Konu Başlığı: Lümmetül Melek Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 19 Şubat 2011, 23:19:20 Lümmetü'l - Melek, (İlham) Şeytanın insan üzerindeki menfî tesirinden bahsederken zikrettiğimiz hadîste insanın iyiliğe olan meylinin hissedarı, aklın yol göstericisi olarak meleğin lümmesine de dikkat çekilmekte idi.[929] Allah, herkesin meleklerden bir gözeticisi olduğunu haber vermiştir. [930] Bu meleklerin, kulun fiillerini tesbit eden melekler olduğunu söyleyenler, kâtib meleklerden başka melekler olduğunu söyleyenler olmuştur. İbn Kesîr her iki görüşü birleştirerek: “Kulu takîb eden melekler vardır. Gece ve gündüz değişen bu melekler kulu hadiselerden ve kötülüklerden muhafaza ederler. Kulun hayır olsun, şer olsun yaptıklarını ve konuştuklarını muhafaza ederler.” Der. [931] Her ne şekilde anlaşılırsa anlaşılsın, şurası kesin ki her insanla beraber bulunan melekler vardır. Resulullahın iyilikleri ilham ettiğini haber verdiği melek veya melekler bunlardır. İnsanı hayra teşvik eden bu manevî yardım, daha ziyade müminlerin istifade ettiği bir imkândır. Çünkü diğer insanların kalblerinde bu ilhamlar bulunsa da onlar buna fazla aldırış etmemektedirler. Onun için cennete giren müminlere melekler gelip: “Biz dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız.” [932] derler. Müminlerin akıllarına, ibadetlerini taatlerini ve bütün iyilikleri düşürenler bu meleklerdir.[933] Bu melekler islam ordularına bizzat savaşarak[934] yardım etmişlerdir[935], bir taraftan da onlara sebat ilham etmişler, azmlerini kuvvetlendirmişler, niyyetlerini sağlamlaştırmışlardır.[936] Nitekim ayette: “Hani rabbin meleklere: “Şüphesiz ki ben sizinle beraberim, haydi imân edenlere sebat ilham edin. diye vahyediyordu.” [937] Ayetlede hernekadar savaşlardaki melek yardımları anlatılıyorsa da, bu meleklerin başka durum ve zamanlarda yardım etmemelerini ifade etmez. Hadisteki “lümmetü'l-melek” her zaman ve hali ifade eder. Şeytanın vesveselerini anlatırken, kalbe gelen “havâtır”dan bahsetmiştik. Bu havâtırlardan, ilham kısmındakiler, İslama ve Kur'an'ın ruhuna uygunluğuyla, şeytanın vesvesesinden ayrılır.[938] Kelâbâzî'nin ifadesiyle, bunun için marifet nuru gerekmektedir.[939] Çünkü şeytan da bazan iyilikler vasıtasıyla yaklaşır. Görülüyor ki, Kur'an'a göre, Allah Teala, insanda biribirine zıt iki ayrı ses yerleştirmiştir. Biri hayrın, biri şerrin teşvikçisi bu sesler arasında, insan, aklı, ruhu, kalbi ile ilham tarafına; nefsi ile vesvese tarafına yakındır, devamlı bir mücadele içindedir. İnsanın zahirî mücadelesinden önce içinde, batınî bir mücadele sürüp gitmektedir. Her iki taraf da irade ve niyyet ibresini kendi tarafına çevirmek için uğraşmaktadır. İnsanın fiilleri batınındaki bu savaşın tezahürleridir. [929] bkn. bu tezin 83. sahifesi [930] Târık: 86/4. [931] İbn Kesîr, 4/73. [932] Fussilet: 41/31. [933] RM., 25/21. [934] Taberî, 4/50 - 51 : 15/16 - 17: RM., 2/155 - 156 [935] Âl-î İmran: 2/123,125; Ahzap: 9,10. [936] Taberî, 9/132. [937] Enfal: 8/11,12. [938] Kuşeyrî, Risale, 178. [939] Kelâbâzî, 134. |