Konu Başlığı: Kuranın Uluhiyyet Telakkisi ve Şer Problemi Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 20 Şubat 2011, 18:46:51 KUR’AN’IN ULUHÎYYET TELAKKİSİ VE ŞER PROBLEMİ Allah Eksikliklerden Münezzehtir Kur'an'ın uluhiyyet telakkisinde tenzih esasdır. Yani Cenab-ı Allah tanrılığa lâyık olmayan şeylerden münezzehtir. Kur'an', te'vilsiz olarak birçok ayetlerinde açık olarak ve manaya delaleti zahir ibarelerle Yaratan Tanrıyı her türlü noksandan tenzih eyler. Bütün bu mahiyetteki ayetlerin üslubu ve ifade ettikleri manalar açıkça anlaşıldığı için bu ayetlerde ifade edildiği şekilde Allah'a inanmak vacib olmuştur. Vahy emini Peygamber ve bizzat veya bilvesile O'nun terbiyesiyle yetişen sahabe ve tabiîler, bu ayetleri ibarelerinden anlaşılan zahirî manalarına göre tefsir etmişlerdir. Fakat sayıca az olan bir takım ayetlerde, bazan Tanrı'nın zatının, bazan diğer sıfatlarının mahluklara benzediği vehmini veren ifadelere rastlanılmaktadır. Geçmiş alimler, sayıları çok, delaletleri açık olduğu için, Tanrı'yı her noksan ve benzeyişten tenzih eden ayetlerle amel edip Tanrı'nın mahluklara benzeyişinin mümkün olmadığına hükmetmişlerdir.[279] Mesela, İlim, kudret, semi', başar sıfatları lügat manaları itibarıyla insanlar için de kullanılırlar. Binaenaleyh bu teşbihi gerektirir. Bu durumda Allah Teâla'nın kendisini tavsif ettiği her bir isimin hak olduğuna ve ilahî kemâli ifade ettiğine inanmamız lazımdır.[280] Resullullah (as), Kur'an'da geçen “tesbîh”i: “Allah Teâla'yı her arızadan, şaibeden tenzihtir.” diye açıklar.[281] Bu, hem zatî sıfatlarında hem de fi'ilî sıfatlarında, O'na uygun düşmeyen her eksiklikten münezzehtir manasına gelir. Bundan dolayı “tesbîh”, Allah Teâla'nın zatında ve sıfatlarında, fiillerinde ve isimlerinde nezâhetini ve pakliğini ifade eder.[282] Cüneyd-i Bağdadi, kelam meselelerinden bahseden bir kitlenin yanından geçerken: “Bunlar kimlerdir?” diye sorduğunda O'na: “Bunlar, deliller getirerek, Yüce Tanrı'yı noksanlıklardan ve sonradan olma sıfatlardan tenzih eden kimselerdir”. Cevabında bulunduklarında, Cüneyd (k.s.): “Ayıp ve kusuru bulunması mümkün olmayan Zat'tan ayıp ve kusuru nefyetmekle uğraşmak, bizzat ayıp ve kusurdur?” diye mukabelede bulunmuştu.[283] Allah'ı tenzih esasdır ama bu tenzihin mi'yarı ne olmalıdır? Herkesçe kabul edilmiş bir mi'yar olmadıkça, insanlar, Cenab-ı Allah'ı tenzihe kalkarlarsa ortaya farklı farklı tenzih telakkileri çıkar. Kimilerinin: “Allah bundan münezzehtir”, dediği bir mevzuda, başkaları: “Hayır, Allah böyle olmamaktan münezzehtir.” diyebilirler. Onun için, uluhiyyeti gerçek manada ancak Allah Teâlâ bilir ve bildirir. O, insanların bu gibi yanılmalarına meydan vermemek için, Kur'an'da, uluhiyyeti kullarına gerektiği kadarıyla bildirmiştir. Şer problemi karşısında Allah Teâlâ'nın yüceliğini tebarüz ettirebilmek için, uluhiyyetin, ilgili bahislerini, Kur'an'a dayanarak aktarmamız gerekmektedir. Bunun için, Allah'ın merhametini, ilim ve hikmetini, iradesini, kudretini ve adaletini mevzu bahs edeceğiz. Kur'an'ın uluhiyyet telakkisine göre bu vasıfların nasıl anlaşılması gerektiğini anlatacağız, böylece insanların kendilerine göre bunları yanlış anlamamalarını temin edeceğiz. [279] İbn Haldun, Mukaddime, 427. [280] R. Rıza, 12/167. [281] Heysemi, 10/94 - 95, Bezzâr'dan [282] Elmalılı, 4/8243. [283] İbn Haldun, a. g. e., 431 |