๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Kuranda İnsan Psikolojisi => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mayıs 2011, 22:30:39



Konu Başlığı: Mecnun Peygamber İtirazı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mayıs 2011, 22:30:39
“Mecnun Peygamber” İtirazı


(c-n-n) kök harflerinden türeyen cin kelimesi fiil terkiplerinde örttü, kefenledi; isim olarak da gizli kalan şeyler, ka­bir, ölü, ruh, kalp, tüm örtülü şeyler, kadını tümden örten elbise, melek, hurma bahçesi, ağaçlık yer anlamlarına gelir. [412] Görüldüğü gibi bu kök harflerden türeyen kelimenin anlamlarında hep bir bilinmezlik, görülmezlik mevcuttur. Duyulara örtülü kalan melek­ler ve şeytanlar da bu kategoriye girer. Ancak bütün görünmeyen varlıklar meleklerden ibaret değildir. [413] Cinler de bakışlardan uzak varlıklar olduklarından onlara bu isim verilmiştir. Ana rahmin­deyken görülemediği için henüz doğmamış bebeğe de cenin de­nilmesi bundandır. [414] Aynı kök harflerden türeyen mecnun ise yeşilliklerle kaplı topraklar anlamına gelir. [415] İnsanlar için kullanıldığında insanların alışık olduğunun dışında şeyler söyleyen, [416] cinlenmiş, [417] ilimden yoksun [418] çarpılmış, [419] aklı gitmiş, aklı kıt [420] manasındadır.

Kur'an-ı Kerim, Allah'ın birliğine ve ahirete inanmaya çağıran rasullere mecnun denilmesinin sadece tarihin bir döneminde ortaya çıkmış bir tutum olmadığını belirtir. İnsan türünü doğru yola sevk etmek için peygamber gelmeye başladığından bugüne kadar cahillerin böyle bir itirazı aynı şekilde tekrar edegeldiklerine pey­gamberlik tarihi şahittir. [421] Hangi peygamber gelip de, “Siz birçok ilahın kulları değilsiniz. Sizin yaratıcınız, mabudunuz, kısmetleri­nizin sahibi olan Allah'tır.” demişse cahiller, “Bu adam sihirbazdır, büyüsü ile aklımızı bozmaya çalışmaktadır.” diyerek kıyameti ko­parmışlardır.

Hangi peygamber gelip de, “Siz başıboş, sorumsuz olarak dünyaya bırakılmadınız. Aksine, Rabbiniz ve Malikiniz, hayat def­terinizi dürdükten sonra O'nun önüne çıkıp hesap vereceksiniz ve amellerinizin ceza ve mükafatını bulacaksınız.” diye haber verse o kimseler:

“O, bir büyücüdür veya delidir, dediler. Bunu (nesilden nesile) birbirlerine vasiyet mi ettiler? Doğrusu onlar azgın bir topluluk­tur.” [422] Peygamberlerini yalanlayan ve Allah'ın öfkesine maruz ka­lan Nuh'un peygamber olarak gönderildiği toplum, Âd, Semud kavmi, Firavun ve çevresi örneğinde olduğu gibi toplumlar, ne zaman kendilerine bir rasul gelse, Kureyş'in Hz. Peygamber'e de­diği gibi büyücü ya da deli demişlerdir. [423]

Onlar bu tavırlarını elbette birbirlerine vasiyet etmediler. Za­ten aynı zaman diliminde yaşamadıkları için bunu yapamazlardı. Ancak onlar Rablerinin emrine karşı azgın bir tutum takındılar. Onun emrine uymadılar, yasakladığına da özen göstermediler. [424] Tuğyan içinde olmaları, [425] atalarını taklit etmeleri, onların yaptık­larını yapmaları pis bir karaktere sahip olmaları, bu çirkin keli­menin her birinden sadır olmasına neden oldu. [426] Onlar aşırı gitti­ler, kendilerini yeterli gördüler, Allah'ı unuttular ve rasulleri ya­lanladılar. [427]

Bu insanlar farklı dönemlerde yaşamışlardır ancak bunların peygamberlerine gösterdikleri tavır aynı olmuştur. Zaman farkı çıkarıldığında ortak söylem meydana çıkmaktadır. Akıllı hiçbir kimsenin arzulamayacağı çirkin bir kelime üzerinde aynı fikre sa­hip olmaları gerçekten gariptir. Bu tür bir aşağılamada bulunanla­rın, geçmişlerinin payı gibi azaptan bir payları vardır! O günün gelmesi için acele etmeleri hiç de hayırlarına olmayacaktır. [428]

Peygamberlere mecnun diyerek onları yalanlayanları ve niçin böyle bir tavır gösterdiklerini Hz. Nuh döneminden başlayarak inceleyelim. [429]


[412] Firuzâbâdî, a.g.e., s. 1069-1070.

[413] Rağıb, a.g.e., s. 99.

[414] İbnu Manzur, a.g.e., XIII, 93.

[415] A.g.e., XIII, 99.

[416] Ebu Abdillah, Eyyub ez-Zerî, es-Sevâiku'l-Mursiletu ale'l-Cehmiye ve'l-Muattıla, 4 c., 3. baskı, Daru'l-Âsıme, Riyad, 1998, IV, 1217.

[417] Râzî, Ebu Bekr b. Abdilkadir, Muhtaru's-Sihah, Mektebetu Lübnan Naşirun, Bey­rut, 1995, s. 48.

[418] İbnu Teymiyye, el-Harrannî Ebu'l-Abbas, en-Nübüvvât, el-Matbaatu's-Selefiye, Kahire, 1386 (h), s. 22.

[419] Îbnu Manzur, a.g.e., I, 537.

[420] A.g.e., VI, 7.

[421] Mevdudî, Tefhimu'l-Kur'an, V, 480.

[422] Zâriyat: 51/52-53.

[423] Taberî, XIII/2, 13-14.

[424] A.g.e., XIII/2, 14.

[425] Zemahşerî, IV, 395; Kurtubî, IX/1, 51.

[426] Kasımi, a.g.e., XV, 5537.

[427] Râzî, X, 191.

[428] Zâriyat: 51/59-60.

[429] Murat Kayacan, Kur’an’da Peygamberler ve Karşı Tavırlar, Ekin Yayınları: 75-77.




Konu Başlığı: Ynt: Mecnun Peygamber İtirazı
Gönderen: Ceren üzerinde 21 Ocak 2019, 16:01:15
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ..


Konu Başlığı: Ynt: Mecnun Peygamber İtirazı
Gönderen: Mehmed. üzerinde 21 Ocak 2019, 23:32:51
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Mecnun Peygamber İtirazı
Gönderen: Sevgi. üzerinde 22 Ocak 2019, 01:27:08
Rabbimiz bilgiler için razı olsun