaya başladığı zamandır." [169] Aslında burada bir benzetme sözkonusudur: Işık, sabahın soluğu gibi yayılır. [170]
2-) Tenâfese: "Yarıştı" şeklindeki kullanımı:
"...İşte yarışanla); bunun için yarışsınlar." [171]
Elmalılı bu âyete şöyle mânâ vermiştir:
"Birbirleriyle yarışanlar, işte ancak onda imrenme yarışına girsinler. Münâfese:
Başkasında görülen bir olgunluğa imrenip ona yetişmek veya daha ileri geçmek için nefslerin güzel şeylerde yarışması duygusudur ki; bu Nefs'in şerefinden ve amacının yüceliğinden kaynaklanır." [172] Bu âyette yine gizli bir "soluk, nefes" fikri vardır. Çünkü can atılan şeye ulaşmak için nefes tüketilir. [173] Kendisine can atılan, onun için nefes tüketilen şey de "nefis ve enfes" birşeydir. Sıradan şeyler için boşuna soluk harcanmaz.
Regis Blachere'in verdiği bilgilere göre Yahudi dilindeki "nefes" ile Akad dilindeki "nâpistu" sözcüklerinin her ikisi de "gırtlak, boğaz ve ağız" manâsıyla; Arapça'daki "Nefs, Nefes" kelimelerine uygun düşer­ler. Kur'an ifadesi, aynı anlamı yükleyerek "Nefs" kelimesinin yalnız bir kullanılışını sunar:
"Nefsleri kendilerini sıktıkça sıkmıştı." [174] Bu âyette geçen mânâya uygun ve bugün de kullanılan bir deyim bilinmektedir:
"Göğsüm daraldı, rahatım yerinde değil, kaygılıyım." [175]
Kur'an-ı Kerîm, Nefs'in "kan" anlamına geldiği kullanış örneklerini içermez. Kan anlamına, "hayat soluğu"nun yerleştiği bir tür akışkan maddeyi ifade eder. Öyleyse Kur'an dilinin, Nefs terimini, maddî ve so­mut kavramlardan kurtarıp; maddî olmayan bir zemine kaydırarak soyutlaştırmaya yöneldiği söylenebilir. Bu soyutlamaya karşın; Kur'an an­layışında Nefs'in kaynağına, kökenine özgü birçok unsurlara da rast­lanmaktadır. Nefs-i Emmâre ile ilgili âyetler buna örnek gösterilebilir. [176]
Kur'an-ı Kerîm'de Nefs, kötülüklerin kaynağı olarak gösterilmekle birlikte, terbiye edilerek güzel özelliklerin ona kazandırılıp iyi bir ruh haline getirilebileceğine işaret edilmekte ve bu tavsiye edilmektedir, in­sanın gönlüne, kalbine, iç dünyasına da delâlet eden Nefs, insanın be­denden oluşan cüssesini ve bedeniyle birlikte ruhunu da ifade etmekte­dir, insan, cin, melek hattâ hayvan ve bitkiler için zât, bünye anlamının yanısıra, cins, tür mânâsı da bulunan Nefs; akıl, cezalandırma, gayb gi­bi mânâlara da gelir. Nefs kökünden türeyen iki tür fiil vardır ve bunlar temelde "nefes, soluk" mânâsını ifade etmektedir. Nefs'in, "enfüs" şek­lindeki çoğulu kullanılmakla birlikte, ender olarak "nüfûs" biçimindeki çoğulu da kullanılmıştır. Dolayısıyla, Nefs'in sözlük mânâlarına uygun olarak, Kur'an-ı Kerîm'de bu anlamlara gelen kullanım örnekleri görül­mektedir.
Kur'an-i Kerîm'de, Nefs kelimesinin 300'e yakın yerde kullanılması ve. Nefs üzerine yemin edilmesi, Allâhü Teâlâ'nın bu kavrama ne derece önem verdiğini göstermektedir. [177]


[161] En'am: 6/60.
[162] Râzî, Esasü't-Takdis, s. 123.
[163] Âl-i İmran: 3/28 ve 30.
[164] Mehmed Ali Aynî, A.g.m., s. 51.
[165] Mâide: 5/116.
[166] Mehmed Ali Aynî, A.g.m., s. 51.
[167] Tekvîr:, 81/18.
[168] Elmalılı, A.g.e., c. IX, s. 33.
[169] Bursevî, A.g.e., c. IV, s. 501.
[170] Regis Blachere, A.g.m., s. 189.
[171] Mutafifîn: 83/26
[172] Elmalılı, A.g.e., c. IX, s. 73.
[173] Regis Blachere, A.g.m., s. 189.
[174] Tevbe: 9/118.
[175] Regis Blachere, Ag.m., s. 190
[176] Regis Blachere, Ag.m., s. 191-192
[177] Ahmet Ögke, Kur'an'da Nefs Kavramı, İnsan Yayınları: 35-37.